Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1267 E. 2023/1137 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1267
KARAR NO : 2023/1137

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :31/03/2022
NUMARASI :2020/171 Esas – 2022/168 Karar
ASIL DAVA:
DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :-ABS GLOBAL İNŞAAT İMALAT SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ ( Eski Ünvanı:…)- …
DAVA :Ticari Unvanın Korunması
DAVA TARİHİ :23/03/2020
BİRLEŞEN DOSYA :Körfez 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/61 Esas sayılı dosyası
DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :SPOİNT DENİZCİLİK GIDA SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ (Eski Unvanı: ABS GLOBAL DIŞ TİCARET DENİZCİLİK DANIŞMANLIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ) – …
DAVA :Ticari Unvanın Korunması
DAVA TARİHİ :06/05/2019

KARAR TARİHİ :07/07/2023
KR. YAZIM TARİHİ :14/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ABS Madencilik Enerji İnşaat Denizcilik İç ve Dış Ticaret Sanayi Ltd. Şti’nin, davacı şirketin 15/03/1979 tarihinde tescil edilen “ABS” ibareli ticaret unvanını aynen alarak, haksız bir şekilde bu ibareyi 14/03/2018 tarihinde ticaret unvanı olarak tescil ettirmesi suretiyle, davacının ticaret unvanı üzerindeki kullanma hakkına tecavüz etmekte olduğunu ve haksız rekabette bulunduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca tespitine, davacının ticaret unvanı üzerindeki kullanma hakkına tecavüz sayılan ve davalı tarafından yaratılan haksız rekabet teşkil eden her türlü fiilin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine, davalının ticaret unvanında “ABS” ibaresinin kullanımının men edilmesine ve bu ibarenin unvandan ve sicilden terkinine, davalının “ABS” ibaresini her türlü kullanımının durdurulmasına, mahkemece verilecek kararın Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı ABS Madencilik Enerji İnşaat Denizcilik İç ve Dış Ticaret Sanayi Ltd. Şti. yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; Davacı … grup şirketlerinden olan ABS Madencilik Enerji İnşaat Denizcilik İç ve Dış Tic Ltd Şti’nin ticari unvanındaki ABS ibaresini sadece kendilerinin kullanabileceğini marka ve ticari unvan kavramlarını karıştırarak iddia ettiklerini, kendi ticari unvanlarının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın 14/02/2014 tarihli ve 28913 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ’ine uygun olarak tescil edildiğini, bu yönetmelik çerçevesinde görüleceği üzere, ABS Alçı ile ABS Madencilik tescilleri ilgili kanun ve yönetmeliklere uygun olarak bakanlıkça onaylanmış ve Körfez Ticaret Odası’nca tescil edildiğini, ABS Madencilik Enerji İnşaat Denizcilik İç ve Dış Tic. Ltd.’deki ABS ibaresinin büyük oğlunun isminin baş harflerinden (Ahmet Burak Şanlı) oluştuğunu, ABS Madenciliğin, ABS ön ekini taşıyan diğer yüzlerce şirket gibi ticaret kanununa uygun olarak kurulduğunu, şirketin ana iştigal konusunun dış ticaret olduğunu ve ağırlıklı olarak inşaat malzemesi alım ve ihracatı ile ilgilendiğini, davacı tarafın ABS ifadesini ticari unvanda sadece kendilerinin kullanabileceğini iddia etmesinin yasalara aykırı olduğunu, sadece İstanbul ve Ankara’da tescil edilmiş ABS ön ekini taşıyan inşaat ve dış ticaret firmalarının mevcut olduğunu, ticari unvanlarının sadece banka hesap bilgilerinde ve faturalarda gözüktüğünü vs.”ABS” marka olarak firmalarınca hiçbir ürün ve hizmette kullanılmadığını, ürünlerinde farklı markalar kullandıklarını, davacı ile herhangi bir haksız rekabetin söz konusu olmadığını, bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … şeklindeki ticari unvanını 15/03/1979 tarihinde tescil ettirerek bu unvan altında ticari faaliyetine başladığını, 1979 yılından bu yana kurulduğunu ve yatırımını Bilecik’te gerçekleştirerek üretimine başladığını, davacı şirketten önce sadece tamirat amaçlı dekoratif malzeme üretiminde kullanılan alçı, ABS ile yeni bir boyut kazandığını, Türk inşaat sektörünün dekoratif malzeme üretiminde kullanılan alçının, ABS ile yeni bir boyut kazandığını, alçı ve alçıdan üretilen ürünlerin imalatını yapan davacı şirketin özellikle Türkiye’de gerek ticaret unvanı ile gerekse sahip olduğu ürün markaları ile tanınırlığının üst seviyeye çıktığını, davacı şirketin 01/02/2006 tarih