Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/638 E. 2022/84 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/638 – 2022/84
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/638
KARAR NO : 2022/84

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :….
ÜYE :….
ÜYE :….
KATİP :….

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :08/12/2020
NUMARASI :2019/327 Esas – 2020/546 Karar

DAVACI :ANADOLU ANONİM TÜRK SİGORTA ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ :Av. …
DAVALILAR :1-HEREKE MADEN İŞLETMELERİ ANONİM ŞİRKETİ – ….
VEKİLİ :Av. …
:2-….
:3-MAPFRE SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ :Av. …
DAVA :Rücuen Tazminat (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :31/07/2019

KARAR TARİHİ :20/01/2022
KR. YAZIM TARİHİ :10/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkette 425142416-2 nolu poliçe ile kasko sigortalı … plaka nolu aracın 16/11/2017 tarihinde davalı Hereke Maden İşletmeleri A.Ş.’nin finansal kiralama sözleşmesi gereğince işleteni olduğu, …’ın sürücüsü olduğu, Mapfre Sigorta A.Ş.’nin trafik sigorta poliçesi ile sigortacısı bulunduğu 56465 şasi nolu … plakalı iş makinası plaka nolu aracın …’ın sevk ve idaresinde iken %100 oranında kusurlu olarak kazaya sebebiyet vermesi sonucunda hasara uğradığını, yapılan inceleme ve ekspertiz raporuna göre hasara uğrayan sigortalı araç için sigortalı Şafak Yapı Madencilik İnş. San. Tic. Ltd. Şti’ne 01/12/2017 tarihinde 15.968,52-TL ve 12/12/2017 tarihinde 2.874,33-TL olmak üzere toplam 18.842,85-TL hasar tazminatı ödendiğini belirterek, 18.842,85-TL tazminatın 15.968,52-TL’si için ödeme tarihi olan 01/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası’nın avansı faizi ile birlikte davalı Mapfre Sigorta A.Ş. bakımından sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Hereke Maden İşletmeleri A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl kusurlu olan tarafın bizzat davacı şirketin sigortalısı olan … plakalı araç ve şoförü olduğu göz ardı edilmiş olup davalı şirketin anılan kazada en ufak bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, kazanın meydana gelmesinin asıl nedeninin uyarılara ve ikaz levhalarına uymayan … plakalı aracın yükleme alanı ve iş makinesinin manevra alanına girmesi olduğunu belirterek davalı şirket ile meydana gelen kaza arasında uygun illiyet bağının kopmuş olması ve dava dilekçesinde ortaya atılan iddiaların hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olması nedeniyle hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olan davanın esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Mapfre Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; davacı vekilinin dava dilekçesinde 16/11/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı iş makinesi 20/04/2017 başlangıç-20/04/2018 bitim tarihli ve 4101700845081 numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile Siemens Finansal Kiralama A.Ş. adına şahıs başına kaza tarihi itibariyle 33.000,00-TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkil şirkete sigorta ettirildiğini, söz konusu teminat miktarı davalı sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, dava konusu olayın karayolunda değil de inşaat alanında gerçekleştiğinden davalı şirketin sorumluluğunda olmadığını, davacı vekilinin ödeme tarihinden itibaren avans faizi talebinde yasal isabet bulunmadığını, zira davalı sigorta şirketi davacının başvurusunu usul ve yasaya uygun olarak değerlendirdiğini ancak teminat kapsamında bulunmadığından başvuruyu reddettiğini, dolayısıyla davalı şirketin sorumluluğunu yerine getirdiği ve temerrüde düşmediğini, dava konusu olayın haksız fiilden ibaret olduğunu, davacı ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile 3.768,57-TL maddi tazminatın 01.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan davalı Mapfre Sigorta A.Ş. poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili, davalı Hereke Maden İşletmeleri A.Ş. vekili ile davalı … tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksper raporuna göre davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu iş makinesi operatörü davalı …’ın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, yerel mahkemece alınan bilirkişi raporlarında ise iş makinesinin %20 oranında, davacı sigortalı araç sürücüsünün %80 oranında kusurlu olduğunun mütalaa edildiğini, emsal Yargıtay kararları gereğince bilirkişi raporu ile eksper raporu arasındaki mübayenetin giderilmesi için İTÜ yada Karayolları Fen Heyetinden seçilecek yeni bir bilirkişiden yeniden rapor aldırılmasına karar verilmesine yönelik taleplerinin yerel mahkeme tarafından reddedilerek mevcut kök ve ek raporlar esas alınarak usul ve yasaya aykırı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı Hereke Maden İşletmeleri A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; 07/10/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda kaza mahallinin mıcır yükleme alanı içerisinde olduğu ve karayolu veya bağlantı yolu olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle 2918 sayılı KYTK’nın 2. maddesi uyarınca karayolu sahası olmadığının açıkça vurgulandığını, bu nedenle davacı şirketin davalıya karşı dava ve talep hakkının bulunmaması nedeniyle huzurdaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bilirkişi ek raporunda davacının sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün birinci ve asli derece kusurlu olduğu yönündeki değerlendirmenin yerinde ve hukuki olmasına rağmen araç şoförüne %20 kusur izafe edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi ek raporunda belirlenen değerin oldukça fahiş olup gerçek hasar değeri yansıtmadığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; dosyada alınan ek bilirkişi raporunda hatalı değerlendirmelerle tarafına kusur isnat edildiğini, üretim mahalline ve iş makinelerine 50 metre yaklaşması yasak olan bir kimsenin/kamyonun 5 metreye dek yaklaşması ve kazaya sebebiyet vermesi sabit iken kendisine %20 kusur atfedilmesini kabul etmediğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/12/2020 tarih, 2019/327 Esas – 2020/546 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle, davacı kasko sigortacısı şirketin, sigortalısına ödediği tazminat bedelinin, davalılardan 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince rücuen tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili, davalı Hereke Maden İşletmeleri A.Ş. vekili ile davalı … tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
1-Davalıların istinaf başvuruları yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı HMK’nın 341-(2) maddesinde; “miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.” hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK’nın Ek 1. maddesi 1. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca; Maliye Bakanlığı’nca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların On Türk Lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK’nın “341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2020 yılı için HMK’nın 341/2 maddesindeki kesinlik sınırı 5.390,00 TL olmuştur.
Eldeki davada; davalılar aleyhine hüküm altına alınan miktar 3.768,57-TL olup, karar tarihi itibarı ile bu miktara yönelik verilen karar HMK.’nın 341/2 maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının altındadır. Bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen karar istinaf eden davalılar yönünden kesin niteliktedir.
Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi sonuca etkili değildir.
Açıklanan nedenlerle; karar tarihi itibariyle miktar olarak kesin olan mahkeme kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından, davalıların istinaf başvurularının ayrı ayrı usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Davacı istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme de;
Davacının istinaf nedeni rücu istemine konu kazadaki kusur dolayısıyla miktara yönelik olup, davacı tarafından hükme esas alınan kusur raporu ile ekspertiz raporu arasında mübayanet oluştuğu belirtilerek itiraz üzerine yeni rapor alınması gerektiği belirtilmiştir.
Bu kapsamda, davaya konu kazada ekspertiz raporunda kusur durumuna dair maddi vakıa belirlemesi yapılmadığı, bu durumun davacı vekilinin 30/06/2020 tarihli duruşmadaki beyanı ile de sabittir. Öte yandan,
6100 sayılı HMK’nın 266. madde hükmüne göre de, kusur oranlarının belirlenmesi teknik değil hukuki bir konudur. Elde edilen teknik bulgulara göre, hakim bu oranı belirlemede ihlal edilen kuralları gözönüne almalıdır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin, 3/12/2020 tarih, 2019/5890 esas, 2020/8066 karar sayılı ilamı) bir başka deyişle, maddi vakıaların belirli hale geldiği yargılamada kusur oranını belirleme hukuki değerlendirmeyi gerektirdiğinden kusur oranının dağılımına yönelik yeni rapor alınması doğru değildir.
Bu duruma göre; davacı tarafından sigorta tazminatı ödemesine sebebiyet veren kazanın mıcır yükleme sahasında gerçekleşmesi, sigortalı araç sürücüsünün mıcır sahasında belli bir düzen ve sıra ile yapılması gereken yükleme sırasına gerekli özeni göstermeden dahil olması ve karşı yan aracına bu kuralı ihlal ederek yakınlaşması sonrası, bir başka araca yükleme yapan iş makinesinin geri manevra yaptığı esnada sigortalı araca hasar vermesi ile gerçekleşen kazadaki kusuru durumuna dair mahkemece hükme esas alınan oranların ve neticesinde hesaplanan rücu miktarının oluşa ve hukuka uygun olduğu, davacının aksi yöndeki istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle, davalıların istinaf başvurularının yukarıda (1) nolu bentte belirtilen nedenlerle usulden reddine, davacı istinaf başvurusunun (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalıların istinaf başvurusunun HMK’nın 341-(2) ve 346-(1) maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-İstinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 21,40-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 65,30-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 15,40-TL istinaf karar harcının davalılardan ayrı ayrı alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-İstinaf edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
7-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
8-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-Kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
10-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/01/2022

….
Başkan …
¸e-imzalıdır

….
Üye …
¸e-imzalıdır


Üye …
¸e-imzalıdır


Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*