Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/967 E. 2021/1719 K. 14.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/967 – 2021/1719
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/967
KARAR NO : 2021/1719

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE :…
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :04/11/2020
NUMARASI :2018/543 Esas – 2020/448 Karar

DAVACI :ÖZ ŞAN LOJİSTİK HİZMETLERİ İNŞAAT TAAHHÜT TURİZM TİCARET SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ -.
VEKİLİ :Av. H…
ASLİ MÜDAHİLLER :1-AKBANK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ -.
VEKİLİ :Av. …
:2-ALKAM LASTİK OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ -.
VEKİLİ :Av. …
:3-ALTERNATİFBANK ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. ….
:4-ÇAĞDAŞ FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. ..
:5-ANADOLUBANK ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:6-DENİZ FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ -.
VEKİLİ :Av. …
:7-DESTEK FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:8-GLOBAL FAKTORİNG HİZMETLERİ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:9-GÜLTAŞ HAFRİYAT NAKLİYE İNŞAAT SANAYİİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
:10-HAKAN PETROL TESİSLERİ SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:11-HEDEF PETROL ANONİM ŞİRKETİ – .
VEKİLİ :Av. …
:12-JETBLUE KİMYA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ -.
VEKİLİ :Av. …
:13-KARDEŞLER ROT BALANS OTOMOTİV KAPLAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – .
VEKİLİ :Av. …
:14-KMO ANADOLU OTOYOL İŞLETMESİ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:15-KOÇ FİNANSMAN A.Ş.
VEKİLİ :Av. …
:16-KUBAN LASTİK OTOMOTİV SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av…
:17-MEGATRAK ORTAK SAĞLIK GÜVENLİK BİRİMİ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:18-MENGERLER TİCARET TÜRK ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:19-MERCEDES-BENZ FİNANSMAN TÜRK ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
:20-SAKARYA ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av….
:21-T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
VEKİLİ :Av. ..
:22-TAM FİNANS FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ –
:23-YEDİTEPE FAKTORİNG ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. ..
:24-TÜRKİYE GARANTİ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:25-TÜRKİYE HALK BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av…
:26-TÜRKİYE İŞ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av…
:27-TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI T.A.O.
VEKİLİ :Av. …
:28-VATAN PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:29-YAPI VE KREDİ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:30-…
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Konkordato
DAVA TARİHİ :02/10/2018

KARAR TARİHİ :14/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ :19/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının ekonomik sıkıntılar sebebiyle borçlarını olağan süreçte ödenememesi tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, ekonomik sıkıntı sonucu alacaklıların takipleri ve borçların ödenmemesi sonucunun ortaya çıkabileceğini belirterek sunulan konkordato projesi doğrultusunda müvekkili hakkında kesin mühlet kararı ile alacaklılar kurulu oluşturulmasına ve konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… -Davacı ÖZ ŞAN LOJİSTİK HİZMETLERİ İNŞAAT TAAHHÜT TURİZM TİCARET SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordato projesinin tasdik talebinin KABULÜ ile,
-Kocaeli Sicil Müdürlüğünde 27483 sicil numarası ile kayıtlı ÖZ ŞAN LOJİSTİK HİZMETLERİ İNŞAAT TAAHHÜT TURİZM TİCARET SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ’nin konkordatoya tabi tüm borçlarının tasdik kararından itibaren 3 ay ödemesiz ilk ödeme tarihi olan 04/02/2021 tarihi itibariyle 15 ay tenzilatsız faizsiz eşit tutarlarda taksitler halinde ödenmesine,
-Konkordato komiserler kurulunun görevine konkordato tasdik tarihi olan 04/11/2020 tarihi itibariyle son verilmesine,
-İİK 306/2 maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesinin sağlanması için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli Mali Müşavir …’ın tasdik karar tarihi itibariyle göreve başlamak üzere kayyım olarak görevlendirilmesine,