ve 472 nolu Yönetim Kurulu Kararı ile ticaret unvanında değişikliğe gittiğini, buna … olan eski ticaret unvanı değiştirilerek yeni ticaret unvanı olarak ”…” 04/09/2006 tarihinde tescil ve ilan edildiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan ticaret sicil gazetesinde de görüleceği üzere davacı şirketin ticaret unvanının … olarak değiştirmek sureti ile değişikliği 04/09/2006 tarihinde tescil ve ilan yaptırdığını, bu tarihten itibaren ABS ibareli unvanını kullanma hakkının sadece davacıya ait olduğunu, davacının ABS ibareli ticaret unvanını 15/03/1979 tarihinden başlayarak kullanma hakkına münferiden sahip olduğunu, buna rağmen davalının davacı şirketin ticaret unvanı ile iltibas yaratacak şekilde bire bir aynı ibareyi yani ”ABS” ibaresini ticaret unvanı olarak 09/07/2014 tarihinde tescil ve ilan ettirdiğini, davacının ticaret unvanı üzerindeki kullanım hakkına davalı tarafından hukuka aykırı bir şekilde müdahale edildiğini, davalının davacı şirketin varlığından haberdar olmaması konusunda da, böyle bir ihtimalin söz konusu olamayacağını, davacı şirketin tüm piyasada ”ABS Alçı” olarak tanınmakta olduğunu, bu ibarenin kullanılmasının koruma altında bulunulan ticaret unvanı üzerindeki münferiden kullanma hakkına açıkça tecavüz olduğunu, haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının davacı şirketin ticaret unvanı ile iltibas yaratacak şekilde bire bir aynı ibareyi yani ”ABS” ibaresini ticaret unvanı olarak 09/07/2014 tarihinde tescil ve ilan ettirirken kötü niyetle hareket ettiğini, davacı şirketin ticari itibarından, ününden ve tanınırlığından yararlanma maksadı ile hareket ettiğini, tüm bu nedenlerle; davalının davacı şirketin 15/03/1979 tarihinde tescil edilen ”ABS” ibareli ticaret unvanını aynen alarak haksız bir şekilde bu ibareyi 09/07/2014 tarihinde ticaret unvanı olarak tescil ettirmesi suretiyle davacının ticaret unvanı üzerindeki kullanma hakkında tecavüz etmekte olduğunun ve haksız rekabette bulunduğunun 6102 sayılı TTK uyarınca tespitine, davacının ticaret unvanı üzerindeki kullanma hakkında tecavüz sayılan ve davalı tarafından yaratılan haksız rekabet teşkil eden her türlü fiilin durdurulmasına, önlenmesine ve giderilmesine, davalının ticaret unvanında ”ABS” ibaresinin kullanımının menine ve bu ibarenin unvandan ve sicilden terkinine, davalının ”ABS” ibaresini her türlü kullanımının durdurulmasına, davanın kabulü halinde mahkemenin huzurdaki dava sonucunda verilerek ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Asıl davanın KABULÜNE, birleşen davanın konusu kalmadığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Asıl davanın davalısı ABS Global İnşaat İmalat Sanayi A.Ş.’nin (eski adı: ABS Madencilik Enerji İnşaat Denizcilik İç ve Dış Ticaret Sanayi Ltd. Şti.) ”ABS” ibaresini ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullandığı tespit edildiğinden davacı şirketin önceden tescilli unvanının korunması amacı ile tecavüzün önlenmesine, bu kapsamda davalının ticari unvanında yer alan ”ABS” ibaresinin ticaret sicilinden terkin edilmesine,
Gideri davalı tarafından karşılanmak üzere kesinleşecek olan mahkeme kararının Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesine,
3-Birleşen dosya davalısı olan Spoint Denizcilik Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin (eski unvan: ABS Global Dış Ticaret Denizclik Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.) ticari unvanının yargılama sırasında değiştirildiğinden davanın konusuz kaldığı tespiti ile KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki mütalaaların doğru olmadığını, bilirkişi raporunun bilimsel verilere uygun, kanaat bahşedici ve karar vermeye elverişli olmadığını, davalı şirketin unvanı ve türü değiştikten sonra yeni bir rapor da alınmadığını, bu türden açılan davalarda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması gereğince, terkini talep edilen şirkete ait ticaret unvanının ayrıca ek alıp almadığı, tacirlerin iştigal sahalarının benzer olup olmadığı, unvanların genel görünüm itibari ile benzer olup olmadıkları ve bu benzerliklerin üçüncü kişiler açısından karışıklığa neden olup olmayacağı hususlarının incelenip değerlendirilmesinin gerektiğinin vurgulandığını, istinaf olunan kararın yerleşmiş Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, davalı şirketin