Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/841 E. 2022/471 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/841
KARAR NO : 2022/471

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :13/01/2021
NUMARASI :2019/435 Esas – 2021/18 Karar

DAVACI :… (T.C. No: …) –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :EMS RULMAN VE MAKİNA TİC. LTD. ŞTİ. –
VEKİLİ :Av. … –
DAVANIN KONUSU :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :23/09/2019

KARAR TARİHİ :07/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ :06/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının keşidecisi olduğu TEB bankasına ait 7016606 nolu 25/03/2018 tarihli ve 400.000,00-TL bedelli, 7016604 nolu 22/03/2018 tarihli ve 400.000,00-TL bedelli, 7016607 nolu 25/03/2018 tarihli 20.000,00-TL bedelli çeklerin davalı tarafça Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/21117 nolu dosyası ile takibe konu edildiğini, çeklerle ilgili müvekkilinin borçlu olmadığını, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, tarafların ticari defterlerinde çeklerle ilgili kayıt bulunmadığını, müvekkilinin bu çekleri ticari ilişki kurulması için verse de, davalı tarafın sözleşme yapmaktan kaçındığını, çeklerin karşılığı olarak herhangi bir mal teslimi veya bedel ödemesi gerçekleştirmediğini, hacizler nedeniyle borçlu olmadıkları halde 92.342,22-TL nin icra dosyasına ödenmek zorunda kalındığını, davalıya borçlu olmadıkları için bu bedellerin de iadesinin gerektiğini, ticari defterlerin incelenmesi ile borçlu olmadıklarının ortaya çıkacağını beyan ederek TEB bankasına ait 7016606 nolu 25/03/2018 tarihli ve 400.000,00-TL bedelli, 7016604 nolu 22/03/2018 tarihli ve 400.000,00-TL bedelli, 7016607 nolu 25/03/2018 tarihli 20.000,00-TL bedelli çekler ile ilgili olarak borçlu olmadıklarının tespitine, icra dosyasına ödenen 92.342,22-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline iadesine, kötü niyetli davalı hakkında asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirketin sahibi …’nın dayısı, Eka Endüstriyel Kağıt Üretim Sanayi Tic. Ltd. Şti.’nin hissedarı …’ın çok yakın arkadaşı olduğunu, bu dostluk nedeniyle davacının mali sıkıntılarını gidermek amacıyla …’ın 300.000,00-TL kendi şahsi alacağı, 600.000,00-TL ise sahibi bulunduğu Eka Ltd Şti’nin, davacıdan olan alacağı olmak üzere 900.000,00-TL tutarındaki alacağını, yeğeni olan …’nın sahibi olduğu Ems Rulman ve Mak. San. Ltd. Şti.’ye temlik ettiğini ve davacıya da alacağını temlik ettiği EMS Rulman şirketine ödeme yapmasını söylediğini, davacının bu durumdan haberdar edildiğini ve borcuna karşılık davalıya 31/01/2018 tarih ve 80066059 sayılı 50.000,00-TL, 15/02/2018 tarih ve 80066060 sayılı 50.000,00-TL, 15/02/2018 ve 80066057 sayılı 400.000,00-TL ve 25/02/2018 tarih ve 80066058 sayılı 400.000,00-TL’lik çekleri verdiğini ve bu çeklerden 50.000,00+50.000,00-TL olmak üzere iki adet çek borcunu ödediğini, kalan iki adet çek için ilave müddet talep ederek bu çekleri iade alarak 20.000,00-TL vade farkı olmak üzere dava konusu çeklerle yenilendiğini, davacı tarafın çeklerle ilgili olarak davanın açılış tarihine kadar hiçbir eylem ve işlemde bulunmadığı ve dava açmak için iki yıl beklediğini, müvekkilinin rulman ticareti yaptığını, davacının ise ambalaj malzemesi üretimi ile iştigal eden şahıs firması olduğunu, tarafların ticari iştigalleri farklı olduğunu, davacının verilen çeklerin herhangi bir mal alımı için verildiği ancak malların teslim edilmediği iddiasının geçersiz olduğunu, davacının halen …’a da ayrıca borçlu olduğu beyan edilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın reddine 25/09/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava menfi tespit davası olup menfi