Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1623 E. 2023/1734 K. 27.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1623
KARAR NO : 2023/1734

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :26/04/2022
NUMARASI :2020/372 Esas – 2022/221 Karar

DAVACI :TÜRKİYE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ :Av. …- …
DAVALI :İKİLİ MOBİLYA DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ- …
VEKİLİ :Av. …- …
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :14/09/2020

KARAR TARİHİ :27/10/2023
KR. YAZIM TARİHİ :07/11/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2020/12456 Esas sayılı dosyası ile davacı şirkete olan borcuna binaen, borçlu hakkında ilamsız icra takibi yapıldığını, davalı borçlunun borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı borçlunun yaptığı itirazın haksız, kötü niyetli ve alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak amacıyla yapılmış bir itiraz olduğunu, davacı sigorta şirketince; …Poliçe numarası ile İkili Mobilya Dayanıklı Tüketim Malları San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait … plakalı aracın “Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi” 23.03.2019 – 23.03.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere tanzim edildiğini, davalı adına kayıtlı … plakalı aracın, 14.05.2019 tarihinde, “…” adresinde park halinde bulunan dava dışı … adına kayıtlı … plakalı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, işbu dava konusu hasarın meydana gelmesinde, sürücüsü tespit edilemeyen ve davalı adına kayıtlı araç sebebiyet vermiş olup kaza sonrasında ise şahıs olay yerini terk ettiğini, Karayolları Trafik Kanunu’nun 81. maddesi uyarınca, sürücüler veya araç sahipleri, sorumluluğun saptanmasında yararlı olacak kanıt ve izler dahil kaza yerindeki durumu değiştirmemek yükümlüğü altında olup, aksi halde aynı kanunun 95. maddesi ve Trafik Sigorta Poliçesinin Genel Şartları’nın B.4/f maddesi gereğince, sürücünün “olay yeri terk” etmesi ağır kusuru nedeni ile karşı tarafın uğramış olduğu zararı tazmin etmek zorunda olduğunu, davalının tamamen kusurundan kaynaklanan işbu trafik kazasından dolayı davacı şirket tarafından, 26.09.2019 tarihinde 14.752,00-TL hasar bedeli ödendiğini, davalının takibin konusunu bilmesine rağmen yersiz, hukuki gerçeklerden yoksun ve haksız olarak takibe itiraz etmiş ve takibin durmasına sebep olduğunu, davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ile durdurulan icra takibinin devamına, davalı borçluların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, dava sonucunda alacağımızın sonuçsuz kalmasını önlemek amacıyla, davalı adına kayıtlı … plakalı araç kaydına ihtiyati tedbir şerhi işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının uzun yıllardır mobilya sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, 14/05/2019 tarihinde şirketin sigortalı çalışanı olan …’ün, müşteri ürünlerinde ki şikayetlerin giderilmesi/ssh hizmeti için … plakalı şirket aracı ile yola çıktığını, farklı adreslerde ki müşteri ürünlerde ki şikayetleri giderdiğini, ürünlerdeki gerekli onarımların yapıldığını, o günkü iş programının tamamlandığına da, … plakalı şirket aracı ile şirket merkezine geri geldiğini, …’ün şirket sevkıyatlarını tamamlayıp iş yerine gelmesinden yaklaşık 1-2 saat sonra şirket yetkilisine, şirkete ait … plaka sayılı aracın kazaya karıştığı bilgisinin verildiğini, davalı şirket yetkilisinin aldığı bu haber ile şaşırdığını, şirket yetkilisine sorduğunda ise aracın kimseye vurmadığını ve kazaya karışmadığını belirttiğini, davalı şirketin çalışanı bahse konu kazayı araç içerisinde hissetmediğini, farkına dahi varmadığını, bu sebeple de hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ettiğini, kazanın oluş şekli dikkate alındığında böyle bir kazanın araç içerisinde hissedilmesi imkan dahilinde de olmadığını, nitekim davacı vekilince sunulan araç onarım faturasında ki onarılan araç aksanları incelendiğinde de; kazanın etkisizliği ve olayın oluş şekline ilişkin yukarıdaki beyanları desteklediğini, davacı tarafın davalı şirkete ait aracın, … plakalı araca çarpıp, olay yerini terk ettiği yönündeki iddiasının yasal dayanaktan yoksun, olduğunu belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, talep edilen tutarın %20’sinden aşağı olmayacak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi İle,
