Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1639
KARAR NO : 2023/1707
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/04/2022
NUMARASI : 2021/278 Esas – 2022/258 Karar
DAVACI : DOĞU MARMARA GERİ DÖNÜŞÜM HİZMETLERİ ELEKTRİK NAKLİYE GIDA İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ KARTEPE ŞUBESİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : BAYDAR ÇELİK YAPI TAAHHÜD SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/05/2021
KARAR TARİHİ : 26/10/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 27/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından, davalı borçlu aleyhine başlatılan Gölcük İcra Müdürlüğü’nün 2020/1820 Esas sayılı takip dosyasında … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Mevki … Pafta, … Parsel ile … Pafta, … Parseldeki 2 adet gayrimenkule ilişkin ödenmeyen satış komisyon bedelinin davalıdan faiziyle birlikte tahsili talep edildiğini, davalının, takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, söz konusu borcun … İli, … İlçesi, … Mahallesi, .. Mevki … Pafta, … Parsel ile … Pafta, … Parseldeki … adet gayrimenkule ilişkin ödenmeyen satış komisyon bedeline ilişkin alacaktan kaynaklandığını, taşınmazları davalıdan satın alan Beyçelik Gestamp Otomotiv San. A.Ş. ile düzenlenen ibraname ve faturanın mevcut olduğunu, 27/10/2020 tarihi itibariyle başvurulan arabuluculuk faaliyeti sonucunda taraflar arasında anlaşmaya varılamadığını beyanla Gölcük İcra Müdürlüğü’nün 2020/1820 Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı firmanın davacı taraf ile herhangi bir ticareti, anlaşması ve benzeri işlemi söz konusu olmadığını, davacı tarafın davacı dilekçesi ve beyanları incelendiğinde söz konusu olaylar ve iddialarla davalının hiçbir ilgisi olmadığının açıkça gözükeceğini, eğer davalının taşınmazların satışı konusunda davacı tarafa yetki ve izin vermiş olsaydı, aralarında bir sözleşme veya herhangi bir evrakın bulunması gerekeceğini, davacının Beyçelik isimli zikrettiği firma ile yaptığını iddia ettiği alıveriş, fatura ve ödeme belgelerinin davalı ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, eğer davalı ile aralarında bir işlem olmuş olsaydı aynı şekilde aralarında bir sözleşme, fatura veya belge bulunması gerektiğini, davalı ile bir ilgisi olmamasına rağmen, davacı tarafın Beyçelik isimli firmaya kestiği fatura dahi incelendiğinde açıklama kısmında komisyon yazdığını, bu komisyonun hangi işleme karşı yapıldığının da belli olmadığını, müvekkili ile hiçbir ilişkisi olmayan davacının hileli yollarla müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia etmesinin hukuki anlamda mümkün olmadığını, davacının ticaret ünvanına göre geri dönüşüm ve elektrik faaliyet alanına sahip olduğunu emlak müşavirliğiyle ilgili hiçbir faaliyetinin olmadığını, kaldı ki emlak faaliyeti yapsa dahi bu hususun davalı ile bir ilgisi bulunmadığını, davacının Beyçelik isimli firma ile ticari ilişkisini bilmemekle birlikte, aralarında yapılan iş ve işlemlerin davalıyı ilgilendirmediğini, davacı ve beyçelik isimli firmanın danışıklı olup olmadıklarının da bilinmediğini, müvekkilinin taşınmazlarının satışı için gerçekte davacı ile anlaşmış olsaydı bu yönde aralarında bir sözleşme veya yazılı muvafakatname şeklinde belgelerin bulunması gerekeceğini, davacının davalı için emlak danışmanlığı yaptığına dair hiçbir delil ve belge bulunmadığını beyanla davanın öncelikle hak düşürücü süre, dava şartı yokluğu ve hususmet nedeniyle usulden reddine, aksi halde esastan reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerek dosyadaki mübrez belgelere, gerek tanık beyanına, gerekse emsal içtihatlara göre iddilarının tümünün doğrulandığını; tanığın istikrarlı, somut ve bizzat işlemlerin içerisinde olduğunu ifade ettiği beyanları da taraflar arasındaki akdi ilişkin varlığını açıkça gösterdiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/04/2022 Tarih – 2021/278 Esas – 2022/258 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; satış komisyon bedelinden kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, satış komisyon bedelinden kaynaklanan alacağının tahsili için Gölcük İcra Dairesi’nin 2020/1820 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının davalı ile dava dışı şirket arasında taşınmaz satışı konusunda aracılık yapıp yapmadığı ve yaptı ise ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Davanın ileri sürülüş biçimine göre davacı ile davalı arasında yazılı bir simsarlık sözleşmesi olmamakla birlikte davacının davalıya ait iki adet taşınmazın dava dışı alıcıya satımı konusunda aracılık yaptığını belirterek komisyon bedeli istediği, davalının davacının taşınmazın satışı konusunda aracılık yapıldığı iddiasını kabul etmediği, davacının taşınmazları satın alan dava dışı şirket tarafından kendisine yapılan ödemeyi komisyon ödemesi olarak delil gösterdiği ve tanık dinlettiği, ilk derece mahkemesince simsarlık sözleşmesinin yazılı yapılması gerektiği, davacının akdi ilişkiyi dava değeri de dikkate alındığında yazılı delillerle ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir.
Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle dava değeri dikkate alındığında davacının aracılık hizmeti verdiğini yazılı delillerle ispat edememesi ve dava dışı şirketin davacı şirkete yaptığı ödemenin davalı yönünden bağlayıcı olmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/10/2023
…
Başkan …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Katip …
¸e-imzalıdır.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*