Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1091 E. 2023/1002 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1091
KARAR NO : 2023/1002

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2021
NUMARASI : 2019/149 Esas – 2021/928 Karar

DAVACI : … – -…-…
VEKİLİ : Av. …-…
DAVALI : … – … – …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2019

KARAR TARİHİ : 12/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ : 12/07/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı, borçlusu müvekkili … gözüken 05/11/2018 keşide tarihli keşide yeri Gebze olan 70.000,00 TL bedelli … seri nolu QNB Finansbank’a ait çeki bankadan alınan yükümlülük tutarı alındıktan sonra 68.400,00 TL olarak Gebze 4. İcra Müdürlüğü Dosya No:2018/52172 E. Numarası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe koyduğunu, yine davalı borçlusu müvekkili … gözüken 11/11/2018 keşide tarihli, keşide yeri Gebze olan 70.000,00 TL bedelli … seri nolu Akbank a ait çeki bankadan alman yükümlülük tutarı alındıktan sonra 68.400,00 TL olarak Gebze 4. icra Müdürlüğü Dosya No:2018/52194 E. Numarası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe koyduğunu, bu takiplere karşı Gebze İcra hukuk Mahkemesinde açtıkları davalarda, Gebze 4.İcra Müdürlüğünün 2018/52172 sayılı dosyası için açtıkları davayı Gebze 2. İcra hukuk Mahkemesi 18/11/2018 tarih, 2018/484 E. 2018/547 K. sayılı kararı ile, Gebze 4.İcra Müdürlüğünün 2018/52194 E. Sayılı dosyası için açtıkları davayı Gebze 2.tcra Hukuk Mahkemesi 18/12/2018 tarih 2018/483 E. 2018/546 K. Sayılı karan ile, sürelerinde itiraz edilmediği gerekçesiyle reddedildiğini, arabuluculuk kurumuna yaptıkları başvuru sonucu, 27/02/2019 tarihli “Görüşme Sonucu Anlaşamama” son tutanağı tutulduğunu, takibe konu yapılan çekteki imza müvekkili davacıya ait olmadığı gibi müvekkili davacının davalı alacaklıya böyle bir borcu da olmadığını, imzanın müvekkili davacıya ait olmadığını davalının da bildiğini, imzanın müvekkili davacıya ait olmadığını bilerek çeki takibe koyduğu için de davalı kötü niyetli olduğunu, bu nedenle kötü niyetli olan davacı hakkında ayrıca %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı da talep etme gereği doğduğunu, davalının çeke bağlı olarak yaptığı icra takibinin, imza müvekkili davacıya ait olmadığı için takdiren teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını istemek gerektiğini, bu nedenlerle nedenlerle davanın kabulünü; davacı-borçlu müvekkilinin davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitini, Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/52194 E. icra dosyasında çekin ve belirtilen takibin iptalini, Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2018/52172 E. icra dosyasında belirtilen çekin ve belirtilen takibin iptalini, dava sonuçlanıncaya kadar Gebze 4. İcra Dairesi 2018/52172 E. ve 2018/52194 E. Nolu takibin takdiren teminatsız olarak tedbiren durdurulmasını, iş bu davaya konu icra takibi haksız ve kötü niyetli olduğundan İİK. 72 hükmü uyarınca kötü niyetli olan davalı borçlunun, % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu çekleri iş yaptığı 3. şahıstan aldığını, bankaya ibraz edildiğinde karşılığı olmadığı yazılmış olan banka tarafından çek yaprak bedeli müvekkiline ödendiğini, şayet çekte herhangi bir kusur ya da ödeme yasağı bulunsa idi bankanın müvekkiline herhangi bir ödeme yapmayacağını, müvekkilinin yapmış olduğu icra takipleri ise davacının yasal süresi içinde itiraz etmediğinden kesinleştiğini, yapılan itirazlar haksız ve mesnetsiz olup icra sürecini sürüncemede bırakmak amacıyla yapıldığını, müvekkili davacının üzerine kayıtlı gayrimenkulleri satması