Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/762 E. 2022/77 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/762 – 2022/77
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/762
KARAR NO : 2022/77

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :20/10/2020
NUMARASI :2019/46 Esas – 2020/414 Karar

DAVACI :MERPAŞ MERSİN GIDA VE DAYANIKLI MAMULLER PAZARLAMA A.Ş. – Buluklu Mah. Buluklu Cad. No:142/1 Toroslar/MERSİN
VEKİLİ :Av. ……
DAVALI :MÜFLİS ALTINTAŞMERMER TERSANECİ.SAN.TİC.A.Ş. (Kocaeli 3. İcra Dairesi – 2017/1 İflas)
İFLAS İDARE
MEMURULARI 1-…………
:2-…………
:3-…………
VEKİLİ :Av. …………
DAVA :Sıra Cetveline İtiraz (Kayıt Kabul İstemli)
DAVA TARİHİ :29/01/2019

KARAR TARİHİ :20/01/2022
KR. YAZIM TARİHİ :01/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müflis davalı şirket arasındaki ticari işten kaynaklı düzenlenen faturalara istinaden 25.362,09-TL borcun vadesinde ödenmediğini, Kocaeli 3. İcra Dairesinin 2017/1 İflas sayılı dosyasına alacak kayıtlarının yapıldığını, ancak düzenlenen sıra cetvelinde alacağın varlığını kesin olarak kanıtlayıcı belge ibraz edilmediği ve hesaplama yönünden yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile talep edilen alacağın reddine karar verildiğini, müflis şirketin borçlarına istinaden e-faturalar düzenlendiğini, faturalara itiraz edilmediğini, e-faturalara itiraz mahiyetinde, mali mühür ile imzalı elektronik bir belge üreten yapıyı barındıran “red” yanıtı dönülebildiğini, faturaların red edilmediğini, tarafların defterleri incelendiğinde alacağın varlığının ortaya çıkacağını, davanın kabulünü, İcra İflas Kanunu’nun amir hükümlerine aykırı düzenlenen iş bu sıra cetveline karşı yaptığımız şikayetin kabulü ile alacağın sıra cetveline kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müflis şirketin 08/11/2017 tarihinde Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/262 Esas 2017/739 Karar sayılı ilamı ile iflas ettiğini, iflas tasfiyesi Kocaeli 3. İcra ve İflas Müdürlüğünün 2017/1 İflas sayılı dosyası ile yürütülmekte olduğunu, iflas kararı henüz kesinleşmemekle birlikte birinci alacaklılar toplantısı yapıldığı ve sıra cetvelinin 14/01/2019 tarihinde ilan edildiğini, davacı tarafından iflas masasına kayıt başvurusu yapmış olduğunu söz konusu başvuru 80. sıradan; “Talep olunan alacağın varlığını kesin olarak kanıtlayıcı belge ibraz edilemediğinden, yönünden yargılamayı gerektirdiğinden ve defterin 90. sayfasında mübrez müflis şirket yetkililerinin beyanına göre talep olunan alacağın tümünün reddine karar verildi.” gerekçesiyle reddedildiğini, iflas idaresinin ret kararına ve sıra cetvelînine itiraz davaları tebliğden veya sıra cetvelinin ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde açılması gerektiğini, davacının faturalarının müflis şirket kayıtlarında incelenmesi gerektiğini, aynca 8 gün içinde faturaya itiraz edilmemesinin temel borç ilişkisinin kabul edildiği anlamına gelmemekle birlikte fatura konusu malın teslim edildiğinin de ispat edilmesi gerektiğini, söz konusu alacağın kabul edilebilmesi müflis şirketin defter incelemesi neticesinde yargılamayı gerektirmekte olup mahkeme kararına ihtiyaç olduğunu, bu nedenle iflas idaresinin alacak başvurusunun reddine ilişkin karar haklı ve yerinde olduğunu, sunulan nedenlerle davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kısmen kabulü ile 25.352,27-TL’nin Müflis Altıntaş Mermer Tersanecilik San. Tic. A.Ş’nin iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı iflas masasına başvururken alacağını kesin olarak kanıtlayıcı belgeleri ibraz etmediğini, iflas idaresinin red başvurusunun yerinde olduğunu, davanın açılmasına davalı iflas idaresi sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, ayrıca kısmen kabul nedeniyle lehe hükmedilen vekalet ücretinin de hatalı bir şekilde hesaplandığını, yerel mahkeme kararına dayanak tek delilin tarafların ticari defter incelemesi neticesinde alınan bilirkişi raporu olduğunu, davacının cari hesap ve faturalara konu olan vermiş olduğunu iddia etiği mal ve hizmeti dosya kapsamında ispatlayamadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; istinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından alacağı ispatlamaya yönelik kesin olarak kanıtlayıcı belgeler ibraz edilmediği iddia olunmuş ise de TTK m.21 delaletiyle e-faturanın kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahip olduğunu, davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri gerekçesiyle yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu olmayacaklarını iddia etmişlerse de iflas masasına yapılan kayıt talebinde sunulan belgeler ile işbu davada sunulan belgelerin aynı olduğunu, dolayısıyla davanın açılmasına iflas masası sebebiyet vermiş olup yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumluluğu bulunduğunu belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/10/2020 tarih, 2019/46 Esas – 2020/414 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İcra ve İflas Kanununun 235. maddesine dayalı olarak iflas masasına kayıt kabul istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda, davacı, müflis şirket ile ticari alım satım ilişkisi kapsamında düzenlenen faturalardan dolayı 25.362,09-TL alacaklı olduğunu, iflas masasına alacağın masaya kaydına yönelik talebinin reddedildiğini belirterek alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ettiği, davalı iflas idaresinin, alacağın yargılamayı gerektirmesi, belge asıllarının sunulmaması ve faturalara konu malın tesliminin ispatının gerekmesi nedeniyle talebin reddedildiğini, davanın (15) günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ileri sürerek davanın reddini talep ettiği, mahkemece, taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kararın davalı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
İİK’nın 234/1 maddesi; “iflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder” hükmünü, İİK’nın 235/1 maddesinin ilk iki cümlesi; “sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur” hükmünü içermektedir. İİK’nın 234/2 madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup, dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas, sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflas Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır (Yargıtay 23. H.D. 2017/687 K.).
Bu kapsamda; Kocaeli 3. İflas Müdürlüğünün 2017/1 İflas sayılı dosyası üzerinden tasfiye işlemleri gerçekleştirilen müflisten alacak talebine yönelik davacı başvurusunun reddedildiği, sıra cetvelinin 14/01/2019 tarihinde ilan edildiği, ret kararının 17/01/2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, bu hali ile eldeki davanın açıldığı tarih (29/01/2019) itibariyle davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Öte yandan, usulüne uygun tutulan taraf ticari defter ve kayıtlarına göre, taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının faturalardan kaynaklı 25.352,27-TL alacağının bulunduğu sabittir. Belirlenen bu durumun neticesinde kayıt olgusunun fatura konusu malların teslimine karine oluşturması, aksinin davalı tarafından ispat edilmemesi karşısında, alacağın masaya kayıt ve kabulü için koşulların gerçekleşmesi nedeniyle mahkemece davanın kabulüne kararı verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Ayrıca, kayıt kabul davalarında haklı çıkan yararına yargılama gideri ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup davada haksız çıkan davalı aleyhine yargılama gideri ve maktu vekalet ücretinin hüküm altına alınmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden aksine dair istinaf sebebinin de yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacının adresinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/01/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*