Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/658 E. 2022/165 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/658
KARAR NO : 2022/165

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2020
NUMARASI : 2018/467 Esas – 2020/821 Karar

DAVACI : … (T.C. No: …) ……
VEKİLİ : Av. ……..
DAVALILAR : 1-… (T.C. No: …) …… ……
: 2-… (T.C. No: …) …… ……
VEKİLİ : Av. … ……
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2017

KARAR TARİHİ : 25/01/2022
KR. YAZIM TARİHİ : 24/02/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Beşiktaş 11.Noterliği’nin 10/01/2012 tarih, 11368 sayı ile 03/01/2012 tarihinde kurulan FSD Yapısal Çelik İmalatları ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 19/01/2012 tarihli ve 7987 sayılı Ticaret Sicil gazetesinde ilan edildiğini, müvekkili …’in ortağı olduğu FSD Yapısal Çelik İmalatları ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sermayesinin ise 30/06/2016 tarih ve 846 sayılı Ticaret Sicil gazetesinde ilan olunduğu gibi 1.000.000,00 TL iken 3.000.000,00 TL olarak arttırıldığını, bu artış kararına itiraz edilerek İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret mahkemesinde dava açtıklarını ve haklılıklarının bu davada bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, şirketin kuruluşundan itibaren yönetim kurulu başkanı olan ve şirketi münferit imzası ile tek başına temsil yetkisi bulunan davalı … ve şirketin mali işlerini takip eden yönetim kurulu üyesi …’ın pay sahibi olan müvekkiline bilgi ve belge vermedikleri gibi şirketin kötü yönetiminden de sorumlu olduklarını, şirketin zarara uğratılmasından müvekkilinin kendisine gönderilen Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. tarafından keşide edilen Beyoğlu 31.Noterliğinin 30/10/2017 tarih ve 36850 yevmiye nolu ihtarı ve Türkiye İş Bankası tarafından keşide edilen Kartal 10.Noterliğinin 31/10/2017 tarih ve 30366 yevmiye nolu ihtarı ile haberdar olduğunu, bu ihtarnamelerde belirtilen toplam mer’i gayri nakdi borç tutarı 3.607.317,78 TL.,+95.850,90 USD toplam nakdi borç tutarı 10.306.269,20 TL. ve 1.118.383,73 USD bu borçlardan müvekkilinin haberi olmadığını, davalının şirketi keyfi yönetimi ile zarar uğrattığını ve şirketin tek mal varlığı olan fabrika binasını kanunun emredici hükmüne aykırı olarak bila bedel TKKB’ye devir ettiğini, bu konuda alınması gereken bir genel kurul kararını almadığı gibi bu durumu müvekkilinden sakladığından bahisle, öncelikle şirketin aktifini azaltıcı ve pasifini artırıcı işlemlerin önlenebilmesi için, şirket yönetiminin dava sonuna kadar Kayyum’a devredilmesine, şirketin zarara uğratılmasından dolayı uğramış olduğu doğrudan zararlardan belirlenecek olan zararlarına karşılık 5.000,00 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte zarara sebep olan davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirttiği tüm maddi vakalarda dava dışı şirkette yönetim kurulu üyesi olduğunu, kararların alınmasında bizzat olumlu oy kullandığını, davacının müvekkilleri aleyhinde sorumluluk davası açma hakkı bulunmadığını, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, ayrıca dava dilekçesinde Dilovası’nda yer alan gayrimenkulün bedelsiz olarak TFKB’ye devir ve tescil edildiğinin yasal olmadığı iddiasının doğru olmadığını, davacının İstanbul Anadolu 9.Asliye Ticaret mahkemesinde görülmekte olan davaya ilişkin olarak bilirkişi raporunda haklılıklarının tespit edildiğini beyan etmiş ise de, o davanın sermaye artışına ilişkin olarak dava dışı şirkete açıldığını, bu dava ile bir ilgisinin bulunmadığından bahisle, davanın öncelikle derdestlik ve zamanaşımı sebebiyle usulden reddine ve haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kanıtlanmaması sebebiyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … davanın reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince, dosyadaki delillerin değerlendirilmesi ve tanık anlatımları dahil bilirkişi raporundaki iddialarını teyit eden tespitler yeterince değerlendirilmeden hüküm kurulduğu, dava dışı FSD şirketinin Sanal Ofis adresinden başka bir mal varlığının kalmadığı gerçeği karşısında bilançolarda ve ekte sunulan davalı Alaattin Yalçın tarafından müvekkile gönderilen 2016 yılı nakit akış tablosuna göre şirkete ait 2 Milyon Euro değerindeki makinenin ne olduğu araştırılmadan “sadece taşınmaz bedeli” esas alınarak zararın bu kapsamda değerlendirilmesinin hatalı bulunduğunu beyan ederek, tehiri icra taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket taşınmazın satışına onay vermese dahi, davacının da onay verdiği 2014/7 sayılı yönetim kurulu kararı ile yapılmasına karar verilen sözleşmenin bir gereği olarak taşınmaz elden çıkabileceğini, dolayısıyla davacının taşınmazın bila bedel devredildiğine ilişkin iddiaları gerçeği yansıtmadığını, binanın bedelsiz olarak devredildiğine ilişkin iddialar gerçeği yansıtmadığını, davacı yanın bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı beyanı gerçeği yansıtmadığı, dosyada alınan ek rapor ile halihazırda çürütüldüğünü ayrıca gerekçeli kararda son derece isabetli ve davacının itirazlarını karşılayan şekilde bir hüküm kurulmasına rağmen, davacı aynı iddialarını ısrarla sürdürdüğünü beyan ederek, davacının istinaf taleplerinin reddi ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2020 Tarih – 2018/467 Esas – 2020/821 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’nın 553/1 maddesi gereğince açılan, yöneticilerin kusurlu eylemleriyle şirketi uğrattıkları zararın tazmini istemidir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının da ortağı olduğu, Beşiktaş 11.Noterliği’nin 10/01/2012 tarih, 11368 sayı ile 03/01/2012 tarihinde kurulan FSD Yapısal Çelik İmalatları ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 19/01/2012 tarihli ve 7987 sayılı Ticaret Sicil gazetesinde ilan edildiği, FSD Yapısal Çelik İmalatları ve İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sermayesinin 30/06/2016 tarih ve 846 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan olunduğu gibi 1.000.000,00 TL iken 3.000.000,00 TL olarak arttırıldığı, bu artış kararına davacının itiraz ettiği ve İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret mahkemesinde dava açıldığı, şirketin kuruluşundan itibaren yönetim kurulu başkanı olan ve şirketi münferit imzası ile tek başına temsil yetkisi bulunan davalı … ve şirketin mali işlerini takip eden yönetim kurulu üyesi …’ın şirketin kötü yönetiminden sorumlu oldukları, şirketin zarara uğratılmasından davacının kendisine gönderilen Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. tarafından keşide edilen Beyoğlu 31.Noterliğinin 30/10/2017 tarih ve 36850 yevmiye nolu ihtarı ve Türkiye İş Bankası tarafından keşide edilen Kartal 10.Noterliğinin 31/10/2017 tarih ve 30366 yevmiye nolu ihtarı ile haberdar olduğu, davalıların birlikte hareket ederek şirketi zarara uğrttıklarını belirterek öncelikle şirketin aktifini azaltıcı ve pasifini artırıcı işlemlerin önlenebilmesi için, şirket yönetiminin dava sonuna kadar Kayyum’a devredilmesi, şirketin zarara uğratılmasından dolayı uğramış olduğu doğrudan zararlardan belirlenecek olan zararlarına karşılık 5.000,00 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte zarara sebep olan davalılardan tazminine karar verilmesi için eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince dosya