Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1161 E. 2023/1056 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1161
KARAR NO : 2023/1056

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :26/11/2021
NUMARASI :2018/381 Esas – 2021/689 Karar

DAVACI : … (T.C.No: …) – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALILAR :1-BALENO ORMAN ÜRÜNLERİ MOBİLYA KOLTUK MOBİLYA MALZ. NALBURİYE TİCARET VE SAN. LTD. ŞTİ. – …
VEKİLİ :Av. … – …
:2-… (T.C.No: …) – …
VASİ : … (T.C.No: …) – …
:3-… – …
:4-ÖZ KAFKAS MOBİLYA TURZ.NAKL. VE PERSONEL HİZM. LTD. ŞTİ. – …
DAVA :Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :27/06/2018

KARAR TARİHİ :22/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ :10/07/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan Baleno Orman Ürünleri Mobilya Koltuk Mobilya Malz. Nalburiye Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin, davacı …’ün de ciro ederek ciro silsilesinde yer aldığı iddia edilen; 15/07/2015 tanzim, 20/11/2015 vade tarihli ve 20.000,00-TL bedelli, 15/07/2015 tanzim, 20/12/2015 vade tarihli ve 20.000,00-TL bedelli, 15/07/2015 tanzim, 20/01/2016 vade tarihli ve 20.000,00-TL bedelli, 15/07/2015 tanzim, 20/02/2016 vade tarihli ve 20.000,00-TL bedelli, bonolardan dolayı diğer davalılar ile birlikte davacı aleyhine İnegöl 1. İcra Dairesi’nin 2017/867 Esas numaralı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yetki itirazı üzerine icra dosyasının Kocaeli 6. İcra Dairesi’nin 2017/10091 Esas numarasını aldığını, icra takibi konusu bonolardaki ciro imzalarının davacıya ait olmadığını, bonolardaki ciro imzaların davacı yerine sahte olarak atıldığını ve bonoların böylece tedavül ettirildiğini, bu nedenle anılan senetler hakkında sahtelik iddiasında bulunduklarını, imza incelemesi yapılarak durumun açığa çıkartılmasını talep ettiklerini, zira, bonoların tanzim tarihi, vade tarihleri ile İnegöl’deki yetkisiz icra takibine konu olma tarihi esas alındığında bu tarihler arasında ciro işlemi yapıldığının açık olduğunu, bu tarihlerde cezaevinde bulunan davacının davalılarla ticaret yapması ve bonoları ciro etmesi ise fiili olarak da mümkün olmadığını, imza itirazı iddialarına bağlantılı olarak HMK 209/1. maddesi gereği bu konuda karar verilinceye kadar hiç bir işleme esas alınmayacak bu senetlere dayalı olarak açılan Kocaeli 6. İcra Dairesi’nin 2017/10091 Esas numaralı icra takip dosyasının da tedbiren durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, zira imzaya itirazlarının olduğunu ve takibin bu nedenle iptal edileceğini bilen alacaklı davalı Baleno Ltd. Şti.’nin usulsüz tebliğ ile kesinleştirdiği takip dosyası üzerinden sürekli olarak davacıya haciz yaptığını, davacının sorumlu olmadığı alacağı kendisinden tahsil etmeye çalıştığını, bonoların alacaklı kısmına yazılan Akıncı Gıda Hayvancılık Inş. Malz.’nin hukuken geçerli bir gerçek kişi adı ya da tüzel kişi unvanı olmadığı için bonoların bu yönüyle de hukuki haklara sahip olabilecek geçerli bir alacaklı içermemekte olduğundan kambiyo vasfı taşımadığını, davalı alacaklı Baleno Ltd. Şti.’nin bu bakımdan da kambiyo takibi yapmasının hukuka uygun olmadığını beyanla belirtilen şekilde müvekkilini borçlu kılmayan dava konusu bonoların ve bu bonolara dayalı olarak açılan Kocaeli 6. İcra Dairesi’nin 2017/10091 Esas sayılı icra takibinin iptali ile anılan bonolardan dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Baleno Or. Ür. Mob. Kol. Mob. Mal. Nal. Tic. San. ve Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; bonolar üzerindeki imzanın borçluya ait olup olmadığı hususunun takibe konu bonolar üzerinde konusunda uzman bilirkişiler tarafından yapılacak usulüne uygun imza incelemesi ile ortaya çıkacağını, takibe konu bonoların arada bulunan ciranta imzası sonrası davalıya ciro edildiğini, dolayısı ile müvekkilinin bonolar üzerinde bulunan imzanın sıhhati konusunda bilgi sahibi olma imkan ve olanağının olmadığını, davalının iyi niyetli hamil olduğunu, bu nedenle davalının kusurundan bahsedilemeyeceğini, davalı ile davacının doğrudan herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, davalıya karşı açılan davanın haksız olduğunu beyanla davanın reddine, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının gerekçesiz olduğunu, bonolardaki ciro imzalarının davacıya ait olmadığını, bu bonolardaki ciro imzalarının davacının elinin ürünü olmadığı davacı yerine sahte olarak atılmış ve bonoların böylece tedavül ettirilmiş olduğu hususları dosya kapsamında aldırılan adli tıp raporu ile sabit hale geldiğini, bonoların tanzim tarihi, vade tarihleri ile İnegöl’deki yetkisiz icra takibine konu olma tarihi esas alındığında bu tarihler arasında ciro işleminin yapıldığının açık olduğunu, bu tarihlerde cezaevinde bulunan davacının, davalılarla ticaret yapması ve bonoları ciro etmesi ise fiili olarak da mümkün olmadığını, ayrıca senetteki ciro imzası davacıya ait olmadığı için bonodaki ciro silsilesinin de kopuk olduğunu ve davalı alacaklı Baleno Ltd. Şti.’nin bu yönüyle kambiyo senedi vasfı bulunmayan senetlere dayanarak kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığını, yine bonoların alacaklı kısmına yazılan Akıncı Gıda Hayvancılık İnş. Malz. hukuken geçerli bir gerçek