Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/66 E. 2021/1697 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/66
KARAR NO : 2021/1697

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :07/10/2020
NUMARASI :2018/956 Esas – 2020/520 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :20/11/2018

KARAR TARİHİ :12/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ :19/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, Gebze 4. İcra Dairesinin 2017/35600 sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen 15.266,14 TL tutarındaki icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrini 25/12/2017 tarihinde tebliğ aldığını ancak takibe itiraz ettiğini, davacı şirketin, davalı iş yerinde istihdam edilmek üzere üretim, destek, sevkıyat, kolileme, ambalajlama, danışmanlık, temizlik vb. işlerin yerine getirilmesi için personel temininde bulunduğunu, davacı ile davalı arasında personel temini ve karşılıklı yükümlülükler hususunda 22/05/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davacının, davalı şirkete personel temininde bulunduğunu, personele ait her türlü ücret, vergi, SGK primi, işsizlik sigortası prim kesintilerinin davacı tarafından ödendiğini, daha sonra bu bedellerin davalı şirkete fatura edildiğini, davalı şirket tarafından davacıya e-posta yolu ile gönderilen Personel Puantaj Tablosunda davalı iş yerinde çalışan personellerin isimleri ile çalışma günlerinin ayrıntıları ile gözüktüğünü, kötü niyetli davalı şirketin davacının temin ettiği personelleri sezonluk olarak çalıştırdığını, personellerle ilgili herhangi bir sıkıntı yaşanmadığın, karşılıklı mutabakat ve puantaj tabloları neticesinde de davacı tarafından faturalar tanzim edilerek davalı şirkete teslim edildiğini, davalı şirketin davacının tüm iyi niyet ve taleplerine rağmen müspet bir tavır göstermediğini, oyalama suretiyle süreci uzattığını, davalının, borçlu olduğu bakiyeyi ödemediği için icra zoruyla tahsil yoluna gitmek durumunda kalındığını, ödeme emrine itirazlarında alacak bakiyesine itirazlarının yanında talep edilen faize de itiraz ettiklerini, davacı ile davalı arasındaki iş ticari olduğundan dolayı ticari temerrüt faizi ödenmesi gerektiğini, ödeme emrini tebliğ alan davalının takibe itiraz ederek takibi durdurmuş olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davalı şirket arasında personel temininde bulunulması hususunda sözleşme akdedildiğini, davacı şirketçe yatırılan personel sigorta primlerinin fazla tutarda davalıya fatura edildiğini, bazı işçilerin sigorta primleri yatırılmadığı halde veya görünmeyen günlerin örneğin raporlu oldukları dönemlere ilişkin primlerin de davalıdan istendiğini, Sosyal Hizmetler Sözleşmesinin 3. 4. maddesi uyarınca, “… görevlendirdiği personele ait her türlü ücret, vergi, SGK primi, işsizlik sigortası, prim kesintileri, idari ve adli makamlar tarafından kanun ve yönetmeliklere uyulmamasından dolayı tatbik edilecek cezalardan yüklenici sorumludur …” denildiğini, davacının kendi sorumluluğunda olan bir ödemeyi davalıdan talep edemeyeceğini, borcu kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı şirket tarafından davalı şirkete gönderilen faturanın, faiz başlangıç tarihinin hatalı olduğunu, salt fatura düzenlenmesinin temerrüde esas olarak kabul edilemeyeceğini, davacının bakiye alacağının ödenmesi için dava tarihinden önce miktar belirterek ihtar çekip davalıyı usulen temerrüde düşürmediğinden fatura tarihinden takip tarihine kadar geçen süre için işlemiş faiz alacağına hükmedilemeyeceğini, davalıya ihtarname tebliğ edilmediğinden faiz başlangıç tarihinin ödeme emri tebliğ tarihi olduğunu, 25/12/2017 tarihinde davalıya tebliğ edilen fatura alacağı ile birlikte faizine de itiraz edildiğini, sözleşmede kararlaştırılmamışsa alacağa kanuni temerrüt faizi uygulanacağını, ticari temerrüt faiz uygulanamayacağını, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddine, davalı şirketin %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “… davanın HMK’nın 320/4. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına …” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mazeret dilekçesini duruşmadan üç gün önce mahkeme dosyasına göndermelerine rağmen dosyanın işlemden kaldırılmasının mahkemece sehven yapıldığını düşündüklerini, dosyada ilk bilirkişi raporu tanzim edilirken istenen şirkete ait defter ve belgeler ibraz edilmiş, davalı şirket defter ve belgeleri ibraz edememiş mevcut durumda bilirkişi raporu tanzim edilmiş olmasına karşın dosyanın ikinci kez bilirkişiye tevdi edildiğini ve yukarıda belirtildiği üzere mazeret beyanları gözden kaçırılmasıyla verilen karar nedeniyle haklı iken haksız duruma düştükleri gibi davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti nedeniyle de icra baskısında hukuka aykırı bir durumla karşı karşıya kalacaklarını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyada mevcut bilirkişi raporu doğrultusunda dosyanın karara çıkarılmasını talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2020 Tarih – 2018/956 Esas – 2020/520 sayılı kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hizmet sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturalardan doğan alacak için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın usulüne uygun olup olmadığı noktasındadır.

