Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/671 E. 2022/171 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/671
KARAR NO : 2022/171

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2020
NUMARASI : 2020/294 Esas – 2020/813 Karar

DAVACI :……
VEKİLİ :……
DAVALI :……
:……
VEKİLİ :……
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/06/2020

KARAR TARİHİ : 25/01/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 22/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeni ile davalının müvekkil şirkete 214.921,39 TL açık hesap borcu bulunduğunu, işbu borcun tahsili amacıyla borçlu firmaya Kadıköy 17. Noterliği 25.12.2019 tarih ve 24000 Yevmiye nosu ile ihtarname keşide edilmek suretiyle borcun ödenmesi ihtar edildiğini ancak borçlu firmanın adresinde bulunmaması nedeniyle ihtarnamenin tebliğ edilemediğini, ödenmeyen alacak için bu kere davalı borçlu hakkında Gebze İcra Müdürlüğü 2020/4281 E. sayılı dosyası ile 25.02.2020 tarihinde icra takibi yapıldığını ve usulüne uygun olarak yapılan ödeme emrinin tebliğine karşılık borçlu şirketin, 03.03.2020 tarihli itiraz dilekçesinde ”Müvekkilimiz şirketin, alacaklı olduğunu iddia eden …’ne hiçbir borcu bulunmamaktadır” şeklinde ifade edilmek suretiyle, tüm borca ve ferilerine itiraz edildiğini, itiraz vechile İcra Müdürlüğünce 04.03.2020 tarihli tensip zaptı ile takibin durdurulmasına karar verildiğini, borçlu şirketin, itiraz etmek suretiyle takibi durdurduğunu ancak takip talebinde talep edilen asıl alacak tutarı olan 214.921,39 TL tutarın 10.03.2020 tarihinde müvekkil şirketin QNB Finansbank bankasındaki hesabına yatırdığını, yapılan bu ödeme ile borçlunun icra müdürlüğündeki takip dosyasına yapmış olduğu tüm alacak kalemlerine ilişkin hiçbir borcu bulunmadığına yönelik itirazının haksız ve kötüniyetli olduğu ve zaman kazanmaya yönelik bir itiraz olduğunun açıkça ortaya çıktığını, davalı borçlu tarafından takip konusu asıl borç tutarı haricen ödenmiş olmasına rağmen davalı icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazını geri çekmediğini ve takibe ilişkin faiz ve ferilerini de halen ödemediğini, bu durumda davalının kötüniyetinin halen devam ettiğinin de açık bir göstergesi olduğunu, davalı tarafça yapılan ödeme ile taraflar arasında takip alacağı yönünden bir çekişme bulunmadığını, esasen buna ilişkin olarak taraflar arasında mutabakatda mevcut olduğunu, davalı tarafça, her ne kadar asıl alacak tutarı ödenmiş olmasına rağmen, faiz ve takibe ilişkin feriler tam ve eksiksiz olarak ödenmemiş olması nedeniyle ödemenin temini amacı ile yasa gereği ticari uyuşmazlıklara ilişkin arabuluculuğa müracaat edildiğini 06.03.2020 tarihinde yapılan telekonferans görüşmesine rağmen davalı tarafla anlaşma sağlanamayarak anlaşamama tutanağı düzenlendiğini, anlaşamama tutanağından da anlaşılacağı üzere davalı tarafın takibe itirazlarını ve asıl alacağını takipten sonra ödediklerini kabul etmekte olduğundan bu hususların çekişmeli olmadığını, buna rağmen yasal koşulları oluşmuş olmasına rağmen icra inkar tazminatı ödemeyeceklerini belirtmeleri nedeniyle taraflar arasında bu konuda bir anlaşmazlık bulunmakta olup davalı tarafça haksız ve kötüniyetli olarak borcun tamamına yapılan itiraz vechile icra inkar tazminatı ödenmesinin yasa gereği olduğunu, taraflar arasında anlaşamama neticesinde takibe yapılan itirazın iptali amacıyla işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle, davalının Gebze İcra Müdürlüğü 2020/4281 E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, itirazın haksız ve takibi akamete uğratmak amacı ile kötüniyetli olarak yapılmış olduğundan davalının asıl alacağın %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, davalı tarafça 10.03.2020 tarihinde müvekkil şirketin banka hesabına haricen yapılan 214.921,39 