Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1361 E. 2023/1319 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1361
KARAR NO : 2023/1319

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :17/02/2022
NUMARASI :2019/563 Esas – 2022/111 Karar

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ :03/12/2019

KARAR TARİHİ :14/09/2023
KR. YAZIM TARİHİ :29/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin …-Mete ticaret unvanı ile tuhafiye ve hobi malzemeleri toptan ve perakende satışı yapan bir firma iken, 29.06.2018 tarihinde tür değişikliği ve unvan değişikliği yapılarak Mete El Sanatları Paz. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. unvanını aldığını, davacının başta Kocaeli olmak üzere Marmara bölgesindeki birçok ilde toptan satışlar yaptığını, vadeli satışlarındaki ödemelerini müşterilerinden çek ve senet alarak tahsil ettiğini, davacının, davalı bankanın İzmit Şubesi’nin müşterisi olduğunu, bankacılık işlemlerinin büyük bölümünü davalı banka kanalı ile yaptığını, 15.01.2015 tarihinde müvekkilinin, davalı bankanın davacı firma ile ilgilenen kobi müşteri ilişkileri yöneticisi unvanlı … tarafından elektronik posta yolu, bankacılık işlemlerindeki (havale,eft,çek ve senet tahsilatı) kampanyalar hakkında bilgilendirildiğini, bunun üzerine müvekkilinin, ‘kota 1000’ adındaki tarifeye üye olarak yıllık ücretini ödediğini, kota 1000 tarifesinde, ödenen yıllık paket ücreti karşılığında 1000 adet işleme kadar havale, eft, çek ve senet tahsilat işleminin ücretsiz olarak yapıldığını, davacının bu pakete üye olduğu 2015 yılından beri davalı banka tarafından her sene sonu kota 1000 tarifesinin otomatik olarak yenilendiğini ve paket bedeli banka tarafından hesaptan tahsil edilerek paket içeriğindeki aynı şartlarda 1’er yıl bu zamana kadar uzatıldığını, kota 1000 paketinin davalı tarafından en son 27.06.2019 tarihinde 2.000,00-TL bedelle yenilendiğini ve davacıya paketin yenilendiğine ilişkin bilgilendirme mesajı geldiğini, davacının, davalının bu mesajına itibar ederek bankaya birçok senet tevdi ettiğini ve tahsilat işlemi talep ettiğini, ancak ağustos ayı içerisinde 333 senet tahsilat işlemi için davalı banka tarafından davacının hesabından her işlem için 65-TL olmak üzere toplam 21.645,00-TL para tahsil edildiğini, davacının davalı bankaya bu hususu sorduğunda, paket içeriği değiştiğini, kota 1000 paketinin artık 50 adet senet tahsilatını kapsadığını, aşan miktarların ücrete tabi olduğunu ve bu konuda da kendisinin bilgilendirildiğini söylediklerini, davalı bankanın yaklaşık 4 yıldır paket içeriğini değiştirmeden aynı şartlarda davacının paketini yenilemesine rağmen, haksız olarak hiçbir bilgilendirme yapmadan paket içeriğini tek taraflı olarak değiştirdiğini, davacıdan haksız olarak fahiş oranda para tahsilatı yaptığını, bu durumun davacıyı nakit akışında kısa süreli sıkıntıya soktuğunu, davacı ile davalı banka arasında akdedilen Kota 1000 tarifeleri ile ilgili, karşılıklı olarak sözlü ya da yazılı olarak hiçbir zaman içerik değişikliği konusunda başka bir anlaşma yapılmaması sebebiyle banka tarafından davacının hesabından tahsil edilen bedellerin haksız olup açıkça hukuka aykırı olduğunu beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; davalı banka tarafından davacı hesaplarından senet masraf komisyonu adı altında haksız olarak tahsil edilen 21.645,00-TL’nin arabuluculuk sürecine başvuru tarihi olan 17.