Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/934 E. 2022/511 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :2021/934
KARAR NO :2022/511

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :26/10/2020
NUMARASI :2019/692 Esas – 2020/598 Karar

DAVACI :… (T.C. NO: …)…..
VEKİLİ :Av. …………………….
DAVALI :… – ……………………
VEKİLİ :Av. …………………….
DAVA TÜRÜ :İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)
DAVA TARİHİ :05/09/2019

KARAR TARİHİ :07/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ :17/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı müflis işveren nezdinde, 30/01/2008 tarihi ile iş sözleşmesinin tek taraflı olarak haklı nedenlerle işçi tarafından feshedildiği 11/01/2017 tarihine kadar çalıştığını, davalı firmanın mali durumunun bozulması nedeniyle iflas erteleme kararı aldığını ve davacının da dahil olduğu bir çok işçisine hak edişlerini ödemediğini, bu nedenle iş akdini haklı nedenle feshetme zorunluluğunun doğduğunu, aradan geçen zaman zarfından verilen sözler nedeni ile davacının iyi niyetle işçilik alacaklarının ödenmesini beklediğini, ancak bundan sonuç alınamadığını, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 27/12/2018 tarih ve 2017/274 Esas sayılı kararları ile davalı firmanın iflasına, iflasın aynı tarih ve saat 11:20 de açılmasına karar verildiğini, iflas dosyasının Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2018/30 iflas sayısına kaydedildiğini, davacı işçinin 16/01/2019 tarihinde bordrolara yansıtılan ancak ödenmeyen 2014-2017 yılları arasındaki Fazla Mesai, Ücret, Agi, Hafta Tatili, Zam Farkı, Prim , İkramiye, Yıllık İzin, vs. alacaklarından oluşan 35.483,33-TL ücret, 20.524,25-TL kıdem tazminatı, 6.846,01-TL iflas tarihi itibariyle işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 62.854,59-TL alacaklarının iflas masasına kaydını ve bankalarca uygulanan en yüksek faizi ile kendisine ödenmesini talep ettiğini ve dilekçe ekinde alacağının dayanağı olan 14/02/2018 tarihli protokol ve ibra sözleşmesini, işten ayrılış bildirgesini sunduğunu, davacı işçinin alacak kayıt talebinin 6 numara ile iflas dosyasına kaydedildiğini, davacı işçinin alacak kayıt talebinin İflas İdaresi tarafından reddedildiğini, bu kararın davacı işçiye tebliğ edildiğini, Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenlerle 11/01/2017 da feshedildiğini, işten ayrılış kodunun işçi tarafından zorunlu nedenle fesih olarak bildirildiğini, kıdem tazminatı ile Mayıs 2014-Mayıs 2017 yılları arası bakiye ücretlerinin, bireysel emeklilik kesintisi alacaklarının ödenmediğini, davacı işçinin 2.310,75-TL brüt ücret ile çalıştığı gibi tüm işçilere servis ve yemek hizmetinin de işverence karşılandığını, davacının 2014 yılından iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar ücretlerinin ya hiç yatırılmadığını ya da gecikmeli veya eksik olarak yatırıldığını, davacı işçinin bordrolarda tahakkuk ettirilen ücretin, Agi, Fazla Mesai, Hafta Tatili, Genel Tatil ücretlerinden oluşan ancak ödenmeyen Mayıs 2014-Mayıs 2017 yılları arası bakiye ücretlerinin iş yeri ve SGK kayıtları, bordrolar ve banka kayıtları ile sabit olduğunu, bordrolarda bildirilen ücretlerin davacıya eksik ödendiğini, davacıya yıllık izinlerinin kullandırılmadığı gibi ücretinin ödenmediğini, tüm bu nedenlerle iflas idaresince reddedilen alacakların kabulü ile davacının alacaklarının işçilik alacağı olması nedeniyle 1. sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sıra cetvelinin ilanından ya da İİK’nın 223. maddesi gereği tebligata elverişli adres bildirerek yazı ve tebliğ masrafı vermiş ise, sıra cetveli ve derece kararının tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açmak zorunda olduğunu, huzurdaki davanın süresinde açılmadığını, açıklanan nedenlerle davanın usulden reddinin gerektiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek şartıyla davacının alacak kayıt başvurusunda bulunduğu dava konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafın İİK’nın 206 vd. maddelerinde belirtildiği gibi usulüne uygun alacak kaydı başvurusunda bulunmadığını, davacı tarafın başvuru harcını ve gider avansını yatırmadığı gibi alacağa ilişkin evrak asıllarını da başvuru esnasında ibraz etmediğini, İflas Masasına alacak kayıt başvurusu yaparken İİK’nın 219 maddesi gereğince alacaklılar ve istihkak iddiasında bulunanlar alacaklarını ve istihkaklarını ilândan bir ay içinde kaydettirmeleri ve delillerinin (senetler Ve Defter Hulâsaları, vs.) asıl veya musaddak suretlerini tevdi eylemeleri gerektiğini, davacı tarafça alacağın dayanağı belge asılları (Çek, Senet, Gerekçeli Karar, Kesinleşme Şerhi, Ticari Defter Kayıtları, Protokol vs. ) veya tasdikli örneklerini ve hesaplamaya yarar belgeleri alacak kayıt başvuru dilekçesi ekinde sunulmadığından alacak kayıt talebinin reddedildiğini, davacı işçinin alacak kayıt talebinde bulunurken alacak taleplerini somutlaştırmadığını, davacı işçinin alacak kayıt başvurusunda işçilik alacaklarının hangi kalemlerden oluştuğunu bildirmediğini, davacı işçinin Kıdem ve İhbar Tazminatı, Fazla Mesai, Hafta Tatili, İzin Ücreti, Agi, Prim, İkramiye, Bireysel Emeklilik Kesintisi vs. alacaklarının miktarını belirtmediğini, davacı işçinin sadece toplam alacak tutarını belirtmek ile yetindiğini, ancak bu alacak kalemlerinin her birinin faiz türü ve miktarı ve temerrüt olgusu farklı şartlara tabi olduğunu, alacak kalemlerinin ayrıntılı belirtilmesi, yapılan ödemelerin de öncelik sırasına göre mahsup edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davacı işçinin alacak kayıt talebinin haklı olarak reddedildiğini, İcra takibine konu edilen alacaklarına ilişkin olarak takibe konu evrak asıllarının veya icra müdürlüğünce tasdik edilmiş örnekleri ile hesaplamaya yarar takip talebinin, kapak hesabı, ödeme emri ve diğer evrakların sunulması gerektiğini, davacı tarafın yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan usule uygun alacak kayıt başvurusu yapmadığından alacak kayıt talebinin reddedildiğini, açıklanan nedenlerle huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, kayıt kabul davalarında alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak tasfiye sonunda anlaşılabildiğinden maktu karar ve ilam harcı alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin gerektiğini, davacının alacak kayıt talebi dilekçesi ve eklerini alacağını teşvik eder mahiyette olmadığından ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden haklı olarak iflas idaresince İİK’nın 219, 230, 232, 233 uyarınca reddedildiğini, müflis firmanın davacıya herhangi bir borcu bulunmadığının ticari defter ve belgeler ve işyeri kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağını, bu hususun hem davacının hem de davalının ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, İİK’nın 194. maddesi uyarınca, iflas tarihinden önce açılmış davalara kayıt kabul davası olarak devam edildiğini, İflastan önce dava açılmamış ve iflas ile birlikte alacak kayıt talebinde bulunulmuş alacağın iflas idaresince reddedilmiş olanların 15 gün içerisinde Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açmak zorunda olduğunu, İflas tarihinden önce açılmış ve kesinleşmemiş davaların araştırılarak davacının iş bu davaya konu kayıt kabul talebine ilişkin derdest dava bulunması halinde davanın usulden reddini talep ve beyan etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… 54.041,61-TL toplam alacağın Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/30 İflas numaralı iflas masasına 1. Sıra alacak olarak kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcra ve İflas Kanunu’nun 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacaklar iflas tarihi itibariyle hesaplandığını, asıl alacakla birlikte iflasa kadar işleyen faizler de kayıtta dikkate alındığını, anılan düzenleme gereğince alacak kalemleri için işlemiş faiz hesaplanmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, temerrrüt şartının yerine gelmediği ihtimalde dahi kıdem tazminatı için iş sözleşmesinin feshi tarihi olan 11/01/2017 tarihinden 27/12/2018 iflas tarihine kadar işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte hesaplanarak 1. sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan Gebze İcra Müdürlüğünün 2018/30 İflas sayılı dosyasına yapılan 16/01/2019 tarihli Alacak Kayıt Talebi incelendiğinde İflas tarihine kadar işlemiş 6.846,01-TL işlemiş faiz ile birlikte 62.854,59-TL için alacak kayıt talebinde bulunulmuş olduğunu, işlemiş faiz taleplerinin “işlemiş faiz talebi bulunmadığından bahisle” reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine İİK’nın 196 uyarınca iflas tarihinden sonra işleyecek faizin iflas masası tarafından tasfiye sırasında hesaplanarak, tasfiye sonrası para kalması durumunda ödenmesi yönünde hüküm kurulmamasının usul ve hukuka aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle alacak kayıt talebinde talep etmiş oldukları iflas tarihine kadar işlemiş 6.846,01-TL faiz ile birlikte alacaklarının Gebze 4. İcra Müdürlüğünün 2018/30 iflas Masasına 1. sıraya Kayıt ve Kabulü yönünde karar verilmemesi ve alacakları için 27/12/2018 iflas tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmaması, İİK’nın 196 gereğince iflas tarihinden sonra işleyecek faiz taleplerinin reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf kanun yoluna başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.

DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/10/2020 tarih, 2019/692 Esas – 2020/598 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, işçilik alacağının iflas masasına kayıt kabul ve sıraya itiraza ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta davacı; davalı müflis işveren nezdinde, 30/01/2008-11/01/2017 döneminde çalıştığını, davalı firmanın mali durumunun bozulması nedeniyle iflas erteleme kararı aldığını, bu nedenle iş akdini haklı nedenle feshetme zorunluluğunun doğduğunu beyanla, ödenmeyen 2014-2017 yılları arasındaki ücret alacakları ile ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının 1. sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İlk derece mahkemesince, toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davacının işçilik alacakları için müflis şirket protokol imzalandığı, taraflar arasında kabul görmüş protokol doğrultusunda davacının da işçi olduğu SGK’ya yazılan müzekkere cevabı ile sabit olup, her ne kadar bilirkişi raporu daha fazla miktarda alacak tespit edilmiş ise de davacı tarafın kayıt kabul başvurusunda 62.854,59-TL işçilik alacağı talebinde bulunduğu, talep ile bağlılık ilkesi gereğince talepten fazlasına hükmedilemeyeceğinden, kayıt kabul başvurusunda talep ettiği alacak ile mahkememiz bağlı olduğundan masa kayıt başvurusunda talep edilen bedel ve bilirkişi raporunda hesaplanan faiz üzerinden yapılan ödeme düşülerek davanın kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerektiği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/4635 sayılı ilamı gereğince, iflastan sonra işleyecek faiz hesabı yapılmamıştır. Ayrıca masaya başvuru dilekçesinde birikmiş işlemiş faiz talebi bulunmadığından ve Mahkememiz masaya müracaat talebiyle bağlı olduğundan işlemiş faiz hesabı da yapılmayarak, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 54.041,61-TL toplam alacağın Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/30 İflas numaralı iflas masasına 1. sıra alacak olarak kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İİK 206/4. fıkrası gereğince, birinci sırada kaydı gereken alacaklar;
“A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,
B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları,
C) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları” olarak sayılmıştır. Yani tüm işçilik alacakları 1. sıraya kaydı gereken imtiyazlı alacak değildir.
