Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1013 E. 2022/1393 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1013 – 2022/1393
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/1013
KARAR NO :2022/1393

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :03/03/2022 – 16/03/2022 (Ara Karar)
NUMARASI :2022/137 Esas

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN/DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
KARŞI TARAF
DAVALILAR :1- UZMAR GEMİ İNŞA SAN. VE TİC. A.Ş….
VEKİLİ :Av….
:2- UZMAR UZMANLAR DENİZCİLİK TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ….
VEKİLİ :Av. …
:3- …
VEKİLİ :Av. …

DAVA :Ticari Şirket (Pay Defteri Kaydına İlişkin)
TALEP :İhtiyati Tedbir
DAVA TARİHİ :01/03/2022

KARAR TARİHİ :27/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ :05/07/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı dava dilekçesinde özetle; davacının, Uzmar A.Ş.’nin kurucu ortaklarından biri olduğunu, kurucu ortaklardan …’un vefat ettiğini, müteveffanın Uzmar A.Ş. ve Uzmar Ltd. hakim pay sahibi …’un Uzmar A.Ş.’deki az ve fakat belirleyici nitelikteki altın payına hukuka aykırı olarak el koymak için sistematik olarak yıllara sair kurgusal bir stratejiyi yürürlüğe koyduğunu, …’un babasının vefatı üzerine kardeşi ihbar olunan … ile eşit paya sahip olması gerekirken hukuka aykırı eylemler silsilesi ile tüm kontrolü ele geçiren hakim teşebbüs haline geldiğini, bu kötü niyetli kurgunun son ayağının Uzmar Ltd. tarafından ihtiyati tedbir talep eden davacıya karşı keşide edilen İzimr 21. Noterliği 3558 yevmiye numaralı ve 24/01/2022 tarihli ihtarname olduğunu, ihtarnamede ihtiyati tedbir talep eden davacının paylarının 6102 sayılı TTK’nın 208 maddesi tahtında-aslında hakim şirket konumunda bulunmayan Uzmar Ltd. tarafından 6.756,00-TL gibi bir bedel üzerinden tek taraflı olarak satın alındığı ve ihtiyati tedbir talep eden davacının isminin Uzmar A.Ş. pay defterinden silindiğini, şirketin tüm kontrolünü elinde tutan müteveffa …’un Uzmar Ltd.’deki üstün başarılarına karşılık oğullarıyla birlikte ihtiyati tedbir talep eden davacıyla yeni kurulan anonim şirkette pay verdiğini, 2010 yılından sonra …, …, … üçlüsü arasında sorunlar baş göstermeye başladığını ve bu sorunların şirketlerin ticari faaliyetlerine sirayet ettiğini, bu sorunların …’un İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/886 Esas sayılı dosyası nezdinde babasına, kardeşine ve Uzmar Ltd.’ye şirketten çıkma davası açtığını, babalarının vefatından sonrası için hisselerin yarı yarıya kendilerine kalacağını düşünen iki kardeşin şirketlerin yönetimlerinin kendilerine kalması için rekabet içerisine girdiğini, 2012 yılında …’un temsil yetkisinin sona erdirilip …’a pay devri gerçekleştirilince kendisi tüm genel kurul toplantılarında alınan kararlara karşı menfi oy kullandığı ve muhalif kaldığını, akabinde İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/886 Esas sayılı dosyası ile şirketten çıkma davası açtığını, …’un vefat etmesi üzerine …’un yıllardır kurguladığı kompozisyonu hayata geçirerek Uzmar Ltd.’nin hakim hissedarı konumuna geldiğini, ihtiyati tedbir talep eden davacıya pay oranının her ne kadar sembolik olsa da tüm kontrolünü elinde tutan …un vefatı üzerine esasen müvekkilinin payının altın pay haline geldiğini, paydan rahatsız olan ve şirket içerisindeki pozisyonunu sağlama almak isteyen davalı …’un 2017 yılından itibaren ihtiyati tedbir talep eden davacının pay sahipliğinden çıkarılması amaçları yönündeki süreci İzmir 21. Noterliği 3558 yevmiye 24/01/2022 tarihli ihtarnamesi ile taçlandırdığını, davalının var etmeye çalıştığı şirketler topluluğunun amacı hakimiyeti kötüye kullanarak ihtiyati tedbir talep eden davacının paylarına kötü niyetli şekilde el koymak olduğunu, davalı yanın dayanağı TTK’nın 208 maddesi hükmünün şartlarının oluşmadığını, ihtiyati tedbir talep eden davacının Uzmar A.Ş’nin çalışmasını engelleyen fiillerinin söz konusu olmadığını, ihtiyati tedbir talep eden davacının fark edilir sıkıntı yarattığı ve pervasızca hareket ettiği yönündeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, 6.756-TL tutarındaki sembolik dahi olmayan bir bedel ile ihtiyati tedbir talep eden davacının paylarına el konulmasının ihtiyati tedbir talep eden davacının mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirterek davanın kabulü ile ihtiyati tedbir talep eden davacının Uzmar A.