-Kayyım tarafından borçlunun işletmesinin durumu ve projesi uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda 2 ayda bir mahkememize rapor sunulmasına, sunulacak raporların uyapta taranarak alacaklıların ve borçlarının incelemesinin sağlanmasına,
-Kayyıma aylık 3.500,00-TL ücret takdirine, kayyımın göreve başlama tarihinden itibaren takdir edilen ücretin konkordato talep eden şirket tarafından ödenmesine,
-Mahkememizce verilen tüm tedbir kararlarının tasdik kararı tarihi itibariyle kaldırılmasına,
-İİK 307 maddesi gereğince rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden rehinli malın satış ve muhafazasının 1 yıl süre ile ertelenmesine,
-İİK 308/b maddesi uyarınca alacaklıları itiraza uğramış olan tüm alacaklılara tasdik kararının ilan tarihinden itibaren 1 ay içerisinde dava açabileceklerinin ihtarına,
-İİK 306/son maddesi uyarınca hüküm fıkrasının İİK 288 maddesi uyarınca ilanına ve ilgili yerlere bildirilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı asli müdahiller Anadolubank A.Ş., T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş., T. İş Bankası A.Ş., Koç Fİnansman A.Ş. ile Akbank T.A.Ş. vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Anadolubank A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müdahil bankanın alacağının kayıtlarda hiç yer almadığı gibi, alacağın kabulü/reddi konusunda yerel mahkemece bir karar verilmediğini, dava konusu olayda konkordato tasdiki şartlarının oluşmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacının, müdahil kuruma olan borçlarını dosyaya tam ve eksiksiz olarak bildirmesini talep edildiğini, ancak davacı tarafın kuruma olan borçları dosyaya bildirilmediğini, alacaklılar kurulu oluşturulduğunu ancak toplantıya müdahil kurumun katılmasında kanunen bir engel bulunmamasına rağmen, kuruma alacaklılar toplantısına katılmasına ilişkin bildirim dahi gerçekleştirilmediğini, bu sebeple alacaklılar toplantısına katılabilmenin mümkün olmadığını, müdahil kurum alacaklarına gecikme zammı işlemeye devam edeceğinden alacakların gecikme zammı ile birlikte ödenmesi gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 299. madde ve devamı hükümlerine aykırı olarak komiserler kurulu tarafından işlemler yapıldığını ve bu işlemlere dayanılarak hukuka ve yasaya aykırı hüküm verildiğini, komiserler kurulu raporlarında müdahil banka alacakları bildirilen ve itiraza uğramayan alacak miktarından az gösterildiğini, İİK’nın 307. maddesine aykırı bir şekilde rehinli malların satışının bir yıl süre ile ertelendiğini, konkordato projesinin yerel mahkeme tarafından tasdik edilebilmesi için birlikte olması gereken koşulların gerçekleşmediğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; personel borçlarının teminatlandırılması gerektiğini, derdest davada personel alacaklıların teminattan vazgeçtiğine ilişkin bir belge sunulmadığını ve gereken teminatın da verilmediğini, duruşma sırasında komiserler personele avans verildiğini, personele verilen 700.000 Liralık avansın personelin alacağından fazla olduğunu ifade etmişse de, bu hususun irdelenmeksizin ve yasal koşullar sağlanmaksızın davanın kabul edilmiş olmasının usule aykırı olduğunu, davacı adına sunulan proje başlıkları uygulanmadığını, iki yıllık dava sürecinde borç tasfiyesinde kullanılabilecek bir tasarruf oluşmadığını, aynı süreçte ise 16,2 milyon Liralık rehinli borca milyonlarca lira faiz işlediğini, sayılı olgular karşısında İİK’nın 305. maddesi uyarınca davanın reddi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu, SGK’nın tahsilat amaçlı takiplerine devam etmesi ile davacının dava/tedbir sürecinden sonra faaliyetini sürdüremez hale geleceğini, konkordato sürecini tamamlayamayacağını, bu hususun göz ardı edilerek davanın kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, davanın maddi sonuçlarının rehinli alacaklıların sırtına yüklendiğini, rehinli alacaklılar aleyhine bozulmuş olan menfaatler dengesinin, rehinli malların paraya çevrilmesinin bir yıllığına ertelenmesi kararı ile daha da fazla bozulduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
