Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/104 E. 2022/2349 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/104
KARAR NO : 2022/2349

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2021
NUMARASI : 2021/42 Esas – 2021/753 Karar

DAVACILAR : 1- … (T.C. NO: …) – …
: 2- … – (T.C. NO: ..) – …
: 3- … (T.C. NO:…) – …
: 4- … (T.C. NO: …) – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : YAPI VE KREDİ BANKASI A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVANIN KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 24/03/2020

KARAR TARİHİ : 30/12/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 27/01/2023

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; muris …’ten intikal eden müvekkillerinin hissedar olduğu … ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine teminat ipoteği tesis edildiğini, ipoteğin konusunu oluşturan teminat mektuplarının davalı bankaya geri ibraz edilmesine rağmen taşınmaz üzerine konan teminat ipoteğinin fek edilmediğini, dava dışı … ve onun yetkilisi olduğu şirketler adına başkaca kredi ilişkilerine bağlı olarak ipotek güvencesinin devam ettirildiğini, söz konusu ipoteğin paraya çevrilmek suretiyle Kocaeli 8. İcra Müd.nün 2019/51092 E.sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden kredi sözleşmelerinde imzası ve herhangi bir kefaletleri bulunmayan müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, kaldı ki ipotek veren kişinin de 2011 yılında vefat etmiş olması da gözetildiğinde ipoteğin yolsuz tescil haline geldiğini ifade ve özetle; Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2019/51092 E. sayılı dosyasından yapılan icrai işlemlerin ve özellikle Gebze 4. İcra Dairesi’nin 2019/1699 talimat sayılı dosyasından başlatılan satış işlemlerinin durdurulmasına, dava konusu taşınmaz üzerinde davalı lehine olan ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların murisi … ile genel kredi sözleşmeleri imzalandığını ve krediler kullandırıldığını ve muris adına olan dava konusu taşınmaz üzerine müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, kredilerin ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek davacılara ihtar gönderildiğini, hesap katına rağmen ödenmemesi üzerine ipotek veren … mirasçıları olan davacılar aleyhine Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2019/51092 E. sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilince girişilen işlemlerin hukuki olduğunu, iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde genel nitelikli ipotek tesisinin söz konusu olmadığını, söz konusu ipoteğin sebebini oluşturan teminat mektuplarının davalı bankaya geri ibraz edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi takibine konu edilen kredi sözleşmelerinde müvekkillerin imzası bulunmadığı gibi herhangi bir kefaletleri de bulunmadığını, ipotek veren kişinin 2011 yılında vefat etmiş olması da dikkate alındığında ipoteğin yolsuz tescil haline geldiğini, bu sebeple ipoteğe dayalı takip yapılamayacağını ve ipoteğin fekki gerekirken yerel mahkemenin aksi yönde karar verdiğini, verilen ipoteğin maksimal ipotek, azami meblağ ipoteği olduğunu, tüm bunlar ipoteğin bir kesin borç ipoteği değil azami meblağ ipoteği olduğunu ispatlamadığını, böyle bir ipoteğin icraya koyulması için kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi ve muaccel olması gerektiğini, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi halinde borçluya icra emri gönderilmesi gerektiğini, muacceliyet şartına uyulmadığını, bilirkişiler tarafından da bu yönde bir açıklama yapılmadığını, bu sebeple raporun karara esas alınmasının hatalı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ipotek resmi senedi ve akit tablosu incelendiğinde, dava konusu ipoteklerin dava dışı Sevindik Beton Asf. İnş. Mad. Katı Atık San. ve Tic. A.Ş. ile yine dava dışı Hilal Sosyal Hizm. Sportif Faal. Taş. İnş. Turizm San. Tic. Ltd. Şti. (yeni unvan) Hilal Meşrubat Dağıtım Paz. ve Tic. Ltd. Şti.