Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1340 E. 2023/642 K. 20.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1340
KARAR NO : 2023/642

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/02/2022
NUMARASI : 2020/757 Esas – 2022/180 Karar

DAVACI :MUHARREM GRUP A.Ş. – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :CALDİNİ KİMYA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – (Eski Ünvanı: MENEKŞE PARFÜMERİ KOZMETİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :05/11/2015

KARAR TARİHİ :20/04/2023
KR. YAZIM TARİHİ :17/05/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/03/2015 tarihinde davalı borçlu aleyhine Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1504 Esas sayılı dosyası ile 809.203,78.-TL’lik asıl alacağın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 400.000,00.-TL’lik kısmı için ilamsız takip yaptıklarını, yapılan takibe davalı borçlunun itiraz ettiğini, itirazın iptalini talep ettiklerini, davalı ile davacı arasında ticari ilişkiden kaynaklı dosyada mübrez faturalar ile sabit olan fatura konusu malların tesliminin sağlandığını, ancak davalı tarafın ifa yükümlülüğünü yerine getirmediğini, dosyada bilirkişi incelemesi yapıldığında, BA ve BS formları incelendiğinde ürünlerin teslim edildiğinin ve ödemenin yapılmadığının anlaşılacağını, davalı tarafın fatura içeriğine 8 gün içerisinde itiraz etmediğini, alacağın likit olduğunu, davalının tacir olması sebebi ile ilamsız takibe uygulanan %11,5 ticari temerrüt faizinin kanuna uygun olduğunu, tüm bu sebeplerle Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1504 Esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptaline, dava konusu değerin %20’sinden aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan itirazın iptali davasında davaya dayanak olan Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1504 E. sayılı dosyasına yaptıkları itirazlarda dile getirdikleri hususları usul ekonomisi gereği tekraren ileri sürdüklerini beyan ederek davanın reddi ile % 20’den az olmamak kaydı ile davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın kabulüne, Davalı borçlunun Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1504 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si olan 80.000,00.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle, istinaf mahkemesince önceki incelemede verilen iade kararı doğrultusunda yeniden yapılan yargılamada Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturmanın davaya döndüğü Bursa 5 Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/511 E. Sayılı dosyasının celbi talep edildiği halde bu husus yerine getirilmediğini, bahse konu Bursa dosyası incelendiğinde tarafların ifadelerinin işbu yargılamaya doğrudan tesirinin olduğu istinaf mahkemesinin önceki kararı ile sabit bulunduğunu, istinaf dairesinin önceki kararında dikkate alınması gerektiğine dair kararı doğrultusunda aynı dosyada davacı şirket yetkilisi olan ı’nın verdiği beyan ve ifadelerin dikkate alınması zaruri olup bu bakımdan malların asıl sahibi davacı şirket olmadığı bizzat yetkilisinin beyanı ile sabit olduğu üzere davacının işbu davada herhangi bir alacağı olmadığı gibi, yaptığı kötü niyetli takibi nedeni ile tazminata mahkum edilmesi gerektiğini, bununla beraber kabul anlamına gelmemek kaydı ile; müvekkilin Bursa CSB dosyasından alınan ifadesinde malların tamamının teslim alındığına dair yorum hakkaniyetli bir yorum olmadığı kanısıyla; müvekkil gelen malların faturalarda belirtilen adet ve miktarda olmadığını ve değerinin de 70-80.000 TL civarı olacağına dair beyanının genişletilerek yapılan yoruma da katılmalarının mümkün olmadığını ayrıca dosyadan temin edilen fatura ve dayanak irsaliyelerde bariz uyumsuzluklar bulunduğunu, davacı şirket yetkilisi …’nın verdiği ifadelerde davaya konu edilen alacağa dayanak faturalarda belirtilen malların davacının damadı olan … isimli kişiye ait olduğu ikrar edilmiş olması sebebi ile davacının sahibi olmadığı bir malı sattığından bahisle hak iddia edemeyeceği, davacının bu eyleminin bir muvazaa olduğu bu şekli ile davacının kendi muvazaasına dayanamayacağı, TMK 2 ve 3 maddelerinin davacının kötü niyetini ve muvazasını korumayacağı açık olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine ve haksız ve kötü niyetli takip nedeni ile davacının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı yan istinaf talepli dilekçesi ile yargılamanın tüm aşamaları sürecinde hiç bir şekilde ileri sürülmeyen ve savunmanın genişletilmesinin