Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/667 E. 2022/120 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/667 – 2022/120
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/667
KARAR NO : 2022/120

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE : ….
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/11/2020
NUMARASI : 2016/1289 Esas – 2020/701 Karar

ASIL DAVA
DAVACI : AXA SİGORTA A.Ş. – .
VEKİLİ : Av. ….
DAVALI :….
VEKİLİ : Av. ….
DAVA TÜRÜ : Rücuan Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/07/2016

BİRLEŞEN DAVA : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2018/78 Esas
DAVACI : AXA SİGORTA A.Ş. – .
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :….
VEKİLİ : Av. ….

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/02/2018

KARAR TARİHİ : 24/01/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 15/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin asıl dava dilekçesinde özetle; davalının maliki olduğu… plakalı aracın müvekkil şirket tarafından KTK ZMMS projesi ile sigortalandığını, sürücülüğünü davalının yaptığı sigortalı aracın 20/11/2015 tarihinde seyir halinde iken çekici tırın arka kısmından 500 lt. mavi renkli bidonun düşmesi sonucu (6) araçlı zincirlemeli, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonucu seyir halindeki…, …, … ve de … plakalı araçlarda hasar meydana geldiğini ve bu kaza nedeniyle davacı şirketçe… plakalı aracın hasarı için 17/12/2015 tarihinde 6.000,00.-TL, … plakalı araç için 11/01/2016 tarihinde 14.000,00-TL, … plakalı araç için 22/02/2016 tarihinde 8.300,00.-TL … plakalı araç için de 25/02/2016 tarihinde 28.852,16.-TL olmak üzere toplam 57.152,16.-TL tazminat ödemesinin yapıldığını, davaya konu trafik kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere davalı sigortalı sürücünün KTK md. 14 “yola bir şey atmak , dökmek” kuralını ihlal sonucu %100 kusurlu bulunduğunu, aynı zamanda davalı sürücünün kazanın hemen akabinde kaza yerini terk ettiğini, tüm bu nedenle davacının ödenmiş tazminatların sigortalı davalıdan tahsili için mahkemeye başvurunun zorunlu olduğunu, toplam 57.152,16.-TL tazminatın ödeme tarihlerinden işleyecek ticari avans faizinin davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davalıya ait aracın söz konusu tarihte herhangi bir kazaya karışmadığını, davalının aracın önünde araç kullanıcısı …’ın da ifadesinde geçtiği üzere kazanın meydana geldiğini, kaza yapan aracın yol ortasında durmasından dolayı hızla gelen diğer araçların da çarptığı kazaya karışan araç sürücülerinin ifadelerinin de sabit olduğunu, Gebze Cumhuriyet Başsavcılığında 2015/21992 Soruşturma dosyası ile bu konu ile ilgili olarak soruşturmanın devam ettiğini, söz konusu kazadaki araçların hepsinin kaza yapma nedeninin aynı neden olamayacağını, davalının nakliye işi yaptığını ve başkasına ait bir malı iş bu şekilde eksiksiz olarak teslim ettiğini, davalının olay yerinden ayrıldığının iddia edildiğini, kardeşinin kullanmakta olduğu aracın olay yerinde polis ve ambulansların gelmesi ile ayrıldığını, davalıya ait aracın olay yerinde herhangi bir araca çarpmadığını ve herhangi bir araçta davalının aracına çarpmadığını, önünde kaza meydana gelmesi duran davalıya ait aracın herhangi bir şekilde olan bu kazalara sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını, oluşan kazanın bariyerlere çarpan ilk araca diğer araçlar durmayarak çarpması ile meydana geldiğini, yani ilk bariyerlere çarpan araçtan sonra kazaya karışan araçların aşırı hızlı oldukları için duramadığını ve birbirlerine çarptıklarını, bu halde diğer araç sürücülerinin ve bilhassa ilk aracın kusuru olduğunun kaçınılmaz olduğunu, sadece davalıya ait aracın olay yerini terk etmesinden dolayı sigorta kapsamında yapılan ödemeler ile ilgili olarak davalıya rücu edilmesinden hukuki bir mesnetin söz konusu olmadığını, tüm bu nedenlerle haksız olan davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin birleşen dava dilekçesinde özetle; 20/11/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle, … plaka sayılı araç malikine 24/03/2016 tarihinde 847,84.-TL tutarında yapılan ödemeye ilişkin Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6631 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin davalı/birleşen dosya davalının itirazı ile durduğunu davalı/birleşen dosya davalının kazadan sorumlu olması nedeniyle, itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … Asıl dosya yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
-… plaka sayılı araç için 6.000,00.-TL nin ödeme tarihi olan 17/12/2015 ten itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte,
-… plaka sayılı araç için 13.098,00.-TL nin ödeme tarihi olan 11/01/2016 dan itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-… plaka sayılı araç için 8.300,00.-TL nin ödeme tarihi olan 22/02/2016 dan itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte,
-… plaka sayılı araç için 27.333,57.-TL nin ödeme tarihi olan 25/02/2016 dan itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı/birleşen dosya davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
2-Mahkememizin 2018/78 Esas birleşen dosyası yönünden davanın KABULÜNE,
Davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6631 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 847,84.-TL asıl alacak ve 67,01.-TL faiz üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı asıl ve birleşen dava davalısı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl ve birleşen dava davalısı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sürücülerin zincirleme kazada ayrı ayrı ağır kusurlarının bulunduğunu; buna rağmen Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davalının %100 kusurlu bularak karar vermiş olması hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini; ayrıca Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi kazaya karışan araçlara ödenecek tazminat miktarlarına uygulanacak faizi avans faiz olarak belirlediğini; bu hususun da hatalı olduğunu; ödenecek faizin yasal faiz üzerinden hesap edilmesi gerektiğini; sigorta şirketi tarafından … plakalı araca ödenen 847,84 TL’nin tahsili amacıyla başlatılan takip dosyasında ise Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi herhangi bir incelemede bulunmaksızın itirazın iptaline karar verdiğini; bu husus da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Asıl ve birleşen dava davacısı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; haklı sebeplerde olay yerini terk ettiğini ispat edemeyen sigortalı araç sürücüsünün meydana gelen hasardan sorumlu olduğu yerel mahkeme tarafından hükme bağlandığını beyan ile; davalı tarafın istinaf istemlerinin reddine, karar verilmesini, talep ederiz.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2020 Tarih – 2016/1289 Esas – 2020/701 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA; rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı asıl ve birleşen dava davalısı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigoralı … plaka sayılı aracın kasasından varil düşmesi ve dava dışı araçların kaza yapmasına neden olması şeklinde gerçekleşen riziko sonrasında davacı sigorta şirketinin dava dışı araçlara tazminat ödediği, rizikonun teminat dışı olduğu gerekçesi ile eldeki davayı açtığı, davalının davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince 13/06/2017 tarihli rapor ile 19/10/2017 tarihli ek rapor alındıktan sonra davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
1-Asıl dava yönünden yapılan istinaf incelemesinde;
6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesine göre, “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder”.
2918 sayılı KTK’nın 95-(2). maddesi uyarınca; sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerinden doğan nedenlerle; sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından 3. kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden; sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması ya da indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4. maddesinde sigorta ettirene rücu halleri düzenlenmiş olup, buna göre;
“-Tazminatı gerektiren olayın, sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasti bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş olması,
-Tazminatı gerektiren olayın, aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi veya trafik kurallarının ihlali sonucunda meydana gelmiş olması,
-Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelmiş olması,
-Tazminatı gerektiren olayın, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması veya patlayıcı, parlayıcı ve tehlikeli maddeleri taşıma ruhsatı bulunmayan araçlarda, bu maddelerin parlama, tutuşma ve infilakı yüzünden meydana gelmiş olması,
-Sigortalının rizikonun gerçekleşmesi halinde bu genel şartların B.1. maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesinden dolayı zarar ve ziyan miktarında bir artış olması,
-Tazminatı gerektiren olayın aracın çalınması veya gasp edilmesi sonucunda olması halinde, çalınma veya gasp edilme olayında sigortalının kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusurlu olduğunun tespit edilmesi,
-Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halleri” rücu sebebi olarak kabul edilmiştir.
Eldeki uyuşmazlıkta, davacı rücu sebebi olarak Genel Şartların B.4.son cümlesinde belirtilen “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması” haline dayanmıştır.
Dosyadaki delillere göre; aynı kaza ile ilgili yapılan ceza yargılamasında Gebze 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/898 E., 2019/706 K. sayılı dosyasında, kazanın “20/11/2015 tarihinde saat 20:00 sıralarında bidon taşıyan sanık …’ın sevk ve idaresindeki tır çekicisinden 500 LT’lik bidonun yola düşmesi neticesinde tırın arkasında aynı yöne seyir halinde bulunan … plakalı araç (Renault) sürücüsü…ile … plakalı araç (Honda Cİvic) sürücüsü …’in bidona çarpmamak için fren yaptıkları, ancak … plakalı aracı kullanan …’in önündeki … plakalı araca arkadan çarptığı, arkalarından… plakalı Volswagen Passat ile gelen sanık … …nın aracını yolun solunda durdurduğu, ancak arkadan … plakalı beyaz renkli Volswagen Polo ile gelen sanık …’in duramayarak önce …nın aracına sağ arka kısımdan çarptığı, daha sonra da …’in aracına arka taraftan çarptığı, arkadan … plakalı (Renault) araçla gelen sürücü …’un önünde bulunan …’in aracına arkadan çarptığı, yine arkadan…plakalı Honda ile gelen sürücü …’ün de önünde bulunan …’un aracına arkadan çarptığı” şeklinde gerçekleştiğinin kabul edildiği ve sigortalı araç sürücüsü … hakkında taksirle birden fazla kişinin yaralanması suçundan mahkumiyet kararı verildiği, kararın Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 05/06/2020 tarih, 2019/3210 E. 2020/982 K. sayılı kararı ile düzelterek onandığı ve 05/06/2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 74. maddesi uyarınca, hukuk hakimi ceza