Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/943 E. 2022/467 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/943
KARAR NO : 2022/467

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :12/01/2021
NUMARASI :2019/115 Esas – 2021/25 Karar

DAVACI :… (T.C.No:…) –
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :… (T.C.No:…)
DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :22/03/2019
KARAR TARİHİ :07/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ :06/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Gölcük İcra Müdürlüğü 2018/1228 Esas sayılı takip dosyası nezdinde 16.000 TL miktarlı 27/05/2015 tanzim, 28/02/2016 vade tarihli bonoya dayalı olarak davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, takip dayanağı bononun arka yüzündeki ciranta sıfatıyla müvekkile atfen yazılı isim ve soyisim ile imzanın müvekkile ait olmadığını, işbu bono sebebiyle davalıya karşı borçlu olmadığnı müvekkilimin bonoda lehtar olduğunu, Gölcük İcra Müdürlüğü 2018/1228 Esas sayılı takibinin öncelikle durdurulması ve takip dayanağı bonoya dayalı olarak davalıya karşı müvekkilinin borçlu olmadığnını tespitine, müvekkilinin kendisine ait olmayan sahte bir imza nedeniyle üstelik dolandırılarak borçlu hale getirildiğini, icra dosyasının dava sonucuna kadar ileride telafisi imkansız zararların önüne geçmek için öncelikle tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde iddia olunan … ile tanışıklığının olduğunu ancak davacı ile aralarında olan alışveriş ve iş ilişkisi ile bir bilgisinin bulunmadığını, bu nedenle iddia edildiği gibi danışıklı olarak işlem yapılmasının söz konusu olmadığını, senet arkasında ilk ciranta olan davacının adı ve imzasının kim tarafından yazılıp imzalandığını da bilmediğini, böyle bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın bu konuda Gölcük CBS’na suç duyurusunda bulunduğunu, dosyanın derdest olduğunu, yapılan incelemeler sonrasında yazının kime ait olduğunun tespit edileceğini, bundan dolayı iddiaları kabul etmesinin söz konusu olmadığını, tüm bu nedenlerle; davacının zaman kazanmaya yönelik iş bu davasının haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle davacının davaya konu talep ve beyanlarını kabul etmediğini, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kabulü ile davacı …’ın Gölcük İcra Müdürlüğü 2018/1228 Esas sayılı dosyasında takibe konu olan 28.02.2016 ödeme tarihli, 16.000,00-TL bedelli keşidecisi … olan bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin yararlandığı 15/10/2020 tarihli bilirkişi raporu hakkında, bilirkişi raporunu oluşturan üyelerin dosyayı ilk derece mahkemesine tevdi edip davacıdan yazı örneği alınması gerekirken tespite gidilemediğine yönelik rapor sonucunun hukuka, Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay kararlarına aykırılığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının istinaf dilekçesinde bilirkişi raporuna itirazlarının kabulünü talep etmek yargılamayı uzatma amacı taşıdığını, istinafa konu davada ispat yükü kendisinde olan davalı istinaf eden taraf iddiasını ispatlayamamış olduğunu beyan ederek, davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 12/01/2021 Tarih – 2019/115 Esas – 2021/25 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı aleyhine Gölcük İcra Müdürlüğü 2018/1228 Esas sayılı takip dosyasından 16.000 TL miktarlı 27/05/2015 tanzim, 28/02/2016 vade tarihli bonoya dayalı olarak davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takip dayanağı bononun arka yüzündeki ciranta sıfatıyla davacıya atfen yazılı isim ve soyisim ile imzanın davacıya ait olmadığı, işbu bono sebebiyle davalıya karşı borçlu olmadığı, davacının, bonoda lehtar olduğu belirtilerek, davacı tarafından, Gölcük İcra Müdürlüğü 2018/1228 Esas sayılı takipte davalıya borçlu olmadığının tespiti için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında ki uyuşmazlık; 27.05.2015 tanzim 28/02/2016 vade tarihli 16.000,00-TL tutarlı bono nedeni ile davacının borçlu olup olmadığı, imzanın davacıya ait olup olmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya arasına alınan ve ATK tarafından düzenlenen raporda; inceleme konusu karalama tarzında birinci ciro imzasının teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’ın eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Üniv. Adli Tıp Enstitüsü’nden grafoloji uzmanı 3 kişilik öğretim üyesi bilirkişi heyetinden alınan 15/10/2020 tarihli raporda; Senet arka yüzünde 1. ciroda yazılı olan “…” yazısının …’ın mukayese yazıları ile kaligrafik özellikler bakımından yeterli düzeyde benzerlik göstermediği, …’ın mukayese imza örnekleri kendi içinde farklı formasyonlar gösterdiği, huzurda alınan imzalar “Tenzile” yazısı yazıldıktan sonra yazının üstünde aynı el hareketiyle geri-ileri-geri tarzda çizgilenmelerin mevcut olduğu, diğer mukayese belgelerdeki imzaların ise harf formasyonu içermediği her yöne doğru karmaşık çizgiler kümesinden ibaret kendi aralarında polimorfizim ve ileri düzeyde