Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1276
KARAR NO : 2023/1353
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/03/2022
NUMARASI : 2021/41 Esas – 2022/154 Karar
DAVACI : TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- HAS ÖZEL GÜVENLİK DANIŞMANLIK EĞİTİM ALARM CİHAZLARI VE SİSTEMLERİ TİC. LTD. ŞTİ. – …
2- ULUSOY ÖZEL GÜVENLİK HİZMETLERİ LİMİTED ŞİRKETİ …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA TÜRÜ : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/01/2021
KARAR TARİHİ : 15/09/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 03/10/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Kurumun, 233 sayılı KHK uyarınca kurulmuş bir Kamu İktisadi Teşebbüsü olup Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde, bina ve eklentilerinin güvenlik işinin ihale yöntemiyle temin edildiğini, Güvenlik işi ihalesini üstlenen her bir yüklenicinin, ihale konusu hizmeti yürütmek üzere çalıştıracağı işçileri kendilerinin belirlediğini ve söz konusu firmalarla yapılan sözleşmeler gereği işe alma ve işten çıkarma yetkileri ile bundan doğacak sorumluluklar bu firmalara ait olduğunu, dava dışı işçi …’ın çalıştığı işyerini de kapsayan ihale sonucu sözleşme yaptığı davalı şirketler aracılığı ile güvenlik hizmeti aldığını, Kurum ile davalı şirketler arasında akdedilen sözleşmelere göre; Davalı şirketler, çalıştırdığı özel güvenlik görevlilerinin her türlü özlük haklarını karşılamak ve ödemek zorunda olduğunu, bu konularda Kurumun hiçbir sorumluluğu olmadığını, dava konusu ödemeler sözleşme ile davalı şirketlerin yükümlülüğüne bırakıldığından, sözleşmeler gereği davalılardan söz konusu ödemenin rücuen tazmini talep haklarının doğduğunu, kurumun, alınan ürünlerin depolandığı yerlerin korunması amacıyla özel güvenlik hizmeti aldığını, daha sonra güvenliği sağlanan depolardaki ürünlerin satılması sonucu güvenlik ihtiyacı sona erdiği için durumu o sırada sözleşmenin tarafı olan firmaya bildirdiğini, güvenlik görevlisini başka bir işte çalıştırmak veya yasal haklarını ödeyerek iş akdine son vermek yetkisinin firmaya ait olduğunu, dava dışı işçi …’ın iş akdinin feshedildiğini, ancak sözleşmeler kapsamında her tür yükümlülük davalı şirketlerde olmasına karşın yasal haklarının ödenmediğini, bu nedenle …’ın, Kurum aleyhine Sakarya 3. İş Mahkemesi’nin 2017/440 E. sayılı dosyası ile işe iade davası açtığını, 2018/111 K. sayılı, 05/04/2018 tarihli karar ile işçinin davalı şirketlerdeki işine iadesine karar verildiğini, söz konusu karar ile Kurum aleyhine, Sakarya 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/2633 E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, Kurumun ticari itibarı açısından herhangi bir icra işlemine maruz kalmamak için dosya borcu olarak 3.201,69-TL’nin 15/04/2019 tarihinde ödendiğini, sözleşmeler gereği davalılardan söz konusu ödemenin rücuen tazminini talep ettiğini, açıklanan nedenlerle, davalı şirketler çalışanı dava dışı işçi …’a ödenen toplam 23.317,72-TL’nin, 20.116,03-TL’sinin ödeme günü olan 10/04/2019, 3.201,69-TL’sinin ödeme günü olan 15/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile oluşturulan iş ortaklığı-iş ortaklıkları ile davacı kuruluş arasında bağıtlanan sözleşmelerde ya da bu sözleşmelere ilişkin teknik veya idari şartnamelerin hiçbirisinde işe iade davaları sonucunda, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. Maddesi çevresinde hükmedilecek ücret ve tazminata ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, davanın tamamen hukuka aykırı olarak ve haksız yere açıldığını, davacı kuruma ait temizlik işinin davalı tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, çalıştırdıkları işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik haklarıyla ilgili tazminatlarından sorumlu olduklarını ileri sürerek elde ki davayı açmış olduğunu, dava dışı işçinin ise iade davasının sonunda mahkemece, davanın kabulüne karar verildiğini, ödenmesi gereken tazminatın bu eldeki davanın tarafları olan davacı ve davalıdan tahsiline karar verildiğini, icra takibi sonunda da davacı kurum tarafından mahkeme kararına konu tazminatın diğer işçi alacaklarıyla birlikte ödendiği tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkin olduğunu, davacının ödeme tarihinden itibaren yasal faiz talep olmasının usule ve kanuna aykırı olduğunu, böyle durumlarda ödeme tarihinden itibaren faiz istenemediğini, davacının faize faiz yürütülmesini talep olmasının da usul ve kanuna aykırı olduğunu, somut olayda davacı TMO’nun dava konusu alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep edemediğini belirterek hukuka aykırı olarak ve haksız yere açılan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KABULÜ ile,
