Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/818 E. 2022/463 K. 07.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/818 – 2022/463
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/818
KARAR NO : 2022/463

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ….
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/02/2021
NUMARASI : 2020/528 Esas – 2021/69 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : GULF SİGORTA A.Ş. – ..
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 10/12/2020

KARAR TARİHİ : 07/03/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 06/04/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/823 Esas ve 2017/389 Karar sayılı dosya üzerinden bir dava görüldüğünü ve davada müvekkilinin lehine 24.400,00-TL tazminata hükmedildiğini, bu kararın istinaf incelemesi sonucu İstanbul BAM 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/286 Esas 2020/359 karar 20.02.2020 tarih sayılı ilamıyla kesinleştiğini ve bu yönde kesinleşme şerhi verildiğini, itirazın iptali davası ile talep edilen hususun müvekkilinin bahsi geçen asıl alacağının faizine ilişkin icra takibinin devamı hakkında olduğunu, bahsi geçen davada faiz talep edilmediğini, asıl alacağın ferisi olan bu talep zamanaşamı süreleri de dikkate alınarak daha sonrasında ilamsız icra takibi yoluyla davalı şirketten istendiğini, Kocaeli (kapatılan) 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8520 Esas sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini, buna karşın davalı taraf bu takibe haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiğini, itiraz dilekçelerinde; Kocaeli 1. ATM kararına karşı tehiri icra talepli istinaf yoluna başvurdukları, talebin haklı olup olmadığı hususunda istinaf mahkemesince karar verileceği beyanlarının yer aldığını, buna karşın istinaf mahkemesinin kararı kesin biçimde onamasına eş deyişle asıl alacak kazanılmış ve kesinleşmiş olmasına rağmen faiz taleplerine olumlu yanıt verilmediğini ve ödenmediğini, bu itirazlarının temel dayanağının zamanaşımı olsa dahi bu iddianın yerinde olmadığını, davalı şirketin asıl alacağa dair yukarıda bahsedilen dava dosyasında da en temel itirazı zamanaşımı konusunda olduğunu, buna dair istinaf mahkemesinin ”maluliyet konusunda kesin tespitin yapılması ile poliçe kapsamındaki daimi maluliyet tazminatı yönünden muacceliyet şartı gerçekleşmiş olacağından, bu zamana ilişkin zamanaşımı süresinin de anılan husus gözetilerek değerlendirilmesi gerekmektedir. ……….. Davacının kesin maluliyeti 13.12.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu bilirkişi raporu ile belirlenmiştir” şeklinde kararını ortaya koyduğunu ve davalı şirketin zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığını tespit ettiğini, aynı şey faiz alacağı için de geçerli olmasına karşın davalı tarafça kötü niyetli şekilde icra takibine itiraz edildiğini, kaza tarihinin 19.09.2009 olması sebebiyle yapılan zamanaşımı itirazlarının yerinde olmadığını, davalı borçlunun itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödenmesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu dava konusu faiz alacağının müvekkili şirket nezdinde tanzim edilen Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi kapsamında davacı tarafa İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/826 E. ve 2020/359 K. sayılı ilamı gereği kesinleşen ve ödenen asıl alacağa bağlı olarak doğduğunu, bu sebeple söz konusu faiz alacağına uygulanması gereken zamanaşımı süresi, asıl alacak açısından uygulanacak olan zamanaşımı süresine bağlı olduğunu, huzurda görülen dava İcra ve İflas Kanunu uyarınca öngörülen hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra ikame edildiğini, bu sebeple huzurda görülen davanın ikame edilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafından Kocaeli 4. İcra Müdürlüğü 2017/8520 Esas sayılı dosyası kapsamında ilamsız icra takibi başlatıldığını, taraflarınca ilgili icra emrine 06.10.2017 tarihinde itiraz edildiğini, 11.10.2017 tarihinde ise Kocaeli 4. İcra Müdürlüğü tarafından başlatılan takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı tarafından ikame edilen işbu davanın ise 10.12.2020 tarihinde ikame edilmiş olup, söz konusu davanın İcra ve İflas Kanunu uyarınca belirtilen hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra ikame edilmiş olması sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/823 Esas sayılı dosyası kapsamında davanın ikame edildiğini, söz konusu davanın ikame edilmesi sırasında davacı tarafça asıl alacağa ilişkin olmak üzere herhangi bir faiz talebinde bulunmadığını, davacı tarafça doğabilecek faiz hakkı saklı tutulmadığını, Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/823 Esas sayılı dosyası ile çözümlenmiş ve kesin hükme