Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1094 E. 2023/979 K. 09.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1094
KARAR NO : 2023/979

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :09/02/2022
NUMARASI :2021/495 Esas – 2022/121 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVA :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :02/07/2021

KARAR TARİHİ :09/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ :19/06/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı firma arasında ticari ilişki söz konusu olduğunu, dava konusu faturaların davalı firma tarafından davacı şirkete haksız ve kötü niyetli olarak ödenmediğini, toplam 40.571,41-TL asıl alacağa ilişkin olarak Gebze İcra Dairesi nezdinde 2021/2373 E. sayılı dosyası ile davalı tarafa icra takibi başlatıldığını ancak davalı borçlunun borcun tamamına ve ferilerine itiraz ettiğini, iş bu durum neticesinde ise takibin durduğunu, davalı borçluya düzenlenen faturaların, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarında sabit olduğunu, dava konusu ile ilgili olarak Türk Ticaret Kanunu’nun 21. maddesinde “(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.” denildiğini, ancak davalı borçlu tarafından mevcut süre içerisinde herhangi bir itirazda bulunulmadığını, bu hali ile faturaları kabul ettiğini, tüm bu nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulüne, davalı borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin kaldığı yerden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa reeskont avans faizi uygulanmasına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davacı lehine takip tutarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın usulüne uygun tebliğe rağmen yasal sürede cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 1-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2373 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 30.603,89.-TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında olan 6.120,78.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine,
3-Redddedilen kısım yönünden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinde bildirilen bakiye bedellerin gerçeği yansıtmadığını, davalı şirketin davacıya takipte anılan miktar kadar borcu bulunmadığını, bu hususun yerel mahkeme kararı ile de sabit hale geldiğini, davacı tarafın haksız ve kötü niyetli olarak gerçek olmayan bedeller üzerinden davalı şirkete karşı takip başlattığını, somut olayda davacının davaya konu icra takibine dayanak olarak sunduğu faturalardan kaynaklı cari hesap alacağının davalıya tebliğ edilmediğini, somut olayda davacı tarafından alacağını ispata yarar imzalı irsaliye faturaların da sunulmadığını, somut olayda davalının, davacıya takipte anılan kadar borcu bulunmadığı gibi bilirkişice tespit edilen kadar da borcu bulunmadığını, kaldı ki davacı tarafın talebi ile bilirkişice hesaplanan tutarlar üzerinde büyük farklar bulunmakla birlikte bu farkın neyden kaynaklandığının yeterli şekilde açıklanmadığını, davacı tarafın talepleri doğrultusunda bilirkişice raporu hazırlanmış yerel mahkeme tarafından ise sübjektif yorumlarla ve farazi bilgilerle hazırlanan rapora ilişkin olarak karar verildiğini, bunun akabinde davacı yanca talep edilen faiz tutarının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/02/2022 tarih, 2021/495 Esas – 2022/121 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; satım sözleşmesi nedeni ile düzenlenen faturalardan doğan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince; “…Tüm bu nedenlerle; HMK’nun 222 ve 220/3. maddeleri ile davacı ve davalı tarafın sunmuş olduğu ticari defterler, defterlerin usulüne uygun tutulmuş olması, dava konusu edilen faturaların davalı tarafından ticari defterlerine işlenmiş olması, davalı tarafça davacı tarafından düzenlenen faturaların bildiriminin vergi dairesine yapılmış olması birlikte değerlendirildiğinde, sunulan deliller davacı tarafın lehine delil olarak kabul edilerek takibe konu faturalardaki ürünlerin davacı tarafından davalıya teslim edildiği sabit olup, TBK’nın 207/2. maddesi uyarınca taraflar arasında edimlerin aynı anda ifa edilmeyeceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı gibi böyle bir adetin olduğu da savunulmadığına göre, davalı alıcı teslim aldığı ürünlerin bedelini ödediğini ispatla mükellef olduğundan, ancak bakiye 30.603,89.-TL borç için herhangi bir ödeme savunmasında bulunulmadığı ve ödeme belgesi sunulmadığından, Mahkememizce alınan, ayrıntılı, açıklamalı ve denetlenebilir olmakla hükme esas alınan 26/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin 30.603,89.-TL alacağı olduğu, tarafların ticari defterlerinin 30.603,89.-TL alacak-borç mevcudiyeti yönünden birbirini teyit ettiği tespiti yapılmış olup, davacı vekilinin bilirkişi raporuna yasal süresi içerisinde itiraz etmediği, bu durumun davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, davacının fazlaya ilişkin alacak talebini ispat edemediği, dava dilekçesi ile yemin deliline de dayanılmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2021/2373 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 30.603,89.-TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takip talebinde yasal faiz talep edilmiş olduğundan, takip ile sıkı sıkıya bağlılık kuralı gereği talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinden, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı taraf itirazında haksız bulunduğundan ve alacak da faturaya dayalı olup likit olduğundan (davalı tarafından hesaplanabilir) kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, reddedilen kısım yönünden davacı haksız ise de kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir…” şeklindeki gerekçeyle davanın kısmen kabulüne, davalı borçlunun Gebze 4. İcra Dairesi’nin 2021/2373 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 30.603,89-TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı borçlu itirazında haksız olduğundan takip konusu kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında olan 6.120,78.-TL icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, reddedilen kısım yönünden davalı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanak ve gerekçe içeriğine göre, mahkemece ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davacı tarafından düzenlenen tüm satış faturalarının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, bilirkişi raporuna göre, davalının haklılığını ispat edemediği iade faturaları haricinde taraf defterlerinin uyumlu olduklarının, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 30.603,89-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ilk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde davalı vekilinin istinaf nedenlerinin karşılandığı, yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da mevcut olmadığı anlaşılmış olup, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; davalının istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 2.090,55-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 522,70-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 1.567,85-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/06/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*