Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/892 E. 2021/1385 K. 10.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/892 – 2021/1385
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/892
KARAR NO : 2021/1385

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :NEJDET COŞKUN (38554)
ÜYE :SELAMİ KARAGÖZ (120625)
ÜYE :HAMDİ GÖZÜKARA (122753)
KATİP :SERCAN YILDIZ (154693)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :18/12/2020
NUMARASI :2019/17 Esas – 2020/580 Karar

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. …
ASLİ MÜDAHİLLER :ALTERNATİFBANK ANONİM ŞİRKETİ -…
VEKİLİ :Av. …
:ICA IC İÇTAŞ ASTALDI ÜÇÜNCÜ BOĞAZ KÖPRÜSÜ VE KUZEY MARMARA OTOYOLU YATIRIM VE İŞLETME ANONİM ŞİRKETİ -.
VEKİLİ :Av. …
:MERCEDES-BENZ FİNANSMAN TÜRK ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:QNB FİNANSBANK ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
:SOSYAL GÜVENLİK KURUMU
VEKİLİ :Av. …
:TÜRKİYE İŞ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ -.
VEKİLİ :Av. F…
:TÜRKİYE VAKIFLAR BANKASI TÜRK ANONİM ORTAKLIĞI – .
VEKİLİ :Av. …
:YAPI VE KREDİ BANKASI ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ :Av. …
:AKBANK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av.
DAVA TÜRÜ :Konkordato
DAVA TARİHİ :16/01/2019

KARAR TARİHİ :10/09/2021
KR. YAZIM TARİHİ :28/09/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacının ekonomik sıkıntılar sebebiyle borçlarını olağan süreçte ödenememesi tehlikesi ile karşı karşıya kaldığını, ekonomik sıkıntı sonucu alacaklıların takipleri ve borçların ödenmemesi sonucunun ortaya çıkabileceğini belirterek sunulan konkordato projesi doğrultusunda davacı hakkında kesin mühlet kararı ile alacaklılar kurulu oluşturulmasına ve konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davacı…’nın konkordato projesinin tasdik talebinin kabulü ile,… T.C. kimlik numaralı…’nın konkordatoya tabi tüm borçlarının tasdik kararından itibaren ilk 6 ay ödemesiz ve ilk ödeme tarihi 18/07/2021 tarihi olmak üzere 42 ay tenzilatsız faizsiz eşit tutarlarda taksitler halinde ödenmesine, verilen tüm tedbir kararlarının tasdik kararı tarihi itibariyle kaldırılmasına, İİK 307 maddesi gereğince rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden rehinli malın satış ve muhafazasının 1 yıl süre ile ertelenmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı asli müdahiller Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş., T. İş Bankası A.Ş. Akbank T.A.Ş., Yapı ve Kredi Bankası A.Ş., T. Vakıflar Bankası T.A.O. ve Sosyal Güvenlik Kurumu vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Asli müdahil Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 299. maddesi ve devamı hükümlerine aykırı olarak komiserler kurulu tarafından işlemler yapıldığını ve bu işlemlere dayanılarak hukuka ve yasaya aykırı hüküm verilmiş olup, bu yönüyle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli müdahil T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 299. maddesi ve devamı hükümlerine aykırı olarak komiserler kurulu tarafından işlemler yapıldığını ve bu işlemlere dayanılarak hukuka ve yasaya aykırı hüküm verilmiş olup, bu yönüyle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, konkordato projesine aykırı olarak tasdik kararı verildiğini, İİK’nın 307. maddesine aykırı bir şekilde rehinli malların satışının bir yıl süre ile ertelendiğini, konkordato projesinin yerel mahkeme tarafından tasdik edilebilmesi için birlikte olması gereken koşulların gerçekleşmediğini, asli müdahil bankanın yargı harçlarından muaf olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli müdahil Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; İİK’nın 299. maddesi ve devamı hükümlerine aykırı olarak komiserler kurulu tarafından işlemler yapıldığını ve bu işlemlere dayanılarak hukuka ve yasaya aykırı hüküm verilmiş olup, bu yönüyle yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, konkordato projesine aykırı olarak tasdik kararı verildiğini, İİK’nın 307. maddesine aykırı bir şekilde rehinli malların satışının bir yıl süre ile ertelendiğini, konkordato projesinin yerel mahkeme tarafından tasdik edilebilmesi için birlikte olması gereken koşulların gerçekleşmediğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli müdahil Akbank T.A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; asli müdahil banka alacağını gösterir belgelerin yerel mahkemeye sunulmasına karşın tasdik kararına esas komiser raporlarında asli müdahil banka alacağının eksik olarak yer aldığını, borçlunun projesinin gerçekçi olmadığını, İİK’nın 305. maddesi uyarınca konkordato tasdiki şartları tamamlanmadan tasdik kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli müdahil T. İş Bankası A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; sırf kefalet borcu sebebiyle alacaklısının kendisine yönelik cebri icra yöntemlerine başvurmasını engelleme amacı güden konkordato talebinin, konkordato müessesesinin amacı ile bağdaşır bir yanı bulunmadığını, konkordato talep edenin bağımsız bir projesi bulunmadığını, yerel mahkemenin kararına da gerekçe oluşturan kabul oyu oranının hatalı olduğunu, 12.02.2020 ve 27.08.2020 tarihinde yapılan ilanların asli müdahil bankaya tebliğ edilmediğini, asli müdahil bankanın gayri nakdi riskinin nisap oluşturulurken hiç hesaba katılmadığını, komiser raporunda tüm borcun 849.462 TL olduğu ve bu borcun 12 ayda ödeneceğinin belirtildiğini ancak davacının sadece asli müdahil bankaya kefaletten kaynaklanan borcunun 10 milyonun üzerinde olduğunu, konkordato müessesesinin amacının alacaklıyı da en az borçlu kadar korumak ve kollamak olduğunu, rehinli alacaklıların hiç bir menfaatinin gözetilmediğini, ne davacı…’nın ne de dava dışı Öz Şan Lojistik firmasının kaynaklarının borçlarını ödeyecek seviyede olmadığını, davacının içinde bulunduğu tüm olumsuz hale rağmen konkordato projesinin tasdik olduğunu, firmanın bu projeyi uygulayabilecek bir maddi gücü olmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Asli müdahil Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; tek rehinli alacaklısı ile anlaşmamış olan davacının rehinli mallarının paraya çevrilmesinin bir yıllığına ertelenmesine karar verilmiş olmasının usulsüz olduğunu, davacının kefalet borcu ödemesini yapabilmek için gerekli mali kaynağı nasıl sağlayacağını açıkça belirtmek zorunda olduğu halde buna ilişkin bir projeksiyon yapmadığını, komiserin İİK’nın 292. ve 305. md. düzenlemeleri karşısında davanın kabulü yönünde görüş bildirmesinin yasaya açıkça aykırı olup, bu raporun karar aşamasında nazara alınmaması ve objektif verilere göre konkordato başarı olasılığının mahkeme heyetince belirlenmesi gerektiğini, dört alacaklısı olan davacının dört alacaklısının da projeyi red etmesine ve projenin kefalet (Özşan) alacaklıları ile kabul edilmiş olmasına, davacının yasaya aykırı olarak milyonlarca Liralık kefalet borcunu nasıl ödeyeceğine ilişkin bir izahat getirmemesine, ayrıca davacının iki yıllık faaliyeti sonucunun gerçekte zarar olmasına ve taşınmaz satış vaadinin iki yıldır yerine getirilmemesine, dolayısı ile projenin uygulanmamasına rağmen, konkordatoyu başarması başka şirketin başarısına bağlı olan davacının davasının kabul edilmiş olması sebebi ile yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/17 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 2004 sayılı İİK’nın 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile konkordato projesinin tasdikine karar verilmiş, karara karşı, alacaklı TC. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş., T. İş Bankası A.Ş. Yapı Kredi A.Ş. Vakıflar Bankası T.A.O. ve Akbank T.A.Ş. tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Hafriyat (yük taşımacılığı) sektöründe faaliyet yürüten borçlunun gerçek kişi tacir olduğu, kendisinin ve ortağı olduğu şirketlerin mali durumunda oluşan daralma ve finansal sıkıntısı nedeniyle borçlarını karşılayamaz duruma geldiğinden bahisle konkordato talebinde bulunduğu, mahkemece borçlu hakkında geçici ve kesin mühlet kararlarının verildiği, alacaklılar ile yapılan alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü görüşmeleri neticesinde; mahkemece İİK’nın 302 maddesinde yer alan konkordatonun tasdik için gereken nisabın sağlandığı ve İİK’nın 305. maddesinde yer alan koşulların gerçekleştiğinden bahisle konkordato projesinin tasdikine karar verildiği anlaşılmıştır.
