Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/153 E. 2022/1562 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/153
KARAR NO : 2022/1562

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :16/03/2021
NUMARASI :2006/430 Esas – 2021/191 Karar

DAVACI :AKBANK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. … & Av. … –
DAVALILAR :1 -… (T.C. No: …) – …
VEKİLİ :Av. … –
:2-….
VEKİLİ : Av. …
MÜTEVEFFA :3-… (…)
DAHİLİ DAVALILAR :4-… (T.C. No: …) – …
:5-… (T.C. No: …) – …
:6-… (T.C. No: …) – …
:7-… (T.C. No: …) –
:8-… (T.C. No: …) –
:9-… (T.C. No: …) –
:10-… (T.C. No: …) –
DAVANIN KONUSU :Alacak
DAVA TARİHİ :13/09/2006
KARAR TARİHİ :15/09/2022
KR. YAZIM TARİHİ :04/10/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka şubesinden davalılardan …’un yönlendirmesi üzerine 16/03/2006 tarihinde davalılardan …’a 36 ay vadeli 108.000,00 TL tutarında taşıt kredisi kullandırıldığını, taşıt kredisi başvurusu için yönlendirmeyi ve gerekli evrakları da şubeye …’un teslim ettiğini, masraflar kesildikten sonra kredi tutarının kredi borçlusuna imza karşılığı ödendiğini ve hesabına yatırıldığını, aynı gün kullandırılan kredinin, kredi borçlusunun hesabından …’un hesabına havale edildiğini, müvekkili bankanın Körfez CBS aracılığı ile Çağ Otomotiv, Muratlar Otomotiv, Yeniçağ Otomotiv ve Özyavuz Otomotiv yetkilileri hakkında ceza soruşturması başlatması neticesinde, müfettişlerinin yaptığı inceleme sonrası dava konusu kredinin incelemeye alındığını, incelemeye göre 05/07/2006 tarihinde hazırlanan müfettiş inceleme raporunda krediye konu araca ait noter satış sözleşmesinin kasko bölümünde tahrifat yapıldığının tespit edildiğini, müvekkili bankanın Körfez CBS’nin muhtelif tarih ve sayılı dosyalarıyla söz konusu şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, dava konusu alacağın tahsili için Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2006/4081 esas ve 2006/4082 esas sayılı dosyalarıyla kredi borçlusu … ile kefili … hakkında rehinin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine başlandığını, tüm davalıların resmi evrakta tahrifat yaparak müvekkili bankayı zarara uğrattıklarını belirterek; fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 108.000,00 TL zararın, zararın meydana geldiği tarih itibariyle işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ayrıca davalılar hakkında üstlerine kayıtlı gayrimenkuller, menkuller ile bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; diğer davalı …’u tanımadığını, bankadan kredi almak için babası… üzerine kayıtlı taşınmazları ipotek ettirerek kredi almak için uğraşırken aynı köyden …’ın kendilerine kredi almalarında yardımcı olacağını söylemesi üzerine olayın geliştiğini, …’ın yönlendirmesi üzerine bir süre sonra işlemlerin tamamlanmak üzere olduğu gerekli belgelerin imzalanması için Akbank Derince Şubesine gidileceğini söylemesi üzerine şubeye gelindiğini, boş dekontlar dahil olmak üzere bir yığın belgeye imza atıldığını, imzaların atılmasından sonraki haftalar …’a kredinin ne zaman çıkacağının sorulduğunu ancak hep daha çıkmadı cevabının alındığını, Haziran 2016 tarihinde Derince Akbank Şube Müdürünün…’ı telefonla araması sonucunda kredinin kendileri adına çekildiğini, kredi için sahte evraklar kullanıldığının anlaşıldığını, davalının dava konusu olayda kullanılmanın dışında hiçbir bağlantısının bulunmadığını belirterek; davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece, ceza mahkemesince verilen karar doğrultusunda hüküm kurulmuş, dosyada gerekli inceleme yapılmadığını, ceza dosyasında alınan heyet raporu gerekçe gösterilmiş; Vakıfbank Körfez Şubesi üzerinden bir değerlendirmeyle, Vakıfbank’ın alacağının %99,2’sinin tamamen tahsil edildiği, bankanın kullandırdığı krediler ve yapılan işlemler sebebiyle kâr elde ettiği ve kamu zararı oluşmadığı bildirilmiştir ancak ilk derece mahkemesi tarafından; müvekkil banka yönünden bu hususta herhangi bir rapor alınmamış, müvekkilin alacaklarını tahsil edip etmediği, kâr – zarar durumunun ne şekilde olduğu tespit edilmeksizin hüküm kurulmuş, yalnızca ceza dosyasının dayanak olarak gösterildiği kararın kabulü mümkün olmadığını, Vakıfbank’ın alacaklarını tahsil ettiği ön kabulüyle, müvekkil bankanın maddi zararının olmadığına karar verilmesi açıkça hatalı olup ayrıca hükmedilen vekalet ücreti yönünden de; davalı … vekili son celse vekaletini sunduğu, yargılama sırasında cevap ya da beyan dilekçesi sunmayan, dosyada hiçbir emek ve mesaisi bulunmayan vekil lehine mahkemece vekalet ücretine hükmedilmesi hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen vekalet ücreti yönünden; davalı müvekkil adına ilk duruşmadan itibaren davayı tamamı ile katılmış ve takip etmelerine rağmen lehlerine vekalet ücreti hükmedilmemesi hukuka uygun bulunmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, adına vekalet ücreti hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 16/03/2021 tarih, 2006/430 Esas – 2021/191 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davalıların resmi evrakta tahrifat yaparak davacı bankayı zarara uğrattıkları iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı, davacı ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı banka şubesinden, davalılardan …’ın 36 ay vadeli 108.000,00 TL tutarında taşıt kredisi kullandırıldığı, masraflar kesildikten sonra kredi tutarının kredi borçlusuna imza karşılığı ödendiği ve hesabına yatırıldığı, davacı bankanın Körfez CBS aracılığı ile Çağ Otomotiv, Muratlar Otomotiv, Yeniçağ Otomotiv ve Özyavuz Otomotiv yetkilileri hakkında ceza soruşturması başlatması neticesinde yapılan müfettiş incelemesi sonrasında davalı …’ın kullandığı kredinin de incelemeye alındığı, bunun üzerine davacı bankanın Körfez CBS’nin muhtelif tarih ve sayılı dosyalarıyla söz konusu şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunduğu, davalıların resmi evrakta tahrifat yaparak davacı bankayı zarara uğrattıklarından bahisle 108.000,00 TL zararın davalılardan tazmini için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı ve davalı … vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan ve Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/146 Esas 2018/94K. sayılı dosyasında banka müfettişleri ve sayıştay denetçisinden oluşan alanında uzman bilirkişi heyetinden dava konusu kredi tahsis işlemleri ve banka kayıtlarına ilişkin belgeler incelettirilerek alınan bilirkişi heyet raporunda; Vakıfbank Körfez Şubesinin 2003-2008 döneminde 14.749.000 TL kâr ettiği, bankanın toplam kredi alacaklarının % 99,2’sinin tamamen tahsil edildiği, bu nedenle bankanın zarar etmediği, bankanın sanıklardan şahsi kefaletler aldığı, ayrıca satılan araçlara rehin koyduğu ve taşınmaz ipotekleri de göz önüne alındığında bankanın zararının söz konusu olmadığı, fiilen bir zararın oluşmadığı, bankanın kullandırdığı taşıt kredilerinden kar ettiği, kredi talebinde bulunan kişilerin bankaya başvurduktan sonra bankanın bu talebi değerlendirdiği ve kredi işlemlerini yaptığı, bu işlemler esnasında sahte belgeler kullanıldığında bu durumun tespit görevinin banka yetkililerine ait olduğu, ancak bankaların işlemlerden kar ettikleri, zarara uğramadıkları, hileli davranışlarla bankaların zarara uğratılarak mağdur edilmelerinin söz konusu olmadığı şeklinde görüş belirtilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Somut davada, ilk derece mahkemesince; kural olarak hukuk hakimi ceza mahkemesinin verdiği beraat kararı ile bağlı değil ise de ceza mahkemesinde tespit edilen maddi olgular ile bağlı olduğu, ayrıca bu durumun ceza dosyasının delil olma özelliğini değiştirmeyeceği, bilirkişi raporunun taraf ve yargı denetimine elverişli olup dosya kapsamına da uygun olduğu anlaşılmış, usul ekonomisi açısından yeni bir bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir. Taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller, Kocaeli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/146 Esas 2018/94K. Sayılı ilamı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı bankanın zarar etmediği, bankanın davalılardan şahsi kefaletler aldığı, ayrıca satılan araçlara rehin koyduğu ve taşınmaz ipotekleri de göz önüne alındığında bankanın zararının söz konusu olmadığı, fiilen bir zararın oluşmadığı, bankanın kullandırdığı taşıt kredilerinden kar ettiği, kredi talebinde bulunan kişilerin bankaya başvurduktan sonra bankanın bu talebi değerlendirdiği ve kredi işlemlerini yaptığı, bu işlemler esnasında sahte belgeler kullanıldığında bu durumun tespit görevinin banka yetkililerine ait olduğu, ancak bankaların işlemlerden kar ettikleri, zarara uğramadıkları, hileli davranışlarla bankaların zarara uğratılarak mağdur edilmelerinin söz konusu olmadığı, davalıların hukuka aykırı eylemleri nedeniyle maddi zarara uğradığı yönünde dosya kapsamında delil bulunmadığı değerlendirilerek davanın reddine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı, tahkikatta bir eksiklik bulunmadığı, ilk derece mahkemesi gerekçelerinin yeterli ve istinaf sebeplerini de karşılar nitelikte olduğu, davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Öte yandan; her davanın açıldığı tarihteki durum ve koşullara göre değerlendirilmesinin gerekmesi ve dava konusunun değeri para ile ölçülebilen niteliği karşısında mahkemece ikmal edilen nispi harç üzerinden yargılamanın yürütülmesi ve dava değeri üzerinden davalı lehine karar niteliğine göre nispi vekalet ücreti takdirinde de isabetsizlik görülmemiştir.
Yine, davalı … tarafından karara yönelik istinaf sebebi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine yöneliktir. İlk derece mahkemesince, davalılara yönelik açılan davanın reddi kararı ile birlikte davalı … lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Eldeki dava, maddi zarardan kaynaklanan tazminat alacağının tahsiline yönelik dava olup mahkemenin uygun bulunan ret gerekçesi işin esasına dairdir. Bu halde, mahkemece davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edilenden takip yolu ile istenen ve davaya konu edilip reddedilen dava değeri (108.000,00TL) üzerinden davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmayıp kararın kaldırılması gerektirmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davalı …’ın T.C. numarasının yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …’ın ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 16/03/2021 tarih, 2006/430 Esas – 2021/191 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın REDDİ ile,
b-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 1.458,00 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.377,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
ç-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT. uyarınca hesaplanan 16.120,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara verilmesine,
e-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,

3-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
Davacı Yönünden;
a-Bakiye 21,40 harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
b-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
c-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
Davalı Yönünden;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
b-Davalı …’ın yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
c-Davalı tarafından yapılan 162,10-TL İstinaf Kanun yolu masrafının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf eden taraflarça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince yatıran taraflara iadesine,
6-Kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/09/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*