2-Davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/12456 E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 13.835,12-TL asıl alacak 549,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.384,38-TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından ve şartları oluşmadığından reddine,
5-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının hukuken davalı şirkete rücu hakkı bulunmadığını, olay yeri terkinin rücu sebebi olmadığını, rücu hakkının doğduğu hususunun ispat yükünün davacı sigorta şirketinde olduğunu, bilirkişi kök ve ek raporlarında yapılan tespitlerin hatalı, hukuka aykırı ve eksik inceleme ile hukuki nitelemeden uzak olup, bu haliyle mübrez bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2022 tarih, 2020/372 Esas – 2022/221 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda; “…Mahkememizce yapılan açık yargılama sonucunda, taraf beyanları, getirtilen bilgi ve belgeler, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2020/12456 E sayılı dosyası, Ankara 6. İcra Dairesi 2019/12496 E sayılı dosyası, Sigorta Tahkim Komisyonu 2019.E. 67217 K-2019/74317 sayılı dosyası ile tüm dosya kapsamından, davacı taraf, davalı tarafın maliki olduğu … plaka sayılı aracın davacı şirkette KZMM sigorta poliçesi bulunduğunu, 14.05.2019 tarihinde park halinde bulunan dava dışı … plaka sayılı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada sürücüsünün olay yerini terk ettiğini, ağır kusurlu olduğunu, kazadan dolayı 26.09.2019 tarihinde 14.752,00-TL ödeme yaptıklarından, takip yaptıklarını, davalının takibe itiraz ettiğinden, davalının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2020/12456 E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptalini, takibin devamını talep ettiği, davalının talebinin, olay günü şirket araçlarının araca çarptığı için arandıklarını, sürücünün aracı çarpmadığını beyan ettiğini, dava dışı araç sahibini iş yerine çağırdıkları ertesin gün görüştüklerini ve sitenin güvenlik kameralarından kazayı gördüklerini, şirket araçlarının … plakalı araca yavaşça vurduğu ancak aracın tam arka direk kısma isabet ettiğinden bu vurma işleminin araç içinde hissedilmediğinden farkına varılmadığından araç sürücüsünün yoluna devam ettiğini, olay yerini terk etmediğini, davacının rücu hakkı bulunmadığını, ağır kusurlu olmadıklarını, davacının rücu hakkının doğduğunu ispatlaması gerektiğini, davanın reddini talep ettiği, Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/12456 E sayılı takip dosyasının yapılan incelemesinde, davacı tarafça davalı tarafa karşı 14.752,00-TL asıl alacak, 549,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.301,26-TL için ilamsız takip yapılmış olduğu, davalının borca, faize, tüm ferilerine itiraz etmiş olduğu görülerek, davanın, ZMMS poliçesine dayanılarak sigorta şirketi tarafından sigortalı aleyhine açılan rücuen alacak istemine ilişkin olup, davacı şirkete … nolu ZMMS poliçesi ile trafik sigortalı … plakalı aracın 14.05.2019 tarihinde dava dışı sürücü …’ün sevk ve idaresinde iken, park halindeki … … plaka sayılı çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, davalının davacı şirketin sigortalısı ve aracın işleteni olduğu, kaza sırasında davacı şirket nezdinde davalının adına sigortalı olan … plaka nolu aracı kullanan sürücünün olay yerini terk ederek firari olduğunun tespit edildiği, oluşan kaza nedeniyle … plakalı araçta oluşan hasar için tahkim komisyonuna başvurduğu, dava dışı … plaka sayılı araç malikinin Sigorta Tahkim Komisyonu 2019.E. 67217 K-2019/74317 sayılı dosyası kararını Ankara 6. İcra Dairesi 2019/12496 E sayılı dosyasında takibe koyduğu, davacı tarafından Ankara 6. İcra Müdürlüğü 2019/12496 E sayılı dosyasına 27.09.2019 tarihinde 7.075,83-TL ödeme yapıldığı, davacının … plaka sayılı aracın ZMMS poliçesi bulunan Sompo Sigorta A.