Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1303
KARAR NO : 2023/1357
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2022
NUMARASI : 2020/821 Esas – 2021/867 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA TÜRÜ : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/09/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 03/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;… ili, … İlçesi, …köyü, … parsel sayılı taşınmaz müvekkili adına kayıtlı iken dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından bu taşınmaz ile ilgili acele kamulaştırma kararı alındığını ve Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/510 Esas sayılı dosyası ile acele kamulaştırma davası açıldığını, yargılama sırasında keşif yapıldığını ve bilirkişi kurulu tarafindan taşınmazın acele kamulaştırma bedeli 2.325.848,00 TL olarak tespit edildiğini, mahkemece dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğü’ne acele kamulaştırma bedelini davalı bankanın Gebze şubesine depo etmek üzere süre verildiğini ve ilgili bedel hak sahibi olan müvekkiline ödenmek üzere depo edildiğini, Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/510 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama neticesinde “1-Davanın kabulü ile, … ili, … ilçesi, … Mahallesinde yer alan … parsel sayılı taşınmazda 10.244,00 m2 alana sahip bu taşınmazın kamulaştırmaya konu 2.720,29 m2’lik kısmının 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 27.maddesi gereğince dava tarihi olan 01/11/2017 tarihindeki kamulaştırma bedelinin 2.325.848,00.-TL olduğunun tespitine, 2- Takdir edilen ve Vakıflar bankası Gebze şubesine yatırılan kamulaştırma bedeli olarak toplam 2.325.848,00.-TL’nin konuya ilişkin yasal düzenleme, acele kamulaştırma işleminin aciliyeti , menfaat dengeleri birlikte değerlendirilerek yasanın m. 10/10 düzenlemesine göre tedbir öngörülmesi uygun görüldüğünden sonuçta 2942 sayılı yasanın 4650 sayılı yasa ile değişik 10. maddesinin 10. fıkrası gereğince davalılara veya mirasçılarına – hak sahiplerine tapu-mlras paylan oranında ödenmek üzere 3’er aylık vadeli hesaba dönüştürülerek nemalandtnlmasına ve hak sahipliğini belgeleyenlere ödenmesine” şeklinde karar verildiğini ve kararın bir örneği gereğinin yerine getirilmesi amacıyla davalı bankanın Gebze şubesine gönderildiğini, Mahkemece belirlenen acele kamulaştırma bedeli olan 2.325.848,00 TL nemalandınlmak üzere davacı şirket adına davalı bankanın Gebze şubesine yatırıldığını, davalı banka müvekkili adına yatırılan 2.325.848,00 TL’lik acele kamulaştırma bedelini davacının bankadan çektiği tarih olan 17/06/2019 tarihine kadar nemalandırmış ve çekim tarihinde davacıya 2.522.931,00 TL olarak ödemesini yaptığını, anlaşılacağı üzere davacıya ait acele kamulaştırma bedelinin davalı banka uhdesinde kaldığı sürece banka tarafından yalnızca 197.083,00 TL’lik bir faiz işletildiğini, davalı bankanın yatırılan kamulaştırma bedeline en yüksek banka mevduat faizi işletmesi gerekirken davalı bankaca bu yapılmadığını veya davacı adına yatırılan acele kamulaştırma bedeli davalı banka tarafından işletilmesine rağmen davacıya ödenmesi gerekenden çok düşük miktarda faiz ödemesi yapıldığını, davacıya yapılan faiz ödemesi miktarı yasal faiz oranının da çok altında olduğunu, davalı banka tarafından davacıya yapılan faiz ödemesinin son derece düşük olması nedeniyle taraflarınca paranın çekildiği esnada dilekçeleri ekinde sundukları 17/06/2019 tarihli dilekçeleri ile davacı adına yatırılan acele kamulaştırma bedelinin yatırıldığı tarihten çekildiği tarihe kadar nasıl ve ne şekilde nemalandırıldığı ile işletilen faiz miktarını gösterir hesap özetinin verilmesi talep edildiğini, ancak davalı taraf bu taleplerine paranın yatırıldığı hesabın Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğundan bahisle cevap veremeyeceklerini, Mahkemeye yazı yazdıklarını ve Mahkeme cevabına göre cevap verileceğini