TL ödemenin infaz aşamasında icra müdürlüğünce nazarı dikkate alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davaya konu uyuşmazlık icra takibine ilişkin faiz ve fer’ilerinden (harç ve masraf) ibaret olduğunu, ancak davacının da kabulünde olduğu üzere, takibe konu edilen 214.921,39TL asıl alacağın müvekkili şirket tarafından ödenmiş olmasına rağmen, elde görülen davanın haksız bir şekilde 214.921,39 TL üzerinden açıldığını ve hukuka aykırı şekilde %20 icra inkar tazminatını talep edilebildiğini, davacının asıl alacak miktarı ödenmesine rağmen %20 icra inkar tazminatı talebinin hukuka aykırı olduğunu, bilindiği üzere, itirazın iptali davasından önce takibe konu asıl alacağın ödendiği takdirde artık %20 icra inkar tazminatının talep edilemeyeceği gibi, alacağın tamamı üzerinden itirazın iptali davası açılmasında da hukuki yararı bulunmadığını, dolayısıyla, alacağın tamamı üzerinden açılan işbu itirazın iptali davasının başkaca bir hususun incelenmesine gerek olmaksızın hukuki yarar yokluğundan reddinin gerektiğini, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmadan önce borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesinin mümkün olduğunu ve bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmünün de olmadığını, dolayısıyla, davacının, müvekkil şirketin kötüniyetli olduğuna dair beyanının hukuki bir temelinin de bulunmadığını, bütün bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hak ve alacaklar saklı kalmak üzere, haksız ve dayanaksız davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın kısmen kabul, kısmen reddine, Gebze İcra Müdürlüğü 2020/4281 Esas sayılı dosyasındaki davalı borçlunun itirazının alacağın tahsili tarihine (10/03/2020) kadar işlemiş faiz, masraf, vekalet ücreti ve tahsil harcı yönünden iptali ile takibin bu istemler yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip talebinde yer alan tutarın tam yatırılmış olması alacağın likit ve talep edilebilir olduğunun, yapılan itirazın ise kötüniyetli olduğunun açık ve kesin delili olduğunu, borçlu hakkında yapılan takibe konu takip talebinde ”TBK 100 madde uyarınca yapılacak ödemelerin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve ferilerine mahsup edileceği” açıkça belirtildiğini, bu husus değerlendirme ve inceleme dışı bırakılmış olup karar bu yönü ile hatalı ve eksik bulunduğunu, davalı aleyhine icra inkar tazminatı ödenmesi yönünde karar verilmemesi hukuki ve yerinde bulunmadığı zira davalı taraf ödeme emrinin tebliğ tarihinde likit ve talep edilebilir durumda olan borcunu yapılan ödeme emri tebliğine rağmen ödememiş, bilakis buna rağmen tüm borç yönünden hiçbir borçları olmadığına ilişkin haksız ve mesnetsiz itirazları ile icra takibini durdurduğunu, davalı borçlunun sonradan asıl borcu haricen ödemesi itiraz anındaki kötüniyetini ortadan kaldırmamakta olup alacaklı tarafça alacağını tahsil amacıyla yapmış olduğu masraf ve ödediği vekalet ücreti yanında devletin alması gereken harçların ve vergilerinde tahsilini ortadan kaldırdığını, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi de hukuka aykırı olup yersiz bulunmakla, davanın salt icra inkar tazminatı yönünden reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmetmemesi gerekirken bundan zuhul ile aksi yönde karar verilmesi de kararın kaldırılmasını gerektirdiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına, davalı borçlu tarafça yapılan harici ödemenin takip talebindeki şartlarda gözetilmek suretiyle infaz aşamasında icra müdürlüğünce nazarı dikkate alınmasına, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacı istinaf talebinde haksız ve kötüniyetli olmakla dava dilekçesinde takibe konu asıl borcun elde görülen dava açılmadan önce ödendiğini açıkça kabul ve ikrar ettiğini, takibe konu asıl alacağın