tespit davasında hukuki ilişkinin ispatı davalı üzerinde bulunduğu, müvekkilin iradesi ile değil cebri icra yolu ile ödeme söz konusu olup mahkemece yeterli araştırma yapılmamış, icra dosyasına yapılan ödemeler incelenmediğini, ispat yükü konusunda yanılgılı değerlendirme yapılmış ve ödeme hususunda yeterli inceleme yapılmaksızın bir kanıya varılarak karar verildiğini, bilirkişi raporlarına itirazlarını, müvekkilin davalı şirkete yada dava dışı şirket ve şahsa hiç bir borcu bulunmadığını, müvekkilin dava dışı şirket yada şahıslara borcu olsa söz konusu çekleri davalı EMS’ye değil bu şahıs ve şirketlere verirdi, bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmemesi ve bu raporun yerel mahkemece esas alınması karşısında itirazlarını yinelediklerini, adi yazılı şekilde düzenlenen alacağın temliki evrakları geriye dönük olarak rahatlıkla hazırlanabilecek evraklar olup şayet böyle bir durum söz konusu olmasaydı icra takibi başlatılırken temlik evrakı da dosyaya eklenir ya da başka bir yolla müvekkile tebliğ edilirdi, dava açıldıktan düzenlenen bu evrağa itibar edilemeyeceğini, istirdat hususunda ise ihtiyati tedbir kararının verilmesi için yatırdıkları dosya borcunun tamamı, yerel mahkemenin ihtiyati tedbir kararını hatalı bir şekilde kaldırması ile birlikte davalı alacaklı tarafından çekildiğinden, ödenen bedeller yönünden lehe istirdada hükmedilmesi beyan ve talebi ile davanın kabulüne, davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesinini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı ilamsız takliplere konu borca itiraz edilmesi halinde alacaklı olduğunu iddia eden taraf alacağını ispat etmek zorundadır, olayımızda ise davacı tarafından keşide edilmiş çekler söz konusu olup, ispat yükü davacıda bulunduğunu, borçlu olmadığını iddia eden davacı bu iddiasını aynı kuvvette yazılı bir belge ile ispat etme yükümlülüğü davacıda olup davacı davasını ispat edemediğini, alınan bilirkişi raporu, davacı tarafından düzenlenerek vermiş bulunduğu çekler, temlik sözleşmeleri defter kayıtları ile sabit olduğunu, çeklerin ciro edilmemiş olması yolundaki savunması da yersiz ve haksızlığını, davacı çeklerin herhangi bir başka ticari alacak için verilmiş olduğuna dair mücerret beyanı dışında bir belge ibraz etmediği gibi iştigal konusu itibariyle de müvekkili şirket ile benzer bir işi bulunmamakla, davacının defter kayıtlarında da bununla ilgili bir kayıt bulunmadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının onanmasına, davacının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 13/01/2021 Tarih – 2019/435 Esas – 2021/18 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın reddine 25/09/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının keşidecisi olduğu TEB bankasına ait 7016606 nolu 25/03/2018 tarihli ve 400.000,00-TL bedelli, 7016604 nolu 22/03/2018 tarihli ve 400.000,00-TL bedelli, 7016607 nolu 25/03/2018 tarihli 20.000,00-TL bedelli çeklerin davalı tarafça Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/21117 nolu dosyası ile takibe konu edildiği, çeklerle ilgili davacının borçlu olmadığı, taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığı, tarafların ticari defterlerinde çeklerle ilgili kayıt bulunmadığı,davacının bu çekleri ticari ilişki kurulması için verse de, davalı tarafın sözleşme yapmaktan kaçındığı, çeklerin karşılığı olarak herhangi bir mal teslimi veya bedel ödemesi gerçekleştirmediği, hacizler nedeniyle borçlu olmadıkları halde 92.342,22-TL nin icra dosyasına ödenmek zorunda kalındığı belirtilerek, davalıya borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen miktarın davalıdan alınarak taraflarına iade edilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya aldırılan 