Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/61 E. 2021/1694 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/61
KARAR NO : 2021/1694

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/01/2020
NUMARASI : 2019/995 Esas – 2020/13 Karar

DAVACI : … (T.C. No: …) –
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : MÜFLİS CVS MAKİNA İNŞ. SAN. VE TİC. A.Ş. İFLAS İDARESİ (GEBZE 4. İCRA-İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ 2018/30 İFLAS)
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 16/10/2019

KARAR TARİHİ : 11/10/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 10/11/2021

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öncelikle Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/637 Esas sayılı dosyanın ikame edildiğini, anılan dosyada arabuluculuk tutanağı olmadığından davanın 27.09.2019 tarihinde usulden reddedildiğini, akabinde arabulucuya başvurulduğunu ve son tutanağın düzenlendiğini, Türk Borçlar Kanunu 158. maddesinde bu gibi hatalar için düzenleme bulunduğunu, anılan hükme göre 60 günlük ek sürede davanın açılabileceğini, müvekkilinin müflisten Yapı Kredi Bankası 12.03.2015 vade tarihli 50.000 TL bedelli 8232925 nolu çekten dolayı alacağı bulunduğunu, davacının borç belgesi olan çeki Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2018/30 İflas sayılı dosyasına alacak olarak kayıt ettirmek için 12/03/2019 tarihinde kayıt başvurusu yaptığını, gerekli harçlarını yatırdığını, bu kere Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2018/30 İflas dosyasında davacının talebinin “… tarafından sunulan alacak kaydı talepli dilekçe ve ekleri incelendi. İİK 219, 230, 232, 233 uyarınca alacağın dayanağı çek aslı veya aslı gibidir yapılmış sureti sunulmadığından alacak kayıt talebinin reddine oy birliği ile karar verilmiştir” sebebiyle reddedildiğini ve kararın davacıya 16.08.2019 tarihinde tebliğ olduğunu, süresi içinde işbu karara itiraz ettiklerini, öncelikle müvekkilinin, kayıt esnasında çekin aslını ibraz etmesine rağmen kaydı alan iflas müdürlüğü çalışanları tarafından çek aslına gerek olmadığının (suretinin yeterli olduğu) söylenerek müvekkilden sadece çekin sureti alındığını ve müvekkilin geri gönderildiğini, çek aslının ellerinde olduğunu, davaya ilişkin olarak yapılan arabuluculuk görüşmesinde iflas masasını temsilen topantıya katılan Avukat …’da dosyalarda kendisinin anlaşma yetkisi olmadığını beyan ettiğinden dosyada anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerden dolayı davacı/müvekkilinin alacağı için masaya kaydını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın sıra cetvelinin ilanından ya da İİK. 223. maddesi gereği tebligata elverişli adres bildirerek yazı ve tebliğ masrafı vermiş ise sıra cetveli ve derece kararının tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açmak zorunda olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, konusu alacağın zaman aşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafın İİK 206 vd. maddelerinde belirtildiği gibi usulüne uygun alacak kaydı başvurusunda bulunmadığını, davacı tarafın başvuru harcını ve gider avansını yatırmadığı gibi alacağa ilişkin evrak asıllarını da başvuru esnasında ibraz etmediğini, davacı tarafça alacağın dayanağı belge asıllarının (çek, senet, Gerekçeli Karar, kesinleşme şerhi, ticari defter kayıtları, protokol vs) veya tasdikli örneklerini ve hesaplamaya yarar belgeleri alacak kayıt başvuru dilekçesi ekinde sunulmadığından alacak kayıt talebi reddedildiğini, bu nedenle davacı işçinin alacak kayıt talebi haklı olarak reddedildiğini, tüm bu nedenlerden dolayı davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ” … açılan davada HMK’nun 114/2 maddesinde düzenlenen diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin noksanlık bulunduğundan, HMK’nun 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine … ” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; huzurdaki dava ticari alacak davası olmayıp , tespit niteliğinde bir dava olduğundan ve UYAP sistemi üzerinden dava açılırken her zorunlu arabuluculuk olan davalarda olduğu gibi bir sekme bulunmadığından ve ticaret davalarına zorunlu arabuluculuk kavramı yeni getirildiğinden, konuya ilişkin detayları eksıksız bilmelerinin imkansız olduğunu, hızlıca, zaman kaybetmeden arabulucuya başvurulmuş ve TBK 158 mad. kapsamında, 60 günlük süresi için de hemen dava ikame edildiğini, müvekkilin, alacağı sabit olup sıra cetveline alınmayarak, mağdur edildiği, çek, hukuki mahiyeti itibariyle bir ödeme aracı olup kayıtsız şartsız ödeme sözü içeren kambiyo niteliğinde olduğunu, söz konusu sıra cetveli hukuka uygun bulunmamakta olup müvekkilin