Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1226 E. 2023/1161 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1226 – 2023/1161
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1226
KARAR NO : 2023/1161

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : …(…)
ÜYE : …(…)
KATİP : (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/03/2022
NUMARASI : 2021/960 Esas – 2022/226 Karar

DAVACI : …- …
VEKİLİ : Av. …- …
DAVALI : UZKAR MAKİNA ENDÜSTRİYEL KROM KAPLAMA İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. …- …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ :07/07/2023
KR. YAZIM TARİHİ :17/07/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı yan ile müvekkili bir süredir ticaret yaptığını, davalı yan müvekkilden mal alımı yapmış ancak bir kısım borcunu ödemediğini, davalı yan kendi ticari defterlerine işlediği ve teslim aldığı fatura bedellerini müvekkile ödemediğini, müvekkilinin bir süre işçisi olarak çalışan ve müşterilere mal alım – satım – teslimi ile ilgilenen … 2019 yılında müvekkili dolandırarak kaçtığını, müvekkili bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, (Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı 2019/16946 Sor No) Davalı taraf da işbu dosyada şüpheli sıfatı ile ifade verdiğini, davalı yan ifadesinde özetle mal teslim almadığını iddia etmişse de , davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda faturaları ve malları teslim alıp defterlerine işlediği ortaya çıkacağını, yine davalı taraf müvekkiline hitaben her ne kadar Gebze 4. Noterliğinin 05.07.2019 tarih ve 08551 yevmiye numarası ile iade faturası düzenleyerek taraflarına göndermişse de, işbu iade faturası süresi içinde kesilmediğini, ayrıca taraflarına teslim edilen mallar da iade edilmediğini, müvekkilinin de davalıya hitaben Kocaeli 6. Noterliğinin 15477 yevmiye no 04.07.2019 tarihli cevap ihtarnamesi ile cevap verdiğini, takibe konu faturalara ilişkin davalı tarafça yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğini, TTK 21/2 ”Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır. ” şeklinde olup davalı yan yasal süresi içinde hiçbir itirazda bulunmayarak fatura içeriklerini kabul ettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydı ile Gebze İcra Müdürlüğünün 2019/41673 E sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu borcun takip dosyasında belirtilen faiz oranı üzerinden davalıdan tahsiline, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davanın 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup süresinde açılmadığını, davacı tarafın davaya sunmuş olduğu faturalara dayanarak alacağı olduğunu iddia etse de bu alacaklar, 5 yıllık zamanaşımına uğradığını, icra takibinde takibe dayanak belge sunmayan davacı, itirazın iptali davasında icra dosyasında var olan belgeler dışında başka belgelere dayanamayacağını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve başvuru hakları da saklı kalmak üzere, usul ve yasaya aykırı davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Bir yıllık süre geçtikten sonra açılan itirazın iptali davasının reddine; …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; “yerel mahkeme kararı yerinde değildir. Şöyle ki; “Alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de, itirazın iptali davası açabilir. Gerçekten de alacaklı, itirazın iptali (İİK, m. 67) veya kaldırılması (İİK, m. 68-68a) yoluna başvurabilmek için, ödeme emrine itiraz edildiğinin kendisine tebliğ edilmesini beklemek zorunda değildir. Ne var ki, bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi, itirazın alacaklıya tebliğ edildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (İİK, m 67/I) (Yavuz, N: İtirazın İptali ve Tahsil (Eda) Davası, Ankara 2007, s.168). Görüldüğü üzere İİK m.67’de düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin başlaması için borçlunun borca itiraz talebinin alacaklı asile veya varsa vekiline tebliği gerekmektedir. Borca itiraz talebi tebliğ edilmedikçe 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamayacaktır. Kaldı ki borca itirazın haricen öğrenilmesi de hak düşürücü sürenin işlemesinin başlamasını sağlamaz. Keza yerleşik Yargıtay içtihatları da bu yöndedir.