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; KOTA 1000 tarifesinin tarafların imzalamış oldukları Kobi Tarifeleri Başvuru Formu’nda “…belirli bankacılık işlemlerinin bir araya getirilerek, tarife kapsamında belirlenen işlem ve adetlerin, her bir işlem için tek tek ücret alınmak yerine, tek bir tarife ücreti altında fiyatlanan ve tarife peroyotlarında bu ücretin otomatik olarak tahsil edildiği bir bankacılık hizmet paketidir…” şeklinde tanımlandığını, tanımdan anlaşılacağı üzere KOTA 1000 tarifesi abonelik için ödenen peşin ücret sonrası, belirlenen sınır sayısına kadar havale, eft, çek ve senet tahsilatı (komisyon) işlemlerinden ücret alınmamasına ilişkin olduğunu, ilgili formun 8. maddesinde “Her tarife farklı işlem gruplarını kapsar, farklı fiyat ve adet içeriğine sahiptir. Hizmeti sunan taraf olması itibariyle Banka belirlenen işlem, adet ve fiyatları önceden www.akbank.com internet adresinde ilan etmek suretiyle değiştirebilir. Bu değişiklikler mevcutta tarifesi bulunan müşteriler için yeni periyot süresi başlangıcında geçerli olur.” ve 15. maddede “Bankaca sunulan tarife içerikleri ve tarife ücretleri www.akbank.com internet adresinde yer alacak, güncel tarife ücretleri ise yine aynı internet adresinde ilan edilecektir. Banka haber vermeksizin tarife ücretlerini ve içeriklerini değiştirme hakkını saklı tutar.” şeklinde şartlar yer aldığını, davacı tarafın kendisinin her ne kadar tarife içeriğinin değiştirilmesi hususunda bilgilendirilmediğini iddia etse de karşılıklı aydınlatılmış iradeler ile imzalanmış olan şartlarda internet sitesi üzerinden yapılacak duyuru ile bilgilendirilme şeklinin kabul edildiğini, SMS ile bilgilendirilme hususunda 9. maddede “Banka, müşteri tarafından söz konusu tarife ücretinin ödenmemesi durumunda, söz konusu hizmeti durdurmaya/iptal etmeye yetkilidir. Var olan bir tarife, müşterinin bankada varolan kayıtlı cep telefonuna kısa mesaj (SMS) gönderilmek suretiyle bankaca uygulamadan kaldırılabilecektir.” şartının yer aldığını, dolayısıyla tarafların imzalamış olduğu başvuru formundan da anlaşılacağı üzere davalı bankanın tarife içeriğine ve ücretlendirilmesine dair değişiklikleri internet sitesinden duyuracağını, yalnızca ödeme yapılmaması durumunda tarifenin iptal edilmesi hususunun SMS ile bilgilendirileceğini, KOTA 1000 tarifesinde yapılan değişikliğin www.akbank.com internet sitesinde açık bir şekilde duyurulduğunu, dolayısıyla imzalanan şartların öngördüğü şekilde davalı banka tarafından yapılan bilgilendirme mevcut olduğunu, davacı tarafın tarife içeriğinde değişikliğe dair bilgilendirilmediğine yönelik iddialarının yerinde olmadığını, değişen ve usulüne uygun şekilde duyurulan tarife sonrası davacı tarafın ilk 50 adet senet tahsilatı için tarife içerisinde yer aldığından herhangi bir ücretlendirme yapılmadığını, tarife sınırı olan 50 adet senet tahsilatı aşıldığında ise başvuru formunun 3. maddesinde yer alan “Tarife dahilindeki ücretsiz işlem adetleri, Tarife ücretlendirme periyodu süresince geçerli olacaktır. Ancak, bu periyot bitmeden, Tarife dahilindeki ücretsiz işlem adedinin tüketilmesi halinde, bundan sonra yapılacak işlemler, Banka’ca işlem tarihinde www.akbank.com internet adresinde ilan edilmiş standart komisyon tarifesi üzerinden ücretlendirilecektir.” şartı gereğince standart tarife üzerinden ücretlendirildiğini, davacının iddia ettiği 21.645,00-TL’nin yenilenen KOTA 1000 tarifesi sonrası aşılan işlemlerin standart tarife ile ücretlendirilmesi sonrası meydana geldiğinden davacının anılan meblağı davalıdan talep etmesinin yerinde olmadığını, davacının iradesi ile imzalanmış olan şartlar ile sabit olduğu üzere açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunun sabit olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulü ile;