Ş’deki 11 adet paya tekabül eden %0,25 oranında pay sahibi olduğunun tespiti ile pay defterinin bu şekilde düzeltilmesine, davalı hakim teşebbüs …’un hakim teşebbüs olduğunun ve fakat TTK’nın 208’de belirtilen “satın alma hakkı” kullanmak için gerekli %90’lık oy veya pay çoğunluğuna sahip olmadığının tespitine, ihtiyati tedbir talep eden davacının haksız şekilde pay sahipliğinden çıkarılmasına karar verildiği ihtarnamede 18/01/2022 tarih 2022/1 nolu olduğu belirtilen Uzmar Ltd. müdürler kurulu kararının yokluk hükmünde olduğunun tespitine, ihtiyati tedbir talep eden davacının Uzmar A.Ş. pay defterinden silinmesine ilişkin Uzmar A.Ş. tarafından alınan yönetim kurulu kararının/işleminin yoklukla malul olduğunun tespitine, pay defterinden hukuka aykırı şekilde silinen ihtiyati tedbir talep eden davacının Mart 2022 ayında yapılması planlanan genel kurul toplantısına katılması ve pay sahipliği haklarını kullanabilmesi için ihtiyati tedbir talep eden davacının Uzmar A.Ş.’de 11 adet paya tekabül eden %0,25 oranında pay sahibi olduğundan bu aşamada tedbiren ihtiyati tedbir talep eden davacının pay defterine yazımına ilişkin HMK’nın 389 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Uzmar Gemi İnşa Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, Uzmar A.Ş.’de 11 paya tekabül eden %0,25 oranında pay sahibi olduğunun tespiti ile pay defterinin bu şekilde düzeltilmesini, davalı hakim teşebbüs …’un hakim teşebbüs olduğunun ve TTK’nın 208’de belirtilen “satın alma hakkı”nı kullanmak için gerekli %90’lık oy veya pay çoğunluğuna sahip olmadığının tespiti, 18/01/2022 tarih 2022/1 nolu Uzmar Ltd. Müdürler Kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti, davacının pay defterinden silinmesine ilişkin Uzmar A.Ş. tarafından alınan yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile Mart 2022 ayında yapılması planlanan genel kurul toplantısına katılması ve pay sahipliği haklarını kullanabilmesi için Uzmar A.Ş.’de 11 adet paya tekabül eden %0.25 oranında pay sahibi olduğundan bahisle davacının pay defterine yazılmasına ilişkin ihtiyati tedbir talepli dava ikame edildiğini, Davacı tarafın iddiaları haksız ve hukuka aykırı olup davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf gerçeğe aykırı bir çok hususun söz konusu olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Uzmar Gemi İnşa San. ve Tic. A.Ş.’de bulunan % 0.02 oranında yani sıfıra yakın sembolik miktardaki payını altın pay olarak göstererek ve Türk Denizcilik sektörünün önde gelen ismi olduğu şeklindeki gerçek dışı nitelendirmelerde bulunarak bu payının davalı Uzmar AŞ tarafından TTK’nın 208’e dayalı olarak satın alındığını ancak bu satın alma işleminin TTK’nın 208 koşullarına uymadığını, TTK’nın 208’e esas olmak üzere hakim teşebbüsün Uzmar Ltd. Şti. değil … olduğunu ancak onun da TTK’nın 208’de aranan % 90 oy ve pay çoğunluğuna sahip olmaması nedeniyle yapılan satın alma işleminin geçersiz olduğunu bu iddialar çerçevesinde davalının Uzmar A.Ş.’de pay sahibi olduğunun tespitine, pay sahipliğinden çıkarılmaya ilişin Uzmar Ltd. Şti. müdürlük kararının yokluğunun tespitine karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş olduğunu, davacının davası haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Uzmar Uzmanlar Denizcilik Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket hakkında haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince 03/03/2022 tarihli ara kararı ile; “… Davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Davacı vekili 15/03/2022 tarihli dilekçesi ile; 01/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin 03/03/2022 tarihli ara kararı ile “uyuşmazlığı esastan çözecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceği” gerekçesiyle reddediğini, bu kapsamda müvekkilinin pay sahipliği haklarının kullanımının imkansız hale gelmemesi açısından payların üçüncü kişilere devrini engelleyici ve dava süresince müvekkilinin pay sahipliğine bağlı haklarını kullanabilmesi için bu yönde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, Uzmar A.Ş’nin paylarını senede bağlanmadığını, çıplak pay niteliğinde olduğunu, bahse konu payların dava süresince üçüncü kişilere devredilme riskinin mevcut olduğunu belirterek ihtiyati tedbir başvurusunun kabulü ile Uzmar A.