mahkemesinin kusura ilişkin kararı ile bağlı değil ise de, maddi vakıanın tespiti ile bağlı olduğundan, eldeki uyuşmazlıkta maddi vakıanın yukarıda aktarıldığı şekilde gerçekleştiğinin kabulü ve kusur durumunun bu maddi vakıaya göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan 13/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda ve 19/10/2017 tarihli ek bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün kazada %100 kusurlu, diğer araç sürücülerinin kusursuz olduklarının belirtildiği görülmektedir. Gebze 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/898 E., 2019/706 K. Sayılı dosyasında alınan 27/07/2017 tarihli trafik bilirkişi raporunda, sigortalı araç sürücüsünün Kara Yolları Trafik Yönetmeliği’nin 65/h maddesinde düzenlenen “yükün kara yoluna değecek, düşecek, dökülecek, saçılacak, kayacak, gürültü çıkaracak şeklinde yüklenmesi yasaktır” kuralını ihlal etmesi ve kazanın kurallara uygun şekilde yüklenmeyen bidonun yola düşmesi nedeniyle meydana gelmesinden dolayı asli kusurlu, … plaka sayılı araç sürücüsü …, … plaka sayılı araç sürücüsü …, … plaka sayılı araç sürücüsü … ve…plaka sayılı araç sürücüsü …’ün 2918 sayılı KTK’nun 56/c maddesinde düzenlenen “sürücüler önlerinde giden araçları yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorundadırlar” kuralı ihlal etmeleri ve kazaya karışmaları nedeniyle asli kusurlu, … plaka sayılı araç sürücüsü…ve… plaka sayılı araç sürücüsü … …nın kusursuz olduklarını belirttiği, her iki rapor arasında çelişki olduğu, ilk derece mahkemesinde bu çelişki üzerinde durulmadığı görülmektedir.
Dosya içerisinde bulunan trafik kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde, önüne düşen bidondan kaçmak için aracını durduran, esasen ani gelişen olayda tedbir alma ihtimali az olan … plaka sayılı araca kusur izafesinin mümkün olmadığı, yine kaza mahalline gelince araçlara çarpmamak için yol kenarında duraklayan… plaka sayılı araç sürücüsüne de kusur izafe edilemeyeceği, diğer araç sürücülerinin ise 2918 sayılı KTK’nın 56/c maddesinde düzenlenen takip kurallarına aykırı davranmaları sonucunda önlerindeki araca çarpmaları nedeni ile kazanın oluşumunda kusurlarının bulunduğunun kabulü gerektiği, kazanın meydana geliş şekli dikkate alındığında bu araç sürücülerinin her birinin kazanın oluşumunda %50 kusurlu olduklarının kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu belirlemelere göre; davacı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi kapsamında ödeme yaptıktan sonra, davalı araç sürücüsünün Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının B.4. Maddesinde düzenlenen “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması” kuralını ihlal etmesi ve kazanın oluşumuna esas belgelerin düzenlenmesine engel olması nedeni ile rücu koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Rücu edilecek miktarın belirlenmesine gelince; ilk derece mahkemesince makine mühendisi bilirkişiden alınan 13/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen tazminat miktarlarının, ekspertiz raporu, araçların hasarlanan parçaları ve rayiç fiyatlar dikkate alındığında dosya kapsamına uygun olduğu, bu miktarlar üzerinden kusur durumuna göre rucü edilecek miktarların belirlenmesi gerektiği, kazanın oluşumunda kusurları olmayan … plaka sayılı araç ile… plaka sayılı araç için bilirkişi tarafından tespit edilen tazminatın tamamı için rücu edilebileceği, ancak hasar ödemesi yapılan …, … ve … plaka sayılı araçların kazanın oluşumunda %50 kusurlu olmaları nedeni ile hasarın %50’i ödenmesi gerektiğinden, … plaka sayılı araç için 13.098,00.-TL’nin yarısı olan 6.549,00 TL ve … plaka sayılı araç için ödenen 27.333,57.-TL’nin yarısı olan 13.666,78 TL’nin rücuan tahsiline karar verilmesi gerekir.
Davalı vekili, avans faizine hükmedilemeyeceğini belirtmiş ise de; aracın ticari araç olması ve ticari faaliyette kullanılması nedeni, sigorta işlemi her iki taraf yönünden ticari iş niteliğinde olduğundan, ilk derece mahkemesince avans faizine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur.
İlk derece mahkemesince, hasar ödemesi yapılan araçların hepsinin kusursuz oldukları kabul edilerek hasar miktarının tamamının rücuan tahsiline karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin bu nedenle kısmen kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
2-Birleşen dava yönünden yapılan istinaf incelemesinde;
6100 sayılı HMK’nın 341-(2) maddesinde; “Miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir,” ve aynı Yasa’nın 341/4. maddesinde; “Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.” hükmü mevcuttur.
Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın Ek 1. maddesinin 1. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298’inci maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz,” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır. Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme kararının verildiği 2020 yılı için HMK’nın 341-(2) maddesindeki kesinlik sınırı 5.390,00-TL olmuştur.
İncelemeye konu kararda, birleşen dava yönünden verilen kararda hükmolunan miktar 847,84-TL olup, karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 5.390,00-TL’nin altında kalmaktadır. Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nın 341-(4), 346. maddesi gereğince, birleşen dava bakımından kesin olan karara ilişkin istinaf başvurusunda bulunan asıl ve birleşen dava davalısı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.

