Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/834 E. 2022/460 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/834 – 2022/460
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/834
KARAR NO : 2022/460

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :03/02/2021
NUMARASI :2019/547 Esas – 2021/83 Karar

DAVACI :İNOFAS METAL YAN SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ – Organize Sanayi Bölgesi 22. C. No:16 Melikgazi/KAYSERİ
VEKİLİ :.Av………………….
DAVALI :ELİMSAN ŞALT CİHAZLARI VE ELEKTROMEKANİK SAN. VE TİC. A.Ş. – İbrikdere M. D-100 Karayolu C. No: 368 Kartepe/ KOCAELİ
VEKİLİ :Av………………….
DAVANIN KONUSU :İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :24/12/2019

KARAR TARİHİ :07/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ :06/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı Elimsan Şalt Cihazları ve Elektromekanik San ve Tic A.Ş. arasında vuku bulan ticari mal satışı nedeniyle bir takım borç doğurucu işlemler gerçekleştiğini, şifahi olarak yapılan tüm iyiniyetli girişimlerin sonuçsuz kalması nedeniyle bahse konu ticaretten doğan alacağını tahsil etmek amacıyla İstanbul Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2019/126694 Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin; haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ederek, işbu takibin durmasına sebebiyet verdiğini, icra dosyasında mübrez cari hesap ekstresi ile tarafların ticari defterlerinin incelenmesi neticesinde de anlaşılacağı üzere müvekkilinin, davalı şirketten 336.066,71 TL tutarında cari hesap alacağının mevcut olduğunu, davalı şirket aleyhine dava sürecine girişilmeden arabuluculuk müessesine başvurulmuş ise de olumlu bir netice elde edilemediğini, davalı aleyhine başlatılan 100’e yakın icra takibi bulunduğunu, dava sonunda verilecek kararın tahsil kabiliyetini sağlamak ve müvekkilinin daha fazla zarara maruz kalmasını önlemek adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini dava dilekçesi ekindeki belgeler incelendiğinde davalı şirketin davaya konu alacaktan haberdar olduğunu, dolayısı ile tahsil sürecini uzatmak ve bu süreçte mal varlığını kaçırmak sureti ile müvekkili şirketin haklı alacağının tahsilinin imkansız hale geleceğini, tüm bu nedenlerle; yargılama sürecinde müvekkilinin haklı alacağının tahsilinin imkansız hale gelmemesi adına davalı şirketin menkul, gayrimenkul ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulüne, davalı şirketin Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/126694 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyerek ticari faiz ile birlikte takibin devamına, alacağı kabul etmesine rağmen haksız olarak itiraz ederek davanın açılmasına sebebiyet veren davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin ve delil listesinin HMK’nın emredici hükümleri uyarınca usulüne uygun olmadığını, yasaların emredici hükmü gereği davacının dava dilekçesindeki iddia ve beyanlarını ispat ile mükellef olduğunu, delillerini sunması gerektiği halde dava dilekçesi içinde davaya konu somut olayı ve taleplerini ispatlayan yeterli belge veya evrakların sunulmadığını, müvekkili şirketin dava dilekçesinde ve ödeme emrinde belirtildiği şekilde borcunun bulunmadığını, işleyecek ve işlemiş faiz ve faiz oranına da itirazda bulunulduğunu, davacı tarafın talep ettiği faizin fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin neye göre saptandığını, hangi tarihler arası faiz işletildiğinin açıklanmadığını, davacı tarafın iddiasının aksine %20 oranında icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığını, zira alacağın likit ve belirlenebilir olmadığını, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için alacağın gerçek miktarının bedelinin ve sabit olmasının veya borçlu tarafından alacağın tüm unsurlarıyla tespitinin mümkün olması, aşacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması yada borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerektiğini, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, takip dayanağından dolayı alacaklı olduklarını ispat etmeleri gerektiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, davacı tarafın bu yöndeki talebinin reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle; şartlar oluşmayan haksız ve hukuka aykırı davanın ve tüm taleplerin reddine, davacı taraf aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kabulü ile davalının Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2019/126694 sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 336.066,71 TL üzerinden devamına, hüküm altına alınan 336.066,71 TL üzerinden %20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme usul ve esas yönünden yasal mevzuata aykırı ve eksik inceleme ve araştırma ile hüküm tesis ettiğini, karara mesnet alınan kök ve ek bilirkişi raporları eksik inceleme ile hükme esas alınmakla dosyaya ibraz edilen belgeler incelenmeden ve değerlendirilmeden hazırlanan rapora itirazlarını, takibe konu fatura içeriğinden ya da cari hesaptan dolayı müvekkilinin takip talebinde alacaklı olarak gözüken davacı şirkete ödeme emrinde belirtildiği şekil ve miktarda muaccel olmuş borcu mevcut olmadığını, müvekkil şirkete herhangi bir fatura, sevk irsaliyesi, teslim belgesi ve sair tebliği yapılmadığı, taraflar arasındaki akdi ilişki kanıtlanmadığını, işleyecek ve işlemiş faize