Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2022/1011 E. 2022/1402 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2022/1011
KARAR NO :2022/1402

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :21/03/2022
NUMARASI :2022/87 D.İş Esas – 2022/87 D.İş Karar

İHTİYATİ TEDBİR
TALEP EDEN :…

VEKİLİ :Av. ….

TALEP :İhtiyati Tedbir
TALEP TARİHİ :16/03/2022

KARAR TARİHİ :27/06/2022
KR. YAZIM TARİHİ :05/07/2022

İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesinde özetle; adına keşide edilen çekte müvekkilinin imzasının olmadığını ayrıca,müvekkilinin eşi ile çekin namına yazıldığı davalı ile yapılan ticari anlaşmanın da, karşı tarafın sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi, çek karşılığında yapması gereken işi yapmaması/ malı teslim etmemesi nedeniyle feshedildiğini, bu nedenle de çekin bedelsiz kaldığını beyan ederek; Kocaeli Kuveyttürk Bankası İzmit Şubesinin 94446927 nolu hesabına kayıtlı 0163049 nolu 09/04/2022 tarihli 70.000,00-TL bedelli çekin bedelsiz kalmış olması nedeniyle menfi tespit davası açacakları için ilgili hesaba ödeme yasağı konulu ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… İhtiyati tedbir talebinin reddine, İhtiyati tedbir talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir talep edenin kendisi adına keşide edilen bu çek de imzası bulunmamakta olduğunu, ihtiyati tedbir kararları teminat veya teminat mektubu ile karşı tarafın haklı olma ihtimalini de ön gören ve zarara uğramaması için teminatı depo etmeyi şart olarak getiren bir usul olduğunu, buna rağmen yerel mahkemenin hiçbir gerekçe göstermeksizin açacakları menfi tespit davasının arabuluculuk müracaatına rağmen tedbir taleplerini reddetmiş olduklarını, çekin yazılması halinde İhtiyati tedbir talep edenin ticari hayatının zedeleneceğini, ödenmesi halinde ise aktifinde karşılıksız bir azalma meydana gelecek olduğunu, bedelsiz kalan çekin tahsilini önlemek amacıyla iş bu dilekçe ile yerel mahkemenin kararının kaldırılmasını ve ilgili çeke ödemeye yasağı konulması konulu ihtiyati tedbir talep etme zarureti hasıl olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2022 tarih, 2022/87 D.İş Esas – 2022/87 D.İş Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Talep, çekin bedelsiz olarak tahsil edilmemesi için ödeme yasağı konulmasına yönelik ihtiyati tedbir istemine yöneliktir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda İhtiyati tedbir talep eden vekili; müvekkili adına keşide edilen çekte müvekkilinin imzasının olmadığını, ayrıca müvekkilinin eşi ile çekin namına yazıldığı davalı ile yapılan ticari anlaşma da karşı tarafın sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi, çek karşılığında yapması gereken işi yapmaması/ malı teslim etmemesi nedeniyle feshedildiğini, bu nedenle de çekin bedelsiz kaldığını, Müvekkilinin, menfi tespit davası açacak olup süreç zorunlu dava şartı olan arabuluculuk başvurusu aşamasında olduğunu beyan ederek; Kocaeli Kuveyttürk Bankası İzmit Şubesinin 94446927 nolu hesabına kayıtlı 0163049 nolu 09.04.2022 tarihli 70.000,00-TL bedelli çekin bedelsiz kalmış olması nedeniyle menfi tespit davası açacakları için Kocaeli Kuveyttürk Bankası İzmit Şubesi 94446927 Hesap No’ya kayıtlı 0163049 Nolu 09.04.2022 tarihli 70.000,00-TL bedelli (yetmişbinlira) çekin bedelsiz olarak tahsil edilmemesi için ödeme yasağı konulmasını (ihtiyati tedbir) talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince;”… 6100 sayılı HMK; Madde 389-(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
390. maddenin 3. fıkrasına göre tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.
Tedbir isteyen vekilinin dilekçesi ekleri ile birlikte değerlendirildiğinde HMK’nın 389 ve devamı maddelerindeki ihtiyati tedbirin yasal koşulu olan yaklaşık ispat koşuluna ilişkin belge ve bilgi ibraz edilmediği anlaşılmakla, yaklaşık ispat koşulu oluşmadığından ve talep yargılama gerektirdiğinden talebin reddine karar verilmiştir…” şeklindeki gerekçeyle ;İhtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiş karara karşı İhtiyati tedbir talep eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
Bilindiği üzere; menfi tespit davası 2004 sayılı İİK’nın 72. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir.
Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfî tespit davasında amaç, bir hukukî ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir.