3-Gerekçeli karar başlığında; birleşen dava bilgilerinin ayrıca gösterilmemesi ile birleşen davanın tarihinin yazılmaması 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine aykırı ise de, bu eksiklik mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden eleştirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle; davalı vekilinin birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle usulden reddine, asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle kısmen kabulüne, dosyada toplanacak başkaca delil bulunmadığı anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir hususta bulunmadığından; dairemizce davanın esası hakkında HMK.’nun 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun birleşen dosya yönünden USULDEN REDDİNE,
B-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun asıl dosya yönünden KISMEN KABULÜNE;
1-)Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/11/2020 Tarih – 2016/1289 Esas – 2020/701 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
A-Asıl dosya yönünden davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
-… plaka sayılı araç için 6.000,00.-TL’nin ödeme tarihi olan 17/12/2015’ten itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte,
-… plaka sayılı araç için 6.549,00.-TL’nin ödeme tarihi olan 11/01/2016’dan itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte, fazlaya ilişkin istemin reddine,
-… plaka sayılı araç için 8.300,00.-TL’nin ödeme tarihi olan 22/02/2016’dan itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte,
-… plaka sayılı araç için 13.666,78.-TL’nin ödeme tarihi olan 25/02/2016’dan itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B-Mahkememizin 2018/78 Esas birleşen dosyası yönünden davanın kısmen KABULÜNE,
-Davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6631 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 847,84-TL asıl alacak ve 67,01-TL faiz üzerinden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Asıl dosya yönünden;
a-Alınması gereken 2.357,77-TL karar ve ilam harcından başlangıçta yatan 195,21.-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.162,56-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
b-Davacı tarafından sarf edilen davetiye ve müzekkere gideri, bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 893,60-TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesaplanan (%60,39 Kabul) 539,67-TL’lik kısmının peşin yatırılan 195,21-TL harç ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. 13/1-2 uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 5.177,37-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
e-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. 13/1-2 uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Birleşen dosya yönünden;
a-Alınması gereken 62,49.-TL karar ve ilam harcından başlangıçta yatan 35,90.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 23,59.-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
b-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 35,90.-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan, karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T. uyarınca 914,85.-TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Yargılama sonucunda ve re’sen yapılacak gider olmadığı takdirde, gerekirse re’sen yapılacak gider de mahsup edilerek ve 6100 sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının yatırana iadesine,
2-)İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a-İstinaf Kanun Yoluna Başvuru harcının hazineye irad kaydına,
b-İstinaf Karar Harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
c-Davalı tarafından yapılan 324,20-TL İstinaf Kanun yolu masrafı ile 60,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 384,70 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
e-Davalının yatırdığı istinaf gider avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince davalıya iadesine,
f-Kararın, 6100 sayılı HMK’nın 359-(4) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/01/2022


Başkan …
¸e-imzalıdır.
….
Üye …
¸e-imzalıdır.
….
Üye…
¸e-imzalıdır.
….
Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*