Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/942 – 2022/482
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/942
KARAR NO : 2022/482
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :02/02/2021
NUMARASI :2020/501 Esas – 2021/79 Karar
DAVACI :……
VEKİLİ :……
DAVALI :……
VEKİLİ :……
DAVA :İstirdat
DAVA TARİHİ :25/11/2020
KARAR TARİHİ :07/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ :21/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı aleyhine Kocaeli 6. İcra Dairesinin 2016/5910 Esas sayılı dosya ile takip yaptığını, bu takibin Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/499 esas sayılı kararıyla iptal edildiğini, bu karara karşı da davalının istinaf başvurusunun reddedildiğini, bu kararın davacıya 05.11.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak takibin iptali ile ilgili yargılama süreci devam ederken icra ve haciz yolu ile davalının Kocaeli 6. İcra Dairesi eliyle 25.583,20-TL tahsilat yaptığını, Kocaeli 6. İcra Dairesi eliyle yapılan ödemenin sebebi ortadan kalkmış olduğundan davalıya ödenen 25.583,20-TL’nin ödeme tarihi olan 05.10.2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsili için işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davalı tarafa yapılan ödemenin sebebi ortadan kalktığından ödenen 25.583,20-TL’nin ödeme tarihi olan 05.10.2016 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hukuki yarar şartının gerçekleşmediğini, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte iptaline karar verilen bir takipte o tarihe kadar yapılan ödemelerin iadesi için İİK’nın 361. maddesi gereği ayrıca bir mahkeme kararına veya hükme gerek duyulmadığını, icra dairesinden muhtıra talebinde bulunulmasının yeterli olduğunu, husumet itirazında bulunduklarını, ilgili icra dairesinden gelen 27.11.2020 tarihli cevabi yazıda davaya konu borcu ödeyenin diğer borçlu … olduğunu ve makbuzunun bu borçlu adına düzenlendiğinin bildirildiğini, buna göre diğer borçlu tarafından ödenen paranın davacı tarafından şahsı adına talep edebilmesinin mümkün olmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, mevcut davanın ister istirdat davası isterse tensip zaptındaki gibi TTK’nın 732. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme davası olarak görülse de her iki durumda da 1 yıllık dava zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, takibin iptaline ilişkin Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/499 E. 2017/840 K. sayılı ilamında sadece hatalı takip yolunun (ilamsız takip yerine kambiyo senetlerine mahsus takip yolunun) seçilmesi nedeniyle takibin iptaline karar verildiğini, takip konusu alacağın varlığına ilişkin bir iptal söz konusu olmadığını, bu nedenle söz konusu bedelin iadesine karar verilmesi halinde davalının davacıdan alacaklı olmayı sürdüreceğinden ödemezlik def’i ile takas mahsup def’ileri uyarınca bu bedelden sorumlu tutulmasının söz konusu olmayacağını, davacının iddiasının aksine icra dosyasından tahsil edilen bedelin ne sebepsiz zenginleşme ne de istirdat davası olarak iade şartlarının oluşmadığını, davalının o tarihte davacıdan alacaklı olduğunu, yapılan tahsilatın sadece borcu ifa ettiğini, davalının herhangi bir şekilde zenginleşmesine neden olmadığını, ayrıca özel bir düzenleme olan TTK’nın 732. maddesinin davacının iddialarına dayanak oluşturabilmesinin de mümkün olmadığını, alacaklı davalının iade yükümlülüğü bulunmadığını, davacının talep kısmında 25.583,20-TL’nin iadesini talep etmişse de, davalının hesabına icradan yatan paranın sadece 23.304,55-TL olduğunu, davacının devletin kendisinden tahsil ettiği kısmın iadesini de davalıdan talep ettiğini, bu farkın hiçbir zaman davalının hesabına ve malvarlığına girmediğini, söz konusu kısımın alacaklısının ve muhatabının devlet olduğunu, devletin bu bedeli tahsil harcı ve cezaevi harcı olarak kaynağında tahsil ettiğini, davalının bu kısımın iadesini de davalıdan talep edebilmesinin mümkün olmadığını, aynı şekilde dava dilekçesinde 05.10.2016 tarihinden itibaren faiz talep edebilmesi mümkün olmadığını, davalının herhangi bir şekilde temerrüte düşürülmediği gibi takibin iptalinin de bu tarihten çok sonra gerçekleştiğini, bu nedenle faizin başlangıcına ve faizin türüne itiraz ettiklerini belirterek davacının davasının ve dilekçesindeki tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kocaeli 6. İcra Dairesinin makbuzu düzenlerken farklı bir isim yazmış olmasının maddi hatta olup olayın esasını etkileyen bir husus olmadığını, Kocaeli 6. İcra Dairesi bu ödemeyi yapan 3. İcra Dairesine iade ettiği takdirde, iade edilen bu paranın Kocaeli 3. İcra Dairesindeki dosyanın alacaklısı …’a ödeneceğini, bu nedenle davalının husumet itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/02/2021 tarih, 2020/501 Esas – 2021/79 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra takibi kapsamında ödenen bedelin takibin iptali sebebiyle istirdadı istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davaya konu ödemenin davacı/kefil borçlusu tarafından yapılmaması, asıl borçlunun yaptığı ödemenin davacı tarafından talep edilemeyecek olması ve ödeme yapmayan davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacının aval veren olarak yer aldığı senet nedeniyle asıl borçlu ile birlikte aleyhlerine davalı tarafından Kocaeli 6. İcra Dairesinin 2016/5910 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin, Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/499 esas, 2017/840 karar sayılı ilamı ile iptal edildiği, eldeki davanın iptal edilen takip sırasında tahsil edilen 25.583,20-TL’nin davalıdan tahsili istemine yönelik olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda; mahkemece istirdat istemine esas ödemenin davacı tarafından gerçekleştirilmediği kabulü ile karar yerinde yazılı şekilde karar verilmiş ise de; celp edilen ödemeye dair kayıt içeren tahsilat makbuzunda Kocaeli 3. İcra Dairesi hesabından yapılan gönderimden kaynaklı tahsilatın bulunduğu belirtilmekle, mahkemece para gönderiminin gerçekleştirildiği icra dosyasının tespit edilerek dosyaya celbi ve tahsilatın dayanağı olan icra takibinin alacaklısının tespiti ile sonucuna göre ödeme yapanın belirlenerek yargılamanın yürütülmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/02/2021 tarih, 2020/501 Esas ve 2021/79 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacı hakkında düzenlenen 28/04/2021 tarihli ve 1.320,00-TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.07/03/2022
Başkan …
¸e-imzalıdır
…
Üye …
¸e-imzalıdır
…
Üye …
¸e-imzalıdır
…
Katip …
¸e-imzalıdır
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*