arasına aldırılan 22/08/2019 tarihli raporda özetle; yapılan inceleme ve araştırmalarda dava konusu taşınmazın Kocaeli, Dilovası, Çerkeşli İMES Organize Sanayi Bölgesi içinde yer aldığı, taşınmaz sanayi bölgesinde ve sanayi parseli vasfında olduğu, ulaşım ve alt yapı imkanlarının geliştiği bir bölgede yer aldığı, D-100 karayoluna, TEM Otoyoluna, yeni yapılan Kuzey Marmara Otoyoluna, Körfez Geçiş Köprüsüne, Dilovası ve Gebze şehir merkezlerine, limana ve demiryoluna çok yakın olduğu, serbest piyasada alım-satım veya kiralama kabiliyetinin yüksek olduğu bir konumda bulunduğu, Kocaeli, Dilovası, Çerkeşli Mah., 393 ada, 25 nolu parselde kayıtlı 4153,67 m2 miktarlı “İki Katlı Çelik Fabrika, Betonarme Su Deposu, Güvenlik Kulübesi, Prefabrik Trafo ve Arsası” vasfındaki taşınmaz Ice Grup Plastik A.Ş. adına kayıtlı olduğu, parsel üzerinde fabrika binası ve müştemilatları bulunduğu, fabrika binasının tamamlanarak kullanıma hazır durumda olduğu, keşif tarihi itibari ile faal olmadığı, fabrika binası ve müştemilatlarının İMES OSB tarafından ruhsatlı ve iskanlı olduğu, fabrika binası ve arsasının dava tarihindeki rayiç değerinin arsa değerinin 4.984.404,00 TL, yapı ve müştemilatların değerinin 4.035.191,00 TL olmak üzere toplam 9.019.595,00 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiş olduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesince tarafların alınan bilirkişi raporuna itiraz etmesi üzerine aynı heyetten 10/12/2019 tarihli ek rapor aldırılmış, alınan raporda özetle; Kocaeli, Dilovası, Çerkeşli Mah., 393 ada, 25 nolu parselde kayıtlı 4153,67 m2 miktarlı “İki Katlı Çelik Fabrika, Betonarme Su Deposu, Güvenlik Kulübesi, Prefabrik Trafo ve Arsası” vasfındaki taşınmaz Ice Grup Plastik A.Ş. adına kayıtlı olduğu, parsel üzerinde fabrika binası ve müştemilatları bulunduğu, fabrika binasının tamamlanarak kullanıma hazır durumda olduğu, keşif tarihi itibari ile faal olmadığı, fabrika binası ve müştemilatlarının İMES OSB tarafından ruhsatlı ve iskanlı olduğu, fabrika binası, bina eklentileri ve arsasının dava tarihindeki (11/12/2017) rayiç değerinin 9.019.595,00 TL, Türkiye Finans Kalkınma Bankasına devredildiği tarihteki (15/08/2016) rayiç değerinin 7.809.966,00 TL, Ice Grup Plastik A.Ş.’ye devredildiği tarihteki (30/04/2018) rayiç değerinin 10.463.050,00 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiş olduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesince davacının muhtemel zararının tespiti istemiyle mali müşavir bilirkişiden aldırılan bilirkişi raporunda özetle; FSD firması aktifinde 17.115.812 TL olarak yer almakta olan Gebze OSB’deki arsa ve bina, 2018 senesinde TFKB’nın leasing alacakları karşılığında 7.000.000 TL bedel ile bankanın aktifine geçtiğini, söz konusu takas işleminde, bankanın finansal kiralama alacağının 9.991.525,05 TL’nin kapatıldığını, şirketin bu gayrimenkul ile yatırım maliyetinin 252 binalar hesabındaki 8.866.738 TL tutar ve Leasing’e ödemiş olduğu 760.500 TL tutar olduğu, mizan kayıtlarından çıkartılan veriler eşliğinde 9.627.238 TL maliyetindeki fabrika bina ve arsası, 7.000.000 TL’ye TFKB’ye devir edilerek kapatıldığını, gayrimenkulün satıldığı 2018 senesinde şirketin rasyoları, finansal oranları ve satış-karlılık tutarları, yıllara yaygın inşaat gelir ve maliyet rakamları incelendiğinde, gayrimenkul satışının elzem olduğunun görüldüğünü, gayrimenkul ve makine teçhizat alımı konusunda davacının da söz konusu yönetim kurulu kararına imza atmış olduğu yönünde görüş bildirilmiş olduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesince, somut davada; tarafların dava dışı FSD Yapısal Çelik İmalatları ve İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin ortakları olduğu, davacının yönetim kurulu üyesi ve davalıların yönetim kurulu başkan ve başkan vekili oldukları, Kocaeli İli, Dilovası İlçesi, Çerkeşli Mah. 393 ada 25 nolu parselde kayıtlı 4153,67 m2 miktarlı taşınmazın davacının da katıldığı ve olumlu oy kullandığı 04/03/2014 tarih 2014/2 sayılı yönetim kurulu kararı gereğince İMES OSB’den satın alındığı, 2.480.000,00.