Bununla birlikte, çek keşidecisi temel ilişkide borçlu olmadığını, örneğin satılan malın teslim edilmediğini ya da aldatıldığını öne sürerek muhatap bankanın lehtara çek bedelini ödemesini engelleyemez. Muhatap banka keşideci ile lehtar arasındaki temel borç ilişkisini araştırmak zorunda olmadığı gibi, çekin bedelsiz olduğunu bilse bile kendiliğinden ödemeyi durdurma yetkisini haiz değildir. Keşideci de çekle işleyen hesabındaki parasını çekerek hukuken kendisini koruma olanağına sahip bulunmamaktadır. Çünkü, bu durumda kendisinin karşılıksız çek çekmenin bütün sonuçlarına maruz kalması sonucu ortaya çıkacak olmakla birlikte; keşidecinin yapacağı yegane şey, çekin bankaya ibrazından önce mahkemeye başvurarak muhatap banka tarafından çek bedelinin lehtara ödenmesini önleme hususunda ihtiyatî tedbir kararı verilmesini istemek ve bu taleple birlikte, ya da tedbir kararından sonra ihtiyatî tedbiri tamamlayan merasime ilişkin süre içinde menfî tespit davası açmaktır (Bkz. Türk, Ahmet: Kambiyo Senedi Borçlusu Tarafından Açılan Bedelsizliğe ve Hükümsüzlüğe Dayalı Menfi Tespit Davalarının Gösterdiği Özellikler, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: 7 Özel Sayı, 2005, s. 327). Aksi takdirde bedelsiz olduğu iddia edilen çek banka tarafından lehtara ödenecek ve keşideci bundan zarar görecektir. Başka bir koruma yolu da bulunmadığına göre, bu hususta ihtiyatî tedbir kararı verilebileceği kuşkusuzdur (Reisoğlu, Seza: Türk Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Çek, 2. Bası, Ankara 1998, s. 97).
Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın madde 389 vd. hükümlerinde geçici hukukî himayenin bir türü olan ihtiyatî tedbirlere ilişkin düzenleme genel nitelikte olup; 2004 sayılı İİK’nın madde 72 hükmünde menfî tespit davaları hakkındaki tedbirlerin özel olarak düzenlenmiş olması, bu davada, 6100 sayılı HMK madde 389 vd. hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir.
Geçiçi hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri, ispat ölçüsüdür. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü hâkim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez. Oysa, 6100 sayılı HMK’nın madde 390(3) hükmünde, ihtiyati tedbire karar verebilmek için yaklaşık ispat gerekli ve yeterli görülmüştür. Madde gerekçesinde ise, HMK’nın madde 390(3) hükmündeki düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir.
Yukarıda anılan ilke ve esaslar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; ihtiyati tedbir talep eden her ne kadar dilekçesinde, talep edenin, adına keşide edilen bu çek de imzası bulunmadığını, çeki eşinin imzaladığını,ayrıca müvekkilin eşi ile çekin namına yazıldığı davalı ile yapılan ticari anlaşma da karşı tarafın sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çek karşılığında sucuk sipariş edilmiş ise de, talep eden veya eşine mal teslim edilmediğini, bu nedenle de temel borç ilişkisinin ortadan kalktığını ileri sürmüş olup, dosyaya sunulan bilgi ve belgelere göre iddiasını yaklaşık olarak ispat ettiği görülmüştür.
Bu durumda talep edenin, çekin
ödenmesini önleme hususunda ihtiyatî tedbir kararı verilmesini istemek ve bu taleple birlikte, ya da tedbir kararından sonra ihtiyatî tedbiri tamamlayan merasime ilişkin süre içinde menfî tespit davası açma hakkının bulunduğu gözetilerek, üçüncü kişiler yönünden etkili olmamak üzere dava konusu çekler yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Karar başlığında; İhtiyati tedbir talep edenin T.C. ibaresi ve taraf vekilinin adresinin yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Bu nedenlerle; İhtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan nedenlerle kabulüne, yerel mahkemenin kararının kaldırılmasına, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus da bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İhtiyati tedbir talep edenin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/03/2022 tarih, 2022/87 D.İş Esas – 2022/87 D.İş Karar sayılı kararıyla verilen ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararın HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca düzelterek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
a-İhtiyati tedbir talep eden vekilinin İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KABULÜ İLE, davacı tarafından mahkemesine aşağıda nitelikleri yazılı çeklerin bedellerinin toplamı olan 70.000-TL’nin takdiren % 15’i karşılığı olan 10.500,00-TL nakdi teminat veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu yatırıldığında/ibraz edildiğinde; Kocaeli Kuveyttürk Bankası İzmit Şubesinin 94446927 nolu hesabına kayıtlı 0163049 nolu 09.04.2022 tarihli 70.000,00-TL bedelli çekin davalı tarafından bankaya ibraz edildiği takdirde çek hesabında para var ise ibraz eden davalıya ödenmeyerek davalı adına açılacak bir hesapta çek bedelinin bloke edilmesi, hesapta para bulunmaması halinde karşılıksız kaşesi vurularak davalıya iade edilmesi suretiyle ihtiyati tedbir konulmasına,
b-İhtiyati tedbire konu çeklerin davalı dışında üçüncü kişi tarafından bankaya ibraz edilmesi halinde verilen bu ihtiyati tedbir kararının üçüncü kişiler hakkında uygulanmamasına,
c-Mahkemesince, teminat koşulu yerine getirildiğinde kararın infazı için bir örneğinin Kuveyt Türk Bankası İzmit Şubesi’ne gönderilmesine,
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
c-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf Kanun yolu masrafı ile posta masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,
ç-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d-İstinaf edenin yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince istinaf edene iadesine,
eKararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.27/06/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*