Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/964 E. 2021/1480 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/964
KARAR NO : 2021/1480

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2018
NUMARASI : 2018/158 Esas – 2018/1092 Karar

DAVACI : … (T.C.No:…)
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … (T.C.No:…) –
VEKİLİ : Av. … –

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 12/03/2018

KARAR TARİHİ : 22/09/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 07/10/2021

Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/12/2018 Tarih, 2018/158 Esas – 2018/1092 Karar sayılı kararına yönelik yapılan istinaf incelemesi neticesinde; Dairemizin 17/09/2019 Tarih, 2019/641 Esas 2019/798 Karar sayılı kararı, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/2840 Esas – 2021/1017 Karar sayılı kararı ile bozulması üzerine dosyanın yukarıda yer alan esasa kaydı sonrası yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı taraf arasında geçmişe dayanan ticari dostluk bulunduğunu; davalı tarafın, genel olarak her dönem davacıdan hatır çeki olarak tabir edilen ve herhangi bir mal ve hizmet karşılığı olmayan çekleri davacıdan almakta olduğunu ve sorunsuz şekilde davacıya ödemeleri yaptığını; ancak davalı tarafın davacıya son yedi adet çeki ödemediğini ve davacının maddi anlamda zorluk yaşadığını; davacının hatır çeklerini davalı tarafa teslim ettiği esnada, kendisinden imzalı ve kaşeli tutanak teslim aldığını; davacının bu çeklerden altı tanesini ödemek zorunda kaldığını ve ödemek için eşi …adına kayıtlı aracı bile değerinden çok düşük fiyata sattığını; bu sebepler neticesinde ödeme tarihi öncelikli olan iki adet çekin durdurulmasını ve ödeme yasağı konularak, akabinde davalı tarafa, davacının borcu olmadığının tespitinin yapılmasını; davalı tarafın haksız olarak elinde bulundurduğu çekin bedelini, muhatap bankadan tahsil ederse davacının telafisi mümkün olmayan zararlara uğrayacak olduğunu ve henüz zarar doğmamışken bu işlemlerin durdurulması gerektiğini; işbu nedenlerle, ihtiyati tedbir talebinde bulunma zorunluluğunun hasıl olduğunu; açıklanan ve mahkemece re’sen nazara alınacak nedenlerle, davaya konu çek sebebiyle her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla menfi tespit davasının kabulüne; davacının, davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine; muhatabı QNB Finansbank olan 15/04/2018 ödeme tarihli 100.000TL bedelli, 0529277 seri numaralı çekin iptaline; dava konusu çeklerin tahsili halinde, davacının telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan, dava konusu çekin, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mektubu veya nakit teminat mukabilinde ve işbu dosya kapsamında yapılacak yagılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konu çekin ödenmesini; davalı ve üçüncü kişilere karşı engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun tebliğe rağmen yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiş ve duruşmalara da katılmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
Mahkemece; “… davacının menfi tespit davasının kabulüne, QNB Finansbank’ın muhattap olduğu, 0529277 seri numaralı, 15/04/2018 keşide tarihli, 100.000,00 TL bedelli, keşidecisinin …, lehtarının Mersan Filitre-… olduğu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından verilen kararın, usul ve mevzuata aykırı olup, bozulması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/158 Esas sayılı dosyası, çek örneği, sözleşme ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; QNB Finansbank’ın muhatap banka olduğu, 0529277 seri numaralı, 15/04/2018 keşide tarihli, 100.000,00 TL bedelli, keşidecisinin …, lehtarının Mersan Filitre-… olduğu çek nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuş, dairemizin 17/09/2019 Tarih, 2019/641 Esas 2019/798 Karar sayılı kararı ile istinaf başvuru dilekçesinde asgari başvuru şartlarını yerine getirilmemesi nedeniyle istinaf talebinin usulden reddine ve maktu harç alınmasına karar verilmiş, dairemiz kararı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/2840 Esas – 2021/1017 Karar sayılı kararı ile sair temyiz itirazları reddedilerek nispi harç alınması gerekçesi ile bozulmuştur.
Dairemiz ile Yargıtay 11. Hukuk Dairesi arasındaki uyuşmazlık, istinaf isteminin usulden reddi halinde harcın nispi mi yoksa maktu mu alınması gerektiği noktasındadır.
Uyuşmazlığa konu dairemiz kararında, istinaf dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 352. maddesinde düzenlenen koşulları taşımadığından davanın esasına girilmeyip, istinaf isteminin usulden reddine karar verilmiştir.
492 sayılı Harçlar Yasası’nın 2. maddesinde; “Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olacağı”,
(1) sayılı Tarifenin III karar ve ilam harcı başlıklı 1/a madddesinde “Konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden binde 68.31 oranında nisbi harç alınacağı”,
1/e maddesinde de; “yukarıdaki nisbetlerin Bölge Adliye Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri, Danıştay, ve Yargıtay’ın tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları içinde aynen uygulanacağı” düzenlenmiştir.
Dairemizin istinaf incelemesi sonunda verdiği usulden red kararı davanın esası hakkında verilen kararlardan olmadığından bu karar 1 sayılı Tarifenin III-1-a maddesinde ifade edilen “esas hakkında” karar niteliğinde değildir. Bu nedenle, maktu karar ve ilam harcının alınması gerekmektedir (Yargıtay 11. HD, 2020/2840 E. 2021/1017 K. muhalefet şerhi).

Açıklanan nedenlerle, davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, sadece yerel mahkeme tarafından verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek kaldırılmasını talep etmesi, başkaca somut istinaf başvuru nedenlerinin ve gerekçesinin gösterilmemesi karşısında 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinafa konu kararda resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir halin de mevcut olmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nın 352-(1)-d) maddesince usulden reddine ve maktu harç alınmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dairemizin 17/09/2019 Tarih, 2019/641 Esas 2019/798 Karar sayılı kararında direnilmesine,
2-Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde istinaf başvuru nedenleri ve gerekçesi gösterilmediğinden istinaf kanun yoluna başvuru talebinin 6100 sayılı HMK’nın 352-(1)-d) maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan 1.707,75 TL nisbi istinaf karar harcından alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcının mahsubu ile bakiye 1.663,35 TL harcın karar kesinleştikten sonra ve istek halinde davalıya iadesine, istinaf başvuru harcının hazineye irat kaydına,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafın istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-Kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesine TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/09/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*