1-İİK’nın 308-(a) maddesine göre; “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu düzenleme uyarınca; konkordato hakkında verilen kararı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı ile itiraz eden diğer alacaklılar istinaf edebilirler. Kanunda yer alan “itiraz eden diğer alacaklılar” konkordato toplantılarında veya iltihak süresi içinde olumsuz oy kullanan alacaklılar olup, tasdik kararını itiraz eden alacaklı ilan tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf etmelidir.
Öte yandan, İİK.’nın, 288 ve 306-(3) maddelerind; tasdik kararı mahkemece, Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumunun resmi ilan portalında ilan edileceği belirtilmiş olup, ilk derece mahkemesince; verilen tasdik kararı, ticaret sicil gazetesinde 23/12/2020 tarihinde, resmi ilan portalında ise, 28/12/2020 tarihinde ilan edilmiş, alacaklılar yönünden ilan ile yetinilmesi gerekirken ayrıca gerekçeli karar istinaf eden alacaklılara tebliğ edilmiştir. İlk derece mahkemesince, kanun yoluna başvuru süresi yanıltıcı şekilde tebliğden itibaren başlatılmıştır. Bu hale göre; istinaf eden alacaklılar Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Yapı Kredi A.Ş. Vakıflar Bankası T.A.O. ve Akbank T.A.Ş. tarafından istinaf yoluna başvuru süresi ilandan itibaren 10 günlük süreyi geçmiş ise de; istinaf edenlerin mahkemece kanun yoluna başvurusu süresinde açıkça yanıltılması, yapılan başvurunun tebliğ tarihi başlangıcına göre süresinde olması gözetildiğinde başvuruların süresi içerisinde yapıldığının kabulünün gerektiği değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda;
2- TC. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf istemi yönünden yapılan inceleme de;
İİK’nın 308-(c) maddesinde; “Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hale gelir. Tasdik edilen konkordato projesinde konkordatonun, tasdik kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hale geleceği de kararlaştırılabilir; bu takdirde mühletin etkileri, kanunda öngörülen istisnalar saklı kalmak kaydıyla konkordatonun bağlayıcı hale geldiği tarihe kadar devam eder.
Bağlayıcı hale gelen konkordato, konkordato talebinden önce veya komiserin izni olmaksızın mühlet içinde doğan bütün alacaklar için mecburidir.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Kredi kurumları tarafından verilen krediler de dahil olmak üzere, mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçlar, adi konkordatoda konkordato şartlarına tabi değildir; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda yahut sonraki bir iflasta masa borcu sayılır. Aynı kural karşı edimin ifasını komiserin izniyle kabul eden borçlunun taraf olduğu sürekli borç ilişkilerindeki karşı edimler için de geçerlidir” hükmü bulunmaktadır.
Bu yasa hükmü uyarınca; SGK Başkanlığı’nın alacakları İcra ve İflas Kanunu’na göre değil 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip ve tahsil edilmektedir. Bu Kanuna tâbi alacaklar konkordato hükmünün dışında kaldığından SGK alacaklarının konkordatodan etkilenmediği sonucuna varılmaktadır. Konkordatodan etkilenmeyen alacakların itirazlarının dikkate alınması gerekmediği gibi bunların alacaklılarının toplantıya çağrılmasına da gerek bulunmamaktadır. Diğer bir ifade ile SGK Başkanlığı’nın konkordatonun tasdikine ilişkin olarak istinaf yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olduğu gibi istinaf yasa yoluna başvurulması için de aranan bir şarttır.