Ş pay defterinden hukuka aykırı şekilde silinen müvekkili davacı Mutlu Altuğ’un sahibi olduğu 11 paya ilişkin olarak HMK’nın 389 maddesi uyarınca payların üçüncü kişilere devrini önleyici mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesine, 11 paya ilişkin olarak pay defterine bu durumun şerh düşülmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince 16/03/2022 tarihli ara kararı ile; “… Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile, 1.100.000,00-TL üzerinden % 15 teminat yatırılması durumunda davalı Uzmar Gemi İnşa Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi davacı hissedar iken şirket pay defterinden silinen 11 payın üzerine 3. kişilere devrini önleyecek şekilde ihtiyati tedbir konulmasına, Davacı vekilinin 11 paya ilişkin olarak pay defterine şerh düşülmesi talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Ara kararlara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşdur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili 15/03/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin eksik ve hatalı hukuki değerlendirmesi somut olay adaletini sağlamamakta olduğunu, ihtiyati tedbir kurumunun temel ilkeleri ile çelişmekte ve ihtiyati tedbir talep eden davacıya herhangi bir hukuki koruma getirmemekte olduğunu, İhtiyati tedbir kararı için aranan yaklaşık ispat şartı karşılanmış olup, haksız çıkma olasılıklarına karşı da davalı yanın olası zararları için teminat mekanizmasının mevcut olduğunu, benzer şekilde haksız yere ihtiyati tedbir talep eden aleyhine objektif sorumluluk öngörülmüş olup kanun koyucu taraflar arasındaki dengeyi adil bir şekilde gözetmiş olduğunu, ayrıca bu noktada ihtiyati tedbir kararı verilmesinin uyuşmazlığı esastan çözecek nitelikte olmadığını, sadece yargılama süresince ihtiyati tedbir talep eden davacı hukuken geçici olarak koruyacağını, yerel mahkeme verdiği kararla ihtiyati tedbir talep eden davacının ne gibi hak kayıplarına uğrayabileceğini ve hali hazırda kanun koyucunun ihtiyati tedbir talep eden aleyhine teminat yükümlülüğü ve objektif sorumluluk yüklediğini hesaba katmalıyken, bu haliyle verilen ret kararı hukuka uygun olmadığını, Uzmar A.Ş. pay defterinden hukuka aykırı şekilde silinen …, Uzmar A.Ş.’de 11 adet paya tekabül eden %0,25 oranında pay sahibi olduğundan Mart 2022 ayında yapılması planlanan genel kurul toplantısına katılması ve pay sahipliği haklarını kullanabilmesi ve ihtiyati tedbir talep eden davacının pay defterine tedbiren yazımı hususunda HMK’nın madde 389 vd. uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
İhtiyati Tedbir Talep Eden Davacı vekili 23/03/2022 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; 15/03/2022 tarihli dilekçesini tekrarla buna ek olarak; HMK’nın madde 391 f.1’de zikredilen “zararı engelleyecek her türlü tedbire” lafzı dikkate alınmadan verilen ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı ortaya çıkacak zararın önüne geçmemekte olduğunu, bu halde HMK’nın madde 391 f.1 dikkate alınmadan verilen ret kararının kaldırılması ve bu yönde yeni bir kararın tesisi gerektiğini, ihtiyati tedbir talep eden davacının menfaatlerini göz önünde bulundurmadan ve ihtiyati tedbir talep eden davacının pay sahipliği haklarından dava süresince yararlanamamasına yol açacak cinsten (sadece devri önleyici nitelikte tedbir verilmesi ve fakat müvekkilin pay sahipliği haklarının kullanabilmesi için pay defterine bu yönde bir şerh düşülmemesi) bir ara karar tesis edilmesi, HMK’nın madde 391’deki açık düzenlemeye ve HMK’nın madde 391’in gerekçesine aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Karşı Taraf Davalı Uzmar Gemi İnşa San. ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından Uzmar Gemi İnşa Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin kuruluşunda sermaye bedelinin dahi ödenmemiş olduğunu, Şirketin kurulduğu tarihte geçerli olan Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre anonim şirket kuruluşlarında 5 ortak bulunması zorunluluğu nedeni davacının şirkete ortak yapılmasında etken olduğunu, davacı tarafça Uzmar A.