tescilli markalarında “ABS” ibaresini kullanmadığını, unvan adındaki ve İnternet sitesindeki “ABS” ibaresinin yazı karakterleri, şekil ve logoları ile davacının unvan ve markalarında kullandığı yazı karakterleri, şekil ve logoların farklı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın hukuki dayanaktan ve ispattan yoksun, haksız iddialarının reddi gerektiğini belirterek; haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 31/03/2022 tarih, 2020/171 Esas – 2022/168 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; ticari unvanın korunması istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda, “…Ticari unvanı önceden tescil edilen davacı şirketin ticari unvanında yer alan “ABS” ibaresinin haksız rekabet oluşturacak şekilde davalı şirketler tarafından kullanıldığı iddiasıyla açılan davada toplanan delillere göre; ilgili bakanlıklardan getirtilen belgeler, ana sözleşmeler ve taraf şirketlerin sunulan ticari kayıtlarına göre davalı şirketlerin davacı şirket ile faaliyet alanlarının benzediği, aynı sektörde faaliyet gösteren davalı firmaların davacının bilinirliğinin farkında olduğu, davalı şirketlerin organik bağ ile ilintili olmaları nedeniyle isimleri ortak belirlenmiş ise de “ABS” ibaresini ticari unvanlarında kullanmalarının ticari dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığı ve davacı şirket ile davalılar arasında iltibas oluşturduğu, alınan bilirkişi raporunda tafsilatlı incelemeye tabi tutulduğu üzere davalıların mevcut ticari unvanlarının iltibas oluşturması nedeniyle TTK’nın 52. maddesi gereği kazanılmış hakkı bulunan davacının ticaret unvanına tecavüzde bulunulduğu ve somut durumun haksız rekabet teşkil ettiği, davacının ticaret unvanının daha önce tescil edilmesi nedeniyle tescilde öncelik hakkından istifade etmesi gerektiği, davacının tecavüzden haberdar olduğu andan itibaren makul sürede hak aramasına girdiği, bu sebeple sessiz kalınmak suretiyle ticari unvanın korunmasından vazgeçilmiş sayılacağının kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında davalı ABS Global Dış Ticaret Denizclik Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ticari unvanının Spoint Denizcilik Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti. Olarak değiştirilmesi davayı konusuz bıraktığından birleşen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak davalı ABS Madencilik Enerji İnşaat Denizcilik İç ve Dış Ticaret Sanayi Ltd. Şti.’nin ticari unvanının ABS Global İnşaat İmalat Sanayi A.Ş. olarak değişmesi talep sonucunu etkilemediği gibi faaliyet alanına da etki etmediğinden tecavüzün giderilmediği değerlendirilerek asıl davanın davalısı yönünden davanın kabulüne, davalı ABS Global İnşaat İmalat Sanayi A.Ş.’nin ”ABS” ibaresini ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullandığı tespit edildiğinden davacı şirketin önceden tescilli unvanının korunması amacı ile tecavüzün önlenmesine, bu kapsamda davalının ticari unvanında yer alan ”ABS” ibaresinin ticaret sicilinden terkin edilmesine, gideri davalı tarafından karşılanmak üzere kesinleşecek olan mahkeme kararının Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir….” şeklindeki gerekçeyle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, asıl davanın davalısı ABS Global İnşaat İmalat Sanayi A.Ş.’nin (eski adı: ABS Madencilik Enerji İnşaat Denizcilik İç ve Dış Ticaret Sanayi Ltd. Şti.) ”ABS” ibaresini ticari dürüstlüğe aykırı biçimde kullandığı tespit edildiğinden davacı şirketin önceden tescilli unvanının korunması amacı ile tecavüzün önlenmesine, bu kapsamda davalının ticari unvanında yer alan ”ABS” ibaresinin ticaret sicilinden terkin edilmesine, gideri davalı tarafından karşılanmak üzere kesinleşecek olan mahkeme kararının Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesine, birleşen dosya davalısı olan Spoint Denizcilik Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin (eski unvan: ABS Global Dış Ticaret Denizclik Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.) ticari unvanının yargılama sırasında değiştirildiğinden davanın konusuz kaldığı tespiti ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı ABS Global İnşaat İmalat Sanayi Anonim Şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nun 50. Maddesine göre usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir.