-21.645,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arası karşılıklı aydınlatılmış iradelerle imzalanmış sözleşme gereği; davacının internet sitesi üzerinden yapılacak duyuru ile bilgilendirilmeyi kabul ettiğini, bu kapsamda davacı tarafın yöneltmiş olduğu dava haksız ve kötü niyetli olduğunu, bununla birlikte sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulları olarak kabul edilmemesi gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2022 tarih, 2019/563 Esas – 2022/111 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; alacak istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda, “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında 06/08/2018 tarihli Kobi Tarifeleri Başvuru formu imzalandığı, bu sözleşme kapsamında TL cinsi 1000 adet işlemde peşin olarak tahsil edilen 2.000,00 TL dışında başkaca ücret alınmayacağının kabul ve taahhüt edildiği, sözleşmenin 9. Maddesinde ”her tarife farklı işlem grubunu kapsar, farklı fiyat ve adet içeriğine sahiptir. Hizmeti sunan taraf olması itibariyle banka belirlenen işlem, adet ve fiyatları önceden www.akbank.com internet adresinde ilan etmek suretiyle değiştirebilir. Bu değişiklik mevcutta tarifesi bulunan müşteriler için yeni periyot süresi başlangıcında geçerli olur.”, 16. Maddesinde ”Bankaca sunulan tarife içerikleri ve tarife ücretleri www.akbank.com internet adresinde yer alacak güncel tarife ücretleri ise yine aynı internet sitesinde ilan edilecektir. Banka haber vermeksizin tarife ücretlerini ve içeriklerini değiştirme hakkını saklı tutar.” hükmünün düzenlendiği, taraflar arasında imzalanan işbu sözleşmenin tek tip matbu sözleşmelerden olduğu ve davacı banka tarafından önceden hazırlanmış olduğu, davacının sözleşme içeriğine müdahalesinin bulunmadığı, sözleşme hükümlerinin taraflarca tartışılıp düzenlenmediği, Türk Borçlar Kanunu’ nun 20. maddesinde bir sözleşme yapılırken düzenleyenin ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla önceden tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulları olarak tanımlandığı, 24. maddesinde ise genel işlem koşullarının bulunduğu bir sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme getirme yetkisi veren kayıtların yazılmamış sayılacağının düzenlendiği, davalı bankanın kendi internet sitesinde bir yıllık zaman periyodu içerisinde ne zaman ve hangi saatte kota hizmet paketi ücretlerini değiştirebileceğini kestirmenin ya da tahmin etmenin mümkün olmadığı, TBK 24. maddesine göre bu hükmün yazılmamış sayılması gerektiği, davalı bankanın e-mail, SMS, mektup vs çeşitli iletişim kanallarıyla ihbarda bulunmadan tek yanlı olarak sözleşme hükümlerini değiştirip davacıyı borçlandırmasının da kabul edilemeyeceği, Mahkememizce sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu olarak kabul edildiği, bilirkişi raporunda davacı hesabından 23/08/2019-28/08/2019 tarihleri arasında toplam 333 adet senet tahsilinden dolayı toplam 21.645,00 TL’ nin davalı banka tarafça tahsil edildiği ve açıklanan yasal düzenlemeler nedeniyle davacıya iade edilmesi gerektiği anlaşılmakla davalı taraf dava açılmadan önce temerrüde düşürülmemiş olduğundan 