Ş’deki 11 paya tekabül eden %0,25 oranında pay sahibi olduğunun tespiti talep edilmişse de; ortaklık hisselerinin satın alınmasından önce davacı …’un karşı taraf davalı şirketteki hisse oranı %0,002 (on binde iki) olduğunu, Yapılan işlemler Türk Ticaret Kanunu 208. maddesi’nde düzenlenen hükme uygun olduğunu, diğer davalı Uzmar Uzmanlar Denizcilik Tic. ve San. Ltd. Şti., hakim şirket konumunda olduğunu, Doktrindeki fikir birliğine göre verilen tedbir kararının “dava sonucunu öne alacak” bir sonuç doğurmaması gerekmekte olduğunu, uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gerek doktrinde ve gerekse de üst derece mahkemelerinde benimsenmiş yaygın bir görüş olduğunu, davacı tarafın istinaf dilekçesinde dayandığı kararlar ise haksız rekabet ve fikri ve sınai mülkiyet hukukuna ilişkin olup dava konusu ile ilgisi olmadığını, yine dilekçede değinilen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararı da tarafların sosyal, ekonomik dengesini bozan salgın süreci sebebiyle oluşturulmuş bir karar olup işbu davada uygulanmasının söz konusu olmadığını belirterek; davalının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı Taraf Davalı Uzmar Uzmanlar Denizcilik Tic. ve San. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf, dava dilekçesinde mesnetsiz, afaki ve gerçek dışı pek çok yanıltıcı bilgi vererek yerel mahkemeyi’de yanıltmayı ve etki altında bırakmayı amaçlamış olduğunu, dava dilekçesinde, davacı …’un ortağı olmadığı mezkûr limited şirketin büyümesinde önemli katkılarda bulunduğu, “kayda değer” bir ortak olduğunun yazılı olduğunu, bu da gerçek dışı bir beyan olduğunu, davacının …’a yakıştırdığı “hakim teşebbüs” sıfatının mesnetsiz olduğunu, Uzmar Ltd. Şti., davacının hisse sahibi olduğu Uzmar A.Ş. yönünden “HAKİM ŞİRKET” konumunda olduğunu, Uzmar A.Ş.’deki 11 paya tekabül eden hissesinin yasal mevzuata uygun olarak, karşı taraf davalı “Hakm Ortak” Uzmar Ltd. Şti. tarafından yapılan satın alma ile satın alındığı, davacının A.Ş’deki şirket ortaklığının sona erdiğinin açık olduğunu, dava dilekçesinde haksız ve mesnetsiz olarak yer aldığı üzere, ortada ne bir “el koyma” ne de davacı tarafın tabiri ile “mülkiyet hakkının ihlali” söz konusu olmadığını, bu nedenle de, davacı pay bedellerinin müddeabih olarak 1.100.000,00-TL asgari pay bedeli olarak ifade edilmesi fahiş bir değerlendirme olup, bu tutara itiraz ettiklerini, karşı taraf davalı şirketçe “gerçek pay bedelinin” ödenerek yasal yükümlülüklerin yerine getirilmesi nedeniyle, davacının iddia ve taleplerinin yerinde olmadığını belirterek; davalının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Karşı Taraf Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ortaklık yapısı ve Uzmar Ltd.’nin hakim teşebbüs konumuna rağmen davacı anlaşılamaz bir yorumla, karşı taraf davalının Uzmar Denizcilik Ltd. Şti.’nde ağabeyi …’dan yüzde 2 oranında daha fazla paya sahip olmasını, …’un Uzmar Şirketler Topluluğunun “hakim teşebbüsü” şeklinde adlandırılmasına sebep olarak göstermiş olduğunu, bu kadar küçük bir oy payı ile karşı taraf davalının hiçbir şirketin hâkim teşebbüsü olunamayacağını, her şeyden önce limited şirketlere ilişkin “Önemli Kararlar” kenar başlığını taşıyan TTK’nın madde 621 dikkate alındığında karış taraf davalı …’un; şirketin sermayesini arttırması, şirket paylarının devrini sınırlaması, yasaklaması, kolaylaştırması, şirket merkezini değiştirmesi, müdürlerin ve ortakların bağlılık yükümüne veya rekabet yasağına aykırı hareket etmeleri halinde genel kuruldan karar çıkarması, hâkimiyetini güçlendirmek için imtiyazlı paylar tesis etmesi, rüçhan haklarını sınırlamasız ya da kaldırması, bir ortağın haklı sebepler dolaysıyla şirketten çıkarılması için mahkemeye başvurmasının mümkün olmadığını, karşı taraf davalının, hiçbir şirkette günlük mutad işler dışında karar almaya yetkili bir kimse olmadığını, oysa TTK’nın madde 195, f.5’de hakim teşebbüsün topluluk şirketlerinin her birinde hakim olması, ittifak gerektiren kararlar dışında sermaye artırımı, sözleşme değişiklikleri, şirketin feshi, birleşme, bölünme, tür değiştirme gibi hakim şirketin arzuladığı bütün kararları alabilmesini gerektirir olduğunu, bu nedenlerle Davacının …’a yakıştırdığı “hakim teşebbüs” sıfatı mesnetsiz olduğunu belirterek; davalının haksız istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/137 Esas 03/03/2022 tarihli ara kararı 16/03/2022 tarihli ara kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Anonim Şirket ortağının pay sahipliğinden çıkarılmasına dair kararın yokluğunun tespitine, pay sahipliğinin tespitine ve ortaklık pay defterine işlemesine karar verilmesi taleplerine ilişkindir.
