Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/908 E. 2022/456 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/908
KARAR NO : 2022/456

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2021
NUMARASI : 2019/698 Esas – 2021/14 Karar

DAVACI : … (T.C. NO:…) – …………..
VEKİLİ : Av. … – …………………………
DAVALI : MÜFLİS CVS MAKİNA İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET A.Ş. İFLAS İDARESİ (GEBZE 4. İCRA-İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ 2018/30 İFLAS)
VEKİLİ : Av. … – ………………………….

DAVA TÜRÜ : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 05/09/2019

KARAR TARİHİ : 07/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 04/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı müflis işveren nezdinde 07/03/2014 tarihi ile belirli süreli iş sözleşmesinin sona erdiği 16/09/2016 tarihine kadar çalıştığını, aradan geçen zaman zarfında verilen sözler nedeni ile davacının iyi niyetle işçilik alacaklarının ödenmesini beklediğini ancak bir sonuç alamadığını, davacının 21/01/2019 tarihinde bordrolara yansıtılan ancak ödenmeyen 2014-2016 yılları arasındaki fazla mesai, ücret, AGİ, Hafta Tatili, zam farkı, prim, ikramiye, yıllık izin vs alacaklarından oluşan 20.892,54 TL ücret alacaklarının iflas masasına kaydını ve en yüksek banka mevduat faizi ile kendisine ödenmesini talep ettiğini, dilekçe ekinde alacağının dayanağı olan 09/03/2018 tarihli protokol ve ibra sözleşmesini sunduğunu, alacak kayıt talebinin iflas idaresi tarafından reddi üzerine arabuluculuk yoluna başvurulmuşsa da anlaşma sağlanamadığını, davacının 3.789,75 TL brüt ücret ile çalıştığı gibi tüm işçilere işyerinde servis ve yemek hizmetinin de işveren tarafından karşılandığını, davacının 2014 yılından iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar ücretlerinin ya hiç yatırılmadığını ya da gecikmeli veya eksik olarak yatırıldığını, iflas idaresi tarafından işyeri ve SGK kayıtları ile sabit olan davacının işçilik alacaklarının reddinin hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle reddedilen 20.892,54 TL ücret alacağının kabulüne, davacının alacaklarının işçilik alacağı olması nedeni ile 1. sıraya kayıt ve kabulü ile 27/12/2018 iflas tarihine kadar en yüksek banka mevduat faizin de hesaplanmasına, tüm alacak kalemleri için İİK’nın 196. madde gereğince iflasın açılması ile birlikte işleyecek faizin de hesaplanmasına, davalının iflas masasına tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; iş bu davanın süresinde açılmadığını, davacının İİK’nın 206. vd. maddelerinde belirtildiği gibi usulüne uygun alacak kaydı başvurusunda bulunmadığını, başvuru harcını ve gider avansını yatırmadığı gibi alacağa ilişkin evrak asıllarını da başvuru esnasında ibraz etmediğini, davacının alacak kayıt talebinde bulunurken alacak taleplerini somutlaştırmadığını, icra takibine konu edilen alacaklarına ilişkin olarak takibe konu evrak asılları veya icra müdürlüğünce tasdik edilmiş örnekleri ile hesaplamaya yarar takip talebi, kapak hesabı, ödeme emri ve diğer evrakların sunulması gerektiğini, kayıt kabul davalarında alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak tasfiye sonunda anlaşılabildiğinden maktu karar ve ilam harcı alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacının alacak kayıt talebi dilekçesi ve ekleri alacağını tevsik eder mahiyette olmadığından ve alacak yargılamayı gerektirdiğinden haklı olarak iflas idaresince İİK’nın 219., 230., 232., 233. uyarınca reddedildiğini, tüm bu nedenlerle; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından ve derdest dava bulunması halinde usulden reddine, aksi halde esastan reddine, karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” …
1-Davanın KABULÜNE, 20.892,54.-TL ücret alacağının Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/30 İflas sayılı iflas masasına 4. Sıra alacak olarak KAYIT VE KABULÜNE,
2-Davacı vekilinin işlemiş faiz ve İİK 196. Md gereğince işleyecek faiz taleplerinin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kısa karar da alacaklarının Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/30 iflas masasına 1. sıraya kayıt ve kabulü yönünde karar verilmemesi ve alacakları için 27/12/2018 iflas tarihine kadar işlemiş faiz hesaplanmaması usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/01/2021 Tarih – 2019/698 Esas – 2021/14 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; alacağın iflas masasına kayıt kabulü istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, davalı müflis şirketteki 2014-2016 yıllarındaki çalışmasından kaynaklı 20.892,54 TL alacağının, alacağın doğum tarihinden itibaren faizi bile birlikte iflas masasına kaydını 21/01/2019 tarihinde talep ettiği, kayıt kabul talebinin reddedilmesi üzerine eldeki davayı açtığı, ilk derece mahkemesince bilirkişiden alınan 28/12/2020 tarihli rapora göre davacının, net ücret alacağının 21.206,72 TL olduğu, ancak taleple bağlı kalındığında davacının 20.892,54 TL alacağı bulunduğunun belirlendiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
1-Kamu düzeni yönünden yapılan istinaf incelemesinde;
Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/12/2018 tarih, 2017/2018 E. 2018/1132 K. Sayılı kararı ile davalı şirketin iflasına karar verildiği, davalının kayıt kabul başvurusunun reddedildiği ve davacıya 20/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının, dava açmadan önce arabuluculuğa müracaat ettiği, arabuluculuk sürecinin anlaşma ile sonuçlanmaması üzerine eldeki davayı açtığı, bu arada alacak kayıt talebinin reddi kararının davacıya tebliğinden itibaren (15) günlük hakdüşürücü süresinin geçtiği görülmektedir.
Ancak, Dairemizin 27/01/2020 tarih, 2019/1694 E., 2020/84 K., 2020/40 E., 2020/91 K., 05/02/2020 tarih, 2020/215 E., 2020/156 K., 19/02/2020 tarih, 2020/343 E., 2020/247 K. sayılı kararlarında da belirtildiği üzere, kayıt kabul davalarının arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı ancak aynı davalı hakkında açılan kayıt kabul davalarında ilk derece mahkemesince arabuluculuğa müracaat edilmesi dava şartı olarak kabul edilerek davaların arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile usulden reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesince bu şekilde geliştirilen uygulama nedeni ile eldeki davada olduğu gibi bir çok alacaklının bu kez (15) günlük hak düşürücü süre içerisinde arabuluculuğa müraacat edilerek davaların arabuluculuk son tutanağının imzalanmasından sonra açıldığı, anılan dosyalar ile dairemize istinaf incelemesine gelen diğer dosyalardan bilinmektedir.
Gelişen bu uygulama nedeni ile, öncelikle arabuluculuğa müracaat eden ve bu arada İİK’nın 235. Maddesinde belirlenen (15) günlük hak düşürücü süreyi geçiren davacıların davalarını hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi halinde davacıların mahkemeye erişim hakkının sınırlanmasına neden olunacaktır. Bu davalı hakkında açılan kayıt kabul davaları ile sınırlı olarak, kayıt kabul talebinin reddinin tebliği ile başlayan (15) günlük sürenin arabuluculuğa müracaat edilmesi ile durduğu ve arabuluculuk son tutanağının imzalanmasından itibaren duran sürenin tekrar başladığı kabul edilerek (6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.16), arabuluculuğa müracaat öncesi ve son tutanağın imzalanması ile dava açılması arasında geçen sürenin (15) günlük hak düşürücü süreyi geçmemesi halinde davanın süresinde açıldığı kabul edilerek davanın esasının incelenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta, davacının red kararının kendisine tebliğinden sonra (15) günlük süre içerisinde 20/08/2019 tarihinde arabuluculuğa müracaat ettiği, arabuluculuk son tutanağının 03/09/2019 tarihinde imzalandığı, davanın 05/09/2019 tarihinde açıldığı, yukarıdaki açıklamalara göre davanın süresinde açıldığının kabulünün gerektiği anlaşılmıştır.
2-Davacı vekilinin istinaf isteminin incelenmesinde;
Davacının işçilik alacakları için müflis şirket protokol imzalandığı, dosyaya getirtilen SGK kayıtları, protokol ve diğer delillerin incelenmesi ile hazırlanan 28/12/2020 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının, 20.892,54 TL alcağının bulunduğu, davacının eldeki davada bu alacağının iflas tarihine kadar ki en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte kayıt ve kabulü ile İİK’nın 196. Maddesine göre faiz talep ettiği görülmektedir. Dosyadaki protokol ve bilirkişi raporuna göre davacının 20.892,54 TL işçilik alacağının iflas masasına kaydının gerektiği sonucuna varılmıştır. 09/03/2018 tarihli protokolde tarafların anlaştıkları alacak miktarının mahkemece de hüküm altına alınan 20.892,54 TL olması, davacının iflas öncesi dönem için davalıyı temerrüte düşürdüğüne dair delil olmaması nedeni ile iflasın açılmasına kadar ki dönem için faize hükmedilmemesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı anlaşılmıştır.
İİK’nın 196. maddesine göre talep edilen faiz alacağına ilişkin istinaf isteminin incelenmesinde; İİK’nın 195. maddesine göre iflasın açılması ile birlikte müflisin borçları muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler de asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. İİK’nın 196. maddesine uyarınca, iflasın açılmasından sonra da işleyeme devam ederse de, bu hükme göre tahakkuk edecek faiz ödemeleri 195. Maddeye göre hesaplanan ana paralar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılır. Bu nedenle, iflastan sonraki dönem için faiz hesabı yapılası infazda tereddüte yol açacağından, kayıt kabul kararında iflastan sonrası dönem faizine ilişkin hüküm kurulması doğru olmayacaktır (Yargıtay 23. HD. 16/06/2015 tarih, 2014/9156 E., 2015/4635 K.).
İİK’nın 206/4-A bendinde, işçilerin iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatlarının birinci sıraya kayıt edileceğinin düzenlenmesi ve eldeki davada davacının iş akdinin 16/09/2016 tarihinde sona ermesi ve işçilik alacaklarının 16/09/2016 tarihi itibariyle tahakkuk etmesi, buna karşılık müflis CVS Makina İnş. San. ve Tic. A.Ş. hakkında 27/12/2018 tarihinde iflas kararı verilmiş olması dikkate alındığında dava konusu alacağın iflas tarihinden geriye doğru bir yıl, yani 27/12/2017 tarihinden önce doğan davacının işçilik alacağı olması nedeni ile adi alacağa dönüşmesi nedeniyle dava konusu alacakların, müflisin iflas masasına 4. sıra alacak olarak kaydına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön olmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/03/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*