ve faiz oranına da itirazda bulunulmuştur, davacı tarafın talep ettiği faiz fahiş olduğunu, faiz başlangıç tarihinin neye göre saptandığı, hangi tarihler arası faiz işletildiği açıklanmadığı, hükmedilen aylık %2,5 oranında faizin fahiş ve hakkaniyete aykırılığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davalı yararına tehiri icra taleplerinin kabulü ile yargılama ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalının kararın kaldırılması talebinin hukuki dayanaktan yoksunluğunu, 02.12.2020 tarihli bilirkişi raporu uyarınca müvekkilin düzenlemiş olduğu satış faturalarının davalının yasal defter kayıtlarında yer aldığı, müvekkilin davalıdan 336.066,72 TL tutarında alacağı olduğu hususu tespit edildiğini, davalı istinaf dilekçesinde somut olayı ispatlayan delil ve belgelerin sunulmadığını iddia etmekteyse de cari hesap ekstreleri, babs formları ve müvekkil şirketin alacaklı olduğu hususu kanıtlanmış olup, ticari defterlerin incelenmesi suretiyle de bu durum ortaya çıktığını, her iki taraf tacir olup; yasal olarak uygulanabilecek olan ticari faiz tutarı talep edildiği, mahkemece kurulan hükmün bu yönüyle de ve davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin yerinde olduğunu beyan ederek, davalının istinaf taleplerinin reddi reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/02/2021 Tarih – 2019/547 Esas – 2021/83 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı şirket ile davalı Elimsan Şalt Cihazları ve Elektromekanik San ve Tic A.Ş. arasında ticari mal satışı nedeniyle bir takım borç doğurucu işlemler gerçekleştiği, davacının bu ticari ilişki nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu, alacağın tahsili için Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2019/126694 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin; icra takibine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacının cari hesap alacağından dolayı yapmış olduğu icra takibine davalının itirazının haklı olup olmadığı hususunda toplandığı görülmüştür.
Satış sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu’nun 207 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan hükümlere göre; satım, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Satım sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, icap ve kabul iradelerinin birleşmesi gerekli ve yeterlidir. Sözleşmenin yazılı yapılması, geçerlilik için şart değildir. Satış sözlemesinin yazılı yapılması, ispat bakımından önem taşımaktadır. Buna göre, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça ve aksine bir adet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı, borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Karşılıklı edimlerin ifasında, satıcı malı teslim ettiğini ya da hizmeti ifa ettiğini önce kanıtlamalıdır. Bu ispatlandığında bedelin alıcı tarafından ödendiği ispatlanmalıdır. TMK.’nun 6 ve 6100 sayılı HMK.’nun 190-(1) maddeleri uyarınca ispat yükü, özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yine HMK.’nun 200-(1) maddesi uyarınca eldeki davanın değer ve miktar itibariyle yazılı belgeyle ispat edilmesi gerekmektedir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine sıkı sıkıya bağlı davalardan olup, takip talepnamesi esastır. Takip talepnamesinden ayrılarak karar vermek mümkün değildir.
Buna göre; takip, cari hesap alacağına dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde, takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda, ispat yükü, genel karine uyarınca davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf, takipte dayandığı cari alacağı oluşturan faturalara konu edilen malı davalıya satmış ve teslim etmiş olduğunu, dava değeri de değerlendirilerek, HMK.’nun 200-(1) maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir. Mahkemece yargılama aşamasında her iki tarafın ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılarak alınan bilirkişi raporlarında, davacının düzenlediği tüm faturaların tarafların usulüne uygun tutulan defterlerinde kayıtlı olduğu belirlenmiştir. Davalı tarafça, faturaların TTK.’nun 21-(2) maddesi uyarınca (8) günlük süresi içerisinde davacıya iade olunduğuna ilişkin itirazda da bulunulmamıştır. Davacı tarafça faturalara konu malların davalıya teslim edildiği hususu, usulünce ispatlanmış bulunmaktadır. Bu durumda, davalı taraf, dava değeri de gözetilerek HMK.’nun 200-(1) maddesi gereğince aynı kuvvet ve mahiyetteki delillerle cari hesapta görülen borcu ödediğini ispat etmelidir.
Yapılan açıklamalara göre somut olayda, ilk derece mahkemesince; taraf ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 336.066,71TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerinde yapılan incelemede davalının davacıya 336.066,71 TL borçlu olduğu, tarafların ticari defter ve belgelerinin uyumlu olduğu ve birbirini doğruladığı, davalının borcu ödediğini ispata yarar delil sunmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne , alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca, davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 22.956,71 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan 5.798,47 TL’nin mahsubu ile bakiye 17.158,24 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren (2) hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/03/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*