Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1096 E. 2023/960 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1096
KARAR NO : 2023/960

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2021
NUMARASI : 2019/1106 Esas – 2021/947 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …- …

DAVALI : …- …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2019

KARAR TARİHİ : 09/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 07/07/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin fatura alacağının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine, Gebze 4. İcra Dairesi 2019/34695 Esas sayılı dosyası ile 349.420,71 TL asıl alacak, 27.938,07 TL faiz olmak üzere toplam 377.358,78 TL miktarlı icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun, icra dosyasında borcun tamamına tüm fer’ileri ile birlikte yapmış olduğu haksız itiraz neticesinde, icra takibinin durduğunu, davacı adına 24.07.2019 tarihinde Gebze arabuluculuk bürosuna başvurulduğunu, arabuluculuk görüşmesinin 26.07.2019 tarihinde gerçekleştiğini ve karşı taraf katılmadığından anlaşmazlıkla sonuçlandığını, davalı borçlunun yaptığı tüm itirazların haksız olduğunu, uyuşmazlığın konusunun ticari satımdan kaynaklanan fatura alacağına ilişkin icra takibe yapılan itirazın iptali davası olup; B.K’nın 73. maddesi hükmü uyarınca borcun salt para borcu niteliğinin bulunmasına göre, alacaklının ikametgah mahkemesinin, bu uyuşmazlığa bakmaya yetkisinin bulunduğunun kabulü gerektiğini, davacı Sünpor Isı Yalıtım Plastik ve İnş. San Dış Tic. Nakl. Ltd. Şti.’nin strafor ve sünger konularında 2003 yılından bu yana faaliyet gösterdiğini, davacı şirket ile YLMZ Tekstil firması arasında yıllardır süregelen bir ticari ilişki bulunduğunu, davacı şirketin YLMZ Tekstil firması için sünger üretmekte ve bu ilişki kapsamında borçlu YLMZ Tekstil’in davacı şirkete olan borçları karşılığında faturalar düzenlendiğini, davalı borçlunun cari ekstresi incelendiğinde görüleceği üzere toplam 349.420,71 TL bakiye borcunun ödenmediğini, davacı şirketin bütün iyiniyetli çabalarına rağmen davalı borçlunun ödeme yapmaması üzerine Gebze 4. İcra Dairesi 2019/34695 Esas dosya numarası ile icra takibi başlatıldığını, ancak borçlunun hiçbir gerekçesi olmadan, tamamen kötüniyetle takip dosyasına itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, taraflar arasında ticari ilişki bulunmasına rağmen, davalı tarafın haksız biçimde aralarında herhangi bir hukuki veya ticari ilişki bulunmadığı iddiasıyla tamamen borcu ödemekten kaçmaya çalıştığını beyanla davalı borçlunun Gebze 4. İcra Dairesi 2019/34695 Esas sayılı takip dosyasında ileri sürdüğü itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin devamına, davalının asıl alacağın %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın açılmış olduğu mahkemenin yetkili mahkeme olmadığını, takip ve dava konusu borcun aranacak borç niteliğinde olup, yetkili icra müdürlüğü ve yetkili mahkemenin borçlunun yerleşim yerinde bulunan Gaziantep İcra Müdürlükleri ve Gaziantep Mahkemelerinin olacağını, bu nedenle yetki itirazlarının kabulü ile; icra ve mahkeme dosyasının yetkili olan Gaziantep İcra Müdürlükleri ve Gaziantep Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, taraflar arasında herhangi bir sözleşme/ akit bulunmadığını, taraflar arasında teknik olarak cari hesap sözleşmesi olmadığını, davalı arasında sözleşme olmadığını bilen davacı tarafın icra takibine dayanak olarak fatura, davaya dayanak olarak da cari hesap ekstrelerini gösterdiğini, faturanın tek başına sözleşme ilişkisini ve alacaklılık durumunu ispat etmediğini, davalı şirkete tebliğ edilmiş veya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş faturanın bulunmadığını, faturalara ilişkin olarak mal ve hizmet tesliminin de olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini, davacı/ alacaklının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi yapması nedeniyle, alacaklı tarafın aleyhine, alacağın %20’si oranından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, Davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2019/34695 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 270.408,14.-TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu asıl alacağın %20’si olan 54.081,63.