(eski unvan) firmalarının davalı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini, bu hususun dosyada mübrez bilirkişi raporu ile teyit edildiğini, davacı tarafın aksi yöndeki tüm beyanlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın İİK’nın 150/ı maddesi gereği borcunun sona erdiğine veya ertelendiğinde ilişkin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge sunamadığını, ipotek veren muris …’in vefat etmiş olmasının ipoteğin yolsuz tescil haline geldiği yönündeki beyanların ise hukuk ve usulle bağdaşmadığını belirterek; davalının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 30/09/2021 tarih, 2021/42 Esas – 2021/753 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ipoteğin fekki istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; muris …’ten intikal eden davacıların hissedar olduğu … ili … ilçesi … Mah. … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerine teminat ipoteği tesis edildiği, ipoteğin konusunu oluşturan teminat mektuplarının davalı bankaya geri ibraz edilmesine rağmen taşınmaz üzerine konan teminat ipoteğinin fek edilmediği, dava dışı … ve onun yetkilisi olduğu şirketler adına başkaca kredi ilişkilerine bağlı olarak ipotek güvencesinin devam ettirildiği, söz konusu ipoteğin paraya çevrilmek suretiyle Kocaeli 8. İcra Müd.nün 2019/51092 E.sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden kredi sözleşmelerinde imzası ve herhangi bir kefaletleri bulunmayan davacıların sorumlu tutulamayacağı belirtilerek, Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2019/51092 E. sayılı dosyasından yapılan icrai işlemler ile Gebze 4. İcra Dairesi’nin 2019/1699 talimat sayılı dosyasından başlatılan satış işlemlerinin durdurulması için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıların murisi …’in, dava dışı Hilal Sosyal Hizmetler Sportif Faal. Taş. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. (Hilal Mesrubat Dağıtım Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi) lehine vermiş olduğu ipoteğin, süresiz, azami limit ipoteği olduğu, dava dışı Hilal Sosyal Hizmetler Sportif Faal. Taş. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti’nin, davalı bankaya karşı asıl borçlu ve müteselsil kefil sıfatları ile sorumlu olduğu, ödenmeyen Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/51092 Esas sayılı dosyasına konu borçlarının ipotek kapsamında olduğu; hesaplamalara göre takip tarihi itibarı ile borç miktarının Sevindik Beton 252.082,11.-TL, Hilal Sos.Hiz. 5.435,33.-TL olduğu, ipotek limitini aşmadığı, ipotek akit tablosunun 3. maddesi gereği davacıların dava dışı Hilal Sosyal Hizmetler Sportif Faal. Taş. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.’nin Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü dosyasına konu borç tutarından ipotek limiti miktarınca borçtan müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu oldukları, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/51092 Esas sayılı dosyasına konu borçların ödendiğine ilişkin dosya kapsamında ödeme belgesi bulunmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir.
4721 sayılı TMK’nın 883. Maddesine göre; “Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.
(Ek fıkra:4/7/2019-7181/19 md.) İpotek süreli olarak kurulmuşsa, sürenin bitiminden itibaren otuz gün içinde ipotekli taşınmaz üzerinde 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması hâlinde ipotek, malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu yasal düzenlemeye göre, ipoteğin terkinini talep edebilmek için alacağın sona ermesi veya ipoteğin süresinin dolması gerekmektedir.
İpotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu incelendiğinde, ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak süresiz tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Esasen ipoteğin niteliği konusunda taraflar arasında da uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bilirkişi raporuna göre davalı bankanın ipotekle temin edilen alacağının sona ermediği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada, mahkemece; “… tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası, tapu kayıtları, ipotek akit tablosu, kredi sözleşmeleri, hüküm kurmak için elverişli ve yeterli görülen bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacıların murisinin dava dışı şirket lehine süresiz, azami limit ipoteği tesis ettirdiği, bilirkişi raporuna göre davalı bankanın ipotekle temin edilen alacağının sona ermediği, 4721 sayılı TMK’nın 883. Maddesinde belirtilen ipotek terkin koşulları oluşmadığı…” gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, ipotek akit tablosu ve diğer belgelere göre ipoteğin, süresiz, azami limit ipoteği olduğu, bilirkişi raporuna göre davalı bankanın ipotekle temin edilen alacağının sona ermediği, dolayısıyla davalı alacağı sona ermediği gibi ipoteğin de süresiz olduğu, mevcut alacağın ipotek limiti dahilinde olduğu, hukuki değerlendirme ve varılan sonucun yerleşik Yargıtay İçtihatlarına ve Daire’mizin uygulamalarına da uygun olduğu, yapılan tahkikatın yeterli ve ilk derece mahkemesi gerekçesinin dosya kapsamı delillere uygun, yerinde ve yeterli olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/12/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*