Dosyada M.Ü. İşletme Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Bilirkişiden aldırılan 29/07/2021 tarihli raporda; asıl-birleşen dosyalar davacısı şirketin 8 Eylül 2006 tarihli ve 6638 sayılı Ticaret Sicil Kayıtlarına göre davacının ticaret unvanında bulunan ayırt edici eki ABS olarak tescil edildiği, bu tarihten itibaren davacının yasal ticaret unvanı … olarak tescil edildiği, davacı bu ticaret unvanı üzerinde tescil edilen faaliyet konuları çerçevesinde tescil tarihinden itibaren tekel hakkına sahip olduğu, 17 Mayıs 2012 tarihli ve 8070 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi kayıtlarına göre davacı şirketin tadil edilen esas sözleşmesi m. 3 uyarınca, ana faaliyet konusu “alçı, kireç, perlit vb. Madenlerini işlemek ve bunlara yardımcı maddeler kullanarak her nevi yapı elemanlarının üretimi, satışı, ithalatı, ihracatı vb. her türlü inşaat taahhüt işleri yapmak şeklinde olup, ABS ibareli çok sayıda ABS esas unsurlu markasının bulunduğu, davacının ilk marka başvurusunun 1992 yılında 19. emtia sınıfında yapıldığı, asıl dosya davalısının ise 22 Mart 2018 tarihli ve 9542 sayılı Ticaret Sicili Gazetesi’ndeki bilgilere göre 14.03.2018 tescil tarihi ile kurulduğu, yasal ticaret unvanının “ABS MADENCİLİK ENERJİ İNŞAAT DENİZCİLİK İÇ VE DIŞ TİCARET SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ” olduğu, şirketin faaliyet konusunun inşaat malzemeleri tuğla kiremit, kum, çimento, mıcır, inşaat demiri, fayans, karo, hazır sıva, iç ve dış sıva, badana, tecrit, asma tavan ihracatı yapmak ve her türlü maden, mermer, taş, kireç, kil, kömür işletmeciliği yapmak, maden kapsamına giren tüm ürünlerin aranması, çıkarılması, ithalat ve ihracatını gerçekleştirmek şeklinde olduğu, birleşen dosya davalısı ABS DENİZCİLİK’in kuruluş sözleşmesinin 22 Temmuz 2014 tarihli ve 8617 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’de yayınlandığı, davalı şirketin esas sözleşmenin amaç ve konu başlıklı 3. maddesi incelendiğinde de görüleceği üzere “çimento, kum, karo, hazır sıva, iç ve dış sıva vb. her türlü inşaat malzemelerinin alım satımı, ithalat ve ihracatını kapsadığı, yasal ticaret unvanının “ABS GLOBAL DIŞ TİCARET DENİZCİLİK DANIŞMANLIK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ” olup, unvana taşıdığı denizcilik konusu da şirketin amaç ve konusunu düzenleyen 3/11 de “her türlü gemi ve yük acenteliği yapmak, her türlü gemi ve yat işletmeciliği yapmak, almak, satmak, kiralamak bakım ve onarımlarını yapmak, yedek parçalarını almak satmak” şeklinde ifade edildiği tespit edilmiştir.
TTK’nın 45. maddesine göre, bir ticaret unvanına Türkiye’nin herhangi bir sicil dairesinde daha önce tescil edilmiş bulunan diğer bir unvandan ayırt edilmesi için gerekli olduğu takdirde ek yapılır. TTK’nın 46. maddesine göre de ekler tacirin kimliği, işletmesinin genişliği ve önemi ve finansal durumu hakkında 3. kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunmamalıdır.
TTK’nın 52. maddesinde de ticaret unvanının ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde bir başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibinin hakları sıralanmıştır.
Somut olayda istinaf eden davalı ticaret unvanını daha sonra tescil ettirmiş olup, ABS ibaresini kullanmasının nedeni, davacı firma ile ortak fiili faaliyet alanlarının olduğu, ticaret unvanının davacının unvanı ile benzeştiği, ayırt edilmesinin kolay olmadığı, bu durumda sonradan tescil edilen davalıların unvanında yer alan ABS ibaresinin kullanılmasının davacının ticaret unvanına tecavüz sayılması gerektiği, bunun 3. kişilerde yanlış bir görüşün oluşmasına sebep olacak nitelikte bulunduğu ve bu kullanımın TTK’nın 52 .maddesinde tanımlandığı gibi ticari dürüstlüğe aykırı olduğu, davalının ticari unvanının tescili ve dava tarihi gözetildiğinde suskun kalma halinin de mevcut olmadığı, unvanın tüm Türkiye’de korunduğu gözönüne alındığında davalının savunmalarının yerinde olmadığı, birleşen dosya davalısı Spoint Denizcilik Gıda Sanayi Ticaret Ltd. Şti.’nin (eski unvan: ABS Global Dış Ticaret Denizclik Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.) ticari unvanının yargılama sırasında değiştirildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ayrıntılı, açıklamalı, hükme ve denetime elverişli ve yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, asıl dosya davalısı ABS Global İnşaat İmalat Sanayi Anonim Şirketi vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak,asıl dosya davalısı ABS Global İnşaat İmalat Sanayi Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; asıl dosyada davalı ABS Global İnşaat İmalat Sanayi Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/07/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*