Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1056 E. 2023/995 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1056
KARAR NO : 2023/995

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/02/2022
NUMARASI : 2021/26 Esas – 2022/87 Karar

DAVACI :… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALILAR :1-… – T.C. No:… – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
:Av. … – …
:2-ALPHA TARIM DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. – … …
VEKİLLERİ : Av. … – Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021

KARAR TARİHİ :12/06/2023
KR. YAZIM TARİHİ :11/07/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının tropikal Muz üreticisi ve dağıtıcısı firmanın Avrupa iştiraki olduğunu, davalının 2017/2019 yılları arasında davacı şirketten müteaddit defa tropikal muz ürünleri sipariş edildiğini, sipariş edilen ürünlerin davalılar tarafından teslim alındığını, ürünlerin teslim edildiğine ilişkin konşimentoların dilekçe ekinde sunulduğunu, Faturaya konu ürünlerin davalılara teslim edildiğini sabit kılmak adına her bir konşimentoya ilişkin deniz taşımacılığı şirketi olan Maersk’in taraflara gönderdiği “Varış Bildirimleri”nin de dilekçe ekinde sunulduğunu, Her bir varış bildiriminin en altında taşınan ürünün varış yerinin yazıldığını, Ürünlerin teslim edilmeye başlandığı 2017 yılından itibaren faturaların ödenmesinde uzun süren gecikmeler yaşandığını, 2017/2019 yılına ilişkin faturaların ve ödemelerin detaylarına ilişkin özet tablonun dilekçe ekinde bulunduğunu (Ek4), Dava konusunu oluşturan ödemesi yapılmayan 2018 yılına ilişkin faturalar listesinin sarı ile işaretlendiğini, Ürünlerin teslim edilmesine rağmen ödenmemiş faturaların toplamının 588.389,76.-ABD Doları , geç ödenmiş yada ödenmemiş faturalarda 3095 sayılı Kanuni faiz ve Temerrüt faizine ilişkin Kanunun 4/a maddesine uygun olarak 177.110,37ABD Doları yasal gecikme faizi hesaplandığını, sözkonusu borcun ödenmesi için davacı şirket yetkilileri tarafından yazılı olarak bildiridiği, daha sonrasında ihtarname ile ihtar edildiğini, Davacı şirketin faturaları ve konşimentolarla sabit olmasına rağmen davalı tarafından inkar edildiği nedeniyle Kocaeli 8 İcra Dairesi 2020/75124 E sayılı ödeme emri çıkarıldığını ve davalı tarafca itiraz edildiğini, Arabulucuya gidilmesine rağmen anlaşma sağlanamadığını, diğer davalı …’un Davalı Alpha Tarım Dış Tic. Ltd. Şti.’nin münferit imzaya yetkili müdürü … ile aynı ailenin mensubu olarak aile aile işletmeleri bünyesinde ticaretle iştigal ettiğini, Davacı şirket ile … aralarında yazışmalar, siparişler ve para transferleri gerçekleştirildiğini açıklanan nedenlerle davalıların Kocaeli 8 İcra Müdürlüğü 2020/75124 E sayılı dosyasında borçluların ödeme emrine itirazlarının iptaline ve takibin davamına, İİK’nin 67 uyarınca %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı Alpha Tarım vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının tamamen kötü bir kurgudan ibaret olduğunu, Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/114 D.İş sayılı dosyasına sunduğu beyanları ile çeliştiğini, davacının iddiası senetle ispat kuralına tabi olup davacı alım-satım sözleşmesini kanıtlayan yazılı bir delil sunamadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, TBK 207.maddesi “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.” hükmünü havi olduğunu, davacının tek iddiası malın davalıya teslim edildiği, Dolayısıyla bir malın birisine teslim edildiği iddiası sonraki aşamaya ilişkin olduğundan satış sözleşmesinin kurulduğunu ispatlamaya yeterli olmadığını, Davalının davacıdan hiçbir mal almadığından, herhangi bir ödeme de yapmadığını, Davacının sunduğu ödemeler listesinin davalıyla hiçbir ilgisi olmadığını, davacının sunduğu tüm belgeler gibi sözde faturalar da gerçek dışı olduğunu, Davacının sunduğu belgelerın davalıya değil, Dimir Bussiness Ltd ye fatura düzenlediği anlaşıldığını, konişmentoların incelendiğinde ihbar adresi bölümünde İntegra Global Trading Ltd nin yer aldığı, Davalının