Ş.’ye dava dilekçesi ekinde sunduğu Ark Oto 057122 numaralı 29.05.2019 tarihli 7.676,09-TL tutarlı faturaya istinaden 17.06.2019 tarihinde 7.676,41-TL ödeme yaptığı görülerek, davacı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası teminatından hasar tazminatının ödendiği, kaza sırasında davacı şirkete sigortalı … plaka nolu aracı sevk ve idare eden sürücünün olay yerini terk ederek firar etmesi sebebiyle, davacı şirket sigortalısı davalıya işbu rücuen tazminat davasının açtığı, davanın, ZMMS sigortacısı davacı şirketin zarar gören 3. kişiye ödediği hasar bedelinin terk hukuki sebebine dayalı olarak davalı sigortalısından rücuen tahsiline yönelik tazminat istemine ilişkin olduğu, … plaka sayılı aracın 23.03.2019-23.03.2020 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile davacı şirkete sigortalı olduğu ve rizikonun poliçe dönemi içinde gerçekleştiği hususunda anlaşmazlık söz konusu olmadığı, TTK’nın 1409. maddesi hükmüne göre, sigortacının, sözleşmede ön görülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğu, sözleşmede ön görülen rizikolardan her hangi birinin veya bazılarının sigorta teminatı dışında kaldığının ispat yükü sigortacıda olup, sigortacının rizikonun teminat dışında kaldığını somut delillerle ispatlaması gerektiği, somut olayda 14.05.2019 tarihinde davalıya ait … plaka sayılı aracın … plaka sayılı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiği, sürücünün olay yerini terk ederek firari olduğundan davacı şirketin sigortalısına rücu ettiği, zarar gören … plakalı araçta oluşan hasar bedeli olarak 26.09.2019 tarihinde 14.752,00-TL ‘nin davacı şirket tarafından ödendiği anlaşılarak, davacı tarafça … plakalı sürücünün firar etmesi nedeniyle rizikonun teminat dışında kaldığı iddia edilmekte olup, davacının bu iddialarını ispatlamakla yükümlü olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, sigortalı araç sürücüsünün, kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kaza nedeniyle meydana gelen rizikonun ve zararın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplandığı, sigortacının rücu hakkı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 95-(2) maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede; “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” düzenlemesine yer verildiği, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde sigorta ettirene rücu halleri düzenlenmiş olup, buna göre,”-Tazminatı gerektiren olayın, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş olması, -Tazminatı gerektiren olayın, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş olması, -Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelmiş olması, -Tazminatı gerektiren olayın, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş olması,-Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olması, -Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğunun tespit edilmesi,-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halleri” rücu sebebi olarak kabul edildiği, bu açıklamalara göre, ispat yükünün davalıda olduğu, davalı araç sürücüsünün olay yerini haklı sebeplerle terk ettiğini ispatlamak zorunda olduğu, olay yerini haklı bir sebep olmaksızın terk etmenin rücu sebebi olarak kabul edildiği ve kaza tespit tutanağında da sigortalı araç sürücüsünün firar ettiğinin yazılı bulunması gözetilerek taraf delillerinin toplanarak, kazanın gerçekleştiği yer ve zaman, kazanın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumlarının tespiti hususlarında ve araç sürücünün kaza mahallini terk etmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığının tespiti için bilirkişiden rapor alındığı ( Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 02.12.2020 tarihli 2020/74 E, 2020/1551 K sayılı ilamı), dosya kapsamından alınan rapor, ek raporda, davalıya ait … plaka sayılı araç sürücüsünün, KTK 67. Maddeyi ihlal ederek kazada asli %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın kazada kusurunun bulunmadığı, davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün, park halindeki araca geri manevra esnasında çarparak