Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1343 E. 2023/1474 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1343
KARAR NO : 2023/1474

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/02/2022
NUMARASI : 2019/38 Esas – 2022/88 Karar

DAVACI : ALKAN MADENCİLİK VE MERMER SANAYİ TİCARET A.Ş. – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : (Müflis) ALTINTAŞ MERMER VE TERSANECİLİK SANAYİ TİCARET A.Ş. (İflas İdaresi- Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/15 İflas)
İFLAS İDARE
MEMURLARI :… – … – …
:… -… – …
:… – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/01/2019

KARAR TARİHİ :28/09/2023
KR. YAZIM TARİHİ :09/10/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirketten olan ticari alacağının tahsili amacıyla Kocaeli 3.İcra Müdürlüğü’nün 2017/1 iflas dosyasında sürdürülmekte olan iflas masasına yazdırılan alacak istemlerinin ve istihkak iddiaları ile ilgili tahkik ve tetkik işlemleri ikmal edilerek İİK’nın 206 ve 207.maddeleri uyarınca iflas idaresince tanzim edilen sıra cetveli incelenmek üzere iflas dairesine bırakıldığını, sıra cetveli ilanının 14/01/2019 tarihli sabah gazetesi ve Kocaeli Demokrat Gazetesinde yapıldığını ve müvekkili şirketin müflis şirketten olan alacağının tümüyle reddedildiğini, müvekkili şirketin 31/12/2017 tarihi itibarıyla 17.312.720,00 TL muaccel alacağının bulunduğunu, müvekkili şirketin ortakları arasında müflis Altıntaş Mermer ve Tersanecilik San.Tic.A.Ş.nin %36,25 pay sahibi olduğunu, 01/01/2013 tarihinde temlik edenler Altıntaş Mermer ve Tersanecilik San Tic.A.Ş.ile temlik lehdarı Beşiktaş Turizm Yatırımları San. Tic.A.Ş.arasında temlik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile müflis şirketin sözleşmede yer alan 3.173.263,81 USD borcunun Borçlar Kanunu gereğince müvekkili şirkete temlik editdiğini, sözleşme gereği borcun tamamının müvekkil şirketçe ödendiğini, müvekkili şirketin alacağının ticari defterlerinde kayıtlı olduğundan bahisle İİK 235.maddesi gereğince alacak talebinin haksız olarak reddedildiğinden müvekkili şirketin alacağının tespiti ile sıra cetveline itirazlarının kabulüne, muaccel alacaklarının iflasta sıra cetveline kabul edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından iflas masasına yapılan başvurusunun “Talep olunan alacağın varlığını kesin olarak kanıtlayıcı belge ibraz edilemediğinden hesaplama yönünden yargılamayı gerektirdiğinden ve defterin 90. sayfasında mübrez müflis şirket yetkililerinin beyanına göre talep olunan alacağın tümünün reddine karar verildi” gerekçesi ile rededildiğini, İİK 223 ve 235.maddeleri uyarınca iflas idaresinin ret kararına ve sıra cetveline itiraz davaları tebliğden veya sıra cetvelinin ilanını takip eden 15 gün içerisinde açılması gerektiğinden davanın öncelikle bu yönden incelenmesini, dava süresinde değilse reddedilmesi gerektiğini, söz konusu alacağın kabul edilebilmesinin yargılamayı gerektirmekte olduğundan iflas idaresinin alacak başvurusunun reddine ilişkin kararının haklı ve yerinde olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın kısmen kabul-kısmen reddi ile; davacı alacağı olan 16.136.775,83 TL’nin Kocaeli 3. İcra Müdürlüğü 2017/1 iflas (Kocaeli İcra Dairesinin 2020/15 iflas) sayılı dosyasına kayıt ve kabulüne, Fazlaya ilişkin talebin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “defter incelemesinde tespit edilen rakam muhasebesel bir borç olup gerçeği yansıtmamaktadır. Bilirkişi raporuna itirazlarımızda belirttiğimiz iddialar yerel mahkemece araştırılmadan eksik inceleme neticesinde hüküm kurulmuştur. Davacı başvuru sırasında alacağını kesin bir şekilde ispat edebilecek yeterli belgeleri sunmadan alacağını sıra cetveline kaydettirmek istemiştir. Bu