Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/125 E. 2022/299 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/125 – 2022/299
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/125
KARAR NO : 2022/299

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/10/2021 Tarihli İhtiyati Haciz Talebinin Reddi Kararı
NUMARASI : 2021/579 Esas

İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDEN/
DAVACI : JBG COMPANY LIMITED – ., 248, SEOCHO-DAERO, SECHO-GU, SEOUL, KORE CUMHİREYETİ
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF/
DAVALI : I.G.C.ULUSLARARASI METALURJİ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. ….
DAVA TÜRÜ : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021

KARAR TARİHİ : 16/02/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 08/03/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında nikel konsantrasyonu satışı amacıyla bir satış sözleşmesi imza edildiğini, davalı şirketin, davacı şirkete en az %30 oranında nikel ve en fazla %5 oranında nem içeren nikel konsantresi teslim etmeyi taahhüt ettiğini, satış bedelinin ödeme şekli ise; satış bedelinin %80’i, yükleme limanında malların sözleşmeye uygunluğunun kontrol edilip onaylanması akabinde, satış bedelinin geriye kalan %20’si ise, malların varış limanının bulunduğu Tayland’a ulaşması ve kontrol edilmesi akabinde ödeneceğini, davalı şirketin, belirtilen %80’lik ödemeyi (130.890,83 USD) alabilmek için, sonradan sahte olduğu anlaşılan gözetim raporunu müvekkili şirkete ibraz ettiğini, ancak daha sonra gözetim raporunda kaşe ve imzası bulunan şirketin münfesih olduğunu, dolayısıyla gözetim raporundaki imza ve kaşenin sahte olduğunun ortaya çıktığını, sahte gözetim raporuna itimat eden davacı şirketin, davalıya 130.890,83 USD ödeme yaptığını, ancak satışa konu malların varış yerine ulaşmasının ardından gerçek bir gözetim şirketi tarafından yapılan incelemede, malların istenen kalitede olmadığı, bilakis atık/çöp niteliğinde olduğunun anlaşıldığını, bunun üzerine davacı şirketin, davalı şirkete birçok ihtarname ve talep yazısı göndererek yapılan ödemenin iadesi ile zararlarının tazminini talep ettiğini, davalı şirketin, bu taleplere olumsuz cevap vererek ödeme yapmayı reddettiğini, tüm bu hususların, ilgili belgeleri ve delilleriyle birlikte dava dilekçelerinde detaylıca açıklandığını, bu girişimlerden sonuç alınamaması üzerine, (i) sahte gözetim raporuyla ödeme alan davalı şirket aleyhine huzurda görülen hukuk davası açıldığını ve (ii) davalı şirket yetkilisi … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve özel evrakta sahtecilik suçlarından suç duyurusunda bulunulduğunu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen 2021/120712 soruşturma numaralı dosya kapsamında yapılan araştırmada, davalı IGC Şirketi hesabına yatırılan 130.890,89 USD’nin: 62.000 USD’sinin 07.04.2021 tarihinde (paranın davalı şirkete ödendiği gün), 56.694 USD’sinin ise 08.04.2021 tarihinde (bir sonraki gün) davalı şirket yetkilisi …’in eşi …’in (TCKN: …) … IBAN numaralı banka hesabına aktarıldığı anlaşıldığını, müvekkili şirketin ödemiş olduğu tutarın büyük bir kısmı (toplam 118.694 USD), şirket hesabında bir gün dahi bekletilmeden davalı şirket yetkilisi …’in eşi …’in hesabına gönderildiğini, buradan anlaşıldığı üzere davalı şirketin, açık bir şekilde, aleyhine başlatılan hukuki girişimleri sonuçsuz bırakmak amacıyla banka hesaplarını boşaltarak mal kaçırdığını, bu kapsamda, sonradan sahte olduğu anlaşılan gözetim raporuna itimat edilerek ödenen tutarın iadesi için davalı şirkete sayısız ihtar ve talep mektubu gönderildiğinden, bu ihtarlarla birlikte 130.890,89 USD tutarındaki alacağın muaccel hale geldiğini, muaccel olan alacağın rehinle de teminat altına alınmadığını, buna ek olarak, yürütülen soruşturma kapsamında davalı şirketin mal kaçırmaya başladığını, ödenen tutarın neredeyse tamamını şirket yetkilisinin eşinin hesabına aktardığının ortaya çıktığını, İİK’nın m. 257. uyarınca mahkememizce uygun görülecek teminat karşılığı, davalı şirketin; menkul ve gayrimenkulleri, (özellikle Denizbank nezdindeki) banka hesapları ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi, menkullerinin muhafazası için ihtiyati haciz talep etme zaruriyeti hasıl olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ 01/10/2021 TARİHLİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … İhtiyati haciz talebinin REDDİNE … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebini reddettiğini; ancak sunulan gözetim raporları, ticaret sicili kayıtları, savcılık soruşturmasında elde edilen banka dekontları ve alacağın varlığına ilişkin sair delillerin, esasa ilişkin haklılığı yaklaşık olarak ispat etmeye fazlasıyla yeterli olduğunu; sayın mahkeme tarafından ihtiyati haciz talep edilen tüm tutar üzerinden teminat ve harç alınıp yine ihtiyati haciz talep edilen miktarın tamamı üzerinden değerlendirme yapılması gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karşı tarafça, ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/579 Esas sayılı 01/10/2021 Tarihli İhtiyati Haciz Talebinin Reddi Kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeniyle bedel istemine ilişkindir.
TALEP; ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında niken konsantrasyonu satışı sözleşmesi yapıldığı, davacının bedelini ödediği, davalının malı teslim ettiği, davacının teslim edilen mal üzerinde yapılan incelemede sözleşmede belirlenen standartlara uygun olmayan ayıplı mal teslim edildiğini, davacı tarafından yükleme esnasında sunulan gözetim raporunun sahte olduğunu ileri sürerek ayıp nedeniyle ödenen bedelin iadesini talep ettiği ve yargılama devam ederken ihtiyati haciz talep ettiği, davalının ayıp iddiasını kabul etmeyerek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince koşulları oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği, karara karşı ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
İİK’nın 257-(1) maddesi; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir”.
İİK’nın 257-(2) maddesi; “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder”.
İİK’nın 258-(1) maddesi; ” … Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur … ” hükmü düzenlenmiştir.
Rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın var olması halinde ihtiyati hacze karar verilebilir. Mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi şart olmayıp alacağın varlığı hakkında yeterli kanaate sahip olunması için mahkemeye bu konuda delillerin sunulması yeterli kabul edilmelidir. Başka bir söyleyişle alacağın varlığının yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekli ve yeterlidir.
İİK’nın 265-(1) maddesindeki; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere,mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” şeklindeki hüküm ile itiraz sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta; davacının, ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteminde bulunduğu, davacının ileri sürdüğü ayıp iddiasının yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada sözleşmeden dönme ve bedel iadesi koşullarının oluşup oluşmadığının yaklaşık olarak ispat edilemediği, bu nedenle ihtiyati haciz koşullarının (m.257) oluşmadığı anlaşılmakla istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; İhtiyati haciz talep eden davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; İhtiyati haciz talep eden davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,

5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
16/02/2022


Başkan ….
¸e-imzalıdır.
….
Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip ….
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*