Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1227 E. 2022/1384 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1227
KARAR NO : 2022/1384

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2022
NUMARASI : 2021/56 Esas – 2022/96 Karar

DAVACI : BERTA OTOMASYON HAREKET KONTROL SİSTEMLERİ A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : DAFNE SERVİS MÜHENDİSLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : Av. ….
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2021

KARAR TARİHİ : 27/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 18/07/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari faaliyet kapsamında düzenlenen faturalar vadelendirilmiş ancak taraflar arasında cari hesap sözleşmesi akdedilmediğini, TTK md. 89’a göre cari hesap sözleşmesi yazılı olarak yapılmadıkça geçerli olamayacağını, dolayısıyla davaya konu edilen takipte alacak tutarı belirtilirken ‘cari hesap ve faturalara ilişkin alacak’ denilmişse de takibin dayanağı, söz konusu tabloda tarih ve numaraları yer alan faturalar olduğunu ve tablo da taraflar arasındaki açık hesap ilişkisinin dökümü olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/19-903, K. 2018/974, T. 25.04.2018 kararında taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesinin olmaması durumunda aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilebileceğinin belirtdiğini, talep edilen faizin başlangıç tarihi de düzenlenen son faturanın vade sonu tarihi olduğunu, dolayısıyla iddia edildiği gibi cari hesap sözleşmesinin sona erdiği tarihi göstermediğini, kaldı ki açıklandığı üzere taraflar arasında geçerli bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davalı tarafça fatura alacağına ilişkin borcun ödenmemesi nedeniyle Gebze İcra Dairesi 2020/33081 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalı tarafça haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz edildiğine, yapılan itirazının iptaline takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiğini, bu nedenle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın haksız olarak açıldığından davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davalı tarafın cevap süresi içerisinde yetki itirazında bulunması, dosya içeriğinden de yetkili mahkemenin Edirne Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi olduğunun anlaşılması nedeniyle mahkememizin yetkisizliğine, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili Edirne Nöbetçi Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde davanın açılmamış sayılacağına ve bu hususta Mahkememizce resen karar verileceğine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalıya ürün teslimi gerçekleştirilmiş ancak kesilen fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle Gebze İcra Dairesi 2020/33081 E. sayılı dosyası ile fatura bedellerinin tahsili amacı ile icra takibi başlatılmış, davalı tarafından söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, öncelikle, yerel mahkemece gerekçesiz olarak verilen yetkisizlik kararının kaldırılması gerektiğini, HMK md. 10’a göre ”Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir,” taraflar arasında her ne kadar cari hesap sözleşmesi olmasa da ticari alım-satıma ilişkin sözlü bir sözleşme olduğu ortadadır ve karşı tarafça da bu durum icra takibine itiraz aşamasında reddedilmediğini, TBK md. 89’a göre ”Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, ifa edilir” dolayısıyla para borcu götürülecek bir borç olduğundan ve taraflar arasında sözleşmesel ilişki bulunduğundan yetki HMK madde 10’a göre de belirlenebileği, bu durumda alacaklı taraf olan müvekkil şirketin faaliyet göstermekte olduğu yer olan Gebze’de takip başlatılması hukuka uygun ve Gebze İcra Dairesi bu takip bakımından yetkili olup dolayısıyla Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi de HMK md. 10 hükmü gereği itirazın iptali davası bakımından yetkili bulunduğunu ayrıca icra takibine dayanak faturalar için zamanaşımı süresi genel zamanaşımı süresi olan 10 yıl olup takip süresinde açılmış ve takibe itiraz hukuki dayanaktan yoksun olarak yapıldığını ve hesap tablosu incelendiğinde daha önce gönderilen iade faturalarının kabul edilerek hesaptan düşüldüğünün görüleceğini, müvekkil şirketin farklı ürün göndererek iade faturası almaktan imtina ettiği iddiası yersiz ve dayanaksız bulunmakla, davalı şirket vekili her ne kadar ürünlerin halen iade edilebilecek vaziyette saklandığını söylese de şirketler arasındaki borç yapılandırmasına rağmen davalı, müvekkil şirkete borcunu ödemekten imtina ettiği, söz konusu malları iade etmek davalının borcunu kapatmayacağını, eksik inceleme ile gerekçesiz ve hukuka aykırı karar verildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının bozulmasına, itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/02/2022 Tarih – 2021/56 Esas – 2022/96 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasındaki ticari faaliyet kapsamında düzenlenen faturalar nedeniyle davacı tarafından davalı aleyhine Gebze İcra Dairesi 2020/33081 Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından borca itiraz edildiği, duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davada mahkemenin yetkili olmadığından bahisle yetkisizlik kararı verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir.
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır (HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.).
Kaldı ki itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Üstündağ, S: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102) (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 27.11.2013 gün ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararı). Buna göre somut olayda; davalı şirketin yasal süresi içerisinde icra takibine itizarında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiği, ancak mahkemece icra müdürlüğünün yetkisine itiraz konusunda olumlu veya olumsuz bir karar tesis edilmediği ve bu hususta gerekçeli kararda da bir açıklama getirilmediği anlaşılmakla, bu husus usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Gerekçeli karar başlığında; davacı ve davalı vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 01/02/2022 tarih, 2021/56 Esas ve 2022/96 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,

6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 27/06/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*