tutarsızlık gösterdiği, gerek 1. ciro imzasının gerekse mukayese imzalarının karakteristik tanı unsuru içermeyen basit terzimli imzalar olduğu belirlendiğinden, inceleme konusu imzanın …’ın eli ürünü olup olmadığı hususunda tespite gidilemediği şeklinde görüş bildirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Somut davada, ilk derece mahkemesince; yapılan açık yargılama sonucunda, taraf beyanları, Gölcük İcra Müdürlüğü 2018/1228 E sayılı dosyası, Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığnın 2018/3221 soruşturma dosyası, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi 12.06.2020 tarihli raporu, 15.10.2020 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamından, davalı tarafça davacı tarafa karşı Gölcük İcra Müdürlüğünün 2018/1228 E sayılı dosyası ile, 27.05.2015 tanzim tarihli, 28/02/2016 vade tarihli 16.000,00-TL tutarlı bono nedeni ile kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı, söz konusu bonoda davacının lehtar olarak gözüktüğü,davalının ise hamil olduğu,davacının bonodaki imzayı ve yazıyı inkar ettiği ve borçlu olmadığının tespitini istediği, davacının imza örnekleri ve mukayese imzaları alınarak Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan raporda, inceleme konusu karalama tarzında birinci ciro imzanın teşhise götürecek önemli karakteristlik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay imza olması nedeniyle söz konusu imzanın aidiyetinin davacının el ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin belirtildiği, Adli Tıp Kurumu bu tür raporlar için son merci olmadığından davalının rapora itirazının değerlendirilmesi için İstanbul Teknik Üniversitesi Adli Tıp Entisitüsü veya başka bir üniversitenin Grafaloji bölümünde görev yapan (3) kişilik öğretim üyesi bilirkişiden denetime elverişli rapor alınması gerektiği (Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 05.11.2020 tarihli 2019/2290 E,2020/1437 K sayılı ilamı), 15/10/2020 tarihli raporda, senet arka yüzünde 1. ciroda yazılı olan Tenzile yazısı yazıldıktan sonra yazının üstüne aynı el hareketleri ile geri ileri geri tarzda çizgilendirmelerin mevcut olduğu, diğer mukayese belgelerdeki imzaların ise, harf formasyonu içermediği her yöne doğru karmaşık çizgiler kümesinden ibaret kendi aralarında polimorfizim ve ileri düzeyde tutarsızlık gösterdiği, setteki 1. ciro imzasının mukayese imzalarının karakteristlik tanı unsuru içermeyen basit tersimli imzalar olduğu belirlendiğinden,inceleme konusu imzanın …’ın el ürünü olup olmadığının hususunda tespite gidilemediğinin belirtildiği görülerek, davada ispat külfeti davalıya ait olup, lehtar cirantanın imzasının davacıya ait olduğunu ispat etmek zorunda olanın davalı hamil olduğu (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 30.09.2091 tarihli 2018/2096 E 2019/4559 K sayılı ilamı) (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 28/02/2017 tarihli 2016/6617 E,2017/1574 K sayılı ilamı), İİK 170/3 maddesinde, inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa, itirazın reddine karar verileceğinin hüküm altına alındığı,senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ispat külfetinin, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden davalı alacaklıya ait olduğu (HGK.nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 E.-2006/231 K. sayılı kararı), imzanın borçluya ait olduğunun kesin bir raporla tesbit edilmesi halinde imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi gerekli olup imzanın borçluya ait olduğu alacaklı tarafından ispatlanamaması halinde ise ise itirazın kabulü gerekeceğinden (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 19.10.2020 tarihli 2020/950 Esas 2020/2115 Karar sayılı ilamı), dosya kapsamından, Adli Tıp Kurumundan alınan rapor ve İstanbul Teknik Üniversitesinde görevli heyetten alınan raporların,imzanın borçlu davacıya aidiyeti hususunda kesin bir kanat içermediği görülerek, bu durumda, itiraza konu imzanın borçlu davacının eli ürünü olup olmadığı kesin olarak tespit edilemediğinden, imzaya itirazda ispat külfetinin alacaklıda olduğu gözetilerek imzanın davacıya aidiyeti hususunda kesin kanaat bildiren rapor temin edilemediğinden, davalı tarafça imzanın davacıya ait olduğu ispatlanamadığından, davacının dava konusu senet nedeni ile sorumlu olmayacağı gerekçeleriyle,davacı …’ın Gölcük İcra Müdürlüğü‘nün 2018/1228 Esas sayılı dosyasında takibe konu olan 28.02.2016 ödeme tarihli, 16.000,00-TL bedelli keşidecisi … olan bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine,davanın kabulüne şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, dosya kapsamı delillere göre mahkeme gerekçesinin ve ulaşılan sonucun da yerinde olduğu, davalı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.092,96 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 273,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 819,66 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/03/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*