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Davacı tarafın takip yapmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının ticari defterleri sunmadığından aleyhine değerlendirilmesinin hatalı olduğunu; hükme esas alınan kök ve ek bilirkişi raporlarının denetime elverişli olmadığını; talep konusu edilmeyen çeklerin alacaklılık, borçluluk hesabına eklenmesinin hatalı olduğunu; talep konusu faturalara ilişkin malların teslimine yönelik davacı tarafın ispat yükünü yerine getirmediğini; icra inkar tazminatına karar verilmesinin hatalı olduğunu; arabuluculuk toplantısına mazeretli olarak katılmadıkları için vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından davacı şirketin ticari defterlerinde alacağın işlendiği, ticari defterlerinin envanter defteri hariç usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın usulüne uygun ihtarata rağmen 2018 yılı ticari defterlerini sunmadığı, 2019 yılı ve sonrası kayıtların birbirini teyit ettiği, karşılıksız çıkan çeklerin işlenmediği, 4 adet çek karşılığı toplam 213.000,00.-TL’ye her iki taraf ticari defterlerinde birbirini teyit eden 57.408,14.-TL alacağın eklenmesi ile davacının toplam 270.408,14.-TL asıl alacağı bulunduğu, tespiti hukuken son derece isabetli olduğunu beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2021 Tarih – 2019/1106 Esas – 2021/947 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; faturadan kaynaklanan alacak için yapılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, faturadan kaynaklanan alacağının tahsili için Gebze 4. İcra Dairesi’nin 2019/34695 E. sayılı ilamsız icra takibi başlattığı, davalının ödeme emrine süresinde itiraz etmesi üzerine eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince bilirkişilerden 13/12/2020, 27/05/2021 ve 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporlarının alındığı ve 27/05/2021 tarihli ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; davacının takip dayanağı olan faturalardan kaynaklı alacağı olup olmadığı noktasındadır.
İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının 26/10/2018-12/12/2018 tarihleri arasında düzenlenmiş (13) adet faturaya dayalı alacağı için ilamsız icra takibi başlattığı, bilirkişilerden 13/12/2020, 27/05/2021 ve 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporlarının alındığı, raporlara göre; davacı şirketin taraflar arasındaki 2018 yılında gerçekleşen ticari ilişki kaynaklı takip tarihi itibariyle 57.408,14 TL alacaklı olduğu, ayrıca her biri 50.000,00 TL bedelli (3) adet çekten kaynaklanan 150.000,00 TL alacak olmak üzere davacının toplam 207.408,14 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda; icra dosyasına konu alacağa ilişkin faturaların davacının ticari defterlerinde yer almadığı, davalının kendi ticari defterlerine göre 57.408,14 TL borçlu olduğunun belirlendiği ancak hem davacının ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi raporlarında icra takibine konu alacağa ilişkin döneme ilişkin defter dökümlerinin yapılmadığı, takip konusu fatura kayıtlarının gösterilmediği, hem de davalının ticari defterlerinin incelendiği bilirkişi raporlarında davalıya ait 2018 yılı defterlerinin incelenip dökümlerinin alınmadığı görülmektedir.
Eldeki davaya konu icra takibinde alacağın dayanağı açık hesap veya cari hesap olmayıp 13 adet faturadır. İtirazın iptali davasının icra takibine sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle taraflar arasındaki alacak borç ilişkisi takip konusu faturalarla sınırlı olarak incelenmelidir. Bu durumda davacının, bu 13 adet fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğini ispat etmesi gerekir.
Bu belirlemelere göre; takip dayanağı faturaların davalıya teslim edildiğine dair davacıdan delilerinin sorulması, tarafların BA BS formlarının getirtilerek, davalının 2018 yılı ticari defterlerinin ve diğer delillerin incelenmesi için SMMM bilirkişiden taraf ve mahkeme denetimine uygun ek bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi için kararın kaldırılması gerekmiştir.
Diğer yandan; 02/06/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 30439 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin ‘Dava Şartı Olarak Arabulucuklukta Arabuluculuk Faaliyeti’ başlıklı 25/9 maddesi gereğince “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır. Arabulucu tarafları ilk toplantıya her türlü iletişim aracıyla davet ettiğini belgelendirir. Arabulucunun düzenlediği belgeler geçerli mazeretin değerlendirilmesinde esas alınır.” Bu hüküm uyarınca arabuluculuk son tutanağında davalı vekilinin toplantıya katılmayacağına dair mail yazısının da arabulucudan istenerek dosya arasına getirtilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2021 Tarih – 2019/1106 Esas – 2021/947 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf Karar Harcının, talebi halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362-(1)-g) maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*