ticaretinde kullandığı muzları İntegra Global Trading Ltd den satın aldığını, bedelini de ilgili firmaya ödediğini, Sonuç itibariyle davacıyla davalı arasında hiçbir akdi ilişki dlmadığını, belirtilen nedenlerle, davanın reddine, kötüniyetli icra takibi nedeniyle müvekkilimiz lehine %20’den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın koşullarından birisinin yetkili yerde icra takibi başlatılmış olması gerektiğini, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, müvekkili açısından yetkili yerde başlatılmış icra takibi olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, HMK 48 maddesi gereği Türk mahkemesinde dava açın davaya katılan icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişilerin yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorunda olduğu hükmüne havi olduğunu, davacının yabancı uyruklu olduğu, 5.237.704,99 TL alacak iddiasıyla dava açıldığını, davacının yabancı uyruklu olmasından hareketle inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin tahsil kabiliyeti olmayacağını düşünerek hareketle inkar tazminatı ve yargılama giderinin tahsil kabiliyeti olmayacağını düşünerek hareket ettiğini, bu nedenle davacıdan karşı yan vekalet ücreti olan 141.002 ÜL inkar tazminatı olan 1.047.541 TL olmak üzere toplam 1.118.543 TL tutarında teminat yatırması için süre verilmesini talep ettiğini, davacının iddialarının tamamen gereç dışı olduğunu, davacı dilekçesinde 2017-2019 yılları arasında muz sattığını, ürünlerin davalılar tarafından teslim alındığını, fatura bedellerinin bir kısmının ödendiğini, diğer kısmının ödenmediğini beyan ettiğini, müvekkilinin Alpha Tarım’ın yetkili … ile aileye mensup olduğunu, müvekkilinin sipariş, para transferi ve ödemeler dahil birçok yazışması olduğunu, bunlardan birkaç örneğini sunduklarını beyan ettiklerini, iddiasına dayanak olarak bir takım uydurma e-posta çıktıları, internet sitelerinde müvekkili hakkında yer alan haberleri sunulduğunu, müvekkilinin halihazırda şahsı adına herhangi bir işletmesi olmadığını, müvekkilinin 2017-2019 yılları bir yana son 15 yılda kendi adına muz satın almadığını, davacının koyduğu sözde belgelerde teslim alan dahi olmadığını belirterek davanın reddine, müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine, …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki açık hesap şeklinde işlemekte olup faturaların karşılığı parça halindeki ödemeler ile yapılmaktadır, ürünlerin teslim edilmeye başlandığı 2017 yılından itibaren faturaların ödenmesinde uzun süren gecikmeler yaşanmıştır, 2017 – 2019 yıllarına ilişkin davacı ticari kayıtları dava dilekçesinin Ek-4’ünde sunulmuş; noter tasdikli tercümeleri 02.11.2021 tarihli dilekçe ve işbu istinaf dilekçesinin Ek-1’inde sunulmuştur, davalıların ürünleri sipariş ettikleri ve teslim aldıkları sabit olmasına rağmen davacı ile her türlü ticari ilişkiyi ihtarnameye verdikleri cevaplarda inkâr etmişler, bunun üzerine Kocaeli İcra Dairesinde 2020/75124 E. sayılı dosya ile icra takibi başlatılmış ancak davalı borçlular ödeme emrine itiraz etmişler, itirazının iptali için işbu dava açılmıştır; davalılar tarafından davacının delillerinin tercümelerine kötüniyetli olarak itiraz edilmiş ve davacı tarafından 02.11.2021 tarihli dilekçe ile delillerin noter tasdikli tercümeleri dosyaya sunulmuştur, 02.11.2021 tarihli dilekçede yer verilen noter tasdikli delillere aynen işbu istinaf dilekçesi ekinde yer verilmektedir, sunulan yazışmalar sipariş miktarının ve fiyatın taraflar arasında müzakere ve kabul edildiğini göstermekte; satış sözleşmesinin varlığı ispat etmektedir, davalı Alpha Tarım davacı ile herhangi bir ticari ilişkisi olmadığını belirtmesine rağmen dava dilekçesinin ve işbu istinaf dilekçesinin ekinde sunulan yazışmalarda davalı Alpha Tarım Dış Ticaret Ltd. Şti. adına …, [email protected] e-posta adresinden davacı şirketle ticari satıma ilişkin müteaddit defa yazışmalarda bulunmuştur, davalı Alpha Tarım’ın kendi bilgilerini davacı Chiquita’nın “Yeni Müşteri Formu” başlığı altında