Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1345 E. 2023/1311 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1345
KARAR NO : 2023/1311

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :07/04/2021
NUMARASI :2016/1611 Esas – 2021/308 Karar

DAVACI :… (T.C.No: …) – …
DAVALI :… A.Ş. – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :İpoteğin Terkini
DAVA TARİHİ :12/12/2014
KARAR TARİHİ :07/04/2021

KARAR TARİHİ :14/09/2023
KR. YAZIM TARİHİ :29/09/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … ile … A.Ş. arasındaki acentelik sözleşmesinin 24.01.2013 tarihi itibariyle feshedildiğini, Beyoğlu 18. Noterliği’nin 22.04.2008 tarih ve 10468 yevmiye nosu ile tasdikli ek vekaletname ile … A.Ş. tarafından …’ye verilmiş olan acentelik yetkilerinin iptal edilerek temsil yetkisinin kalmadığının 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu hükümleri gereğince ilan olunduğunu, …’nin acentelik faaliyetlerinden doğabilecek borçlarından dolayı adına kayıtlı … ili … ilçesi … Mah. … pafta, … Parsel … Ada gayrimenkulün 100.000,00-TL bedelle … A.Ş. lehine 1. derecede ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanılacağının, masraf ve vekalet ücretinin de tarafına yükleneceğinin ,,, A.Ş. tarafından Beşiktaş 15. Noterliği’nin 23.10.2014 tarih 11174 yevmiye nolu ihtarnamesi ile tebliğ edildiğini, …’nin %1 hisse ortağı …, %99 hisseli ve şirket müdürü … tarafından Gebze 1. Noterliği’nin 05.11.2014 tarih ve 15079 yevmiye nolu ihtara cevap ile acente şirketi olarak … tarafından … A.Ş.’ye borcunun olmadığı yönünde cevap verildiğini, tebliğ edilen ihtarname ile sigorta faaliyetlerine ilişkin yedinde bulunan her türlü poliçe, zeyilname, makbuz ve bilcümle evrak ile demirbaş, kimlik kartı, bilgisayar programı ve tabelanın iade edilmesi istenmişse de, acentelik sözleşmesinin feshedilmesiyle birlikte sözü edilen evrak belge dökümanların hepsini teslim ettiklerini, şirket yedinde herhangi bir evrak belge ve döküman ve demirbaşın bulunmadığı gibi fesih tarihi itibariyle herhangi bir borçları bulunmadığının ifade edildiğini, acentelik sözleşmesinin bitimi tarihinden itibaren 1 yıl 9 ay geçmesinden sonra borcunun olduğunu, ancak ne borcu olduğunun açıkça belirtilmediğini, … ile … A.Ş. arasındaki acentelik sözleşmesinin başlangıcından sona erdiği 24.01.2013 tarihine kadar her üç ayda bir acentenin tahsilatları için hesap mutabakatı yapıldığını, yapılan her tahsilat mutabakatının … A.Ş.’ye gönderildiğini, bazı mutabakatların … A.Ş.’ye bazen faks yolu ile de gönderildiğinden … dosyalarında kalmış mutabakat örneklerinden 25.10.2010 tarih ve 2010/436 sayılı yazının bu durumu belgelediğini, …’nin müdürü …’ın … A.Ş. ile yaptığı telefon görüşmelerinde borcunun sigorta işletmelerine ait BSMV vergi borcuna ait olabileceğinin ifade edildiğini, 5766 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikler uyarınca 01.08.2008 tarihinden itibaren sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisi bulunan sigorta acenteleri ile sigorta acenteliği bulunan banka şubeleri tarafından yapılan sigorta işlemlerinin dahil olmak üzere bütün sigorta işlemlerinde verginin mükellefinin sigorta şirketleri olduğunu, yasaya göre de acentelik faaliyetlerinden doğabilecek BSMV borçlarından … A.Ş. kurumunun sorumlu olduğunu, … A.Ş. acenteliğinin alınarak sigorta programının bilgisayar ekranlarına yansıtıldığı tarihten başlayarak trafik sigorta poliçelerinin kesilerek müşteriye hizmet sunma başlangıcından, 01.08.2008 tarihine kadar BSMV tahsil eden sigorta vergilerinin … tarafından İlyasbey Vergi Dairesi’ne ödendiğini, tüm bu nedenlerle … ili … ilçesi … Mah. … pafta, … Parsel … Ada gayrimenkuldeki ipoteğin kaldırılması yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça bildirilen dava değerine itiraz ettiklerini, dava konusu edilen ve fekki talep edilen ipotek miktarının 100.000,00-TL olduğunu, nisbi harcın tamamlatılması gerektiğini, davaya konu edilen ipoteğin …’nin acentelik faaliyetleri kapsamında doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini, söz konusu acentenin ihtarname tebliğ tarihi itibari ile davalı şirkete 9.843,90-TL ana para borcu bulunduğunu, bu borcun 3.587,00-TL’lik kısmının ödenmeyen poliçe prim borçlarından, kalan kısmının ise ödenmemiş vergi borçlarından oluştuğunu, acente teminatı olarak verilen ipoteğin acentenin tüm borçları bitmeden fekedilmesinin söz konusu olmadığını, davacı taraf gayrimenkulle ilgili bir tasarrufta bulunacak ise borcu ve ferilerini karşılayacak uygun miktarda bir banka teminat mektubu sunması halinde dava dışında ipoteğin fekki yoluna gidilebileceğini, acentelik borcunun zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, 2013 yılından beri alacağın talep edilmediği yönündeki davacı beyanlarının bir anlamı bulunmadığını, taraflarınca İstanbul 10. İcra Dairesi’nin 2014/4937 Esas sayılı dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişildiğini, tüm bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının sigorta ve ilgili vergi kanun hükümlerine uymadığını, acentenin tüm hesap ve işlemleriyle faaliyetlerinin … A.