-TL satış bedelinin 2.400.000,00.-TL kısmı için Denizbank A.Ş.’den rotatif kredi kullanıldığı, daha sonra bu kredinin finansal kiralamaya çevrildiği, bu işlem yapılırken sat ve kirala yöntemi ile gayrimenkulün Deniz Finansal Kiralama A.Ş.’ye devredildiği, ödeme güçlüğünden dolayı Deniz Finansal Kiralama A.Ş.’nin borcu Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. tarafından kapatılarak gayrimenkulün tekrar şirkete döndüğü, Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş. tarafından borcun kapatılmasından sonra bu defa Türkiye Finans Katılım Bankası A.Ş.’ye sat ve kirala yöntemi ile devredildiği, bu işlemin gerçek anlamda satış işlemi olmadığı ve bir kredi temin yöntemi olduğu, mali müşavir bilirkişiden alınan rapora göre gayrimenkulün sat ve kirala yöntemi ile devredildiği 2018 senesinde şirketin rasyoları, finansal oranları ve satış-karlılık tutarları, yıllara yaygın inşaat gelir ve maliyet rakamlarına göre bu işlemin yapılmasının zorunlu bulunduğu, gayrimenkul ilk defa satın alındığında 2.480.000,00.-TL bedelin, 80.000,00.-TL’sinin dava dışı şirket tarafından ödendiği, 80.000,00.-TL’lik bu rakamın gayrimenkulün satın alma bedelinin sadece %3,225’ine isabet ettiği, kalan ödemelerin sürekli olarak banka kredisi ve finansal kiralama ile döndürüldüğü, davacının şirket mal varlığının önemli miktarda azaltıldığı iddiasının ve davalıların şirketi zarara uğrattıkları iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine şeklinde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu kapsamda;
Davacı tarafından, yargılamanın devamı sırasında ve mahkemece verilen kararın istinaf edilmesi safhasında ısrarla, dava dışı şirketin Rusya ülkesinde almış olduğu iş ve bu işin tamamlanmamış olsa dahi şirket tarafından bir miktar hak edişin alındığını belirtmesi ve alınan bu hak edişin İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1323 esas sayılı dosyasında bulunan raporda da belirtildiği, ancak ne var ki yapılan yargılamada bu hususun ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığı, davacının belirttiği bu husus yeteri derecede incelenmeden eksik inceleme ve dolayısıyla yanılgılı kanaatle davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece davacının beyan ettiği şekilde FSD Yapısal Çelik İmalatları ve İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Rusya ülkesinde yaptığı iş ile ilgili tüm bilgi ve belgelerin eksiksiz dosya arasına kazandırılması ve davacının bildirdiği İstanbul Anadolu Adliyesi 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1323 esas sayılı dosyasının dosya arasına getirtilerek incelenmesi ve sonucuna göre oluşacak kanaate göre olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6)-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2020 tarih, 2018/467 Esas ve 2020/821 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İİK’nın 36-(5) maddesi gereğince davacı vekilince Bingöl İcra Dairesi 2021/816 Esas ve 2021/818 Esas sayılı dosyalara sunulan teminatın davacı iadesine,
9-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362/1-g maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 25/01/2022


Başkan-…
¸e-imzalıdır


Üye-…
¸e-imzalıdır


Üye-…
¸e-imzalıdır


Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*