şirketin kurumsal e-posta adresinden davacıya iletmesi; davalı Alpha Tarım’ın davacı şirketin müşterisi olduğunu sabit kılmaktadır, doğrudan siparişleri verdiği ortaya koyulan, davacı ile siparişlere ilişkin (sipariş içeriği, teslim, ayıp ihbarı ve ödeme konularında) doğrudan yazışmalarda bulunan ve ürünlerin doğrudan teslim edildiği sözleşmenin asıl tarafının … ve tacir sıfatıyla sipariş veren ve ödeme yapan diğer davalı … olduğu sabittir, muz ithalatında kullanılan Paravan Şirketlere doğrudan talimatları veren de …’tur, dava dosyasında yer alan yazışma, konişmentolarda ihbar tarafı olarak gösterilen Integra Global Trading Ltd isimli firmanın davalıların talimatı ile; davalılar hesabına hareket ettiğini ortaya koymaktadır, davacının muhattabı satış sözleşmesinin ifa edildiği, satış sözleşmesinden doğrudan yararlanan davalılardır zira davacının ne Integra Global Trading Ltd ne de Dimir Business Ltd ile fiili ilişkisi vardır, davacının nazarında bu firmalar davalıların kendi vergisel nedenleriyle araya koyduğu davalıların talimatı ile davalılar hesabına hareket eden paravan şirketlerdir, davalı Alpha Tarım şirketi, diğer davalı …’un satın alınan muzları gümrükten çekmek için kullandığı görevli grup şirketlerinden biridir, davalı … davacıdan satın alınan muzları gümrükten çekmek için farklı grup şirketlerini kullanmaktadır, bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere görevli grup şirketleri davacıdan satın alınan muzları gümrükten çekerek davalı …’un münferit yönetimindeki ana grup şirketi Çekok Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne devretmektedir, Yargıtay’ın yerleşik içtihatı aynı faaliyet konusunda faaliyet gösteren, hakim ortakları aynı aileden olan ve aynı adreste faaliyet gösteren işletmeler arasında organik bağ bulunduğunu yönündedir (Yargıtay 21. HD E. 2018/4161 K. 2019/5878 T. 8.10.2019; YARGITAY 9. HD. 2011/50395 E. 2011/46697 K. T.30.11.2011), Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da organik bağı “Organik bağ şirketlerin adreslerinin, faaliyet alanlarının, ortaklarının veya temsilcilerinin aynı olmasından ve aradaki hukuki ilişkiden tespit edilebilir” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2020/94 E., 2020/358 K. ve 2019/808 E., 2020/504 K.) şeklinde tanımlamıştır, sunulan ayrıntılı deliller davalı …’un ticari kurgunun yöneticisi ve ticari ilişkinin asıl yararlanıcısı olduğunu ispatlamaktadır, paravan şirketlerden yapılan muz alım tutarlarının gerçeği yansıtmadığı, gerçeği yansıtmayan davalı defterlerindeki muz alış tutarlarına itibar edilemeyeceği zira davalı Alpha Tarım ticari defterlerindeki kayıtlara esas olan faturalar doğrudan davalılar tarafından gümrük vergisinden kaçınmak amacıyla muvazaalı olarak düzenlenmiştir, davacı ticari kayıtlarının davalıların kısmi ödeme bildirimleri ile teyit edildiği, vade tarihinde ödeme yapılmayan faturalar için fatura tarihinden itibaren temerrüt faizi hesaplanması gerektiği, taraflar arasında akdi ilişki ispatlanamadığı gerekçesinin hatalı olduğu, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmediği, davalı tarafça ticari ilişkide paravan şirketler kullanılması nedeniyle akdi ilişkinin ve alacağın ispatında vergi dairesi ve gümrük müdürlüğü kayıtlarına ihtiyaç duyan davacının ispat hakkı zedelenmiştir, davalılar ile yapılmış ayrıntılı e-mail yazışmalarının davalılar tarafından inkar edilmesi üzerine e-mail yazışmalarının tarafı olan …’in tanık olarak dinlenmesi talep edilse de mahkeme davacı tanığını dinlemeden davayı akdi ilişki ispatlanamadığından reddetmiştir, Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması kararın kaldırılması için yeterli bir sebeptir, talep edilen deliller toplanmadan davanın akdi ilişki ispat edilemediğinden reddedilmesi hukuka aykırıdır zira davacının akdi ilişkiyi ispat etmek için toplanmasını talep ettiği deliller mahkeme tarafından toplanmamıştır, beyanında bulunarak, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, Kocaeli İcra Dairesi’nin 2020/75124 E. sayılı dosyasında