Ş. denetim ve gözetiminde gerçekleştiğini, acentenin herhangi bir yanlışlık yapması veya borçlu durumda bulunmasının olanaksız olduğunu, 3 ayda bir yapılan mutabakatlarla borçlu görünen acentenin borcunu kapatmadan iş yapmasının sigorta düzenlemesinin de mümkün olmadığını, devredecek herhangi bir borcun vadesi veya kapatılması süresinin en fazla 3 ay olduğunu, … A.Ş.’nin 1 yıl 9 ay geçtikten sonra 23/10/2014 – 30/09/2014 tarihi itibari ile 9.483,00-TL alacaklarının olduğu iddia edilmesinin art niyetli ve afaki olduğunu, bilirkişi raporu ile 2012 yılına ait borç tutarının varlığından söz edilmeyeceğini, 2013 sayılı VUK’un 111. ve 113. maddeleri hükmünce zamanaşımı kapsamında olduğu gibi 24.978,4-TL’nin 2012 yılından 2013 yılına devredilmesinin somut bit tespite dayanmayan afaki olarak ve matematiksel olarak kondurulduğunu, davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesinde hem cari hesaplarda hem de açık hesap işlemlerinde yer alması çelişkisi, işbu borç tutarının davacıdan ikinci kez tahsil edildiğini gösterdiğini, bilirkişi raporuna yapılan itiraz ve cevabi savunmalara rağmen her defasında aynı bilirkişinin tayin edildiğini, bilirkişi tarafından somut bir inceleme ve tespit yapılmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ileri sürülen iddiaların son derece mesnetsiz olduğunu belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/04/2021 tarih, 2016/1611 Esas – 2021/308 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; acentelik sözleşmesine dayalı olarak davacıya ait taşınmaz üzerine koyulan ipoteğin terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda,”… Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller, sözleşme ve ihtarnameler, fesih ihbarnamesi,tapu kaydı, ipotek resmi senedi, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli görülmekle hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporları birlikte değerlendirildiğinde; davalı … A.Ş. ile … arasında 22.04.2008 tarihli acentelik sözleşmesi kurulduğu, bu ilişkinin 24.01.2013 tarihinde yapılan fesih beyanı ile sona erdiği, davacı tarafın, sözleşmeden doğabilecek borcun teminatı olarak … ili … ilçesi … Mah. … pafta, … Parsel … Ada’da kayıtlı taşınmazı üzerine davalı lehine 100.000,00 TL limitli ipotek tesis edildiği, 30/06/2012 tarihli mutabakat belgesine göre 7.140,88 TL borç mevcudiyeti yönünden dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. ile davalı …şirketinin mutabık oldukları, acentelik sözleşmesinde de vergi ödemelerinin acenteye ait olduğuna yönelik hüküm bulunduğu ayrıca tarafların mutabakatlaşmalarında açıkça gösterilmesi nedeniyle dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin vergilerin acente tarafından ödenmesi hususunda bilgi sahibi olduğu, davacı tarafça sunulan ödeme belgelerinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği üzere davalı … şirketinin kayıtlarına alındığı ve cari hesaptan tenzilinin sağlandığı, ipoteğin dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin ürettiği poliçelerin prim borçlarını da kapsadığı, bu nedenle davalının dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından düzenlenen poliçelerden kaynaklanan alacağını henüz tahsil edemediği, bu nedenle davalı lehine verilen ipoteğin de teminat görevini ve niteliğini henüz yitirmediği, dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin poliçelerden kaynaklanan aktarma yükümlülüğünün hem fesih tarihi hem ihtarname tarihi hem de dava tarihi itibariyle henüz sona ermediği, acente borcunun tümüyle sonlanmadığı, 6098 sayılı TBK’nın 100. vd. maddeleri gözetildiğinde alacaklının kısmi ödemeyi kabule zorlanamayacağından dava tarihi itibariyle ipoteğin kaldırılması talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. (Benzer mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/11651 E., 2016/5604K., 2018/3008 E. 2019/4605 K. Sayılı ilamları)…” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında 22/04/2008 tarihli Acentelik Sözleşmesi’nin imzalandığı, sözleşme uyarınca davacı tarafından;06/05/2008 tarihinde … ili … ilçesi … Mah. … pafta, … Parsel … Ada’da …’a ait taşınmazın … Acentesi … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin acentelik teminatı olarak 100.000,00 TL limitle 1.dereceden ipotek verildiği, davalı … şirketince Beşiktaş 15. Noterliği’nin 23/10/2014 tarih 11174 numaralı ihtarnamesi ile, 22/04/2008 tarihli Acentelik Sözleşmesi’nin 24/01/2013 tarihinde feshedildiği, acentenin cari hesap borç bakiyesinin 30/09/2014 tarihi itibariyle 9.483,90.