bağlandığını, bu sebeple işbu davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, istinaf başvurusunun reddi ile beraber kararın kesinleştiğini ve davacı tarafa ödeme yapıldığını, somut olayın 19.09.2009 tarihinde meydana geldiğini, işbu tarihten itibaren 2 yıl içinde davacı yan tarafından aldırılmış bulunan sürekli sakatlık raporu bulunmadığını, bu nedenlerden dolayı zamanaşımı def’i dikkate alınarak haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile davacı tarafın % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Davanın Kısmen Kabulü Kısmen Reddi ile Davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi 2020/120680 E. (Kapatılan Kocaeli 4. İcra Dairesi 2017/8520 E. ) sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 11.244,72-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil şirket nezdinde tanzim edilen poliçe Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi olmakla birlikte dava konusu talep 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları uyarınca zamanaşımına uğramış olup müvekkil şirketin dava konusu talep kapsamında herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, zamanaşımı nedeniyle ayrıca dava konusu talep, davacıda oluşan maluliyete ilişkin tazminata bağlı faiz alacağı olmakla birlikte işbu huzurda görülen davanın kesin hüküm nedeniyle, davacı tarafça söz konusu ödemenin tahsili ile anaparaya bağlı faiz alacağı saklı tutulmadığı, bu doğrultuda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve ilgili Yargıtay İçtihatları gereğince yine görülen davanın kesin hüküm itirazları doğrultusunda da reddinin gerekliliğini, esasa ilişkin olarak da; söz konusu ödemenin tahsili ile birlikte davacı tarafça doğabilecek faiz hakkı saklı tutulmadığını, davacı tarafın faiz hakkını saklı tutması sebebiyle yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkil şirket aleyhine hüküm kurulduğunu, somut olayda davacı tarafça kaza tarihinden itibaren 2 yıl içinde herhangi bir şekilde kalıcı maluliyet durumuna ilişkin bir belge sunulmadığı dolayısı ile müvekkil şirketin huzurda görülen dava kapsamında asıl alacağa bağlı olarak herhangi bir faiz alacağı ödeme yükümlülüğü bulunmadığını aleyhe icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olmasının hukuka aykırılığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve müvekkilimiz şirket lehine davanın reddine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/02/2021 Tarih – 2020/528 Esas – 2021/69 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası sonucu oluşan maluliyet nedeniyle daha önce hükmedilen maddi tazminatın faizinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davalı ile davacı arasında Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/823 Esas ve 2017/389 Karar sayılı dosya üzerinden dava görüldüğü ve davada davacının lehine 24.400,00-TL tazminata hükmedildiği, bu kararın istinaf incelemesi sonucu İstanbul BAM 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/286 Esas 2020/359 karar 20.02.2020 tarih sayılı ilamıyla kesinleştiği, bahsi geçen davada faiz talep edilmediği, asıl alacağın ferisi olan bu talep zamanaşamı süreleri de dikkate alınarak daha sonrasında ilamsız icra takibi yoluyla davalı şirketten istendiği, Kocaeli (kapatılan) 4. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8520 Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, buna karşın davalı tarafın takibe itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede;
6502 sayılı TKHK.’nun 3/ı maddesinde tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder, şeklinde tanımlanmış olup; aynı yasanın 73. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir; 83/2 maddesinde; taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez hükmü mevcuttur.
Bu açıklamalara göre somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki ihtilafın davacının ferdi kaza sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden daha önce lehine verilen karara istinaden talep ettiği faiz isteminden kaynaklandığı ve bu taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığı, dava tarihi de dikkate alındığında görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu görülmekle ilk derece mahkemesince verilen kararın bu nedenle kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-3) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 02/02/2021 tarih, 2020/528 Esas ve 2021/69 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İİK’nın 36-(5) maddesi gereğince davalı vekilince Kocaeli 8. İcra Dairesi 2021/42051 Esas sayılı dosyasına sunulan teminatın yatıran tarafa iadesine,
9-Davalının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 07/03/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Üye…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*