müflisten olan tüm alacaklarının masaya kabulüne karar verilmesi amacıyla işbu sıra cetveline itiraz davasını açmak zorunluluğu doğduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın devamına, esasa ilişkin de davanın kabulüne ve alacağın sıraya kayıt edilmesine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/01/2020 Tarih – 2019/995 Esas – 2020/13 sayılı kararı ve tüm dosya dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK.’nun 235. maddesine göre alacağın iflas masasına kayıt ve kabul istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, davalı müflis şirketten olan alacağının kaydedilmesi için iflas idaresine başvurduğu, kayıt kabul talebinin 27/06/2019 tarihinde reddedildiği, ret kararının 17/08/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacının kayıt kabul istemi ile açtığı ilk davada, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince 2019/637 Esas 2019/905 Karar sayılı dosyada 27/09/2019 tarihinde, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle açılan davanın reddine karar verildiği, davacının 12/09/2019 tarihinde arabulucuğa başvurduğu, arabuluculuk son tutanağının 09/10/2019 tarihinde düzenlendiği, akabinde davacının eldeki kayıt kabul davasını açtığı, mahkemece davanın (15) günlük hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
Bu belirlemelerden sonra eldeki uyuşmazlık incelendiğinde; davacının İİK’nın 235. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içerisinde kayıt kabul davasını açtığı ve aynı mahkemenin 2019/995 Esas sırasına kayıt edildiği, bu suretle hak düşürücü sürenin kesildiği ancak 27/09/2019 tarihli karar ile arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın 30/10/2019 tarihinde kesinleştiği, sonrasında davacı tarafından arabuluculuğa müracaat edildiği; arabuluculuk görüşmesinin olumsuz sonuçlanması üzerine arabuluculuk son tutanağının imzalandığı ve davacının 16/10/2019 tarihinde eldeki davayı açtığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı ilk karara karşı istinaf başvurusunda bulunmamış ise de, dairemiz uygulaması dikkate alındığında ilk davanın (2019/637 E.) dava şartı yokluğundan usulden reddi doğru değildir. İlk davanın (2019/637 E.) haksız bir şekilde dava şartı yokluğundan usulden reddedilmesi, ilk davanın açılması ile birlikte hak düşürücü sürenin kesildiği hususu ile ilk dava hiç değerlendirilmeye alınmadan davanın bu kez hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile reddi doğru olmamıştır.
Belirtmek gerekir ki; T.C. Anayasası’nın 36. maddesinde; “adil yargılanma hakkı”, 35. maddesinde de; “mülkiyet hakkı” düzenlenmiştir. Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının bir parçası olan “hukuki dinlenilme hakkı” da 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde ayrıca düzenlenmiştir. Yine Anayasa’nın 40. maddesinde; “Anayasa ile tanınmış hak ve hürriyetleri ihlal edilen herkes, yetkili makama geciktirilmeden başvurma imkanının sağlanmasını isteme hakkına sahiptir” hükmü bulunmaktadır; mahkemeye erişim hakkı kapsamında, yapılacak iş ve işlemler yahut yorumlarda dava açmak isteyen kişilerin bu hakkını engelleyecek şekilde katı/şekilci uygulama yapılmaması gerekir.
Bu ilkelere göre uyuşmazlık incelendiğinde; davacının hak arama ve mülkiyet hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak uygulamalar yapıldığı, ilk dava ile kesinlen hak düşürücü sürenin henüz geçmediği dikkate alınmaksızın eldeki davanın hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle usulden reddi usul ve yasaya ve Anayasa’nın 36. ve 40. maddelerine aykırı olduğundan kararın kaldırılması gerekmiştir.
Kayıt kabul davaları arabulucuğa tabi olmayıp davacı tarafından açılan ilk dava (15) günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmasına rağmen davacının yanlış yönlendirilerek arabuculuğa müracaat etmesinin sağlandığı, eldeki davanın ise hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine karar verilerek davacının mahkemeye erişim hakkının kısıtlandığı anlaşıldığından davanın esasına girilmesi için kararın kaldırılması gerekmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince; GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 07/01/2020 tarih, 2019/995 Esas ve 2020/13 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a-)-6) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davacının diğer istinaf nedenlerinin kararın kaldırılması nedenine göre bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6) maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi. 11/10/2021


Başkan-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Üye-…
¸e-imzalıdır

Katip-…
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*