Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/122 E. 2022/2310 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/122
KARAR NO : 2022/2310

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :30/09/2021
NUMARASI :2019/1076 Esas – 2021/749 Karar

DAVACI :TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :… (…) – …
VEKİLİ :Av. …, …
DAVA :İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :07/11/2019

KARAR TARİHİ :29/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ :27/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı bankanın Dudullu Ticari Şubesi ile dava dışı Otodem Otomotiv Petrol Sanayi Ticaret Limited Şirketi arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, davalı borçlu …’un ise bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, söz konusu sözleşme uyarınca dava dışı Otodem’e taksitli ticari kredisi kullandırıldığını, davalı borçlunun, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine kendi serbest idaresi ile borcun tamamına kefil olduğunu, borçlunun imzalanmış olan sözleşmelere aykırı davranarak müvekkili bankadan kullandığı kredi borçlarını geri ödememesi nedeniyle borçlulara; Bakırköy 2. Noterliği’nin 25.10.2018 Tarih 17224 Yevmiye no’lu ihtarnamesi keşide edildiğini ve borçlarını ödemeleri bildirilmiş ise de bugüne dek borcun tamamını ödemediklerini, bunun üzerine borçlular hakkında Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/51935 E.sayılı dosyasından haciz yoluyla ilamsız takibe geçildiğini, borçluların itirazlarının hiçbir haklı ve hukuki dayanağının bulunmadığının bilirkişi raporuyla da sabit hale geleceğini, anılan itirazın, müvekkili bankanın alacağının tahsilini geciktirmek amacıyla kötüniyetli olarak yapıldığını, borçlular tarafından bu güne değin borcun kapatılmadığını, borçluların müvekkili bankaya herhangi bir borcu bulunmadığını iddia ettiğini, söz konusu iddianın tamamen asılsız olduğunu, davalı borçlunun, işbu davaya konu itirazlarını haksız ve hukuka aykırı olarak, sırf takibi sürüncemede bırakmak ve müvekkili bankanın alacağının tahsilinin gecikmesine sebebiyet vermek adına yaptıklarını beyanla; Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/51935 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde anapara ve bu anaparaya karşı yapılmış masraf, işlemiş ve işleyecek faiz, faiz oranı, BSMV ve tüm ferilere karşı yapılan itirazlarının iptali ile takibin borçlu kefil açısından devamına, davalının % 20’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine dayanak olan kefalet sözleşmesinin Türk Borçlar Kanunu madde 583 vd. kapsamında kefalet sözleşmesi için aranan geçerlilik şartlarını taşımadığını, anılan madde uyarınca kefalet sözleşmelerinde kefilin sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğini müteselsil kefilin kendi el yazısıyla belirtmesinin geçerlilik şartı olduğunu, dava dosyasında bulunan kefalet sözleşmesinde müvekkillerinin sadece imzası bulunduğunu, atfedilen kefalet sözleşmesinde kefilin “kefil sıfatıyla yükümlülük altına girdiğini” ortaya koyan bir el yazısı metinin bulunmadığını, sözleşme metninde müvekkilinin el yazısı ile yalnızca müteselsil ifadesi bulunduğunu, kefaletin geçerlilik şartlarından olan belirlilik ilkesinin somut olayda mevcut olmadığını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için kefalet sözleşmesinin geçerliliği kabul edilse dahi “Banka nezdinde doğmuş doğacak her türlü hak ve alacağına kefil olunması” kaydın geçersiz olduğundan, kefilin imzasının olmadığı sonraki tarihli kredi sözleşmeleri ve banka ile asıl borçlu arasındaki sair ilişkilerden sorumlu olduğundan bahsedilemeyeceğini, bu anlamda, sadece anılan sözleşmeyi imzalamış olan müvekkillerinin, asıl borçlu ile banka arasında imzalanmış olan müteakip diğer kredi sözleşmelerinden doğan borçlardan sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığını, mahkemece kefalet sözleşmesinin geçerli olduğuna kanaat getirilse dahi müvekkili hakkında girişilen icra takibinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline usulüne uygun ihtarname tebliğ edilmediğini, muaccel olmayan alacakla ilgili müvekkili hakkında icra takibi başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Otodem Otomotiv Petrol ile davacı arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi’nde belirli bir temerrüt faiz oranı kararlaştırılmadığı gibi taraflardan birine tek taraflı olarak faiz oranını belirleme yetkisinin de verilmediğini, bu durumda uygulanması gereken faiz oranının TBK 120/1’in göndermesiyle yürürlükte olan mevzuat hükmünün uygulanması gerektiğini, dava konusu takipte müvekkillerinden fahiş bir faiz oranı talep edildiğini, bu durumun ilgili mevzuata ve temel hukuk kurallarına aykırı olduğunu beyanla; davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; Davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’ nün 2018/51935 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın; 1.595.782,34.