21.645,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçeyle davanın kabulü ile 21.645,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda taraflar arasında 06.08.2018 tarihli “KOBİ Tarifeleri Başvuru Formu” tahtında; KOTA 1000 adlı tarife paketine göre; 12 aylık ücret tutarı 2.000,00 T L ödenmek kaydıyla 1000 adet işlem (TL) havale, EFT, çek, senet tahsilatı, 10 adet çek karnesi ve hesap işletim ücreti alınmayacağının kabul ve taahhüt edildiğine ilişkin sözleşme imzalandığı,sözleşmenin 9. maddesinin; “Her tarife farklı işlem grubunu kapsar, farklı fiyat ve adet içeriğine sahiptir. Hizmeti sunan taraf olması itibariyle banka belirlenen işlem, adet ve fiyatları önceden www.akbank.com intemet adresinde ilan etmek suretiyle değiştirebilir.Bu değişiklik mevcutta tarifesi bulunan müşteriler için yeni periyot süresi başlangıcında geçerli olur.”,16.maddesinin; “ Bankaca sunulan tarife içerikleri ve tarife ücretleri www.akbank.com internet adresinde yer alacak güncel tarife ücretleri ise yine aynı internet sitesinde ilan edilecektir. Banka haber vermeksizin tarife ücretlerini ve içeriklerini değiştirme hakkını saklı tutar.”şeklinde düzenlediği,davalı vekilinin davacıya yapılan bildirime /ihbara ilişkin olarak, 07.03.2020 tarihli dilekçe ekinde bankanın internet sitesinde yayımlanan yeni tarife paket ücretlerine ilişkin olarak 13 adet farklı paketin ücret duyurusu görüntülerini sunduğu, davacının Kobi Tarifeleri Başvuru Formunu imzaladığı,aksi yönde iddiasının olmadığı anlaşılmaktadır.
Dosyada talimat yoluyla nitelikli hesaplamalar uzmanı akademisyen bilirkişi ile emekli banka müdürü bilirkişiden aldırılan ve yerel mahkemece hükme esas alınan 14.10.2021 tarihli raporda; bankanın sözleşmesel olarak davacıyı önceden web sitesinde yayımlayacağı duyuruyla bilgilendirmek suretiyle, ücret ve komisyon değişikliği modeline/paketine geçme hakkı tanındığı, eğer sözleşme genel işlem koşulu olarak kabul edilirse, bu kaydın yazılmamış sayılması gerektiği,sözleşme genel işlem şartları içerir kabul edilmese dahi, davalı banka davacıyı çeşitli iletişim araçları kanalıyla (e-mail, SMS, mektupla vd. gibi) bilgilendirmediği için, salt internet sitesindeki genel duyuruya dayanarak sözleşmeyi tek yanlı olarak tadil etmiş olmasının hem basiretli tacir ilkesine uygun olmayacağının benimsendiği, bu gerekçelerle davalı bankanın tahsil ettiği 21.645,00-TL iade etmesi gerektiğinin değerlendirildiği, mahkemece raporun benimsenmesi halinde, dava tarihinden itibaren (Dava tarihi öncesi somut bir ihtarname ve/veya yazılı başvuru bulunmadığı için) haksız olarak tahsil edildiği düşünülen 21.645,00-TL’nin 3095 sayılı Kanun’un 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlarda basit usulde işleyecek ticari AVP©faizi ile birlikte davalıdan istenebileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Konuya ilişkin Yargıtay kararlarında da izah edildiği üzere; bir sözleşmenin 6098 sayılı TBK’nın m. 20 vd. uyarınca genel işlem koşulları denetimine tabi tutulması için Kanunda belirtilen ölçütlerin uygulanması gerekir. 6098 sayılı TBK’da da sözleşme serbestisi ana kural olmakla birlikte, sözleşmelerin geçerliliği için, sözleşmenin hukuka aykırı genel işlem koşulları içermemesi unsuru getirilmiştir. Hem tüketiciler hem de tacirler için geçerli olan genel işlem koşulları denetimi, sözleşmelerin imzalanması aşamasında daha olumsuz durumda bulunan sözleşmenin tarafını dürüstlük kuralları kapsamında korumaktadır.
