Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1207 E. 2023/1089 K. 23.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1207
KARAR NO : 2023/1089

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2021
NUMARASI : 2021/671 Esas – 2021/1103 Karar

DAVACI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 15/09/2021

KARAR TARİHİ : 23/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 17/07/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı arasında iki adet aracın satışı ve iki adet aracın alımı sözleşmesi yapıldığını, müvekkili üzerine de 130.000,00 TL vermeyi borçlandığını, müvekkilinin borcunu ifa ettiği halde davalı bir türlü ifaya yanaşmadığını, kendi vermesi gereken araçların devrini vermediğini, müvekkilinin çok zorlanarak, araya ortak tanınan bir çok hatırlı insanlar sokarak, çok zorla araçların devrini aldığını, buna rağmen davalı Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2021/19466 Esas sayılı takibi ile örnek (7) ödeme emri gönderdiğini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak faiz talebi ile beraber 81.000,00 TL. para istediğini, buna ilişkin ödeme emrinin müvekkiline 16.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 17.08.2021 tarihinde de müvekkilinin Iğdır İcra Dairesinden 2021/1476 Muh. numarası ile itiraz ettiğini, takibin bu şekilde durdurulduğunu, davalı müvekkilini icra tehdidi altında bıraktığını, her ne kadar süresinde itiraz edilmiş olsa da, icra takibi durmuş olsa da tehdidin ortadan kalkmadığını, davacının iş bu davayı borca itiraz sonrasında açmasında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.01.2021 tarih, 2011/19-622 Es. 2021/9 K. Sayılı kararı doğrultusunda hukuki yararı olduğu da açık olduğunu, 15.04.2021 tarihli, 200526 seri nolu ‘alım-satım ve araç sipariş sözleşmesi’ ile taraflar arasında sözleşme imzalandığını, bu sözleşme ile müvekkilinin iki adet Mercedes araba takası ile beraber toplam 235.000,00 TL bedelli sözleşme yapıldığını, müvekkilin karşılığında … plakalı 2021 model Ford Transit (19+1) ve … plakalı 2021 model Ford Transit (19+1) araç satın aldığını, satılan araçlar ise, Mercedes araçlar … plakalı ve … plakalı Mercedes araçlar olduğunu, bunu üzerine sözleşme tarihi olan 15.04.2021 tarihinde TEB A.Ş.’den 2.800,00 TL.’sı, ve gene 15.04.2021 tarihinde 40.000,00 TL ödeme yaptığını ve 28.05.2021 tarihinde kalan 90.000,00 TL.’sını da ödeyerek hesabı kapattığını, buna rağmen davalı 26.05.2021 tarihli toplam 288.000,00 TL.’lık ve 28.05.2021 tarihli gene 288.000,00 TL.’lık iki adet fatura kestiğini, sonra da 97.000TL.’sı borcunuz kaldı ödeyin yoksa yasal yollara başvuracağım içerikli T.C. Akçakoca noterliğinin 3649 yevmiye nolu, 14.07.2021 tarihli ihtarını çektiğini, bu ihtara cevaben 28.07.2021 tarihinde Iğdır 1’nci noterliğinin 008267 yevmiye nolu ihtarı ile cevap verildiğini, bütün bunlara rağmen davalı Gebze İcra Müdürlüğünden 2021/19466 Esas sayılı ilamsız takiplerde ödeme emri göndererek 81.000,00 TL.’sı faiz ve masrafları ile beraber, fazlaya ilişkin alacak haklarını saklı tutarak takibe geçtiğini, 16.08.2021 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine karşı müvekkilinin süresi içerisinde itiraz ettiğini, gene yedi günlük itiraz süresi dolmadan huzurunuzda ki iş bu menfi tespit, borçlu olmadığının tespiti ve neticede takibin iptali için davayı açtıklarını, bütün bu nedenlerle menfi tespit davasının kabulü ile müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin sıfır kilometre panelvan araçların iç dizayn yaparak minibüse çevirdiğini ve sattığını, davacı müvekkilinden araç alışverişi yaptığını ve bakiye araç bedeli için de davaya konu yapılan Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2021/1476 E. Sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, davacı tarafından haklı alacak talebi ile ilgili olarak yaptıkları icra takibine itiraz edildiğini, huzurdaki dava haksız ve yasal dayanaklardan yoksun olduğunu, borcu ödemekten kaçınmaya matuf olarak açıldığını, ekte sundukları sözleşmelerden de anlaşılacağı üzere aracın panel van olarak satış sözleşmesinde iç dizaynın ayrıca faturalandırılacağı ve toplam araç bedelinin bu şekilde belirleneceğinin belirtildiğini, yine iç dizayna ilişkin olarak müşterinin talepleri doğrultusunda bir sözleşmenin tanzim edildiğini, davacı davasında neden takip dosya borcu kadar borçlu olmadığını izah etmediğini, takip dosyası için de huzurdaki dava ile birleştirme talepli olarak bir itirazın iptali davası açılacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Açılan davada HMK’ nun 114/1-h maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkil halen haciz tehdidi altındadır. Ortada itiraz neticesinde duran bir takip vardır (duran takip haciz tehdidini ortadan kaldırmaz), ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında; bu davayı açmakta müvekkilin hukuki yararı olmadığını savunmuş ve bu nedenle davayı usulden reddetmiştir. Davacının hukuki yararı vardır. Sebebi takip ortadan kalkmamış ve durmuştur. Tehdit sonlanmamıştır. Karardaki bu ifadeler doktrin olarak doğrudur fakat somut olaya takip ortadan kalkmadığı için uymamaktadır. Davalı taraf alması gereken ödemeyi almıştır. Tüm dosya kapsamından da bu anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesinin bu kararı müvekkili çok mağdur duruma sokmuştur. UYAP ortamından da görüleceği gibi gerekçeli karar yazılır yazılmaz davalı hemen kesinleştirme için tebliğini istemiştir UYAP avukat portalı ortamından. Müvekkilin daha fazla mağdur edilmesinin önüne geçmek ve yerleşik yargı kararları, hak ve nesafet, objektif iyi niyet kuralları da bunu gerektirdiği için usulden red kararının bozulmasını talep ederiz, beyanı ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.

DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2021 tarih, 2021/671 Esas – 2021/1103 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı ile davalı arasında iki adet aracın satışı ve iki adet aracın alımı üzerine sözleşme yapıldığı, sözleşme gereğince davacının, 130.000,00 TL vermeyi borçlandığı, davacının yüklenilen bu edimi yerine getirdiği, davalının ise davacıya vermesi gereken araçların devrini vermediği, sonrasında davalı tarafından sözleşilen araçların devirlerinin davacıya verildiği, bu seferde davacının borçlu olmamasına rağmen davalı tarafından davacı aleyhine Gebze İcra Müdürlüğü’nün 2021/19466 Esas sayılı icra takibinin başlatıldığı, bunun üzerine davacı tarafından eldeki davanın açıldığı ve anılı icra takip dosyasından borçlu olmadığı yönünde karar verilmesinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince açılan davanın hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
1-Bilindiği üzere; HMK’nun 114/1-h maddesi gereğince, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece resen dikkate alınabileceği gibi taraflarca da ileri sürülebilir.
Hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir dava açılabilmesi için, bu davayı açmakta veya hukuki korunma istemekte, “hukuki ve meşru”,” doğrudan ve kişisel” ve ” doğmuş ve güncel” haklı bir yararın bulunmasıdır.
İİK’nın 72. maddesi gereğince, borçlu tarafından icra takibinden önce ve takip sırasında, borçlu bulunmadığının ispatı açısından menfi tespit davası açılabilir. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için hukuki yararın bulunması dava şartıdır. Borçlunun, kendisine karşı icra takibi başlamadan önce, böyle bir dava açabilmesi için, borçlu olmadığının hemen tespitinde güncel hukuki bir yararın olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde davalı ile aralarında yaptıkları araç alım satım sözleşmesi gereğince kendi üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davalının buna rağmen devrini vermesi gerekin araçların devrini vermediğini, sonrasında araya hatırlı kişilerin girmesiyle ancak araçların devrini alabildiğini, buna rağmen dava tarafından bu araç alım satım sözleşmesi gerekçe gösterilerek aleyhine icra takibi başlatıldığını, eldeki davayı da bu takipten borçlu olmadığı için açtığını iddia ettiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesince; davacının, aleyhine başlatılan Gebze İcra Müdürlüğünün 2021/19466 esas sayılı dosyasında, alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 81.000,00 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, başlatılan takibe borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğu, takibin durdurulmuş olması nedeniyle menfi tespit davası açılmasında davacının hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de borçlunun henüz hakkında bir icra takibi başlatılmadan itiraz iptali davası açmasında hukuki yararı varken icra takibinden sonra takip durmuş olsa bile menfi tespit davası açmasında hukuki yararının olmadığını kabul etmek kanuna uygun değildir. Zira ödeme emrine süresinde itiraz edilmekle icra takibi durmuş olsa bile takip ortadan kalkmadığından borçlunun menfi tespit davası açmasında her zaman hukuki yararı bulunmaktadır (“Borçlunun, hakkında henüz icra takibi başlamadan önce de yapılabilecek olasa bir takibi düşünerek, kendisini bir borçla tehdit eden kimseye karşı ‘böyle bir borcu bulunmadığının saptanması’ için dahi menfi tespit davası açabileceği kabul edilmişken, hakkında yürütülmekte olan bir icra takibi olan borçlunun bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunda hiç kuşku olmadığı gibi, böyle bir davayı açmasına da hiçbir hukuki engel bulunmamaktadır” Yargıtay HGK’nın 18/01/2012 tarih 2011/19-622 E., 2012/9 K.; Yargıtay 11. HD. 25/01/2023 tarih 2021/8554 E., 2023/547K.).

Bu durumda ilk derece mahkemesince yapılması gereken iş; davacının dava açmakta hukuki yararı olduğu kabul edilerek işin esasına girilmesi tarafların delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi olmalıdır.
2-Kabule göre de;
İlk derece mahkemesince davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan reddedilmesi ve gerekçesinin buna göre de yazılmasına rağmen hüküm fıkrasında; “göreve ilişkin dava şartı noksanı bulunduğu” gerekçesiyle davanın reddedilmesi doğru olmayıp kararın bu nedenle de kaldırılması gerekmiştir.
3-Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2021 tarih, 2021/671 Esas – 2021/1103 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 23/06/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*