-TL asıl alacak, 27.528,84.-TL işlemiş temerrüt faizi ve 1.376,44.-TL BSMV olmak üzere toplam 1.624.687,63.-TL alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına, hüküm altına alınan 1.595.782,34.-TL alacağa takip tarihinden itibaren %31,848 oranında temerrüt faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu edilen ve hüküm altına alınan toplam 1.624.687,63.-TL alacağın %20’si olan 324.937,53.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme dosyasından düzenlenen bilirkişi raporuna itiraz edilmiş ise de itirazlar neticesinde yeterli inceleme yapılmaksızın karar verildiğini, 1006-394521 numaralı taksitli ticari kredinin asıl alacak tutarının 1.595.782,34-TL olarak tespit edildiğini ve hesaplamalarda anılan tutar esas alınmış olmakla birlikte, söz konusu kredinin 10.9.2018 tarihinde kısmi ödenmemiş taksitleri ilgili olarak gecikme faiz hesabının sadece anapara tutarları üzerinden yapıldığını, tahsili gerekirken tahsil edilmeyen tahakkuk faizinin tahakkuka intikal ettiği tarihten kredinin kat tarihine kadar geçen gün sayısı üzerinden gecikme faizi+BSMV ile kredinin kapatılması aşamasında alınan kapama faizinin hesaplamalarda dikkate alınmadığını, bu çerçevede asıl alacak tutarının takip talebinde belirtildiği şekilde kredinin anapara (1.562.332,66 TL) + tahakkuk faizi+BSMV (43.421,6)+ tahakkuk gecikme faizi (785,98 TL), kapama faizi (9.798,56 TL) toplamı olan 1.616.338,80 TL olduğunu, bu çerçevede asıl alacak tutarının ve faize esas tutarın 1.616.338,80 TL olması gerektiğini, raporda, temerrüt faiz oranı %31,85 olarak dikkate alındığını ve hesaplamaların anılan faiz oranları üzerinden yapılmış olmakla birlikte, borçlu firma ile davacı banka arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi çerçevesinde davacı banka tarafından borçlu cari hesap şeklinde çalışan kredilere uygulanan faiz oranının 2 katı oranında temerrüt faizi uygulanacağı düzenlemesi mevcut olup, ekli banka temerrüt faiz oranları tablosunda da görüleceği üzere davacı banka temerrüt faiz oranının %72 olduğunu ve temerrüt faizi hesaplamalarının %72 faiz oranı üzerinden yapılması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/09/2021 tarih, 2019/1076 Esas – 2021/749 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, genel kredi sözleşmesi ve buna bağlı hesaptan kullanılan kredi kaynaklı alacak nedeni ile, borçlu hakkında başlatılan takibe yapılan, itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı bankanın Dudullu Ticari Şubesi ile dava dışı Otodem Otomotiv Petrol Sanayi Ticaret Limited Şirketi arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığı, davalı borçlu …’un ise bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, söz konusu sözleşme uyarınca dava dışı Otodem’e taksitli ticari kredisi kullandırıldığı, davalı borçlunun, Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine kendi serbest idaresi ile borcun tamamına kefil olduğu, borçlunun imzalanmış olan sözleşmelere aykırı davranarak müvekkili bankadan kullandığı kredi borçlarını geri ödememesi nedeniyle borçlulara; Bakırköy 2. Noterliği’nin 25.10.2018 Tarih 17224 Yevmiye no’lu ihtarnamesi keşide edildiği ve borçlarını ödemelerinin istenildiği, ihtara rağmen borçların ödenmemesi üzerine borçlular hakkında Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/51935 E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/51935 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu ve dava dışı Otodem Otomotiv Petrol San. Tic. Ltd. Şti., Dorsat Yapı ve Mobilya Sanayi Tic. A.Ş. aleyhine 1.616.338,80.-TL asıl alacak ve 51.827,30.- TL işlemiş temerrüt faizi, 2.591,37.-TL BSMV, olmak üzere toplam 1.670.757,47.-TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçlulara tebliğinin üzerine davalı borçlu … vekilinin süresinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine Gebze 4. İcra Müdürlüğünce takibin davalı borçlu … yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda özetle; Türkiye İş Bankası Çarşı Şubesinde yerinde yapılan incelemede, 10.05.2017 tarihinde Otodem Otomotiv Petrol Sanayi Ticaret Limited Şirketi hesabına 2.500.000.00.