de ötesinde savunmanın değiştirilmesi niteliğindeki beyanlarda bulunduğunu, davalı tarafın savunmasını genişleten ve değiştiren beyanlarına muvafakat etmediklerini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kararının onanmasına karar verilmesin talep etmiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 24/02/2022 tarih, 2020/757 Esas – 2022/180 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı tarafından, davalı aleyhine Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1504 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, yapılan takibe davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu, duran takibin devamı için eldeki davanın 1 yıllık hak düşürücü süresi içinde açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/1504 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davacı alacaklının 02/03/2015 tarihinde toplam 6 adet faturaya istinaden 809.203,78.-TL’lik alacağın şimdilik 400.000,00.-TL’si için icra takibi başlattığı, yapılan tebligat üzerine davalı tarafın süresinde takibe itiraz ettiği; itiraz dilekçesinde borca, işlemiş faize, faiz oranına itiraz ettikleri; takibin itiraz üzerine 09/03/2015 tarihinde durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 30/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının bilirkişi incelemesine sunmuş olduğu 2014 yılı ticari defterlerini kapanış tasdiklerinin yaptırılmış olduğu, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 731.957,23.-TL alacaklı olarak gözüktüğü, dava dosyasına sunulan C/H hareketlerine konu edilen faturalar ile faturalara ait sevk irsaliyelerinde ismi bulunan kişilerin davalı şirket yetkilisi ya da çalışanı olduğunun kanıtlanması gerektiği, davalı şirkete ait BA formaları incelendiğinde, davacı şirket tarafından davaya konu edilen dönemlere ait bir beyanın olmadığı, davacı tarafından sevk irsaliyesinde ismi bulunan kişilerin davalı şirket yetkilisi ya da çalışanı olduğunun kanıtlanması durumunda davacının davalıdan olan alacağının 731.957,23.-TL olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 21/12/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davalının 2014 yılı yevmiye, defteri kebir defterinin incelendiği, davalının 2014 yılına ait defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu, 2014 yılı yevmiye defterinin kapanışına ilişkin “görülmüştür” ibaresinin yer aldığı, defteri kebirin kapanış tastikinin yapılmasının gerekmediği, davalı şirketin yasal defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemede; dosya kapsamında faturalara ait herhangi bir kayda rastlanılmadığı, 2014 yılı BA formlarında da dava konusu faturaların bildirimlerine rastlanılmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan 21/08/2017 tarihli raporda özetle; davalının iş yerinde, tanık …’nun gösterdiği makine üzerinde yapılan inceleme neticesinde; söz konusu aeresol dolum makinasının demonte vaziyette olduğu, sıvı ve gaz dolum üniteleri ve konveyörden oluştuğu, makinanın gaz dolum kısmının valf kapatma özelliği olduğu, ayrıca valf kapatma makinesi olmadığı, ikinci el olduğu, kullanılmadığı, paslanmaya başladığı, makinanın çalışılır vaziyete getirilip getirilemiyeceğinin ancak montaj ve tamir-bakım işlemleri esnasında anlaşılabileceği, makinanın mevcut durum itibariyle değerinin taktiren 10.000,00.-TL civarında olacağı, faturada yazılı olan 3 ayrı dolum makinasının herhangi birinin fiyatı ile davalı iş yerinde bulunan aeresol dolum makinasından mevcut durumdaki değerinin uyumlu olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkemece verilen hükmün dairemizce incelenmesi ve sonrasında verilen kaldırma kararı sonrasında dosya arasına alınan bilirkişi heyet raporlarında özetle; Davalı … Parfümeri Kimya Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı işyerinde yapılan keşif esnasında, Muharrem Grup A.Ş. tarafından satıldığı iddia edilen makine, teçhizat ve ekipmanlardan sadece Dolum Makinesi, boş sprey kutu ve kapakları ile bir miktar kimyasal malzemenin davalı … Parfümeri Kimya Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde bulunduğu, dolum makinesinin ikinci el olduğu, teslim tarihinde dolum makinesi çalışır halde ise fatura tarihi itibariyle değerinin 22.000,00 TL+KDV olduğu, teslim tarihinde dolum makinesi mevcut durumdaki gibi demonte ve çalışmaz halde ise fatura tarihi itibariyle değerinin 10.000,00 TL +KDV olduğu, davalı … Parfümeri Kimya Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne teslim edilmiş olan boş sprey kutuları ve kapaklarının teslim tarihinde hasarsız ve kullanılabilir durumda olması halinde fatura tarihi itibariyle değerinin 3.150,00 TL+KDV olduğu, plastik tank içerisinde bulunan kimyasalın içeriği belli olmadığından değer tespitinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Dosya arasına aldırılan ek bilirkişi heyet raporlarında özetle; davalı … Parfümeri Kimya Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı işyerinde yapılan keşif esnasında, Muharrem Grup A.