sonucu icra takibinden alacağını alamadığını, taraflarınca davacıya karşı Gebze 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/26 E. Sayılı dosyasıyla Tasarrufun İptali davası açıldığını, yine davacıyı müvekkili Gebze 2. İcra Ceza Mahkemesi’nin 2019/189 E. Sayılı dosyasıyla “Alacaklısını Zarara Sokmak Kasdiyle Mevcudunu Eksiltme ” suçundan şikayet ettiğini, iş bu belirttikleri davalardan da görüleceği üzere müvekkili davacının yapmış olduğu davranışlardan ötürü mağdur olduğunu ve icra sürecini sürüncemede bırakmak için açılan iş bu davayla mağdur olmaya devam ettiğini, bu nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddini, haksız yere iş bu davayı açan davacı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkeme, gerekçede “Menfi tespit davasında kural olarak; hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır. Takip kambiyo senedine dayandığı zaman, ispat yükü yer değiştirir ve ispat yükü davacı/borçluda olur” diyerek ispat yükünü davacı müvekkile yüklemiştir. Davalı, dava dilekçesinde imzanın müvekkile ait olmadığını ileri sürülmesine rağmen davaya cevap verme süresinde bunu kabul yönünde bir beyan ileri sürmemiştir. Davalı asil 6. celsede söz alarak “imzanın borçluya ait olmadığını kabul ettiğini” beyan etmiş, bu beyan üzerine dosyanın ATK’ya gönderilmesi ara kararından vaz geçilmiş, bu kabulle birlikte müvekkilin borçlu olmadığı kanıtlanmıştır. Kararda belirtildiği gibi imza kambiyo senedinin asli unsuru olduğu için imza ortadan kalktığı anda senedin bono vasfı ortadan kalkar. Ortada bir kambiyo senedi olmadığı için de ispat yükü davalı alacaklıya geçer ancak mahkeme bu durumu yanlış değerlendirmiştir (YGK 2017/19-821 E. 2019/58 K. ve 05/02/2019 T.). Menfi tespit davasında kural olarak, hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira davacı borçlu, senedin varlığını kabul etmekle birlikte bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir, beyanı ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2021 tarih, 2019/149 Esas – 2021/928 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK 89/3 maddesine dayalı olarak icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından, borçlusu davacı … gözüken 05/11/2018 keşide tarihli, keşide yeri Gebze olan 70.000,00 TL bedelli … seri nolu QNB Finansbank’a ait çekin ,bankadan alınan yükümlülük tutarı alındıktan sonra 68.400,00 TL olarak Gebze 4. İcra Müdürlüğü Dosya No:2018/52172 E. Numarası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe koyulduğu, yine davalı tarafından, borçlusu davacı … gözüken 11/11/2018 keşide tarihli, keşide yeri Gebze olan 70.000,00 TL bedelli … seri nolu Akbank a ait çeki bankadan alman yükümlülük tutarı alındıktan sonra 68.400,00 TL olarak Gebze 4. icra Müdürlüğünün 2018/52194 E. numarası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe koyulduğu, takibe konu yapılan çeklerdeki imzanı davacıya ait olmadığı gibi davacının davalıya böyle bir borcunun da olmadığı belirtilerek, anılı takip dosyalarında davacının borçlu olmadığına karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/52172 Esas sayılı dosyasının incelemesinde; kambiyo senelerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, alacaklısının dosyamız davalısı …, borçlularının dosyamız davacısı … ile dava dışı … olduğu görülmüştür.
Dosya arasına alınan Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/52194 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; kambiyo senelerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, alacaklısının dosyamız davalısı …, borçlularının dosyamız davacısı … ile dava dışı CMC Ambalaj İnşaat Gıda Sanayi Anonim Şirketi olduğu görülmüştür.