-TL(iki milyon beş yüz bin Türk lirası) taksitli kredi kullandırıldığı, Taksitli Kredi Ödeme planında kefil olarak …’un imzası görüldüğü, kredi kullandırım tarihinden( 10.05.2017 ) başlayarak kredinin takibe intikal ettiği tarih (24.10.2018) aralığı OTODEM kredili mevduat hesap hareketleri incelenmiş olup, adına açılmış 10060394521 nolu krediye toplam 1.368.633,00.-TL (birmilyonüçyüzaltmışsekizbin altıyüzotuzüç TL) ödeme yaptığı tespit edildiği yönünde görüş bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı T.İş Bankası A.Ş. Çarşı Bakırköy Şubesi ile dava dışı Otodem Otomotiv Petrol San. Tic. Ltd. Şti. arasında 13.02.2013 tarihli 2.510.000,00TL limit dahilinde Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davalı …‘un da 13.02.2013 tarihinde müteselsil kefil olarak kendi el yazısı ile tutar , tarih ve müteselsil kefalet kelimelerini yazıp imzaladığı, ilgili sözleşmeye 16.12.2013 tarihinde 2.490.000,00TL limit artış düzenlenerek 5.000.000,00TL limite yükseltildiğinin, 10.05.2017 tarihinde 2.000.000,00TL limit artış yapılarak 7.000.000,00TL limite ve 04.08.2017 tarihinde de 3.000.000,00TL limit artış düzenlenerek 10.000.000,00TL limite yükseltildiğinin tespit edildiği, her limit artış işleminde davalı …’un müteselsil kefil olarak, kendi el yazısı ile tarih , tutar, isim adres yazarak imzaladığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava dışı Otodem Otomotiv Petrol San.Tic.Ltd.Şti. adına kullandırılan 2.500.000,00TL tutarlı taksitli ticari kredinin zamanında ödenmemesinden kaynaklandığı, kredinin ilk 15 taksitin ödendiği, 16. Taksitin kısmi ödendiği (44.767,03TL anapara tahsil edildiği dökümü aşağıdadır.) 10.09.2018 tarihli kısmi ödenen taksit tarihi itibariyle kalan anapara borcun 1.562.402,09TL olduğu, davalı Banka, dava dışı borçlu Otodem Otomotiv Petrol San. Tic. Ltd. Şti., kefil Dorsat Yapı ve Mobilya San. Tic. A.Ş. ve davalı Kefil …’a 25.10.2018 tarihinde Bakırköy 2. Noterliği aracılığı ile 17224 yevmiye numaralı ihtarname düzenlediği, ilgili ihtarname tebligat mazbatarı incelendiğinde; Otodem Otomotiv Ltd ve … adına gönderilen ihtarnamelerin 01.11.2018 tarihinde daimi çalışanı “…” a, Dorsat A.Ş. adına gönderilen ihtarnamenin 01.11.2018 tarihinde “…”‘a teslim/tebliğ edildiğinin görülmüş olduğu, temerrüt tarihinin 7 gün sonrası 08.11.2018 tarihinde oluşacağı, davacı bankanın, tespitleri üzerinde 1.616.338,80 TL asıl alacak, 51.827,30 TL toplam faiz ve 2.591,37TL BSMV taleplerinin yerinde bulunmadığı, tespit ettiği gibi; 1.595.782,34 TL asıl alacak, 10.588,02 TL akdi faiz, 16.940,83 TL temerrüt faiz (toplam faiz:27.528,84TL) ve 1.376,44 TL BSMV olmak üzere toplam 1.624.687,63TL alacaklı olduğu, davacı banka tarafından dava dışı şirkete kullandırılan krediler nedeniyle düzenlenen Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinde davalı …’un sözleşme tutarı olan toplam 10.000.000,00 TL dahilinde kefaleti bulunduğu, akdedilen sözleşmenin 17.maddesinde, davalı kefilin müteselsil kefil sıfatıyla sorumluluğu ayrıntılı bir şekilde tanımlanmış olup davalı kefil …, sözleşmede yer alan bu hükümler çerçevesinde, davacı bankaya karşı davalı şirket ile birlikte takip ve dava konusu borçların ödenmesinden, kendi temerrüt tarihinde kefalet limiti dahilinde sorumlu olduğu yönünde görüş bildirmiş olduğu görülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta, ilk derece mahkemesince; “… toplanan deliller, hüküm kurmaya elverişli görülen ikinci bankacı bilirkişi raporu, icra dosyası, davacı tarafından sunulan sözleşme ve ekleri, noter ihtarı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı Türkiye İş Bankası A.Ş. ile dava dışı Otodem Otomotiv Petrol San. Tic. Ltd. Şti. arasında 13.02.2013 tarihli 2.510.000,00TL limit dahilinde Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı …‘un da 13.02.2013 tarihinde müteselsil kefil olarak kendi el yazısı ile tutar , tarih ve müteselsil kefalet kelimelerini yazıp imzaladığı, ilgili sözleşmeye 16.12.2013 tarihinde 2.490.000,00 TL limit artış düzenlenerek 5.000.000,00 TL limite, 10.05.2017 tarihinde 2.000.000,00 TL limit artış yapılarak 7.000.000,00 TL limite ve 04.08.2017 tarihinde de 3.000.000,00 TL limit artış düzenlenerek 10.000.000,00 TL limite yükseltildiği, her limit artış işleminde davalı …’un müteselsil kefil olarak, kendi el yazısı ile tarih, tutar, isim adres yazarak imzaladığı, davalının kefaletinin geçerli olduğu, davacının sözleşmeye istinaden krediler kullandırdığı, davacı Bankanın dava dışı borçlu Otodem Otomotiv Petrol San. Tic. Ltd. Şti., kefil Dorsat Yapı ve Mobilya San. Tic. A.