Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1199 E. 2023/1063 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1199
KARAR NO : 2023/1063

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :10/10/2019
NUMARASI :2018/166 Esas – 2019/503 Karar

DAVACILAR :1-… (T.C.No: …) – …
:2-… (T.C.No: …)
MİRASÇILARI:a-… (T.C.No: …) – …
:b-… (T.C.No: …) – …
:c-… (T.C.No:…) – …
:d-… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … -…
DAVALI :… (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :21/03/2018

KARAR TARİHİ :22/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ :10/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Kocaeli 6. İcra Dairesi’nin 2015/1187 Esas sayılı dosyası ile davacı davacılar aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, davacıların Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesi sınırlı inceleme yetkisi ile dosyayı değerlendirilerek davanın reddine karar verdiğini, davacılara gönderilen ödeme emrini içerir tebliğ parçası üzerinde her ne kadar yazılmış olasa da bono örneği bulunmaması üzerine dosyanın incelendiğini ve dosyada bulunan bonoda tahrifat bulunduğunun anlaşıldığını, Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nce alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile dava konusu senedin tanzim tarihi yıl hanesi birler basamağında evvelce mevcut 1 rakamının benzer bir kalem kullanılarak 3 rakamına dönüştürüldüğünü, onlar basamağında mevcut 1 rakamının ise üzerinden gidildiğinin tespit edildiğini, bahse konu senette yapılan tahrifatın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve böyle bir tahrifatın davalıya fayda sağlayacağının açık olduğunu, davacıların davalıya hiçbir borcu olmadığını, davalı ile davacılar arasında herhangi bir ticari ilişki de olmadığını, davalının eline bir şekilde geçmiş bedelsiz bononun üzerinde bulunan keşide tarihinde tahrifat yapıldığının görüldüğünü, davalının eline bir şekilde geçen takibe konu bono nedeniyle davacıların davalı tarafa borcunun bulunmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; miras hukuku kapsamında davaya katılan mirasçıların itirazlarının istinaf aşamasında da olsa gözetilmesi gerektiğini, davaya konu senedin gözle bile incelendiğinde bu durumun açık ve anlaşılır olduğunu, davacılar olarak senette asli ve ihtilaflı olması halinde geçersiz olacağı ön görülen tanzim tarihinin sonradan tahrifatlı bir şekilde oluşturulması ve muris …’e atfedilen imzaların davacıların itirazına konu olduğu nazara alındığında yerel mahkeme kararının istinaf mahkemesince kaldırılıp, senedin savcılık şikayetine de konu edileceği nazara alınarak üzerinde yazı ve imza incelemelerinin yapılması ve imza itirazlarının tetkiki ile tanzim tarihindeki tahrifatın da tetkik ve hukuki takdiri sonucunda bir hüküm kurulmasının yolu açılması gerektiğini, senette asıl borçlunun … olduğu, davacılar olarak iddialarının …’in başka bir amaçla imzaladığı boş senedin eşi tarafından temin edilip davalı alacaklı üzerinden icraya konulduğu ve sahtecilik yolu ile haksız menfaate dönüştürülmeye çalışıldığı iddiası bir bütün halinde nazara alındığında, asıl borçlunun imzalarının senet borçlusuna ait olmadığı sabit olur ise asıl borçlunun borcunun olmadığı yerde kefilinin de borcun oluşmayacağı şeklinde olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/10/2019 tarih, 2018/166 Esas – 2019/503 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda,”…TTK’nın 671 ve 672. Maddelerinde bononun zorunlu unsurları ile bağlanan sonuçları belirlenmiş olup, senette yer alan düzenlenme tarihi zorunlu unsurlar arasında sayılmıştır. Buna göre senette düzenlenme tarihinin bulunması yeterlidir. ATK raporunda tespiti yapıldığı şekilde rakamın sonradan değiştirilmesi zorunluluk unsuruna etki etmeyecek ve bonoda yazan ihtilaflı kısım “1” rakamı olarak belirlenmiş kabul edilecektir.