T. İş Bankası A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı firmanın içinde bulunduğu tüm olumsuz hale rağmen konkordato projesinin tasdik olduğunu, davacı firmanın bu projeyi uygulayabilecek bir maddi gücü olmadığının aşikar olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Koç Fİnansman A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; konkordato projesinin tasdik şartlarının oluşmadığını, rehinli malların 1 yıl satışının ertelenmesi için kanunda belirtilen şartlar gerçekleşmediğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Akbank T.A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müdahil banka alacağının rehinle temin edilmiş olmasına ve rehine dair belgeler yerel mahkemeye sunulmasına karşın tasdik kararına esas komiser raporlarında müdahil banka alacağının teminatsız olarak yer aldığını, İİK’nın 298. maddesi uyarınca takdir edilen kıymet sonucunda rehinle temin edilmiş alacaklılar teminatsız kaldıkları kısım için konkordato nisabına katılır hükmüne aykırı işlem yapıldığını, rehinli malların muhafaza ve satışının erteleme şartlarına uyulmadan ertelemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, İİK’nın 305. maddesi uyarınca konkordato tasdiki şartları tamamlanmadan tasdik kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka uygun olup onanması gerektiğini belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/543 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2004 sayılı İİK’nın 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı, alacaklılar Anadolubank A.Ş., T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu, Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş., T. İş Bankası A.Ş., Koç Fİnansman A.Ş. ile Akbank T.A.Ş. vekilleri süresi içerisinde istinaf yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.

İnşaat ve yük taşımacılığı sektöründe faaliyet yürüten borçlu şirketin mali durumunda oluşan daralma ve finansal sıkıntısı nedeniyle borçlarını karşılayamaz duruma geldiğinden bahisle konkordato talebinde bulunduğu, mahkemece borçlu hakkında geçici ve kesin mühlet kararlarının verildiği, alacaklılar ile yapılan alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü görüşmeleri neticesinde; mahkemece İİK’nın 302 maddesinde yer alan konkordatonun tasdik için gereken nisabın sağlandığı ve İİK’nın 305. maddesinde yer alan koşulların gerçekleştiğinden bahisle konkordato projesinin tasdikine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda;
1- TC. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf istemi yönünden yapılan inceleme de;
İİK’nın 308-(c) maddesinde; “Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hale gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar devam eder.
Bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflasta masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir” hükmü bulunmaktadır.
Bu yasa hükmü uyarınca; SGK Başkanlığı’nın alacakları İcra ve İflas Kanunu’na göre değil 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip ve tahsil edilmektedir. Bu Kanuna tâbi alacaklar konkordato hükmünün dışında kaldığından SGK alacaklarının konkordatodan etkilenmediği sonucuna varılmaktadır. Konkordatodan etkilenmeyen alacakların itirazlarının dikkate alınması gerekmediği gibi bunların alacaklılarının toplantıya çağrılmasına da gerek bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile SGK Başkanlığı’nın konkordatonun tasdikine ilişkin olarak istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olduğu gibi istinaf yasa yoluna başvurulması için de aranan bir şarttır.
Açıklanan nedenlerle müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmakta hukuki yararı bulunmadığından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Anadolubank A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş., T. İş Bankası A.Ş., Koç Fİnansman A.Ş. ile Akbank T.A.Ş’nin istinaf istemleri yönünden yapılan inceleme de;
a-Konkordatoya ilişkin yasal düzenleme uyarınca; konkordato sürecinin hukuka uygun olarak yürütülebilmesi için atanan konkordato komiser veya komiserlerin, 2004 sayılı İİK’nın 289. ve 290. maddeleri ile bu maddelere dayanılarak hazırlanan ve 30/01/2019 tarih 30671 sayılı Konkordato Komiserliği ve Alacaklılar Kuruluna Dair Yönetmeliğin 8. maddesinde düzenlenen yükümlülüklerine uygun hareket etmeleri, bu kapsamda, verilen görevleri kanuna uygun olarak yapmaları gerekmektedir.