bildirdiklerini, davalı bankanın Mahkemeye yazdığı yazıya ise Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 21/06/2019 tarihli müzekkeresi ile yatırılan paranın müvekkiline ait olduğu ve istenilen hususlarda cevap verilip verilmeyeceğinin Bankacılık Kanunu kapsamında olduğu belirtilerek hesabın ve hesaptaki bedelin davacıya ait olduğu belirtildiğini, yine müvekkili adına yatırılan acele kamulaştırma bedelinin bankadan çekildiği sırada faiz oranına itiraz etmeleri üzerine davalı bankanın Gebze şubesi yetkililerince taraflarına ” eğer işletilen faizde bir eksiklik olduğunu düşünüyorsanız bir dilekçe verin, biz eksik olan ödemeyi yaparız, bu konuyu aramızda hallederiz ” şeklinde de beyanda bulunulduğunu, aradan geçen süreye rağmen banka tarafından ne dilekçelerine cevap verildiğini ne de bankanın yetkilileri tarafları ile iletişime geçtiklerini, bu nedenle davalı bankanın işlemi yapan Gebze şubesine Gebze 1. Noterliğinin 19/06/2019 tarih ve 7498 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtar çekilerek kamulaştırma bedeline en yüksek mevduat faizinin işletilmemesi nedeniyle davacının uğradığı fark zarar ve faiz alacağının ödenmesi talep edildiğini ve aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı belirtildiğini, ancak davalı banka tarafından bu ihtarlarına da cevap verilmediğini, bu nedenlerle (fazlaya ilişkin her türlü talep, başvuru ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla) müvekkili adına yatırılan acele kamulaştırma bedelinin davalı tarafından işletilmesi karşılığında davacıya eksik olarak ödenen faiz alacağına karşılık şimdilik 10.000,00 TL’nin acele kamulaştırma bedelinin çekildiği tarih olan 17/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili davacıya verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı Göktaş Yassı Hadde Mamülleri San. ve Tic. A.Ş.’nin de tarafı olduğu Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/510 Esas sayılı Acele Kamulaştırma bedeli tespit davasında verilmiş olan karar ile Karayolları Genel Müdürlüğünce 2.325.848,00-TL davalı banka hesaplarına depo edildiğini, depo edilen bedel faizi ile birlikte 2.522.931,00-TL olarak davalı vekili Av. …’a ödendiğini, uyuşmazlık konusu vadeli hesap, Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi adına mahkeme tarafından açıldığını, davacı ile davalı banka arasında vadeli hesap açılmasına dair herhangi bir sözleşme ilişkisi ve hesap-mudi ilişkisi bulunmadığını, bu sebeple müvekkili bankaya karşı davacı tarafından işbu davanın açılması usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkememizde açılmış bu davanın müvekkili bankaya yöneltilmesi davanın husumet yönünden reddini gerektirdiğini, davacı dava dilekçesinde Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/510 Esas sayılı dosyasında tespit edilen kamulaştırma bedelinin davalı banka Gebze Şubesi nezdinde açılmış olan vadeli hesapta uygulanması gereken en yüksek faiz oranının uygulanmadığını iddia ederek işbu davayı açtığını, müvekkili banka aleyhine açılan işbu dava haksız ve hukuka aykırı olup davanın husumetten reddi, esasa girilmesi halinde davanın esastan reddedilmesi gerektiğini, mevcut uygulamaya ilişkin tereddüt edilen hususları netleştirmek amacıyla 104-1 Sayılı Genelgeye ilave olarak T.C. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce 22.09.2017 tarih 82084579/7174-7176 sayılı yazılar yayımlandığını, buna göre; vadeli hesapların faiz oranları ile ilgili olarak T.C. Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası ve davalı banka Türkiye Vakıflar Bankasının, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdiği ve şubelerinde ilan edilen 1 aya kadar vadeli mevduatlara uyguladıkları tabela faizleri (müvekkil banka cari faiz oranı) referans faiz olarak belirlendiğini ve bu oranlardan en yüksek olanından az olmamak üzere nemalandırılması hususu ifade edildiğini, söz konusu hesaba yapılan fiyatlamalar bu kapsamda yapılmakta olup mevduat fiyatlamaları piyasa koşullarına mevduatın vadesine ve miktarına göre farklılaşabildiğini, müvekkili banka belirtildiği üzere söz konusu hesabın aktif olduğu 24.01.2018 – 17.06.2019 tarihleri arasında yürürlükte olan Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı tebliği doğrultusunda işlemlerini yürüttüğünü ve Mevduat Faiz Oranları başlıklı 3. maddesinde belirtilen “Bankalarca, mevduata uygulanacak sabit veya değişken faiz oranları serbestçe belirlenir.” hükmü doğrultusunda söz konusu Mahkeme hesabına da tebliğ kapsamında, taraflar arasında aksi bir anlaşma da bulunmadığından T.C. Merkez Bankasına bildirilen oranlar üzerinden faiz işletildiğini, bankaların Merkez Bankası tebliğ/yönetmelikleri kapsamında faiz oranını serbestçe tespit, hak ve yetkisi bulunmakta olup aksinin kabulü mevzuata aykırı olduğunu, davalı banka söz konusu faiz uygulamasını mevcut yönetmeliklere ve hukuka uygun şekilde yaptığını, öncelikle davaya konu edilen hesabın gebze 2. asliye hukuk mahkemesi adına açılmış bir hesap olması ve davacı ile davalı banka arasında imzalanmış herhangi bir sözleşme olmaması nedeni ile davanın husumetten reddine; bu talebimizin reddi halinde ise söz konusu hesaplara müvekkili bankaca t.c. merkez bankasına bildirilen oran uygulandığından ve söz konusu işlemin mevzuata uygun olması nedeni ile davanın esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uygulanacak faiz gerek mevduata uygulanan en yüksek faiz gerekse de kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz olsun, her iki halde de oranlar davalı bankanın uyguladığı faizin çok altında kaldığını; bankanın uyguladığı oran %6’larda iken; en yüksek mevduat faizi anılan dönemde %20-40 oranlarında, kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz ise %24-30 oranında olduğunu; belirtmek gerekir ki, davalı bankanın uyguladığı faiz oranı yasal faizin dahi altında kaldığını; davalı banka tarafından acele kamulaştırma bedeline uygulanan faizin çok düşük olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusu vadeli hesap, Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi adına sayın Mahkeme tarafından açılmış olup davacı ile müvekkil Banka arasında vadeli hesap açılmasına dair herhangi bir sözleşme ilişkisi ve hesap-mudi ilişkisi bulunmadığını; bu sebeple bu davanın davalı bankaya yöneltilmesi davanın husumet yönünden reddini gerektirdiğini; davalı banka söz konusu faiz uygulamasını mevcut yönetmeliklere ve hukuka uygun şekilde yaptığını beyan ile; davacı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2022 Tarih – 2020/821 Esas – 2021/867 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından … ili … ilçesi … köyü … parsel sayılı taşınmazın acele kamulaştırılmasına karar verildiği ve Gebze 2. AHM’nin 2017/510 esas sayılı dosyasında acele kamulaştırma talep edildiği, acele kamulaştırma bedelinin 2.325.848,00 TL olarak tespit edildiğini ve bu bedelin davalı bankada açılan bir hesaba yatırıldığı mahkeme tarafından bedelin 3 aylık vadeli bir hesaba dönüştürülmesine karar verildiği, banka tarafından paranın tahsil ediliği 17/06/2019 tarihine kadar sadece 197.083,00 TL faiz işletildiğini, oysa en yüksek mevduat faizi uygulanması gerektiğini belirterek ödenmeyen faiz alacağına karşılık şimdilik 10.000,00 TL’nin 17/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, davalının işletilen faiz oranının Adalet Bakanlığı ile yapılan yazışmalar, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilen tabela faiz oranları ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 2006/1 sayılı tebliğine uygun olarak işletildiğini belirterek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince bankacı bilirkişiden 03/08/2021 tarihli bilirkişi raporunun alındığı ve davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının, davalı bankanın uyguladığı faiz oranı nedeniyle faiz kaybı olup olmadığı noktasındadır.
