Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/849 E. 2021/1716 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/849 – 2021/1716
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/849
KARAR NO : 2021/1716

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2021 Tarihli Ara Karar
NUMARASI : 2020/109 Esas

DAVACILAR : 1 -..
2 -..
3 -ÖREN TAŞIMACILIK ORMAN TARIM ÜRÜNLERİ ÜRETİM PAZARLAMA KOMİSYONCULUK İNŞAAT TAAHHÜT TURİZM MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. –
DAVALI : DENİZBANK A.Ş. –
VEKİLİ : Av. …

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit, Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/02/2020

KARAR TARİHİ : 13/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 25/10/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacılar 18/02/2021 tarihli dilekçesi ile; ortaya çıkacak sebeplerden dolayı öncelikle kötü niyetli açılan takibin durdurulmasına, lehlerine karar verilmesine, ticari taksi aracının ihbar ile yakalatan ve vekillerin araç üzerindeki yakalama şerhinin kaldırılıp yedi emin ücretlerinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini, ticari gelir ve tazminat taleplerinin açılan maddi ve manevi tazminat, belirsiz ecrimisil, alacak ecrimisil, tazminat taleplerinin kabulüne ilişkin dosyaya sunulacağını, davalı vekillerinin konuya hakim olduğu senedin durumu ile ilgili bilgi sahibi oldukları ve haksız senet hamili ile dava alacak ortaklığı olduğunu, davacılar olarak davalı ile hiçbir alışveriş yapılmadığını, borç tasfiyesi ile ilgili bir bağlantıları olmadığı için vekillerin davalı bankanın hukuk danışmanlığı yaptığı Doğan Hukuk Bürosu olduğunu, tahsilat yapılıp makbuz kesildiğinin ve kalan borcun dekont ile bilgilendirilmesi gerektiğini, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davalı tarafın sahte senet miktarı üzerinden %40’dan aşağı olmamak üzere tazminat ve %10 manevi tazminata hükmedilmesine, 20 milyon tazminat talebinin açıklanmasına, mahkemenin göreceği deliller ışığında tüm haklarının ve isteklerinin kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
Mahkemece 17/07/2021 tarihli ara kararı ile; ” … davacının takibin durdurulması ve… plakalı aracın üzerindeki yakalama kararının kaldırılması talebinin reddine …” dair karar verilen karara davacı itirazda bulunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ 22/02/2021 TARİHLİ ARA KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davacıların talebi 17.07.2020 tarihli ara kararla değerlendirildiğinden karar verilmesine yer olmadığına … ” dair karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı … istinaf dilekçesinde özetle; takiplerin durdurulmasına dair taleplerinin reddedilmesinin telafisinin imkansız hâl alacağını, İİK 72. md. uyarınca takip başlatıldıktan sonra açılan menfi tespit davasının takibi durdurmayacağı düzenlenmiş olmakla, bu yönüyle davacının takibin durdurulmasına dair talebi ile araç üzerindeki yakalama kararının kaldırılması talebinin kararı veren mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, bu hususta mahkememizin selahiyetinin bulunmadığı gözetilerek reddine dair kararın kaldırılmasına, Ticaret Mahkemesinin bu kararları vermeye yetkili olduğunu beyan ederek, taleplerinin kabulüne karar verilmesi talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/109 Esas 22/02/2021 tarihli ara kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
DAVA; İİK.’nun 72-(3) maddesi uyarınca takipten sonra açılan menfi tespit ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Derdest dava kapsamında davacıların takibin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebi üzerine, ilk derece mahkemesinin 17/07/2020 tarihli ara kararı ile; takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin tedbiren durdurulmasına karar verilemeyeceğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamıştır. Davacıların 18/02/2021 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir talebini yenilemeleri üzerine; ilk derece mahkemesinin 22/02/2021 tarihli ara kararıyla; davacıların talebi 17/07/2020 tarihli ara kararla değerlendirildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, bu karara karşı davacı … istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince kamu düzeni yönünden ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
İİK’nın 72-(3) maddesinde; “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacıların, icra takibinden sonra eldeki menfi tespit davasını açtıkları, İİK.’nın 72-(3) maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası kapsamında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ilk derece mahkemesince dosya kapsamına ve yasal düzenlemeye uygun gerekçelerle 17/07/2020 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir talebinin reddine, istinaf edilmeyen bu karardan sonra aynı talebin yenilenmesi üzerine ise 22/02/2021 tarihli ara kararıyla; davacıların talebi 17/07/2020 tarihli ara kararla değerlendirildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum olmadığı, davacı …’ın istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Karar başlığında; davalı vekilinin adresinin yazılmaması, davacı gerçek kişilerin ise T.C. Kimlik numaralarının yazılmaması İİK’nın 260. ve kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 391-(2) ve HMK’nun 297-(1) b) maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.

Açıklanan nedenlerle; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde; usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak; davacı …’ın istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden; istinaf başvurusunun esastan reddine, karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca; Davacı …’ın İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı … harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.13/10/2021


Başkan ….
¸e-imzalıdır.
..
Üye …
¸e-imzalıdır.
..
Üye …
¸e-imzalıdır.
..
Katip..
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*