davalı borçluların ödeme emrine itirazlarının iptaline ve takibin devamına, İİK m. 67 uyarınca %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve KDV hariç olarak hükmedilecek vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı Alpha Tarım Dış Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Sakarya BAM 7.Hukuk Dairesinin 23.09.2020 T, 2020/1322 E, 2020/1013 K sayılı kararında görüldüğü üzere, davacı dilekçesinde ve daha önceki dilekçelerinde, faturaların bir kısmının ödendiğini bir kısmının ödenmediğini iddia etmiş ancak gerek Bölge Adliye Mahkemesi kararında dekontların sunulmamış olması ihtiyati haciz talebinin reddi gerekçesi yapılmasına gerekse tüm dilekçelerimizde ödemeden söz edilmesine rağmen ödeme belgesi sunulmadığı ısrarla belirtilmesine rağmen davacı ödeme belgesi sunmamıştır dolayısıyla iddialarının dikkate alınmasına imkan yoktur, davacının sunduğu tercümeler belgelerin hiçbirisini noter tasdik etmiş değildir, belge değerine bile sahip olmayıp, kendi oluşturduğu excell tablolarından ibarettir, davacı alacak iddiasını ispatlayamadığı gibi bilakis tüm deliller müvekkilin savunmasını teyit eder nitelikte olup, davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacının tek iddiası malın müvekkile teslim edildiği yönündedir, halbuki teslim satış sözleşmesinin ifa aşaması ile ilgilidir (Prof. Dr. Cevdet Yavuz-Türk Borçlar Hukuku-Sf.28) dolayısıyla bir malın birisine teslim edildiği iddiası sonraki asamaya ilişkin olduğundan satış sözleşmesinin kurulduğunu ispatlamaz, davacı taraflar arasında akdi ilişki bulunduğuna dair hiçbir delil sunmamış, taraflar arasında alım-satım sözleşmesi kurulduğuna dair bilgi dahi sunmamıştır, faturadaki vade farkı kaydı herhangi bir anlam ifade etmez, Kaldı ki, bahsi geçen faturalar müvekkile düzenlenmemiş olup, müvekkile tebliğ de edilmemiştir, lehtarı müvekkil olmayan, müvekkile tebliğ edilmeyen fatura ve bu faturadaki kayıtlar hiçbir anlam ifade etmez, davacı da faturanın tebliğ belgesini sunmuş değildir, davacının iddiaları dahi müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını gösterdiğini ayrıca Yargıtay kararlarını yanlış yansıtmaya çalıştığını, tanık olarak bildirdiği kişi şirket müdürü olup şirket müdürünün şirket aleyhine tanıklık yapmayacağı ortadadır, dolayısıyla gerek senetle ispat kuralının geçerli olması, gerekse HMK 246.maddesinde yer verilen koşulların oluşmamış olması, soruların görgüye dayalı bilgiye ilişkin olmaması karşısında mahkemece tanık dinlenmemesi kararında kaldırılması için sebep teşkil etmeyecektir, delillerin toplanmadığı ve eksik değerlendirildiği iddiasına itibar edilemeyeceğini beyan ederek, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı iddiasını tevsik edici herhangi bir delil sunmadığı gibi Vergi Dairesinden gelen cevabi yazılar, bilirkişi raporu, davacı iddiasının doğru olmadığını ortaya koymuştur, diğer yandan ispat yükü davacıdadır, bu bakımdan mahkemenin HMK 146.maddfesi uyarınca başkaca araştırma yapmasına gerek yoktur, davacı alacak iddiasını ispatlayamadığını, müvekkilden alacaklı olduğunu kanıtlayamamış, bilakis müvekkilin davacıya borçlu olmadığı tespit edilmiştir, beyanında bulunarak, istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2022 tarih, 2021/26 Esas – 2022/87 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının tropikal Muz üreticisi ve dağıtıcısı firmanın Avrupa iştiraki olduğu, davalının 2017/2019 yılları arasında davacı şirketten müteaddit defa tropikal muz ürünleri sipariş ettiği, sipariş edilen ürünlerin davalılar tarafından teslim alındığı, ürünlerin teslim edilmeye başlandığı 2017 yılından itibaren faturaların ödenmesinde uzun süren gecikmeler yaşandığı, ürünlerin teslim edilmesine rağmen ödenmemiş fatura bedellerinin davalıdan tahsil edilmesi amacıyla davacı tarafından davalılar aleyhine Kocaeli 8 İcra Müdürlüğü 2020/75124 E sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, başlatılan takibe davalıların itiraz etmesi üzerine, vaki itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı … şirketinin Avrupa İştiraki Hollanda Uyruklu Muz Üreticisi ve Dağıtıcısı bir şirket olduğu, davalı ALPHA TARIM DIŞ TİC LTD ŞTİ’nin Derince Vergi Dairesi Müdürlüğünun … Vergi Kimlik Numaralı Kurumlar Vergisi Mükellefi bir şirket olduğu, davalı yanın ticari defterlerinde yapılan incelemelerde; 2017 – 2018 ve 2019 yıllarında tüm muz alışlarının raporun alt kısmında gösterildiği şekilde İNTEGRA GLOBAL TRADING LTD ve TROPİKAL EXPORTS ENTERPRISES LLC şirketlerinden yapıldığı, davalının ticari defterlerinde yapılan incelemelerde , tüm muz satışlarının yukarıda muhasebe kayıtlarında da görüldüğü üzere ÇEKOK GIDA SAN. TİC. A.Ş ve Kısmen yurtdışı şirketlere satış yapıldığı, davacı …. tarafından Davalı ALPHA TARIM DIŞ TİC LTD ŞTİ adına düzenlenmiş faturalar, Denizaşırı Taşımacılık Konşimentoları 03.11.2021 tarihli belge sunum dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilmiş olup, dosyaya ibraz edilen ve davalı adına düzenlendiği görülen fatura ve konşimentolar davalının ticari defterlerinde araştırılmış olup, davacı firma adına gerek alış ve gerekse ödeme belgelerine rastlanmadığı, davalı firmanın banka kayıtlarında davacı adına ödeme belgelerine rastlanmadığı, Kocaeli Vergi Dairesi Başkanlığı Derince Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 15.06.2021 tarih 61722 sayılı yazıları ekinde gönderilen Form BA-BS ve ticari defter kayıtlarının incelenmesinde dava konusu alacakla ilgili bir bilgiye rastlanmadığı, davalının 2017-2018-2019 mali yıllarına ait tİcari defterleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 64 – 65 maddeleri ve 2013 sayılı V.U.K’nun 215 – 226 maddenlerinde belirtilen ticari defterlere ilişkin hükümlere, Muhasebe Uygulama Genel Tebliğlerine, ilke ve prensiplerine uygun ve E-Defter hükümlerine göre tutulduğu şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Eldeki davada; davacı tarafından, davalılara, dava konusu edilen muzların satıldığı; ancak bedelinin ödenmediği iddia edilmişse de, davalıların akdi ilişkiyi kabul etmedikleri, davalı Alpha Tarım şirketinin ise satın aldığı muzları İntegra firmasından aldıklarını ve bedelini o firmaya ödediğini iddia ettiği, davacı tarafın sunmuş olduğu faturaların dava dışı Dımır Business Ltd adına düzenlendiği, davacı tarafça sunulan mailler incelendiğinde 26.04.2017 tarihli … adresinden gönderilen mailin içereğinin ”İntegra’ya ödemeyi yapması için talimat vereceğiz” şeklinde olduğu, 27.04.2017 tarihli … adresine gönderilen mailde ise İntegra’dan ödemenin bankalarına geldiklerinin onaylandığı belirtilmiş, 14.02.2018 tarihli … adresine gönderilen mail içeriğinde İntegra’ya bildirim yapmak için vergi/kdv numarası hakkında bilgi istenildiği, davacı vekilinin 22.12.2021 tarihli dilekçesinde davacı tarafından, davalıların talimatı ile faturaların paravan şirketler adına gerçek satış bedelleri üzerinden düzenlediği, ürünlerin davalılara gönderilmek üzere satıldığı beyan edilmiş ise de, yukarıda tarihi belirtilen mail içeriğinde İntegra’dan gelen ödemeyi davacının kabul ettiği, konişmentolarda dava dışı firmanın ihbar olunan olarak göründüğü, faturayı başka bir dava dışı firmaya düzenleyip asıl borcun malın teslim alınana ait olduğu iddiasının mesnetsiz olduğu anlaşılmış, tüm bu neden ve gerekçelerle mahkemece; taraflar arasında akdi ilişkinin davacı tarafından ispatlanamadığı kanaatiyle davanın reddine şeklinde karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin davacının istinaf nedenlerini karşılar nitelikte bulunduğu, sonuç olarak; davacının taraflar arasında ticari ilişki olduğunu ve bu nedenle de alacaklı olduğunu ispatlayamadığı anlaşıldığından, davacının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davalı Alpha Tarım … Şti. vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 99,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6100 sayılı HMK’nın 359/4 maddesi uyarınca; kararın Dairemizce taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/06/2023


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*