Ş. tarafından satıldığı iddia edilen makine, teçhizat ve ekipmanlardan sadece dolum makinesi, boş sprey kutu ve kapakları ile bir miktar kimyasal malzemenin davalı … Parfümeri Kimya Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde bulunduğu, dolum makinesinin ikinci el olduğu, teslim tarihinde dolum makinesi çalışır halde ise fatura tarihi itibariyle değerinin 22.000,00TL+KDV olduğu, teslim tarihinde dolum makinesi mevcut durumdaki gibi demonte ve çalışmaz halde ise fatura tarihi itibariyle değerinin 10.000,00 TL + KDV olduğu, davalı … Parfümeri Kimya Kozmetik San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne teslim edilmiş olan boş sprey kutuları ve kapaklarının teslim tarihinde hasarsız ve kullanılabilir durumda olması halinde fatura tarihi itibariyle değerinin 3.150,00 TL+ KDV olduğu, plastik tank içerisinde bulunan kimyasalın içeriği belli olmadığından değer tespitinin mümkün olmadığı, dava dosyasında bulunan faturaların toplam bedelinin 731.957,23 TL (KDV dahil) olduğu ve bu bedelin piyasa fiyatları ile uyumlu olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Eldeki davada, mahkemece; davacı ticari defterlerinde dava ve takip konusu alacağın dayanağı faturanın işlendiği, davalı tarafın ticari defterlerinde faturanın işlenmediği, ilgili fatura için davalı tarafça BA formu verilmediği, davacı tarafından faturada belirtilen malların teslim edildiğinin davalı şirket yetkilisinin ikrarı ile sabit olduğu, BAM kaldırma ilamında da bu husussa değinildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunun faturalarda belirtilen malların teslim zamanındaki değerleri olduğu, davalı tarafça incelemede hazır edilen fatura konusu mallar üzerinde yapılan değer tespiti ve yine mevcut olmayan mallar bakımından yapılan bilirkişi değerlendirmelerine göre, faturada belirtilen malların teslim zamanındaki değerlerinin piyasa fiyatları ile uyumlu olduğu, fatura tutarı daha yüksek olmasına rağmen davacı tarafça 400.000,00.-TL için takip yapıldığı ve dava açıldığı, davacının davasını ispat ettiği gerekçeleriyle; davanın kabulüne şeklinde karar verilmişse de verilen kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı yanılgılı kanaatle verildiği anlaşılmıştır.
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, ispat yükü üzerine düşen tarafın, iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, ispat yükü üzerine düşen tarafa, yemin teklif etme hakkı bulunduğunu hatırlatmakla yükümlü olup, mahkemece tüm deliller toplanıp değerlendirilmeden karar verilemez. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur. Hal böyle olunca, mahkemece; tüm dosya kapsamı değerlendirildikten sonra ve davalının davacıya borcu olmadığını iddia etmesi karşısında, davalının yemin deliline dayandığı dikkate alınarak, davalı tarafa yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir (Yargıtay 13. H.D.’nin 23/09/2019 tarih, 2019/1650 Esas, 2019/8634 Karar sayılı ilamı). Yargıtay ilamından da anlaşıldığı üzere mahkemesince davalıya yemin delili hatırlatılarak, yemin deliline dayanıp dayanmayacağı, dayanacak ise yemin konusu hususlar belirlenip davacıya yemin verdirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekecektir.
Şu durumda kural olarak, yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemeyeceğinden, yemin teklif etme hakkı bulunan davalıya, yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak, yemin teklifinden sonra oluşacak delil durumuna göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden karar ittihazı usul ve yasaya uygun olmamıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 24/02/2022 tarih, 2020/757 Esas ve 2022/180 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İİK’nın 36/5 maddesi gereğince davalı vekilince Gebze İcra Dairesi 06/05/2022 – 2020/12549 Esas sayılı dosyasına sunulan teminatın yatıran tarafa iadesine,
9-Davalı hakkında düzenlenen 26/05/2022 tarihli ve 22.694,54 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 20/04/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*