Eldeki dosyada; davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Uzmar A.Ş.’de 11 adet paya tekabül eden %0,25 oranında pay sahibi olduğundan bu aşamada tedbiren ihtiyati tedbir talep eden davacının pay defterine yazımına ilişkin HMK’nın 389. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, İlk derece mahkemesince davanın 03/03/2022 tarihli ara kararı ile;uyuşmazlığı esastan çözecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden, davacının buna yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin, müvekkilinin pay sahipliği haklarının kullanımının imkansız hale gelmemesi açısından, bu kez, payların üçüncü kişilere devrini engelleyici ve dava süresince müvekkilinin pay sahipliğine bağlı haklarını kullanabilmesi için bu yönde ihtiyati tedbir kararı verilmesini de itirazen talep etmesi üzerine, mahkemece 16/03/2022 tarihli ara kararı ile; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile, 1.100.000,00-TL üzerinden %15 teminat yatırılması durumunda davalı Uzmar Gemi İnşa Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi davacı hissedar iken şirket pay defterinden silinen 11 payın üzerine 3. kişilere devrini önleyecek şekilde ihtiyati tedbir konulmasına, davacı vekilinin 11 paya ilişkin olarak pay defterine şerh düşülmesi talebinin reddine karar verilmiş;davacı vekili yerel mahkemenin yerel mahkemenin 03/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı ile, 16/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına itirazın değerlendirilmesine yönelik kararına istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Geçici hukuki koruma türlerinden olan ihtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nın 389. maddesinde ihtiyatin tedbirin şartları, 390. maddesinde ihtiyati tedbir talebi, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir.
HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbirin şartları; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ya da tamamen imkansız hale gelmesi veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğmasından endişe edilmesi olarak açıklanmıştır. Ayrıca tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği belirtilmiştir. Yine aynı Yasa’nın 390/3. maddesinde haklılığın yaklaşık olarak ispat edilmesi zorunluluğu koşulu aranmıştır.
6100 sayılı HMK’nın yukarıda belirtilen maddelerinde ifade edildiği üzere, ihtiyati tedbir için haklılığın tam değil yaklaşık olarak ispatı yeterlidir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına,somut uyuşmazlıkta davacının tedbiren pay defterine yazılmasını talep ettiği Uzmar A.Ş. nezdindeki 11 adet payın hangi tarafa ait olduğunun yargılamayı gerektirmesine, bu nedenle HMK’nın 389. maddesindeki şartların bulunmadığının anlaşılmasına göre; ilk derece mahkemesinin davacının bu yöndeki tedbir talebinin reddine dair ara karaları usul ve yasaya uygun görülmüştür.
Karar başlığında; ihtiyati tedbir talep eden davacı ve karşı taraf davalı …’un T.C. ibarelerinin yazılmaması ile ihtiyati tedbir talep eden davacı ve karşı taraf davalı Uzmar Gemi İnşa San. ve Tic. A.Ş. taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerel mahkemenin 03/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi kararı ile, 16/03/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair, ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına itirazın değerlendirilmesine yönelik kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun her iki ara kararı yönünden ayrı ayrı esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; İhtiyati tedbir talep Davacı vekilinin İDM’nin ihtiyati tedbir kararının reddine dair 03/03/2022 tarihli ve 2022/137 E. sayılı ara kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne dair, 16/03/2022 tarihli 2022/137 E. sayılı “ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına itirazın değerlendirilmesi” ara kararına yönelik istinaf itirazlarının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-İstinaf edenler tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
27/06/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye…
¸e-imzalıdır.

Katip…
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*