Bu kapsamda; komiserler tarafından görev tevdi sonrası borçlunun, konkordato ön projesinde taahhütlerinin, mali duruma dair beklenen halin süreç içerisinde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği, dolayısıyla konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının, borçlunun mali durumuna dair izlenimlerle birlikte düzenlenecek taraf ve yargı denetimine elverişli ara raporlarla mahkemeye sunulması, söz konusu bu görevlerin, bizzat komiserler tarafından ifa edilmesi, görevin kanun, yönetmelik ve dürüstlük kuralları çerçevesinde tarafsız, objektif ve özenle yerine getirilmesi gerekmektedir.
Eldeki konkordato istemine yönelik davada; mahkemece üçlü komiser heyeti atanmış, komiserler tarafından ara raporlar ve alacaklılar toplantısı sonrası ise nihai rapor düzenlenmiştir. Ancak, söz konusu raporların borçlu tarafından dava açılışında sunulan konkordato ön projesinde yer alan anlatımlarla, taahhüt ve beklenen halleri tekrar eden, rehinli alacaklar yönünden faiz işlemeye devam etmesine rağmen borç miktarlarını aynı tutan, rehinli malların değerini aynı belirleyen, mali duruma dair bilanço kalemlerinde meydana gelen değişikliği bilanço kalemlerinin izahı ile taraf ve yargı denetimine tabi tutmayan, ön projedeki belirlemeleri (rehin alacak mı adi alacak mı) aynen tekrar eden nitelikte olduğu, dolayısıyla komiser heyeti tarafından görevin özenle yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Öte yandan, konkordato süreci hem adi alacaklar hem de rehinli alacaklar yönünden ayrı ayrı yürütülmesi gerektiğinden öncelikle komiser heyeti tarafından görevlendirme sonrası, İİK’nın 298. Maddesinde düzenlenen defter tutulması ve rehinli malların kıymetlerinin belirlenmesi, rehinli malların kıymet takdiri kararının alacaklılar toplantısı öncesinde borçlu ve rehinli alacaklılara tebliğ edilerek yeniden rapor alınmasına dair haklarının kullandırılması, devam eden 299. maddedeki şekli ile alacaklılara alacaklarını bildirmelerine yönelik ilan ve adresi bilinenlere tebligatlarının yapılması. 300. madde gereği borçlunun alacaklar hakkındaki beyanına başvurulması, ayrıca alacakların mahiyetine göre, hangi alacağın adi alacak hangisinin rehinli alacak olduğunun rehinli alacak olarak kabul eden alacağın rehini aşan kısmının miktarının 298. madde gereği belirlenen kıymet takdirine göre belirlenmesi gerekmektedir. Rehini aşan miktarın bulunması halinde ise bu miktara yönelik çekişmenin bulunması halinde mahkemece İİK’nın 302/6 maddesi gereği karar verilmesi gerekir.
Diğer yandan, borçlunun rehinli alacağı bizzat borçlu tarafından verilmiş rehin (ipotek) halinde mümkün olup, üçüncü kişi ipoteği ile teminat altına alınan borç adi alacak niteliğindedir. Ayrıca İİK’nın 294/3 maddesi uyarınca rehin ile temin edilmiş alacağa faiz işlemeye devam eder.