Ş. ve davalı Kefil …’a 25.10.2018 tarihinde Bakırköy 2. Noterliği aracılığı ile 17224 yevmiye numaralı ihtarname düzenlediği, Otodem Otomotiv Ltd. Şti. ve … adına gönderilen ihtarnamelerin 01.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği, temerrüdün davalı için 08/11/2018 tarihinde gerçekleştiği, davacının daha sonra Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/51935 Esas sayılı icra dosyası ile davalı ve dava dışı borçlular aleyhine toplam 1.670.757,47.-TL alacak için ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu davalıya tebliği üzerine davalı vekilinin süresinde borca ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin davalı borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği, davacı vekilinin süresinde Mahkememize itirazın iptali davası açtığı, Mahkememizce dosyada alınan ve itibar edilen ikinci bilirkişi raporuna göre; takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan 1.595.782,34.-TL asıl alacak, 27.528,84.-TL işlemiş temerrüt faizi ve 1.376,44.-TL BSMV olmak üzere toplam 1.624.687,63.-TL alacaklı olduğu anlaşılmakla; Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/51935 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın bu miktarlar üzerinden iptaline, davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu edilen ve hüküm altına alınan toplam 1.624.687,63.-TL alacağın %20’si olan 324.937,53.-TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine…” gerekçeleriyle karar verilmişse de verilen kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı yanılgılı kanaatle verildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 266. ve devamı maddeleri uyarınca çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde hâkim bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişi raporunu hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. HMK’nın 278-279. maddelerine göre; bilirkişi raporu, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilgi ve belgelere dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hükme dayanak yapılabileceğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
HMK’nın 281. maddesinde tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını, belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri, mahkemenin bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için bilirkişiden ek rapor alabileceği, ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun eksiksiz ve yeter derecede kanaat verici olması, varılan sonucun hukuki dayanakları, dökümleri ve ayrıntılarını göstermesi, tarafların itirazlarını karşılaması ve Yargıtay denetimine elverişli bulunması gerekir. Kanaat verici olmayan, yetersiz ve denetime elverişsiz bulunan rapora dayanılarak hüküm verilemez. Mahkemelerce bilirkişilerin seçimine özen gösterilmesi, bilirkişilerin uyuşmazlık konusu hakkında özel ve teknik bilgi sahibi uzman kişiler arasından seçilmesi gerekir.
Dosyada 31.05.2021 tarihli Bilirkişi Raporu mahkemece hüküm kurmaya elverişli görülmüş ve hüküm bu rapor doğrultusunda kurulmuşsa da; hükme esas alınan bilirkişi raporunun dairemizce denetiminin tam olarak yapılamadığı, bilirkişi raporunda faiz hesabının ne şekilde yapıldığının ve yapılan hesabın hangi verilere dayandığı anlaşılamamış, bu nedenle; mahkemece, kullanılan kredi dönemlerine ait faiz kararnamelerinin davacı bankadan tam ve eksiksiz olarak getirtilerek, son bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişiden ek rapor aldırılması ve oluşacak kanaate göre karar verilmesi gerektiği değerlendirilerek bu nedenle verilen kararın kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/09/2021 tarih, 2019/1076 Esas ve 2021/749 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İİK’nın 36/5 maddesi gereğince; davacı vekilince İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk Mahkemesi 18/02/2022 tarih 2022/78 D.İş-2022/83 Karar sayılı dosyasına sunulan teminatın yatıran tarafa iadesine,
8-Davacı hakkında düzenlenen 30/11/2021 tarihli ve 36,40 TL (Arabuluculuk ücreti) bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
9-Davalı hakkında düzenlenen 30/11/2021 tarihli ve 90.803,83 TL bakiye karar harcı 1.283,60 TL Arabuluculuk ücreti olmak üzere toplam 92.087,43 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 29/12/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*