Davacının, taşınmazının acele kamulaştırılması nedeni ile Gebze 2. AHM’nin 2017/510 esas sayılı dosyasında mahkemenin talebi üzerine davalının acele kamulaştırma bedelini üç aylık vadeli hesap açarak bu hesaba yatırdığı, davacının hesaptaki ana para ve işlemiş faizi 17/06/2019 tarihinde tahsil ettiği, eldeki dava ile paranın hesapta kaldığı süre içerisinde uygulanan faiz oranı nedeni ile zararı olduğunu ileri sürdüğü, davalının davanın reddini istediği anlaşılmaktadır.
Davalının cevap dilekçesinde; T.C Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılan 06/05/2008 tarih 104/1 Sayılı Genelge ile “Tüm adli yargı yerlerinde elde edilen mahkeme emanet paraları ilgili genelge tarihinden itibaren T.Vakıflar Bankası T.A.O. şubelerinde açtırılacak olan hesaplara yatırılması” gerektiğinin belirtildiği, mevcut uygulamaya ilişkin tereddüt edilen hususları netleştirmek amacıyla 104-1 Sayılı Genelgeye ilave olarak T.C. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce 22.09.2017 tarih 82084579/7174-7176 sayılı yazılar’ın yayımlandığı, buna göre; vadeli hesapların faiz oranları ile ilgili olarak T.C. Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası ve müvekkil banka Türkiye Vakıflar Bankasının, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdiği ve şubelerinde ilan edilen 1 aya kadar vadeli mevduatlara uyguladıkları tabela faizleri (müvekkil banka cari faiz oranı) referans faiz olarak belirlendiği ve bu oranlardan en yüksek olanından az olmamak üzere nemalandırılması hususunun ifade edildiği, söz konusu hesaba yapılan fiyatlamaların bu kapsamda yapılmakta olup mevduat fiyatlamalarının piyasa koşullarına mevduatın vadesine ve miktarına göre farklılaşabildiğini belirtmiştir.
İlk derece mahkemesince bankacı bilirkişiden alınan 03/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; mevduat faiz oranlarının bilirkişi tarafından davalıdan talep edilmesi üzerine bankadan kendisine verildiği, davalı bankanın 26/04/2018-24/01/2019 tarihleri arasında %5,50, 24/01/2019-17/06/2019 tarihleri arasında %10,50 oranında mevduat faizi uygulandığı, uygulanan faiz oranlarına göre davacının başkaca faiz alacağı olmadığının bildirildiği, ilk derece mahkemesince de raporun hükme esas alındığı görülmektedir. Ancak bilirkişi raporu hazırlanmadan önce ilk derece mahkemesince davalının cevap dilekçesinde belirttiği genelge ve ilgili yazının ve davalı banka tarafından T.C. Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı tebliği uyarınca T.C. Merkez Bankası’na bildirilen faiz oranlarına ilişkin belgenin dosya arasına getirtilmediği, bilirkişi raporuna göre bu belgelerden sadece T.C. Merkez Bankası’na bildirilen faiz oranlarının davalıdan istendiği ve raporda dikkate alındığının belirtildiği ancak bu durumun taraf ve mahkeme denetimine elverişli olmadığı görülmektedir.
İlk derece mahkemesince davalı banka ile Adalet Bakanlığı arasındaki varsa sözleşmeler ile T.C Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılan 06/05/2008 tarih 104/1 Sayılı Genelgesi, T.C. Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünce 22.09.2017 tarih 82084579/7174-7176 sayılı yazılarının ve davalı bankanın hesabın açıldığı tarihte bu tür hesaplara uyguladığı ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdiği asgari ve azami faiz oranlarının dosya arasına getirtilip, davacının rapora itirazlarını değerlendiren ve taraf ve mahkeme denetimine uygun ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılması gerekmiştir (Yargıtay 11. HD., 21/06/2021 tarih, 2020/6234 E., 2021/5233 K.)
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/01/2022 Tarih – 2020/821 Esas – 2021/867 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf Karar Harcının, talebi halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/09/2023
…
Başkan …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Katip …
¸e-imzalıdır.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*