kapıyı ezdiği, kamyonet cinsi araçların ağırlığının çok fazla olmadığı ve nispeten hafif araç sınıfında olduklarından çarpma sonucunda kendi arabasında da bir sarsılma olacağı, davalı tarafa ait kamyonet sürücüsünün de bu çarpmayı algılayabileceğinin belirtildiği görülerek, davalı tarafın sürücünün çarpmayı araç içinde hissetmemiş olduğu savunmasına itibar edilmeyerek, bilirkişi rapor ve ek raporunun dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli olması nedeni ile hükme esas alınarak, Karayolları Motorlu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B-4.f maddesine göre; bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde ödemede bulunan sigortacının sigortalıya rücu edebileceğinin düzenlendiği, davada ispat yükü davalıda olup, araç sürücüsünün olay yerini haklı sebeplerle terk ettiğini ispatlamak zorunda olduğu(Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 06.03.2019 tarihli 2019/146 E 2019/162 K sayılı ilamı), davalı tarafın araç sürücünün olay yerini haklı sebeplerle terk ettiğini ispatlayamadığı, rücu şartlarının oluştuğu kanaatine varılarak, davacı tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan aracın, %100 kusurlu olarak çarpması neticesinde, … plakalı aracın hasarlanmasına neden olduğu, kaza nedeniyle hasarlanan araçta hasar meydana geldiği, davacı tarafından hasar bedelinin karşılandığı, davacının Sigorta Genel Şartları “B4-f” maddesi gereğince yapmış olduğu ödemeyi, davalı sigortalısından talebinde haklı olduğu anlaşılarak, trafik sigortacısı tarafından sigorta sözleşmesi uyarınca sigortalıya karşı açılan rücuen tazminat davalarında, sigortalının sorumlu olduğu miktar yapılan ödeme miktarı olmayıp, gerçek zarar miktarı olduğu, bu nedenle zarar görenlere yapılması gereken gerçek ödeme miktarı tespit edilerek, davacı tarafça yapılan ödeme miktarı daha fazla olsa da, davalının gerçek zarar miktarıyla sorumluluğuna karar verilmesi gerektiğinden, davacı tarafın, Sigorta Tahkim Komisyonu 2019.E. 67217 K-2019/74317 sayılı dosyası kararının takibe konulduğu Ankara 6. İcra Dairesi 2019/12496 E sayılı dosyasına 27.09.2019 tarihinde 7.075,83-TL ödeme yaptığı, Ankara 6. İcra Dairesi ödemenin dayanağını oluşturan ilama göre, ödenmesi gereken asıl alacak miktarı 2.985,00-TL olup, asıl alacak ve ferileri toplamı olan 6.158,71-TL bedel üzerinden hak sahiplerince takibe geçildiği, davacı sigorta şirketi tarafından ödemenin geç yapılması ve bu nedenle de Ankara 6. İcra Dairesi 2019/12496 E sayılı dosyasına 27.09.2019 tarihinde 7.075,83-TL ödenmesinin davalıyı ilgilendiren bir husus olmadığı, ilam gereği başlatılan takip miktarı dışında kalan kısımdan davalının sorumlu tutulmasının hatalı olacağı, davalının takip toplamı 6.158,71-TL den sorumlu olacağı kanaatine varılarak( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10.06.2021 tarihli 2019/1000 E, 2021/960 K sayılı ilamı), davacının zarar gören üçüncü kişilere Ankara 6. İcra Dairesi 2019/12496 E sayılı dosyasına 27.09.2019 tarihinde yapılan 6.158,71-TL ödeme ve dava dışı aracın ZMMS poliçesi bulunan Sompo Sigorta A.Ş. ye faturaya istinaden 14.05.2019 tarihinde 7.676,41-TL ödeme yapmış olduğu görülerek, 6098 sayılı TBK.nun borçlunun temerrüdünün koşullarını düzenleyen 117.maddesi gereğince, haksız fiilde fiilin işlendiği tarihte borçlu temerrüde düştüğü, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre de haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılacağı, davacı tarafın sigorta şirketi ve davanın da rücuen tazminat davası olması nedeniyle, hasar bedelini ödeme tarihleri olan 14.05.2019 ve 27.09.2019 tarihlerinden itibaren talep edebileleceği kanaatine varılarak, davacı tarafın takip talebinde yasal faiz talep ettiği görülerek usul ekonomisi ilkesi gereği faiz hesabı için tekrar bilirkişiye gönderilmeyerek resen yapılan hesaplamada, 6.158,71-TL’nin ödeme tarihi olan 27.09.2019 tarihinden takip tarihi olan 24.02.2020 tarihine kadar 180,71-TL yasal faiz talep edebileceği, 7.676,41-TL’nin ödeme tarihi olan 14.05.2019 tarihinden takip tarihi olan 24.02.2020 tarihine kadar 541,34-TL yasal faiz