Açıklanan nedenlerle müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunda bulunmakta hukuki yararı bulunmadığından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
3-Diğer istinaf istemleri yönünden yapılan inceleme de;
a-Dosya kapsamındaki deliller ve komiser raporlarına göre; gerçek kişi tacir olan borçlunun konkordato projesi kapsamındaki borçları; şahsına ait kredi kartlarından kaynaklanan borçlar (141.794,03-TL) Mercedes-Benz firmasından alınan ve rehin ile teminat altına alınan kredi borcu (821.713,10-TL) ortağı olduğu şirketlerin çeklerinde yer alan avalden kaynaklanan borcu (7.964.452,83-TL) ve ayrıca ortağı olduğu şirketlerin kredi sözleşmelerine olan müteselsil kefaletinden kaynaklanan borcu (18.917.994,53-TL) olduğu anlaşılmaktadır.
Yapılan alacaklılar toplantısı ve iltihak süresi içerisinde adi alacaklılar yönünden 50 alacaklıdan, 27 tanesinin projeye yönelik olumlu oyu ve bu alacaklıların alacağının 4.876.438,64-TL olması nedeniyle İİK’nın 302. Maddesinde yer alan nisabın sağlandığı, söz konusu adi alacaklılar nisabında Vakıfbank ve T. İş Bankasının bir kısım alacaklarının rehin ile karşılanmaya kısımlarının adi alacak olarak kabul edildiği öte yandan, borçlunun ortağı olduğu şirketlerin kullandığı kredilere olan kefaleti ve şahsına ait Mercedes-Benz firmasından kullanılan taşıt kredisinin rehinli alacak olarak kabul edildiği ve bu alacaklar yönünden yasal nisabın yapılmadığı tespiti yapılarak 1.961,74-TL tasdik harcı (kredi kartı borçları ve Mercedes-Benz borcu) alınarak konkordatoya tabi tüm borçların proje kapsamında ödenmesine dair karar verildiği anlaşılmaktadır.
Konkordatoya ilişkin yasal düzenleme uyarınca konkordato sürecinin hukuka uygun olarak yürütülebilmesi için alacakların mahiyetine göre, hangi alacağın adi alacak hangisinin rehinli alacak olduğunun, rehinli alacak olarak kabul eden alacağın rehini aşan kısmının miktarının belirlenmesi gerekmektedir. Hemen belirmek gerekir ki borçlunun üçüncü kişi ipoteği ile teminat altına alınan borcu adi alacak niteliğindedir. Bir başka anlatımla, somut olay yönünden borçlunun müteselsil kefaletinden kaynaklanan kredi borçlarının rehinli alacak olarak kabul edilebilmesi için borçlunun kefaletinin teminatı olarak şahsına ait taşınır veya taşınmazını rehin vermiş olması gerekmektedir. Asıl borçlunun borcuna yönelik kefilin ayrıca teminat göstermiş olması alacağı rehinli alacak haline getirmeyecektir.
Öte yandan, Harçlar Kanununda yer alan düzenleme uyarınca adi ve rehinli alacaklar yönünden tasdik edilen projeler kapsamına dahil olan alacak miktarları üzerinden belirtilen oranlarda ayrı ayrı harç alınması, hüküm yerinde adi alacak ve rehinli alacaklara yönelik hükümlerin birbirinden bağımsız oluşturulması gerekmektedir.
Somut olayda; borçlunun Mercedes-Benz firmasından kullandığı kredinin şahsına ait taşıtlar ile teminat altına alındığı, ancak ortağı olduğu şirketlerin kredi borçlarına yönelik olan kefaletinin ipotek ile teminat altına alınıp alınmadığı anlaşılamamaktadır. Ancak, mahkemece borçlunun ortağı olduğu şirketlerin kredi borçlarına olan kefaletinden kaynaklanan borçların iki banka yönünden rehini aşan kısımları adi alacak, diğer kefalet borçlarının tamamının rehinli alacak olarak kabul edilerek nisapların belirlendiği ve tasdik harcının proje kapsamına dahil olan tüm adi alacak miktarı üzerinden alınmadığı, bunların yanında, infazda tereddüt oluşturacak şekilde tüm borçların proje kapsamında ödenmesine, rehinli alacaklara dair hüküm yerinde herhangi bir karara da yer verilmediği, kararın bu hali ile usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmaktadır.