kişi adı ya da tüzel kişi unvanı olmadığı için bonolar bu yönüyle de hukuki haklara sahip olabilecek geçerli bir alacaklı içermemekte olduğundan kambiyo vasfı taşımadığını, davalı alacaklı Baleno Ltd. Şti.’nin bu bakımdan da kambiyo takibi yapmasının hukuka uygun olmadığını, davacının haciz baskısı altında olduğunun açık olduğunu, yerel mahkemenin davacının haciz baskısı altında olmadığı şeklindeki kabulünün davacının imzası kendine ait olmayan bonolardan dolayı dava açıp, davadan iki ay sonra sebep yokken taahhüt vermiş olmasının kabul edilmesi sonucunu doğuracağını ve bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2021 tarih, 2018/381 Esas – 2021/689 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibinden sonra açılmış menfi istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince toplanan deliller ve yapılan yargılama sonunda;”…Dava, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.Kapatılan Kocaeli 6. İcra Müdürlüğü’ nün 2017/10091 Esas sayılı dosyası (Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’ nün 2019/87382 Esas) fiziken Mahkememiz dosyası içine alınmış, yapılan incelemede davalı alacaklı Baleno Or. Ür. Mob. Kol. Mob. Mal. Nal. Tic. San. Ve Tic. Ltd. Şti’ nin davacı ile diğer davalılar aleyhine 4 adet 20.000,00 er TL lik bonolara dayalı takip başlattığı, bonoların keşidecisinin Öz Kafkas Mobilya Turz. Nakl. Ve Personel Hizm. Ltd. Şti, lehdarının Akıncı Gıda Hayvancılık İnş Malz. olduğu, lehdarın bonoyu …’ e ciroladığı, …’ in de davacıya ciro ettiği, davacı cirosunun altında … ve davalı Baleno .. Şti’ nin cirolarının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının imzaya itiraz etmesi üzerine imza örneklerini alınmış, emsal imzaları toplanmış ve bonolar üzerinde imza incelemesi yaptırılmıştır.
04/05/2021 tarihli ATK raporunda; inceleme konusu senetlerdeki 2. ciro … adına atılı basit tersimli imzalar ile …’ün mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’ün eli ürünü olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı Baleno Or. Ür. Mob. Kol. Mob. Mal. Nal. Tic. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili 03.06.2021 tarihli dilekçesi ile ATK raporuna karşı beyanlarını sunmuş ve davacının dava açıldıktan sonra (28.06.2018) icra dosyasına ödeme taahhüdünde (09.08.2018) bulunarak borcu kabul ettiğini beyan etmiştir.
09/08/2018 tarihli ödeme taahhütnamesi incelendiğinde davacının takibe ve borca itirazının olmadığını beyanla borcu aynen kabul ettiğini, protokolde belirtilen miktarlarda ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının Kapatılan Kocaeli 6. İcra Müdürlüğü’ nün 2017/10091 Esas sayılı dosyası (Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’ nün 2019/87382 Esas) ile takibe konu edilen bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile alacaklı davalı ile icra takibindeki diğer borçlular aleyhine menfi tespit davası açtığı, davacının dava açıldıktan sonra ortada haciz baskısı yokken, ilgili icra dairesine gidilmek suretiyle, borca itirazının olmadığını ve borcu aynen kabul ettiği, ödeme taahhüdünde bulunduğu, davacı vekilinin 25/10/2021 tarihli dilekçesi ekinde davalı Baleno şirketi vekili tarafından imzalanmış ibraname başlıklı belgenin sunulduğu, işbu belgeye göre davacının dava konusu icra dosyası ile ilgili olarak ibra edildiği, davacının borcu aynen kabul ettiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’ nin 05.11.2019 tarih 2016/5148 Esas ve 2019/4523 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.)…” şeklindeki gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı vekilinin, davalılardan Baleno Orman Ürünleri Mobilya Koltuk Mobilya Malz. Nalburiye Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin, davacı … ve dolayı diğer davalılar ile birlikte bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını beyanla, müvekkilini borçlu kılmayan dava konusu bonoların ve bu bonolara dayalı olarak icra takibinin iptali ile anılan bonolardan dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği,bununla birlikte davacı-borçlunun, aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmesinden sonra, Kocaeli 6. İcra Dairesi’nin 2017/10091 Esas sayılı dosyasındaki 09.08.2018 tarihli “Taahhüt evrakı”ndan, davacının icra takibine konu borcu 31 taksit halinde ödeme taahhüdünde bulunduğu, taahhütnamenin altının davacı borçlu, davalı alacaklı vekili ve icra memura tarafından imzalandığı görülmüştür.
Davacı borçlunun, icra takibinin kesinleşmesinden sonra icra dairesine giderek, kendi özgür iradesi ile borcu ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği açıktır. Bu durumda, davacının icra baskısı ve tehdidi altında borcu üstlendiği söylenemez, davacı artık yazılı kabul beyanı ile bağlıdır. Bu durumda ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi yerindedir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacı vekillerinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297/1-b maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK.’nun 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davacının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 80,70-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 99,20-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*