talep edebileceği görülerek takip talebindeki taleple bağlı kalınarak, davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/12456 E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 13.835,12-TL asıl alacak 549,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.384,38-TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından, şartları oluşmadığından reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine, davanın kısmen kabulü kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” şeklindeki gerekçeyle; davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2020/12456 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 13.835,12-TL asıl alacak 549,26-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.384,38-TL üzerinden takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından ve şartları oluşmadığından reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigortalı araç sürücüsünün, kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kaza nedeniyle meydana gelen rizikonun ve zararın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Sigortacının rücu hakkı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 95/2 maddesinde düzenlenmiş olup, anılan maddede; “Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde sigorta ettirene rücu halleri düzenlenmiş olup, buna göre;
“-Tazminatı gerektiren olayın, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş olması,
-Tazminatı gerektiren olayın, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş olması,
-Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelmiş olması,
-Tazminatı gerektiren olayın, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş olması,
-Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olması,
-Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğunun tespit edilmesi,
-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halleri” rücu sebebi olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda, bu açıklamalara göre; ispat yükü davalıda olup, davalı araç sürücüsünün olay yerini haklı sebeplerle terk ettiğini ispatlamak zorundadır.
Davalının rizikonun teminat dahilinde olduğu yönündeki istinaf isteminin incelenmesinde;
Davacı rücu talebini olay yeri terk sebebine dayandırmıştır. Davalı aracın kimseye vurmadığını ve kazaya karışmadığını belirttiğini, müvekkil şirketin çalışanı bahse konu kazayı araç içerisinde hissetmediğini, farkına dahi varmadığını, bu sebeple de hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam ettiğini, kazanın oluş şekli dikkate alındığında böyle bir kazanın araç içerisinde hissedilmesi imkan dahilinde de olmadığını savunmuştur.
Dosyada dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve güvenlik kameraları davalı aracını ve kazanın oluş şeklini doğrulamıştır.
Yukarıda açıklanan ZMMS Genel Şartlar B.4. Maddesinde olay yeri terk hali bedeni hasara neden olan kazalar yönünden düzenlenmiştir. Sürücünün, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halleri ile rücu sebebi olarak sayılmıştır. Bu durumda, maddede sayılı nedenlerle olay yerini terk eden sürücünün yapması gereken iş, sağlık kuruluşu veya karakola müracaat etmek ve kazaya ilişkin belgelerin ve delillerin toplanmasını sağlamak olmalıdır. Eldeki uyuşmazlıkta, sürücünün olay yerini terk ettikten sonra yapması gereken iş sağlık kuruluşu veya karakola müracaat etmek iken bu yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu durumda anılan hüküm uyarınca davacının rücu koşullarının oluştuğu anlaşılmakla, davalının bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
Kazadan sonra dava dışı araç sürücüsünün olay yerini terk ettiği, ZMMS Genel Şartları B.4.f. maddesi gereğince davacının, sigortalısına rücu hakkı bulunduğu, rücu edilecek gerçek zararın konusunda uzman bilirkişiler tarafından hesaplanmış olduğu, dosya içeriğine kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 982,59-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 246,00-TL’nin mahsubu ile kalan 736,59-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/10/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*