Bu hale göre; mahkemece öncelikle komiser aracılığı ile konkordato projesinde yer alan kefaletten kaynaklanan borçların niteliğinin belirlenmesi, şayet müteselsil kefaletten kaynaklanan borcun teminat altına alan ipotek bulunmakta ise, alacağın rehinli alacak, aksi halde ise adi alacak olarak kabul edilmesi ve nisabın sağlanıp sağlanmadığının yeniden belinlenmesi, nisabın sağlanması halinde, tasdik harcının adi ve rehinli alacaklar yönünden tasdik edilen projeler kapsamına dahil olan alacak miktarları üzerinden ayrı ayrı alınmasına gerektiğinin gözetilmesi ve hüküm yerinde adi alacak ve rehinli alacaklar yönünden ayrı hükümler kurulması yasa yolunun doğru gösterilmesi gerekmektedir.
b-Diğer yandan, mahkemece İİK”nın 307. maddesi gereğince rehinle temin edilmiş alacaklar yönünden rehinli malların satış ve muhafazasının İİK 307. Maddesi kapsamında (1) yıl ertelenmesine karar verilmiştir.
İİK’nın 307/1 maddesinde; “Borçlunun talebi üzerine, tasdik kararında rehinli malın muhafaza altına alınması ve satışı, karardan itibaren bir yılı geçmemek üzere aşağıdaki şartlarla ertelenebilir.
a) Rehinle temin edilen alacak konkordato talebinden önce doğmuş olmalıdır.
b) Rehinle temin edilen alacağın konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faizi bulunmamalıdır.
c) Borçlu rehinli malın, işletmenin faaliyeti için zorunlu olduğunu ve paraya çevrilmesi durumunda ekonomik varlığının tehlikeye düşeceğini yaklaşık olarak ispat etmiş olmalıdır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Söz konusu bu düzenleme uyarınca; rehinli mallarının satış ve muhafazasının ertelenmesi için borçlunun bu yönde talebinin bulunması, ayrıca, bentlerde belirtilen koşulların sağlanıp sağlanmadığına dair mahkemenin hukuki değerlendirme yapması gerekmektedir. Ancak, mahkemece söz konusu karar yönelik gerekçe yerinde herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediği ayrıca 07/10/2020 tarihli komiser 3. raporuna göre; Mercedes-Benz firmasına 25.329,82-TL konkordato talep tarihine kadar ödenmemiş faiz borcu bulunduğu belirtilmektedir. Bu hale göre; mahkemece söz konusu yasal düzenlemenin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğine yönelik hukuki değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle; T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun istinaf başvurusunun yukarıda (1) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle usulden reddine, diğer müdahil-alacaklıların istinaf başvurusunun yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle esastan kabulüne, kararın bu bentte açıklanan nedenlerle kaldırılmasına, kaldırma nedenlerine göe diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Müdahil T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın istinaf başvurusunun HMK’nın352-(1)-ç) maddesi uyarınca; USULDEN REDDİNE,
2-Müdahil alacaklılar Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş., T. İş Bankası A.Ş. Yapı Kredi A.Ş. Vakıflar Bankası T.A.O. ve Akbank T.A.Ş’nin ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2020 tarih, 2019/17 Esas ve 2020/580 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4- TC. Sosyal Güvenlik Kurumu harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
5-İstinaf eden müdahil-alacaklı Mercedes-Benz Finansman Türk A.Ş., T. İş Bankası A.Ş. Yapı Kredi A.Ş. Vakıflar Bankası T.A.O. ve Akbank T.A.Ş tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesi tarafından kendilerine iadesine,
6-İstinaf edenler tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
7-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.10/09/2021


Başkan…
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*