Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1414 E. 2023/1454 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1414
KARAR NO : 2023/1454

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2021
NUMARASI : 2020/187 Esas – 2021/933 Karar

DAVACI :… (T.C. No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :MÜFLİS CVS MAKİNA İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş. İFLAS İDARESİ (GEBZE 4. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ 2018/30 İFLAS)
VEKİLİ :Av. … – …
DAVANIN KONUSU :Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ :15/08/2019

KARAR TARİHİ :28/09/2023
KR. YAZIM TARİHİ :09/10/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müflis firma hakkında Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/274 Esas sayılı dosyadasından iflas kararı verildiğini, Türk Borçlar Kanunu Madde 513 gereğince; “Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekalet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur.” İş bu kanun hükmü mucibince müflis şirket ile müvekkilim arasındaki vekalet sözleşmesi sona ermekle birlikte vekalet ilişkisi boyunca 161,700,00 TL olan alacak müvekkili tarafından tahsil edilemediğini, bu sebeple müvekkilinin alacaklarının masaya kaydı için taraflarınca iflas idaresine talepte bulunulduğunu, fakat iflas idaresi bu taleplerini reddederek mevcut alacaklarını masaya kaydetmediğini, Avukatlık Kanunu’nun 171/1 maddesinde düzenlenen “Avukat üzerine aldığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadar takip eder” ve “Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi”nin 2. maddesinde düzenlenen “Ücreti, kesin hüküm elde edilinceye kadar olan dava, iş ve işlemler ücreti karşılığıdır.” hükümleri gereğince vekalet ücreti alacağının, üstlenilen işin bitmesi ile muaccel hale geldiğini, bu sebeple iflas idaresinin alacaklarını masaya kaydının reddine karar vermesi hukuka aykırı olduğunu, bu sebeplerle müvekkilinin müflisten olan ve reddedilen toplam 161.700,00 TL alacağının masaya kabulüne söz konusu miktarın müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesi için mahkememize başvurmak zorunluluğu doğduğunu bu nedenlerle müvekkilinin toplam 161.700,00 TL alacağının iflas masasına kaydına ve müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın Reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “Türk Borçlar Kanunu Madde 513 gereğince; “Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekalet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur.” İşbu kanun hükmü mucibince müflis şirket ile müvekkil arasındaki vekalet sözleşmesi sona ermekle birlikte vekalet ilişkisi boyunca 161.700,00 TL olan alacak müvekkil tarafından tahsil edilememiştir. Yerel Mahkeme tarafından verilen kararda VUK’ un 236. maddesi dayanak gösterilerek, davamız esastan reddedilmiştir. Ancak dosyada var olan ve daha evvel iflas idaresine 09/04/2019 tarihinde sunulan serbest meslek makbuzları uyarınca verilen karar yerinde değildir. Söz konusu senetler mahkeme dosyasında da iflas idaresi dosyasına da eksiksiz olarak mevcuttur. Avukatlık Kanunu’nunda düzenlenen 171/1 maddesi uyarınca vekalet ücreti alacağının, üstlenilen işin bitmesi ile muaccel hale geldiği barizdir. Bu sebeple de iflas idaresine alacak kaydımızın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine dair hüküm kurulması yerinde olmamıştır. Rüçhanlı olan ve makbuz karşılığı hak edilen vekalet ücreti alacağımızın masaya kaydının reddi kararı hukuka aykırıdır. Nitekim 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’ nun 02/05/2001 tarih ve 4667 sayılı Kanunla değişik 166. maddesinin 2. bendi gereğince müvekkil nezdinde doğmuş olan vekalet ücreti rüçhanlı alacaklardandır. Müvekkil toplam 161.700,00 TL olan alacağın masaya kaydı gerekmektedir aksi halde müvekkil açısından haksız sonuçlara sebep olunacaktır. Müvekkil, müflis şirkete 2013 yılından itibaren vekalet sözleşmesi çerçevesinde hizmet vermiştir. 2017 yılının son ayından 2018 yılının tüm aylarına ilişkin vekalet ücreti alacaklarının masaya kaydı gerekmektedir” beyanı ile ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılması ve yapılacak istinaf incelemesi neticesinde dosyada yeniden hüküm tesisi ile müvekkil …’ın müflis CVS Makina İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’den iflas tarihi itibariyle toplam 161.700,00-TL alacağının iflas masasına kaydına karar verilmesine, İİK m.196 gereğince iflasın açılmasıyla birlikte işleyecek faizlerin de hesaplanmasına, itiraz doğrultusunda masaya kayıt yapılarak müvekkilin tedbiren ikinci alacaklılar toplantısına katılma kararı verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/11/2021 tarih, 2020/187 Esas – 2021/933 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK.’nun 235. maddesine göre alacağın iflas masasına kayıt ve kabul istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, davalı şirkete avukatlık hizmeti verdiği, davalı Müflis şirket hakkında Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/274 Esas sayılı dosyadasından iflas kararı verildiği, iflas sonrası davacının alacağını davalı şirketten tahsil edemediği, bunun üzerine davacı tarafça, müflis davalıdan iflas öncesi döneme ait olan ve iflas masasınca reddedilen toplam 161.700,00 TL alacağının masaya kabulüne karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.