2-23.317,72-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; haksız yere ve hukuka aykırı olarak açılmış bulunan davanın, ileri sürdüğümüz zamanaşımı def’i uyarınca, esasına girmeksizin, zamanaşımına uğramış olmasından ötürü reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dosya içeriğinde mevcut dilekçeler, bilirkişi raporları, emsal kararlar ve Yargıtay kararları istinaf nedenlerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, yerel mahkeme kararının olay ve yasaya uygun olduğunu gösterdiğini beyan ile; davalıların istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/03/2022 Tarih – 2021/41 Esas – 2022/154 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; tazminat istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında 01/11/2016-31/08/2017 ve 01/09/2016-31/08/2017 tarihleri arasında özel güvenlik hizmet alımına ait 2 adet hizmet alım sözleşmesi imzalandığı, dava dışı işçi …’ın davalı yüklenicilerin işçisi olarak çalıştırıldığı, işin sona ermesi üzerine davalı yükleniciler tarafından dava dışı işçinin iş sözleşmesinin fesih edildiği, dava dışı işçi tarafından Sakarya 3. İş Mahkemesinde açılan işe iade davasında mahkemece 2017/440 esas 2018/111 karar sayılı karar ile işçinin işe iadesine karar verildiği, davalı yükleniciler tarafından işçinin işe başlatılmaması üzerine Sakarya 4. İcra Dairesi’nin 2019/2633 esas sayılı icra takibi üzerine davacı tarafından ödenen işe iade tazminatının davalılardan tahsili için eldeki davanın açıldığı, davalıların işe iade tazminatından sorumlu olmadıkları gerekçesiyle davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince hesap bilirkişisinden alınan 18/02/2022 tarihli bilirkişi raporu uyarınca davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalılar vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen işe iade tazminatının davalılardan rücu koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır.
Eldeki uyuşmazlıkta, dava dışı işçi …’ın, davacı ile davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacıya ait iş yerinde çalıştırıldığı, davacının iş yerini kapatması sonucunda taraflar arasındaki sözleşme feshedildiği, dava dışı işçi tarafından açılan işe iade davasında Sakarya 3. İş Mahkemesinde açılan işe iade davasında mahkemece 2017/440 esas 2018/111 karar sayılı karar ile işçinin işe iadesine karar verildiği ve davalıların işçiyi işe başlatmamaları üzerine davacı tarafından dava dışı işçiye işe iade tazminatı ödendiği anlaşılmaktadır.
696 sayılı KHK’nın 126. maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen ek madde 21 uyarınca, 4857 sayılı Kanun’un işe iade ve tazminat hükümlerini düzenleyen 21. maddesi uyarınca, yapılan ödemelerin rücu edilemeyeceği hüküm altına alındığından ve eldeki davaya konu alacak dava dışı işçiye ödenen işe iade tazminatına ilişkin olduğundan kararın kaldırılarak davanı reddine karar verilmesi gerekmiştir(Yargıtay 6. HD., 21/09/2022 tarih, 2021/3854 E., 2022/4303 K.).
Gerekçeli karar başlığında; davacının ve davalılar vekilinin adresinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalıların İSTİNAF BAŞVURUSUNUN KABULÜNE;
1-)Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/03/2022 Tarih – 2021/41 Esas – 2022/154 Karar Sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-Davanın REDDİ ile,
b-Alınması gerekli maktu 269,85 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 398,21 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 128,36 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
c-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
ç-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
e-Dava şartı zorunlu arabuluculuk sürecine yönelik, 1.360,00-TL arabuluculuk ücretinin 6183 sayılı Kanuna göre ve davalılar aleyhine açılan davanın reddedilmesi nedeniyle davacıdan tahsili için hazineye müzekkere yazılmasına,
f-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harçlarının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harçlarının talepleri halinde ilk derece mahkemesince davalılara iadesine,
c-Davalılar tarafından yapılan 441,40-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 88,60 TL posta masrafı olmak üzere toplam 530,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-Davalıların yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalılara iadesine,
e-Davalılar hakkında düzenlenen 17/05/2022 tarihli ve 2.554,62 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
f-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.15/09/2023
…
Başkan …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Üye …
¸e-imzalıdır.
…
Katip …
¸e-imzalıdır.
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*