Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1462 E. 2023/1471 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1462
KARAR NO : 2023/1471

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2022
NUMARASI : 2021/83 Esas – 2022/251 Karar

DAVACI : KGB GIDA ET VE TAVUK ÜRÜNLERİ PAZARLAMA SANAYİ VE TİC. LTD. ŞTİ. – … -…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/02/2020

KARAR TARİHİ : 28/09/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 09/10/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında muhtelif gıda ürünlerine ilişkin alım satım ilişkisi bulunduğunu ve bu alım satım ilişkisinden dolayı davalı adına düzenlenen muhtelif faturalara dayalı ve davalı tarafından yapılan ödemeler tenzil edildikten sonra müvekkili şirketin davalıdan 32.788,86 TL bakiye cari hesap alacağı bulunduğunu, müvekkili taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan edimlerin yerine getirip fatura konusu malları davalıya teslim etmesine rağmen davalının üzerine düşen borçları ifa etmediğini, ve fatura bedellerini ödemediğini, müvekkilinin söz konusu alacağın işlemiş faizi ile tahsili amacıyla İzmir 27.İcra Müdürlüğünün 2019/12210 Esas sayılı icra takibine başladığını, davalının icra takibine, ödeme emrine, borca, faize ve faiz oranına ve bütün ferilerine itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının borca itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, irsaliyeli faturalar ve bu faturaların altının eksiksiz teslim alan olarak davalı borçlu … tarafından imzalandığını ve ayrıca cari hesap dökümünün de taraflar arasında süregelen bir hukuki ilişkinin varlığını açıkça gösterdiğini beyanla davalının aslında müvekkiline borçlu olduğunu iyi bildiğini ve borcu kabul ettiğini ancak alacağın tahsilini geciktirmek için icra takibine itiraz ettiğini beyanla davalının İzmir 27.İcra Müdürlüğünün 2019/12210 Esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilerek davalı tarafın alacağın % 20’sinde aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevli mahkemede açılmadığını, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta görevli Mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davalının tüzel kişi tacir olduğu ve uyuşmazlık konusunun ticari mal satımından kaynaklı olduğunu ve bu nedenle taraflar arasındaki ilişkinin TTK da düzenlenen bir konu olduğu ve uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden açılan davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiğini, müvekkilinin ödenmemiş hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkilinin şirket çalışanlarına satım bedellerinin tümünü elden teslim ettiğini, ticari geçmişlerine dayanarak cari hesapları bulunduğunu ve bu hususta herhangi bir belgelendirme yapmadığını, ancak şirket çalışanlarıyla görüşmeler ve e mail silsilelerinin mevcut olduğunu, müvekkilinin yalnızca yazışmalarla ispat edebileceği ödemelerini köyü niyetle takip konusu yaparak talep edildiğini, cari hesabın şirket tarafından düzenlendiğini ve birçok faturada müvekkilinin imzasına tebliğ edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin dava şartı zorunlu arabuluculuk başvurusunun bulunmaması nedeniyle vermiş olduğu usulden red kararı usul ve yasaya aykırıdır, zira tarafımızca henüz görevsizlik kararı kesinleşmeden arabuluculuk başvurusunda bulunulmuş ve arabuluculuk süreci 08.01.2021 tarihinde tamamlanmıştır. Mahkeme tarafından arabuculuk son tutanağının sunulması için tarafımıza süre verilmesi gerekirken, hiçbir süre verilmemiş ve/veya bu hususa ilişkin ihtarat yapılmamıştır. Bu nedenle kanuni usullere riayet edilmeden verilen yerel mahkeme kararı hukuka aykırıdır. Ayrıca, yerel mahkemenin vermiş olduğu hukuka aykırı karar nedeniyle an itibari ile müvekkil haksız olarak icra tehdidi altındadır. İleride mağduriyete yol açılmaması ve hak kaybına uğranmaması açısından tehir-i icra talebimizin kabulü ile icra işlemlerinin durdurulmasını talep ederiz. Dosyada tüm delillerin toplandığı gerek bilirkişi gerek diğer değiller ışığından davanın haklılığının ortaya konulduğunu” beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/04/2022 tarih, 2021/83 Esas – 2022/251 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince “Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine” karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında muhtelif gıda ürünlerine ilişkin alım satım ilişkisi bulunduğu ve bu alım satım ilişkisinden dolayı davacının davalıdan 32.788,86 TL bakiye cari hesap alacağı bulunduğu iddiasıyla davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 27. İcra Müdürlüğü 2019/12210 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.

06/12/2018 tarihli 7155 Sayılı Yasanın 20. maddesi ile Türk Ticaret Kanuna ”dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesi eklenmiştir. 5/A maddesine göre Türk Ticaret Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
7155 Sayılı kanunun 23. maddesi ile de 6325 sayılı yasaya 18/A maddesi eklenmiştir. 6235 sayılı yasanın 18/A maddesinin 2. Fıkrası ile davacının, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderileceği, ihtarın gereğinin yerine getirilmemesi halinde ise dava dilekçesinin karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
HMK’ nın 115/1 maddesine göre mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırabilir, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
HMK’ nın 115/2 maddesine göre ise mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir, ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Dava şartları davanın esasına girebilmesi için aranan ve kamu düzeni ile ilgili olan zorunlu koşullardır. Dava açıldıktan sonra mahkemece öncelikle dava şartlarını incelemesi gerekmektedir.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince; tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde açılan davada arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olduğu, işbu dava şartının sonradan tamamlanabilen dava şartı olmadığı, dava açılırken dava şartının yerine getirilmediği anlaşılmakla yasal düzenlemeler sonucunda davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine şeklinde karar verilmişse de verilen karar doğru olmamıştır.
Bu yasal düzenlemeler karşısında incelenen dosyada;Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesince 28/12/2020 tarihinde görevsizlik kararı verildiği, verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden davacı tarafından arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu ve arabuluculuk sürecinin 08.01.2021 tarihinde tamamlandığı anlaşılmış, bu aşamada ilk derece mahkemesince bu doğrultuda işlem yapılarak arabuculuk son tutanağının sunulması için davacı tarafa süre verilmesi gerekirken, bu yönde bir karar verilmeden yanılgılı ve eksik kanaatle sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
O halde bu aşamada yapılması gereken iş; mahkemece, öncelikle arabuluculuk son tutanağının mevcut olup olmadığı tespit edilmeli ve davacı tarafa varsa son tutanağı sunmak için yasada belirtilen süre verilmeli sonrasında oluşacak kanaate göre karar vermekten ibarettir.
Gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 15/04/2022 tarih, 2021/83 Esas ve 2022/251 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 28/09/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*