Eldeki davada; Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/52172 Esas sayılı dosyası ile Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/52194 Esas sayılı dosyalarındaki takibe dayanak çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığı, oğlu …’a ait olduğu davalı tarafça mahkeme huzurunda ikrar edilmiş olduğundan imzanın aidiyeti konusunda inceleme yapılmasına yönelik ara karardan dönülmüş olmasında herhangi bir isabetsizlik olmadığı, davacının, talebinin davalıya borçlu olmadığı ile takipler çeklerin iptali taleplerinden ibaret olduğu, mahkemece yanılgılı kanaatle; davacı tarafın davalıya borçlu olup olmadığı yönünde inceleme yapılabilmesi için defter ve kayıtlarının bulunmadığı, borcun bulunmadığına yönelik ispata yarar kesin delil sunmadığı, dava dilekçesinde … tarafından …’a verilen vekalet dikkate alınarak, bu vekalette çek keşide etme yetkisi bulunmamasına rağmen … tarafından keşide edilen çek bedelinin davalı tarafça tahsil edilmesine yönelik işlem yapıldığına yönelik bir iddiasının bulunmadığı, davacının dava dışı oğlunun yapmış olduğu iş veya işleme icazet verip vermediğine yönelik delillerin toplanıp sonuca göre davacının borçtan sorumluluğunun tartışılması gerektiği ancak bu istemin iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı, davalının, davacı tarafından sunulacak bu delillere muvafakat etmediği dikkate alındığında bu yöndeki iddiaların doğruluğu ve sıhhati yönünde incelemeye geçilmeyerek davanın davacı tarafça ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Eldeki davada, davacı yukarıda esas numaraları belirtilen icra takip dosyalarında borçlu olmadığını, çünkü takibe esas alınan çeklerdeki imzaların kendisine ait olmadığını, hatta davalı ile bir borç doğuracak bir ilişkide dahi bulunmadığını ileri sürmekte, davalı tarafından da takibe konu çeklerdeki imzanın davacıya ait olmadığı hususun taraflarınca bilindiği savunması getirilmekte olduğu anlaşılmaktadır, ayrıca, eldeki davada, davacının takibe konu çeklerin altındaki imzanın oğlu tarafından atıldığı ve bunun kendisi tarafından oğluna verilen vekaletnamedeki yetkilerin aşılması suretiyle yapılmış olabileceği iddiası bulunmaktadır.
Eldeki davada, mahkemece; davacının oğluna verilen vekaletnamedeki yetkilerin aşıldığı ve bu çeklerin oğlu tarafından imzalandığı iddiası yargılamanın esasına ilişkin olup bu iddianın irdelenmesi gerekmektedir. Yine, mahkemece takibe konu edilen alacağın dayanağının çek olması çekin kambiyo senetlerinden olması ve kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davalarında ispat yükünün davacıda olacağı şeklindeki genel uygulamayı esas alması ve davalı tarafından çeklerdeki imzanın davacı eli ürünü olmadığını bildiği yönündeki beyanı karşısında artık bu genel kurala istisna olacak şekilde ispat yükünün davalı tarafta kalacağının da düşünülmemesi doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; öncelikle davacı tarafından davacının oğluna verilen vekaletnamenin okunaklı onaylı örneği veya aslı dosya arasına getirtilip bu vekaletnamedeki yetkilerin neler olduğu incelenmeli, sonrasında bu şekilde davacı adına olup ta davacının oğlu tarafından imzalanan çeklerin ödenip ödenmediği hususunun ilgili banka şubesine sorulması ve sonrasında yukarıda da değinildiği üzere eldeki davada ispat yükünün davalıda olduğu gözetilerek davalıdan tüm delilleri sorulmalı ve sonrasında oluşacak kanaate göre olumlu veya olumsuz bir karar vermekten ibaret olmalıdır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a.6 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/11/2021 tarih, 2019/149 Esas – 2021/928 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.12/06/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*