Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/989 E. 2021/1580 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/989
KARAR NO : 2021/1580

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/12/2020
NUMARASI : 2020/447 Esas – 2020/774 Karar

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : ERK HABERLEŞME TELEKOMÜNİKASYON BİLİŞİM İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ : Av. … –

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/08/2020

KARAR TARİHİ : 28/09/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 28/09/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı idare ile davalı şirket arasında 28/11/2013 tarihinde Araç ve İş Makinası Kiralama Hizmeti Alımına Ait Sözleşme akdedildiğini; işbu sözleşmenin hükümlerine göre de davalı şirket tarafından işe alınan …isimli çalışan tarafından hem davacı idare hem de davalı şirket hasım gösterilerek işçilik alacakları ile ilgili dava açıldığını; Gebze 3. İş Mahkemesi’nde yapılan yargılama neticesinde mahkemece verilen karara karşı yapılan itirazların Yargıtayca kararı ret edilerek davacı idare lehine kesinleştiğini; bu yargılama neticesinde davacı idare aleyhine Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/7744 Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine istinaden 21/10/2015 tarihinde 22.925,53.-TL yine Gebze 1. İcra Müdürlüğü’nün 2018/495 E. sayılı icra dosyasına 17/12/2018 tarihinde 6.035,02.-TL, 02/07/2015 tarihinde karar ve ilam harcı olmak üzere 1.079,98.-TL ayrıca temyiz gideri olaraktan 30/12/2015 tarihinde 406,00.-TL 11/09/2014 tarihinde delil avansı 100,00.-TL delil avansı olmak üzere toplamda 30.530,63.-TL ödeme yapıldığını; alt işverenin iç ilişkideki sorumluluk payının tam olduğunu, tüm bu nedenlerle davacı idarece 22.925,53.-TL için 21/07/2015 tarihinden itibaren ticari avans faizinin 1.079,98.-TL için 02/07/2015 tarihinden itibaren ticari avans faizinin 6.035,02.-TL için 07/12/2018 tarihinden itibaren ticari avans faizinin 406.00.-TL 30/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizinin 84,10.-TL için 11/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizinin tahsili amacıyla iş bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu; davanın kabulüne karar verilmesini, davacı idarenin ödediği işçilik alacaklarının ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davalı şirket aleyhine, dava dışı …’ya ödenen 30.530,63-TL işçilik alacağının rücusu talepli davayı ikame ettiğini; davacının taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu; davacı idarenin dava dışı işçinin asıl işvereni olduğunun. dava dışı işçinin muhtelif tarihlerde farklı alt yüklenici şirketlerde SGK kaydının gösterildiğini; davacı idare bünyesinde istihdam edildiğini; emir ve talimatları davacı idare yetkililerinden aldığını; bu durumda davacı idarenin dava dışı işçiye karşı hiçbir şekilde sorumlu olmadığı iddiasının yasal dayanağı hukuken bulunmadığını; zira, davalı şirketin diğer davalı idare ile imzalanan hizmet alım sözleşmesinin yüklenicisi şirket olup esasen asıl işveren bizzat davacı idare olduğunu, bu nedenle bir takım işçilik alacağı ödemesi alan dava dışı …ile müvekkil şirket arasında tam anlamıyla bir işçi-işveren ilişkisi bulunmadığını, müvekkil şirketin sadece davacının sigorta ve maaş ödemelerini yapmakta olduğunu, bunun dışında emir ve talimatlar ile işçi ile ilgili alınacak tüm kararlar asıl işveren davacı idare yetkilileri tarafından verildiğini, davacı idare değişik şirketlerle ihale usulü hizmet alım sözleşmesi yapmakta olduğunu ancak, işçilerin aynı şekilde işlerine devam ettiğini, dolayısıyla, dava dışı …’nın en başından beri davacı idarenin personeli-çalışanı olarak sayılması gerektiğini, dava dışı işçinin SGK giriş – çıkış kayıtları ile sabit olduğu üzere işçinin müvekkil şirket uhdesinde çalışması 17.01.2014 – 19.08.2014 tarihleri arasında olduğunu, dava dışı işçinin müvekkil şirkette istihdam edildiği gün sayısının 214 olduğunu, her ne kadar Gebze 3. İş Mahkemesi dava dışı işçi lehine Kıdem, İhbar Tazminatları ve Yıllık İzin alacağına hükmetmişse de dava dışı işçinin müvekkil şirketten kıdem tazminatı alacağına hak kazanmasının hukuken mümkün olmadığını, bilindiği üzere rücu ilişkisinin söz konusu olduğunda her bir alt yüklenici şirketin ancak kendi dönemi ile sorumluluğunun söz konusu olduğunu, dava dışı işçinin 06/08/2008 – 30/09/2009 tarihleri arasında 1087815 sicil numaralı Yavuzaslan Ltd. Şti.’de, 01/10/2009 – 23/05/2011 tarihleri arasında 1094650 sicil numaralı-Tuncay Nak. Ltd. Şti.’de, 05/09/2011 -31/12/2013 tarihleri arasında 1108041 sicil numaralı Tuncay Nak. Pertol İnş. ve 24/01/2014 – 24/03/2014 tarihleri arasında 1024534 sicil numaralı Tuncay Nak. Petrol İnş.’ ta çalışmasının mevcut olduğunu, bu hususun Gebze 3. İş Mahkemesi’nin 2014/649 E. sayılı dosyasından yaptırılan bilirkişi incelemesinin tespit edildiğini, bu sebeple ödenen tazminatının tümüyle müvekkil şirketten rücuen talebi hukuken mümkün olmadığını, davacı idarenin dönemsellik ilkesi gereğince müvekkil şirketten önce hizmet alımı yaptığı şirketlere de husumet