Yerel Mahkemece İİK m.67 hükmü yanlış uygulanmış ve dava esasa girilmeden reddedilmiştir. Davalı tarafın icra dosyasında yapmış olduğu borca itiraz tarafımıza tebliğ edilmemiş olup İİK m.67’de yer alan hak düşürücü süre işlemeye başlamamıştır. Borca itirazın haricen öğrenilmesi de hak düşürücü sürenin işlemeye başlamasını sağlamaz. Borca itiraz talebi tarafımıza tebliğ edilmeden işbu itirazın iptali açıldığından İİK m.67 hükmünün uygulanma imkanı yoktur,” beyanı ile yerel mahkeme kararının davacı lehine bozularak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/03/2022 tarih, 2021/960 Esas – 2022/26 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında bir süre ticari ilişki olduğu, davalının, davacıdan aldığı malların bedellerini ödemediği, bunun üzerine davacı tarafından davalı aleyhine Gebze İcra Müdürlüğünün 2019/41673 E sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı. Davalı tarafından başlatılan takibe itiraz edilmesi üzerine yapılan itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada, yerel mahkemece; alacaklı …’ın borçlu Uskar Makine Şirketine karşı ilamsız icra takibi başlattığı, başlatılan takibin tarihinin 03/09/2019 olduğu ,52.164,38.-TL “suçtan kaynaklanan zarar sebebiyle” yapılan takipte ödeme emrinin davalıya 11/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde 18/09/2019 günü borcun tümüne itiraz ettiği, 19/09/2019 günü müdürlüğün takibin durdurulmasına karar verdiği 24/12/2019 tarihinde davacının arabuluculuğa müracaat ettiği, 27/01/2020 tarihinde tarafların anlaşmaya varamadıklarına dair tutanak tutulduğu, sonrasında, davacının, mahkememize 30/12/2021 tarihinde itirazın iptali için eldeki davayı açtığı, bilindiği gibi İcra İflas Yasası gereği ilamsız takipte itirazın kaldırılması için müracaat süresi 6 aydır, itirazın iptali için dava açma süresi 1 yıldır, dava konusu olayda 1 yıllık süre geçirildikten sonra dava açıldığı anlaşıldığından davanın reddine şeklinde karar verilmişse de verilen kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı yanılgılı kanaatle verildiği anlaşılmıştır.
İİK 67/1 maddesi “Takip talebine itiraz eden alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” şeklinde düzenlemiştir. Emsal Yargıtay kararlarında itirazın iptaline ilişkin davaların İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde açılması gerektiği, itiraz dilekçesi tebliğ edilmediği sürece 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamayacağı ifade edilmiştir. “Bir yıllık itirazın iptali davası açma süresi ve altı aylık icra mahkemesine başvurma süresi borçlu itirazının alacaklıya tebliğden itibaren başlar. Alacaklı icra dosyasında işlemler yapması tebliğ anlamına gelmez”(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 18/06/2019 tarih 2017/19-1651 Esas 2019/707 Karar sayılı ilamı).
Eldeki davada; mahkemece her ne kadar davanın 1 yıllık hak düşürücü süresi içerisinde açılmadığından bahisle davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilmişse de; somut olayda, davalı borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin her hangi bir bilgi veya belge icra takip dosyasında bulunmadığından, İİK’nın 67-(1) maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin henüz işlemeye başlamadığı ve itirazın iptali davasının süresinde açıldığı anlaşıldığından verilen kararın kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 07/03/2022 tarih, 2021/960 Esas ve 2022/226 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İİK’nın 36/5 maddesi gereğince davacı vekilince Gebze İcra Dairesi 08/04/2022 – 2022/7235 Esas sayılı dosyasına sunulan teminatın davacıya iadesine,

9-Davacı hakkında düzenlenen 25/05/2022 tarihli ve 1.320,00 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 07/07/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*