Somut olayda; komiser heyeti tarafından borçlunun taşınır ve taşınmazlarının değerine yönelik raporlar alınmış ise de; bu raporların alacaklıların incelemesine hazır bulundurulup, alacaklılar toplantısı öncesinde rehinli alacaklılara bildirildiğine dair belgeye rastlanılmamıştır. Bunun yanında, rehinli alacağa faiz işleyeme devam ettiğinden bildirilen alacak miktarlarından rehin ile karşılanan kısım haricinde kalan miktarlara yönelik borçlu beyanına göre çekişmeli hal alıp almadığı belirlenmediği gibi neticesinde çekişmeli olan alacağın hangi miktarda nisaba dahil olacağına da mahkemece karar verilmemiştir. Ayrıca, rehinli gösterilen alacakların bir kısmının üçüncü kişinin taşınır veya taşınmazları ile teminat altına alındığı, dolayısıyla adi alacak niteliğinde olduğunun gözetilmeksizin rehinli alacak olarak kabul edildiği , öte yandan rehinli olduğu belirtilen Akbank alacağının ise adi alacak olarak kabul edildiği, hüküm yerinde adi alacak ve rehinli alacak ayrımı gözetilmeksizin neticesinde infazda tereddüt oluşturacak şekilde tüm borçların proje kapsamında ödenmesine, rehinli alacaklara dair hüküm yerinde herhangi bir karara yer verilmeksizin karar verildiği anlaşılmakla, yazılı şekilde verilen kararın, bu hali ile usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu hale göre; mahkemece öncelikle, komiser heyetinin görev ve sorumluluklarına dair yukarıda yer alan kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun hareket etmeleri gerektiğinin hatırlatılması, sunulacak mali duruma ilişkin kayıtların bilanço kalemlerine yönelik değişikliğe yönelik (stoklar= ilk madde ve malzeme, mamuller vb.) izahatları da içerecek şekilde taraf ve yargı denetimine elverişli olmasının sağlanması, sonrasında rehinli malların kıymet takdir raporlarının rehinli alacaklılara bildirilmesi, yeniden kıymet takdiri taleplerinin bulunması halinde değerlendirilmesi, konkordato projesinde yer alan alacakların rehinlerin (ipoteğin) bizzat borçlu tarafından verilmesi halinde rehinli alacak olacağı gözetilerek adi alacak rehinli alacak ayrımının yapılması, rehinli alacağa faiz işlemeye devam edeceğinden bildirilen rehinli alacağın miktarına yönelik borçlu beyanı ile rehini aşan kısımlar yönünden çekişme oluşması halinde mahkemece bir karar verilmesi, nisabın sağlanıp sağlanmadığının yeniden belinlenmesi, nisabın sağlanması halinde, var ise eksik tasdik harcının ikmali sonrası hüküm yerinde adi alacak ve rehinli alacaklar yönünden ayrı hükümler kurulması, tasdik koşullarının oluşmaması halinde İİK’nın 308. maddesi hükmü uyarınca, konkordatonun tasdiki talebinin reddiyle, doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde, borçlu şirketin iflaslarına karar verilmesi gerekmektedir.
b-Diğer yandan, mahkemece İİK’nın 307. maddesi gereğince rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden rehinli malların satış ve muhafazasının İİK 307. maddesi kapsamında (1) yıl ertelenmesine karar verilmiştir.
İİK’nın 307/1 maddesinde; “Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.
a)Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır.
b)Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır.
c)Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Söz konusu bu düzenleme uyarınca; rehinli mallarının satış ve muhafazasının ertelenmesi için borçlunun bu yönde talebinin bulunması, koşulların gerçekleşmediğine yönelik rehinli alacaklıların delillerinin toplanması ve bentlerde belirtilen koşulların sağlanıp sağlanmadığına dair mahkemece değerlendirme yapılması gerekmektedir. Ancak, mahkemece söz konusu karara yönelik gerekçe yerinde herhangi bir değerlendirmeye yer verilmemiştir. Bu hali ile mahkemece söz konusu yasal düzenlemenin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine yönelik deliller toplanarak ve de hukuki değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle usulden reddine, diğer müdahil-alacaklıların istinaf başvurusunun yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle esastan kabulüne, kararın bu bentte açıklanan nedenlerle kaldırılmasına, kaldırma nedenlerine göe diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle USULDEN REDDİNE, diğer müdahil-alacaklıların istinaf başvurusunun yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/11/2020 tarih, 2018/543 Esas ve 2020/448 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Asli müdahillerin diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.14/10/2021

….
Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*