Yine İİK’nın 206/5. fıkrasında ise;
“Bir ve ikinci sıradaki müddetlerin hesaplanmasında aşağıdaki süreler hesaba katılmaz:
1.İflâsın açılmasından önce mühlet de dahil olmak üzere geçirilen konkordato süresi,
2.İflâsın ertelenmesi süresi,
3.Alacak hakkında açılmış olan davanın devam ettiği süre,
4.Terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesinde, ölüm tarihinden tasfiye kararı verilmesine kadar geçen süre.” düzenlemesi yer almaktadır.
İmtiyazlı olarak kabul edilen işçilik alacakları, İİK’nın 206/a maddesine göre, iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeni ile iş ilişkisinin sona ermiş olması üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları olarak düzenlenmiş olup, anılan düzenleme uyarınca iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş maaş alacakları 1. sıraya kaydedilebilecektir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin konuya ilişkin kararlarında; İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca, iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi, İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerektiği, iflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılacağı, İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödeneceği, kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinileceği, alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşeceği ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği, ancak bu aşamada anlaşılabileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; davacı tarafça davaya konu alacak kalemleri için işlemiş faiz hesaplanmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, en azından temerrüt şartının yerine gelmediği ihtimalde dahi kıdem tazminatı için iş sözleşmesinin feshi tarihi olan 11/01/2017 tarihinden 27/12/2018 iflas tarihine kadar işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte hesaplanarak 1. sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kurulmasından önce Müflis CVS Ltd. Şti. tarafından Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/42 Esas sayılı dosyasından 28/01/2015 tarihinde verilen İflas Erteleme Kararı bulunmakta olduğunu, davacı işçinin alacağı “İflas Erteleme Tedbir Kararı” devam ederken 26/12/2016 tarihinde doğmuş olduğu, bu sebeple İflas Erteleme süresi içerisinde doğan işçi alacaklarının 1 yıllık istisna kapsamında olduğu davacı işçi alacaklarının 1. sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmek gerekirken 4. sıraya kayıt ve kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu itirazen ileri sürülmüş ise de; Davacı işbu davada 2014-2017 yılları arasındaki Fazla Mesai, Ücret, Agi, Hafta Tatili, Zam Farkı, Prim , İkramiye, Yıllık İzin, vs. alacaklarını talep etmiş olup, dava dışı Şirketin iflas tarihinin 27/12/2018 olduğu göz önüne alındığında, yerel mahkemece yukarıda anılan hükümlere göre alacağın 4. sıraya kayıt ve kabulüne hükmedilmesinin yasaya uygun olduğu ayrıca; davacı işçi ile Müflis CVS Ltd. Şti. arasında imzalanan protokolde faiz de dahil olarak yapılan hesaplama ile belirlenen miktar üzerinden karar verildiğinin anlaşılmasına göre; davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte; Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin konuya ilişkin kararlarında; İİK’nın 195/1. maddesinin “Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur.” hükmü uyarınca, iflas tarihine kadar doğan iflas alacağı ve fer’ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi, İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerektiği,iflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılacağı, İİK’nın 196/3. maddesi uyarınca asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödeneceği, kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşeceği ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceğinin ancak bu aşamada anlaşılabileceğinin hükme bağlandığı, iflas masasına başvuru talebi ile kayıt kabul davaları birbirine sıkı sıkıya bağlı olup, davacının başvuru dilekçesinde faiz talep etmediği anlaşılmakla, yerel mahkemenin davacının faiz talebinin reddi kararı da isabetli görülmüştür.
Diğer yönden, bir yıllık sürenin hesaplanmasında şirketin daha önce iflasının açıldığına dair bir iddia ileri sürülüp delil sunulmadığı, şirket tarafından Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan iflas erteleme davasının mahkemece reddedildiği, karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddedildiği, iflas davası açılmasının, İİK’nın 165/1. maddesi anlamında iflasın açılması anlamına gelmeyeceği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; davacı, davacı vekili ve davalı vekilinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/03/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*