-TL olduğunun, borcun 10 gün içeresinde ödenmemesi halinde sözleşmenin teminatı olarak verilen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılacağının ihtar edildiği, bildirilen borcun ödenmemesi üzerine davacı aleyhine İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2014/4937 Esas sayılı dosyası ile, 9.483,00 TL asıl alacak ve 130,94 TL işlemiş faizin tahsili talebi ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi açıldığı, davacının takibe itiraz etmesi üzerine davalının, İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/469 Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açtığı, bahsi edilen dava dosyasında, istinafa konu yerel mahkeme dosyasından verilecek kararın kesinleşmesinin bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada talimat yoluyla SMMM Bilirkişiden aldırılan 18/07/2018 tarihli kök ve davacının itirazı üzerine aldırılan 15/11/2019 ve15/11/2019 ek raporlarda özetle; davalı firmanın inceleme konusu yapılan 2008-2014 mali dönemlerine ait ticari defterlerinin ait olduğu yılda yürürlükte olan TTK ve VUK hükümlerine göre tutulduğu, ticari defterlerinin yasal süreleri içerisinde açılış ve kapanış tasdiklerini yaptırmış oldukları, davalı taraf ticari defter ve kayıtlarında dava dışı … Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şti.’nin cari hesabının 30/06/2012 tarihi itibari ile 2.707,39 TL borçlu göründüğü, aynı tarihli mutabakat ile 4.433,49 TL tutarındaki “vergi hesabı” olarak mutabakatta yer alan ve cari hesap hareketlerinde yer almayan borç ile birlikte toplam 7.140,88 TL “açık hesap” olduğu yönünde tarafların mutabık olduğu,30/06/2012 tarihi itibari ile 2.707,39 TL borçlu göründüğü, aynı tarihli mutabakat ile 4.433,49 TL tutarındaki “vergi hesabı” olarak mutabakatta yer alan ve cari hesap hareketlerinde yer almayan borç ile birlikte toplam 7.140,88 TL “açık hesap” olduğu yönünde tarafların mutabık olduğu, 01/09/2012 tarihli “hesap aktarımı” açıklamalı kayıtla, mutabakatta yer alan 4.433,49 TL tutarındaki “vergi hesabı” bakiyesinin, cari hesaba borç kaydedildiği, BSMV’nin, 6802 yasa kapsamında banka ve sigorta şirketlerinin sunduğu hizmetler üzerinden devlete ödenmek adına tahsil ettiği bir vergi olup, Bakanlar Kurulu tarafından bu vergiye ilişkin oranın %5 olarak belirlendiği, devlete karşı vergi mükellefi Bankalar, sigorta şirketleri olmakla birlikte bankalar ve sigorta şirketlerinin söz konusu vergiyi müşterilerinden yaptıkları tahsilatların içinden belli bir tutar olarak vergi dairelerine beyan ederek ödendiği, davacının eskiden beri mutabakatlarda Gider Vergisi’nin ayrıca gösterimi konusunda bilgi sahibi olduğu, davalı … firması tarafından BSMV tutarlarının davacıdan istenmesinde isabetsizlik olmadığı, davacının Garanti Bankası uhdesinde bulunan 6652162 numaralı hesabından davalı … şirketine herhangi bir ödemede bulunulmadığı, davacının dosya kapsamında bulunan kredi kartı ekstrelerinde yer alan ödemelerin davalı … şirketince cari hesaptan tenzilinin sağlandığı, davacının hak ettiği istihsal komisyonlarının davalı … şirketince cari hesaptan tenzilinin sağlandığı, kök raporda beyan edildiği şekliyle 23/10/2014 ihtarname tarihi itibariyle cari hesabın 9.483,90-TL borç bakiyesi verdiği, başka bir deyişle davacının bu tarih itibariyle davalıya 9.483,90-TL borçlu bulunduğu, 31/12/2014 tarihi itibariyle borç bakiyesinin kayıtlara alınan hukuki dosya masrafı ile 9.766,77-TL seviyesine ulaştığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiş, yerel mahkemece, bilirkişi raporuna göre davanın reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olup,davacının kaşe ve imzasının bulunduğu 30/06/2012 tarihi mutabakat metni ile birlikte dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı şahıs tarafından verilen ipoteğin,acentenin doğmuş ve doğacak borçlarına karşılık teminat ipoteği olduğu, ipotek bir bütün olduğundan, takibe konu alacak bakiyesinin tamamının ödenmemiş olması nedeni ile fekkinin mümkün olmadığı, ilk derece mahkemesinin hüküm ve gerekçesinde istinaf nedenlerinin karşılandığı da gözetilerek, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi, kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 189,15-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/09/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*