Duruşma tutanakları, taraf vekillerinin mazeret dilekçeleri ve UYAP “işlem kütükleri” incelendiğinde; basit yargılama usulüne tabi davada; mahkemece davacının mazeret bildirmeksizin katılmadığı ve davalı tarafın da davayı takip etmeyeceğini beyan ettiği 19/06/2020 tarihli duruşmada HMK’nın 150/1 maddesi gereğince dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, dava 23/06/2020 tarihinde yenilendiğinden, 07/10/2020 tarihine duruşma tayin edildiği, davacı vekilinin 04/10/2020 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği dilekçede; “sayın mahkeme davalı tarafa bilirkişi ücretinin yatırılması ile ilgili ihtarı da içeren duruşma zaptını 24/03/2020 tarihinde tebliğ edip iki haftalık kesin süre vermiş olmasına rağmen, davalı kesin sürede bilirkişi ücretini yatırmamıştır. bu nedenle ikinci bilirkişiye gönderilmesine muvafakat etmediğimiz gibi hükme esas alınmaması gerekmekle birlikte dava sürecini uzattıkları için dosyanın bu haliyle karara bağlanması gerekmektedir.Mahkeme dosyanızın olduğu saate yakın İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi 2018/498 Esas sayılı dosyasında karar duruşmam olması sebebi ile bu celse duruşmaya katılamayacağımı, mazeretimin kabulüne karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunarak, mazeret bildirdiği,evrak işlem kütüğüne göre dilekçenin 05/10/2020 tarihinde katip tarafından okunduğu, davalı vekilinin de aynı şekilde mazeret bildirdiği, mahkemece davalı vekilinin mazereti reddedilerek müteakiben davanın HMK’nın 320/4 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüş olup, davacı vekilinin duruşmadan önce UYAP üzerinden mazeret dilekçesi gönderdiğinin, dilekçede mazeret sebebini de açıkladığının, dilekçenin 05/10/2020 tarihinde kayıt altına alındığının anlaşılmasına göre, mazeret dilekçesinin duruşma Hakimi tarafından görülmemesi davacıya atfedilecek bir kusur olmadığından, mahkeme tarafından mazeret hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden davanın açılmamış sayılmasına dair verilen kararın hatalı, istinaf talebinin ise yerinde olduğu görülmüştür.
Mahkemece, tüm bu hususlar dikkate alınmadan, eksik araştırma ve incelemeye dayalı deliller toplanmadan ve incelenmeden karar verilmesi yerinde olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6-3 maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6-3 maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6-3 maddesi gereğince; Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 07/10/2020 tarih, 2018/956 Esas ve 2020/520 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6-3 maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359/3 maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6-3 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.12/10/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*