04/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defterlerinin süresi içinde açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı ve kayıtların tek düzen hesap planına uygun olarak yapıldığı, davalı EMS Rulman ve Makine San ve Tic. Ltd. Şti’nin davacının borçlu olduğu EKA Endüstriyel Kağıt Üretim San. Tic. Ltd. Şti ve … ile imzalanan temlik sözleşmeleri kapsamında devir ve temlik aldığı kambiyo senetlerinden çek kaynaklı 10/04/2018 takip tarihi itibariyle toplam 815.200,00-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra 2019 yılında icra kanalıyla yapılan 66.059,22-TL ödemenin mahsubu sonucunda 749.140,78-TL bakiye alacak kaldığı ve bu tutarın 31/12/2019 dönem sonu ve 2020 yılı dönem başı defter kayıtlarında yer aldığı, dava konusu alacağın ticari bir alım/satım işlemine dayanmadığı, temlik sözleşmesi kapsamında devir ve temlik alınan kambiyo senetlerinden (çek) kaynaklı bir alacak olduğu şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre; davalı alacaklının 25/03/2018 tarihli 400.000,00-TL bedelli TEB’e ait çek, 22/03/2018 tarihli 400.000,00-TL bedelli TEB’e ait çek, 25/03/2018 tarihli 20.000,00-TL bedelli çeklere istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla davacı borçlu aleyhine icra takibinde bulunduğu, takibe konulan çeklerden EKA tarafından EMS Rulman Mak Tic Ltd Şti’ye 600.000,00-TL tutarın 02/01/2018 tarihinde temlik edildiği, EKA Endüstriyel Kağıt Üretim Ltd Şti yetkilisi … tarafından da 300.000,00-TL alacağın 02/01/2018 tarihinde EMS Rulman Mak Tic Ltd Şti’ye temlik edilmiş olduğu, davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, 2016-2017 ve 2018 defter kayıtlarının incelenmesinde dava konusu çek ve ödemeler ile ilgili defter kayıtlarında herhangi bir kayda rastlanmadığı, deftere kaydedilen yıllık gelir ve giderlerin toplamı değerlendirildiğinde EKA Endüstriyel Kağıt Ltd. Şti. ile EMS Rulman Mak. Tic. Ltd. Şti. arasında ticari kapsamda faturalı ilişki olmadığı, davalı EMS’nin defterlerinin kağıt ortamında tutulduğu, bu defterler üzerinde de yapılan incelemede EMS Rulman Mak. Tic. Ltd. Şti.’nin davacı …’nın borçlu olduğu EKA Endüstriyel Kağıt Üretim Sanayi Ticaret Limited şirketi ve … ile imzalanan temlik sözleşmeleri kapsamında devir ve temlik aldığı kambiyo senetlerinden kaynaklı 10/04/2018 takip tarihi itibariyle toplam 815.200,00-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden sonra bir kısım ödemenin yapıldığı taraflar arasında ticari ilişki olmadığı, temlik sözleşmesi kapsamında devir ve temlik alınan kambiyo senetlerinden kaynaklı bir alacak olduğunun tespit edildiği, takibe konulan çeklerin ödeme aracı olduğu ve sebepten mücerret oldukları, davanın hukuki niteliği itibariyle menfi tespit davası olup, ispat yükünün davacının üzerinde olduğu, davalının defter incelemesine göre taraflar arasındaki ilişkinin temlik sözleşmesine dayalı olması, alacakla ilgili kayıtların çek tarihlerine yakın bir tarih içermesi ve bir kısım ödemenin de davacı tarafından yapılmış olması nedeniyle taraflar arasındaki akdi ilişkiyi inkar eden …’nnın bu hususu ispat edemedi, HMK 201. maddeye göre senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemlerin takibe konulan bedel de dikkate alınarak senede karşı senetle ispat zorunluluğu bulunduğu, bu nedenle senet dışındaki bir delille ispatın mümkün olmadığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, gerekçe ve ulaşılan sonucun dosya kapsamındaki delillere uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Gerekçeli karar başlığında; taraf vekillerinin adreslerinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca, Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/03/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*