nedenle iflas idaresinin red başvurusu yerindedir. Davanın açılmasına davalı iflas idaresi sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamamız gerekirken yerel mahkeme tarafından yargılama giderlerinin kısmen davalı iflas idaresine yükletilmesi hatalı olmuştur,” beyanı ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2022 tarih, 2019/38 Esas – 2022/88 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK 235 maddesi gereğince açılan kayıt kabul istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı şirketin davalı şirketten olan ticari alacağının tahsili amacıyla Kocaeli 3.İcra Müdürlüğü’nün 2017/1 iflas dosyasında sürdürülmekte olan iflas masasına başvuruda bulunduğu, müflis şirket için düzenlenen sıra cetveli ilanının 14/01/2019 tarihli Sabah gazetesi ve Kocaeli Demokrat Gazetesinde yapıldığı yapılan ilanda davacı şirketin müflis şirketten olan alacağının tümüyle reddedildiği, bunun üzerine davacı tarafından eldeki davanın açıldığı ve açılan davada davalı müflis şirketten olan 3.173.263,81 USD’nin tespiti ile sıra cetveline itirazlarının kabulü ve muaccel alacaklarının iflasta sıra cetveline kabul edilmesine karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan 05/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; müflis şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacı şirkete 3.257.551,58 USD karşılığı 11.931.012,10 TL ve 1.681.011,86 TL olmak üzere toplamda 13.612.023,96 TL borçlu olduğunun tespit edildiği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 16/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil vasfında olduğu, davacının defterlerinde davalıya ait borç bakiyesinin 17.318.017,64 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 05/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Alkan Maden’in Altıntaş Mermer’i takip ettiği cari hesap ekstrelerinin dosyaya ek olarak sunulduğu, iki firma arasında ki söz konusu farkın Altıntaş Mermer’in kayıtlarına ulaşamamamız ve dosya içeriğinde de Alkan Maden’i takip ettiği cari hesap ekstresi bulunmaması sebebiyle muhasebe tekniği açısından mümkün olmadığı, dosya içeriğinde ve Alkan Maden muhasebe kayıtları üzerinde yaptığımız çalışma neticesinde farkın gerek sermaye artış işleminde ödenen tutarın Altıntaş Mermer kayıtlarında olmaması gerek ise yapılan kur değerleme kayıtlarından kaynaklanabileceği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 22/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyaya bilirkişi … tarafından 16/01/2020 tarihinde sunulan raporda … kodlu hesabın bakiyesi 587.943,50 TL iken hesabın borç tarafı kaydı olan 1.021.776,99 TL bakiye olarak alınmasından dolayı 433.833,49 TL davacı lehine fazla olarak değerlendirildiği, yine dosyaya bilirkişi … tarafından 16/01/2020 tarihinde sunulan raporda davacı tarafından davalıya olan borçlarının takip edildiği … kodlu hesap bakiyesi olan 379.624,94 TL olmasına rağmen hatalı bir şekilde … kodlu hesabın bakiyesi olan 1,100.546,06 TL davacı şirketin alacağı olarak beyan edildiği bu bakiyenin … hesaba ait olduğu, aynı zamanda … kodlu hesabın bakiyesi davacı şirketin davalı şirkete olan borcunu gösterdiği dolayısla 379.624,94 TL davacı şirket lehine fark oluştuğu, 16/01/2020 tarihinde sunulan raporda davacı şirketin dövize bağlı alacaklarını kaydetmiş olduğu … kodlu hesabın bakiyesinin 14.827.911,21 TL iken hatalı olarak 15.195.694,59 TL olarak alınarak davacı lehine 367,783,38 TL fark oluştuğu, bahsedilen hataların düzeltilmesinden sonra davacı şirketin defter kayıtlarına istinaden davalı şirketten olan alacağının 16.136.775,83 TL olduğu, davacı şirket defter kayıtları ile davalı şirket kayıtları borç/alacak ilişkisi yönünden davacı şirket aleyhine (16. 