Davalı tarafından dava inkar edilmiş ve dava konusu bononun borç verilen paradan dolayı tanzim edilmiş olması nedeniyle davacı tarafa yemin delilleri hatırlatılmış, 10.10.2019 tarihli celsede davalı asil yeminini eda etmiştir. Dava kambiyo senedinde tahrifat iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkin düzenleme tarihinin bulunmaması senedin geçerliliğini etkilemediği gibi senet, düzenlenme tarihinde davacılar tarafından imzalanmış ve iddianın davacılar tarafından yazılı delille de ispatlanmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Menfi tespit davalarında ispat yükü kural olarak alacaklıdadır. Ancak davalının alacağı senede dayanıyorsa ispat yükü yer değiştirerek senetten dolayı borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa düşer. Kambiyo senetleri sebepten mücerret olduğundan borçlu olunmadığının ispat yükümlülüğü davacı borçluya aittir. Karine olarak bir kambiyo senedinin mevcut bir borcun ifası veya itfası amacıyla verildiği kabul edilir. Kambiyo senetleri birer ödeme aracıdır. Borçlu, bononun ödendiği yönündeki iddiasını yazılı delil ile ispatlamalıdır.Bu konuda tanık dinletilmesi de mümkün değildir (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2018/2939 Esas, 2019/4786 Karar sayılı 2017/3521 Esas, 2019/1844 Karar sayılı kararları).
Yargıtayın yerleşmiş uygulamalarına göre, kambiyo senetleri illetten mücerret olup, soyut borç ilişkisi doğurduğundan, kambiyo senedinden dolayı borçlu olmadığını iddia edenin bu hususu ispat etmekle yükümlü olduğu sabittir.
Somut olayda davacı, Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesince alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile dava konusu senedin tanzim tarihi yıl hanesi birler basamağında evvelce mevcut 1 rakamının benzer bir kalem kullanılarak 3 rakamına dönüştürüldüğünün, onlar basamağında mevcut 1 rakamının ise üzerinden gidildiğinin tespit edildiğini, davalıya hiçbir borcu olmadığını, davalı ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki de olmadığını, davalının eline bir şekilde geçmiş bedelsiz bononun üzerinde bulunan keşide tarihinde tahrifat yapıldığının görüldüğünü ileri sürmüştür.
Davacı senedi elinde bulundurana karşı borçsuzluğunu iddia ediyor ise, HMK’nın 200 ve 201.maddelerinde de belirtildiği üzere bu iddiasını yazılı delille ispat etmelidir. Senedin soyut borç ilişkisi doğurması nedeniyle, davacının senedin geçerliliğini ortadan kaldıracak yazılı bir delil sunması gerekir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, istinaf edilen nihai kararda ayrıntıları yazılı açıklama, yasal sebep ve gerekçelere göre, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, özellikle söz konusu senedin teminat senedi olduğu ve bedelsiz kaldığı yönündeki iddianın yazılı ve kesin delillerle ispat yükü altında bulunan davacının davasını ispatlayamadığı, Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen raporda, dava ve takip konusu olup, tanzim tarihi yıl hanesi birler basamağında evvelce mevcut 1 rakamının benzer bir kalem kullanılarak 3 rakamına dönüştürüldüğü tespit edilmiş ise de,her hal ü karda vade tarihinden önceki bir tanzim tarihini taşıyan senedin, TTK’nın 776 ve 777. maddeleri uyarınca bononun kambiyo senedi vasfında kabul edilmesi şeklindeki belirlemenin yasaya uygun olduğu dikkate alındığında mahkemece yapılan tespit ve değerlendirmelerin dosya içeriğine ve mevzuata uygun olduğu, mahkemenin kanıtları taktirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, dolayısıyla istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilerek, yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacıların istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20-TL istinaf karar harcının davacılardan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*