elde görülmekte olan dava açılmadan ve arabuluculuk sürecine başvurulmadan çok önce ödendiği tartışmasız olmakla elde görülen davaya konu uyuşmazlık icra takibine ilişkin, vekalet ücreti, faiz, takip harç ve masrafları içeren takip fer’ilerinden (harç ve masraf) ibaret bulunduğunu, arabuluculuk sürecinde ve öncesinde, icra vekalet ücretini ve takip masraflarını davalı şirket ödemeyi davacıya teklif etmiş olmasına rağmen davacı bu teklifi kabul etmemiş ve haksız taleplerde bulunabildiğini, davacı taraf, dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı, bunun aksine, davacı asıl alacağın ödendiğini ve sadece takibe ilişkin fer’ilerin ödenmediğini açıkça belirttiğinden TBK. m. 100 hükmü gereğince ödemelerin faiz, masraf ve fer’ilerine mahsup edileceği yönündeki istinaf nedeni herşeyden öte HMK. m.141 hükmü gereğince ‘iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi’ mahiyetinde olup buna muvafakatlerinin bulunmadığını, Yargıtay kararında da vurgulandığı üzere; dava açılmadan önce takibe konu asıl alacağın ödendiği hallerde herhangi bir rakam zikredilmeksizin, davalının itirazının davacının talebiyle sınırlı olarak, vekalet ücreti, icra masrafı ve tahsil harcı yönünden iptaliyle takibin devamına karar vermekle yetinilmeli, müddeabih söz konusu olmadığından maktu vekalet ücreti ve maktu karar harcıyla sorumlu tutmalı, haksız kazanç elde etme amacında olan davacının %20 icra inkar tazminatı talebi hukuka aykırı bulunduğu beyan ederek, davacının istinaf taleplerinin reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/12/2020 Tarih – 2020/294 Esas – 2020/813 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile davalının davacı şirkete 214.921,39 TL açık hesap borcu bulunduğu, borcun tahsili amacıyla davacı tarafından borçlu firmaya Kadıköy 17. Noterliği 25.12.2019 tarih ve 24000 Yevmiye nosu ile ihtarname keşide edilmek suretiyle borcun ödenmesinin ihtar edildiği; ancak borçlu firmanın adresinde bulunmaması nedeniyle ihtarnamenin tebliğ edilemediği, sonrasında davalı borçlu hakkında Gebze İcra Müdürlüğünün 2020/4281 E. sayılı dosyası ile 25.02.2020 tarihinde davacı tarafından icra takibi yapıldığı, takibe davalının itiraz ettiği ve itirazında davalının borcu ödediğini bildirdiğinin belirtildiği, davacı tarafından, davalının her ne kadar asıl borcu ödese de asıl borcun ferilerini ödemediği, bu nedenle de itirazında haksız olduğun ve itirazın hükümden düşürülmesi için eldeki davanın açıldığının belirtildiği görülmüş, ilk derece mahkemesince açılan davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada ilk derece mahkemesince; davacı tarafından başlatılan takibe davalı şirket tarafından 03/03/2020 tarihinde itiraz edilmiş ve 10/03/2020 tarihinde davacı şirkete ödeme yapılmış ancak takip dosya masrafları, harçları ve vekalet ücreti açısından taraflar arasında anlaşma sağlanmadığı, icra dosyasına yapılan bir ödemenin bulunmadığı tespit edilmiştir. Ödeme nedeniyle asıl alacağa ilişkin itiraz konusuz kalmış bulunduğundan bu yönden itirazın iptali talebinin reddine karar verilmiş olup, yine asıl alacak miktarına ilişkin itiraz konusuz bulunduğundan davacının icra inkâr tazminat talebinin reddine karar verilmiş, icra dosyasındaki davalı borçlunun itirazının alacağın tahsili tarihine (10/03/2020) kadar işlemiş faiz, masraf, vekalet ücreti ve tahsil harcı yönünden iptaline şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davacının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; Davacının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken harç peşin alındığından, yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davacıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır


Üye-…
¸e-imzalıdır


Üye-…
¸e-imzalıdır


Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*