Haksız şart ile ilgili olan TBK’nın 21. maddesi “Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır”. hükmünü havidir.

Kanun’un 23. maddesinde ise “Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı doğrultuda içerik denetimini düzenleyen 25. madde de “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz” şeklindedir.
Bunun yanında;6102 sayılı TTK’nın 20. maddesinde, tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir uygun bir ücret isteyebilir, hükmü düzenlenmiştir. Bankaların bu anlamda tacir oldukları ve temel iştigal konuları olan bankacılık işlemleri dolayısıyla şartlarının mevcut olması halinde ücret isteyebilecekleri kuşkusuzdur. Yorum denetimine ilişkin olan aynı Kanun’un 23. maddesinde ise “Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı doğrultuda içerik denetimini düzenleyen 25. madde de “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz” şeklindedir.
Bir sözleşme hükmünün genel işlem koşulu niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde, genel işlem koşullarının üç aşamalı denetime tabi tutulması gerekir. Söz konusu denetim aşamaları; yürürlük (kapsam) denetimi, yorum denetimi ve içerik denetimidir. Yürürlük denetimi kapsamında, genel işlem koşulu niteliğindeki hükümlerden müşterinin önceden ve açıkça bilgilendirilmemiş ve onun tarafından kabul edilmemiş olması halinde veya şaşırtıcı hüküm içermesi halinde o hükümler sözleşmeye yazılmamış sayılır.Yürürlük denetiminin aşılması halinde yapılması gerekli denetim aşaması “yorum” denetimidir. Belirsizlik ilkesi de denilen bu denetim modelinde, sözleşmede yer alan genel işlem koşulu niteliğindeki hüküm içeriğinin ne olduğu konusunda bir anlaşmazlık bulunuyorsa, bu hükmün düzenleyen taraf aleyhine yorumlanması gerekir. Sözleşmede, yürürlük denetiminin aşılması ve yorumu gerektirecek bir belirsizliğin bulunmaması veya bulunsa bile düzenleyen aleyhine yorum yapılmış olmasından sonra, sözleşmenin bir de “içerik” denetimine tabi tutulması gerekmektedir. İçerik denetimi yapılırken, genel işlem koşulu olduğu ileri sürülen hükmün “dürüstlük kuralı” na aykırı olup olmadığı, karşı tarafın aleyhine ve onun şartlarını ağırlaştırıcı nitelikte olup olmadığına bakılacaktır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No 2019/4678, Karar No:2019/7837).
Dava konusu olayda; davacının tacir olarak basiretli davranma yükümlülüğü bulunmaktadır. Davacının dava konusu “KOBİ Tarifeleri Başvuru Formu”nu imzaladığı, bilgilendirme formunu ve sözleşmeyi inceleyerek onaylamış olduğu dolayısıyla, sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olmadığı, tarafların iradeleri ile oluşturulduğu dolayısıyla, davalı bankanın tarife değişikliğine yönelik uygulamasının haksız şart oluşturmayacağı anlaşılmakla, davanın reddi yerine kararda yazılı olduğu şekilde hüküm verilmesi doğru görülmemiştir..
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının davalı lehine kaldırılmasına dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2022 tarih, 2019/563 Esas ve 2022/111 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın REDDİNE,
b)Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 369,65-TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 99,80-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
ç)Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d)Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
e)Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
f)6325 sayılı HUAK’ın 18/A-11 maddesi uyarınca, suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b)İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
c)Davalı tarafından yapılan 220,70-TL İstinaf Kanun Yoluna Başvurma harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
ç)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
e)Davalı hakkında düzenlenen 09/05/2022 tarihli ve 2.428,92-TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
f)İİK’nın 36/5 maddesi gereğince davalı vekilince Kocaeli İcra Dairesi’nin 2022/32155 Esas sayılı dosyasına sunulan teminatın davalıya iadesine,
g)Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/09/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*