Dosya arasına alınan Gebze 4. İcra Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevabi müzekkerede; müflis CVS Makina İnş. San. ve Tic. A.Ş. hakkında Gebze Ticaret Mahkemesinin 2017/274 Esas, 2018/1132 Karar sayılı ilamı ile 27/12/2018 tarihi itibariyle iflasına karar verildiği, ilamın henüz kesinleşmediği, ikinci alacaklılar toplantısının yapılmadığı, davacının alacak kayıt talep dilekçesi, talebin reddine ilişkin karar ve eklerinin müzekkereye ekli olarak gönderildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2018/30 İflas dosyasının incelemesinde; davalı müflis şirket için düzenlenen sıra cetveli ilanının 01.08.2019 tarihinde Akşam Gazetesinde ilan edildiği, davacı tarafından masraf avansı verildiği, davacı tarafa red kararının 06/08/2019 tarihinde tebliğ olunduğu görülmüştür.
Dosya arasına alınan 22/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının, 2017 yılı ve 2018 yılı yasal defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu ve davalı müflisin iflas tarihi itibarı ile davalıdan alacağının 12 adet serbest meslek makbuzuna göre 761.700,00 TL.- olarak tespit edildiği, davalının, 2017 yılı ve 2018 yılı yasal defterlerinin sahibi lehine delil kudretine haiz olduğu, yasal defterlere kayıt edilen davacıya ait 12 adet serbest meslek makbuzu toplamı 161.700,00 TL.- alacak ve davacının davalı adına yaptığı dava ve icra masrafları tutarı 15.973,95 TL.- ile beraber 177.673,95 TL.- davacıya borcu olduğunun tespit edildiği, davacının ödenmeyen her serbest meslek makbuzu için yasal faiz talep ettiği, faiz talebi için taraflar arasındaki her sayfası kaşe ve imza altına alınması gereken ancak sadece CVS…A.Ş.’nin imzaladığı sözleşmede ücretin hangi tarihte ödeneceğinin kararlaştırılmadığı, serbest meslek erbabının hizmeti nedeniyle düzenlediği bir anlamda fatura yerine geçen ancak tacir olmayan davacının, makbuz tarihlerinin de her ay farklı tarihlerde düzenlediği (örneğin her ayın son günü gibi değil), talep edildiği için hesaplanan 7.841,36 TL.- yasal faizin kanaatimce kabule şayan bulunmadığı, davacının kayıt kabulde alacak talebini 161.700,00 TL.- olarak bildirdiği, her makbuz tarihinden iflas tarihine kadar hesaplanan yasal faizle beraber talep edilen alacağın 169.541,36 TL.- olarak hesaplandığı şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Eldeki davada; Vergi Usul Kanunu 236. Maddesinde düzenlenen “Serbest meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir” hükmü gereğince, davacının serbest meslek makbuzu düzenlediği, davacının serbest meslek erbabı kişilerden olduğu, davacının tahsil etmediği para için makbuz kesemeyeceği anlaşıldığından, bu durumun aksinin de bu derece güçlü ve yazılı bir delille ispatlanamadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince davanın reddine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin davacının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu anlaşıldığından, davacının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında; tarafların ve vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*