136.775,83 — 13.612.023,96) 2.524.751,87 TL fark tespit edildiği , bu farkın döviz olarak takip edilen barç/alacak hesaplarındaki tutarsızlıktan, bu tutarsızlığın da döviz değerlemelerinden kaynaklanabileceği gibi aynı zamanda davacı şirketin temlik sözleşmelerine istinaden davalı şirketin finans kurumlarına yapmış olduğu ödemelerin davalı şirket hesaplarına yansıtılmamasından da kaynaklanmış olabileceği, kesin bir sonuca varabilmek için davacı şirketin … kodlu hesabının ve davalı şirketin … kodlu hesabının 2016 ve öncesi yıllara ait hesap ekstrelerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesi gerektiği yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 11/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin defter kayıtlarına istinaden davalı şirketten olan alacağının 16.136.775,83 TL olduğu, davacı şirket defter kayıtları ile davalı şirket kayıtları borç/alacak ilişkisi yönünden davacı şirket aleyhine (16.136.775,83 – 13.612.023,96) 2.524.751,87 TL fark tespit edildiği, bu farkın döviz olarak takip edilen borç/alacak hesaplarındaki çelişkiden kaynaklandığı ve çelişkinin döviz bazında davalı hesaplarında 504.775,14 USD tutarında davacı aleyhine eksiklik mevcut olduğu 2016 yılı öncesinden geldiği, döviz kayıtlarındaki bu farkın kur değerlemeleri neticesi TL bazında davacı ve davalı kayıtlarındaki çelişkiyi arttırdığı belirtilmiş ve çelişkinin ticari defter ve kayıtlar arasındaki çelişkinin kur farkından kaynaklandığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.

Eldeki davada davacı Alkan Mermercilik Şirketinin davalı müflis şirketten alacaklı olduğu, Kocaeli 3. İcra Müdürlüğü 2017/1 İflas sayılı dosyası ile sürdürülmekte olan iflas tasfiyesinde İİK 206 ve 207 maddeleri gereğince sıra cetveli düzenlendiği, sıra cetvelinin 14/01/2019 tarihli gazetede ilan edildiği, ilandan itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde davacı tarafın iflas masası tarafından kabul edilmeyen 17.312.720,00-TL alacağın sıra cetvelinde kabul edilmesini talep ettiği, ticari defterler üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının alacağının 16.136.775,83-TL olarak tespit edildiği anlaşılmakla, açıklanan tüm bu neden ve gerekçelerle tespit edilen bu miktar üzerinden ilk derece mahkemesince Kocaeli 3. İcra Müdürlüğünün 2017/1 iflas (Kocaeli İcra Dairesinin 2020/15 iflas sayılı) dosyasına kayıt ve kabulüne şeklinde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Öte yandan;
6100 sayılı HMK’nın 119-(1)-e) bendinde dava dilekçesinde “davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları sıra numarası altında açık özetleri” ile birlikte belirteceği ve 141. maddesinde “dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilemeyeceği” hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK’nın “iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi” başlıklı 141/1. Maddesinde; “Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez” hükmü ile 141/2. Maddesinde “iddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır” hükümleri düzenlenmiştir.
Bu itibarla, eldeki davada; dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra iddia veya savunma genişletilemeyeceğinden yahut değiştirilemeyeceğinden bu süre içerisinde davalı tarafından davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği bedelin muhasebesel bir borç olup gerçeği yansıtmadığı iddiasını cevap dilekçesinde belirtmediğinden bu durumun açıkça savunmanın genişletilmesi ilkesine aykırı olduğu değerlendirilmiş bu nedenle de davalının bu yöndeki istinaf istemi dikkate alınmamıştır.
Gerekçeli karar başlığında; davacı şirket adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile kalan 189,15-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*