yöneltmesi gerektiğini tüm bu sebeplerle; öncelikle husumet itirazımızın dikkate alınarak davanın reddine bu talebimizin kabul görmemesi halinde her halükarda davacının haksız ve mesnetsiz taleplerinin reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Açılan davada HMK’ nun 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, Kararın kesinleşmesine müteakip süresinde müracaat halinde yetkili ve görevli Gebze Nöbetçi İş Mahkemesi’ne gönderilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı idare ile davalı taraf arasında hizmet sözleşmesi bulunmakta olup işçi, işveren, işveren vekili ilişkisi (hizmet ilişkisi) bulunmadığını;. işbu sebeple tazminat istemli davanın İş Mahkemesinde değil, davacı idare ile davalı arasındaki sözleşme hükümlerine göre Asliye Ticaret Mahkemesi’nde bakılması gerektiğini beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı tarafça, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2020 Tarih – 2020/447 Esas – 2020/774 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; asıl işveren sıfatı ile işçiye ödenen işçilik alacaklarının alt işveren davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ” Açılan davada HMK’ nun 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 115/2. maddesi gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, kararın kesinleşmesine müteakip süresinde müracaat halinde yetkili ve görevli Gebze Nöbetçi İş Mahkemesi’ne gönderilmesine…” karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosya kapsamı delillere göre; davacı ile davalı şirket arasında 28/11/2013 tarihinde Araç ve İş Makinası Kiralama Hizmeti Alımına Ait Sözleşme akdedildiği, …isimli çalışan tarafından davacı ve davalı hasım gösterilerek işçilik alacakları ile ilgili dava açıldığı, Gebze 3. İş Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde mahkemece verilen karara karşı yapılan itirazların Yargıtayca kararı ret edilerek müvekkil idare lehine kesinleştiği, bu yargılama neticesinde davacı aleyhine Gebze 1. İcra Müdürlüğü 2015/7744 Esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine istinaden 21/10/2015 tarihinde 22.925,53.-TL yine Gebze 1. İcra Müdürlüğünün 2018/495 E. Sayılı icra dosyasına 17/12/2018 tarihinde 6.035,02.-TL , 02/07/2015 tarihinde karar ve ilam harcı olmak üzere 1.079,98.-TL ayrıca temyiz gideri , 30/12/2015 tarihinde 406.00.-TL 11/09/2014 tarihinde delil avansı 100.00.-TL delil avansı olmak üzere toplamda 30.530,63.-TL ödeme yapıldığı, davacı (asıl iş veren) tarafından dava dışı işçi için ödenen alacakların davalıdan (alt iş veren) hizmet sözleşmesine dayalı olarak rücuen tahsili için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi imzalanmış olup uyuşmazlık; sözleşme uyarınca çalıştırılan işçinin işçilik alacaklarından kimin sorumlu olduğu noktasındadır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. bendinde “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanun’dan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.” hükmüne yer verilmiştir. Davacı asıl işverenin anılan madde hükmüne dayalı sorumluluğu işçilere karşı olan bir sorumluluk olup, davalı taşeron ile davacı asıl işveren arasındaki birbirlerine karşı olan sorumluluğu içermeyen anılan düzenlemenin dava konusu olaya uygulanması mümkün değildir.
Bu durumda, mahkemece, uyuşmazlığın davacı ile davalı arasındaki hizmet alım sözleşmeleri hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, tarafların tacir olduğu, buna göre davanın dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca nispi ticari dava olduğu, TTK’nın 5/3. ve geçici 9. maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu, uyuşmazlığın sözleşme hükümlerine göre genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği, eldeki davanın işçi tarafından açılmış hizmet sözleşmesine dayalı bir dava olmadığı nazara alındığında iş mahkemelerinin görevli olduğunun düşünülemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda mahkemenin işin esasına girip sonuçlandırması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olduğu değerlendirilmiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında davalı vekilinin adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK.’nun 297-(1)-b) maddesine aykırılık teşkil etmekte ise de; bu husus sonuca etkili olmadığından ve mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden kaldırma nedeni yapılmamış ve eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının; İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin İstinaf Başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince ESASTAN KABULÜNE,
a-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2020 Tarih – 2020/447 Esas – 2020/774 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
b-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf Karar Harcının, talebi halinde ve ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
3-İstinaf eden tarafından yapılan İstinaf başvuru giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
4-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/09/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*