Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/566 E. 2021/2282 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/566 – 2021/2282
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/566
KARAR NO : 2021/2282

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :20/11/2020
NUMARASI :2017/806 Esas – 2020/506 Karar

ASIL DAVA
DAVACI :BAYSAN RADYATÖR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – Merkez Mah. Preveze Cad. No:59/A Gölcük/KOCAELİ
VEKİLİ :……
DAVALILAR :1-S.S. 44 NOLU YENİKÖY KAMYON/DAMPERLİ VE ÇEKİCİLER MOTORLU TAŞIYICILAR KOOP. – Yeniköy Sepetlipınar Mah. Pürsan Yolu Üzere Merkez/KOCAELİ
VEKİLİ :1-…..
:2-……
VEKİLİ :Av. ……
DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :14/08/2017

BİRLEŞEN DAVA :Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/400 Esas sayılı dosyası
DAVACI :BAYSAN RADYATÖR SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. – Merkez Mah. Preveze Cad. No:59/A Gölcük/KOCAELİ
VEKİLİ :Av. ……
DAVALILAR :1-S.S. 44 NOLU YENİKÖY KAMYON/DAMPERLİ VE ÇEKİCİLER MOTORLU TAŞIYICILAR KOOP – Yeniköy Sepetlipınar Mah. Pürsan Yolu Üzere Merkez/KOCAELİ
VEKİLİ :Av. ……
:2-……
VEKİLİ :Av. ……

DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ :20/07/2018

KARAR TARİHİ :24/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ :21/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özele; davacıya ait 16 adet trafonun Balıkesir-Hendek arasında taşınması için davalı kooperatif ile anlaşma yapıldığını, 23/07/2016 tarihinde davalı sürücünün yönetimindeki … plakalı çekici ve arkasına bağlı olan … plakalı dorse ile trafolar davacı fabrikasından alınarak yola çıkıldığını, aynı gün Balıkesir-Bursa yolu üzerinde trafik kazası meydana geldiğini, sürücü aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüjü geçip karşı şeride girip devrildiğini ve dorsede bulunan davacıya ait 16 adet trafonun hasarlandığını, trafik kazası tespit tutanağı tutulduğunu ve olayda araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kazaya karışan diğer sürücülerin kusurlarının bulunmadığını, hasarlanan trafoların onarımının mümkün olmadığını ve bu malzemeler için 23/07/2016 tarihli teknik rapor hazırlandığını, hasarlanan radyatörlerin değerinin KDV hariç 42.752,54 Euro olduğunu, bu nedenle davacının uğradığı 42.752,54 Euro +KDV zararının olay günü itibariyle avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı şirket tarafından açılan işbu tazminat davasının usulen ve esasen haksız ve könüniyetli olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığı için reddi gerektiğini, araç sürücüsü taşıyıcının olayda sınırlı sorumluluğunun olduğunu, davalı sürücü olay anında aracının sol ön tekerleğinin patlaması nedeniyle direksiyon hakimiyetini kaybederek kaza yaptığını belirttiğini, araç diğer davalı kooperatifin park alanında bulunduğunu ve tekerleğinin patlak olduğunun görülebileceğini, davanın Liberty Sigorta A.Ş’ye ihbarı gerektiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kooperatif vekili cevap dilekçesinde; her ne kadar huzurda ikame edilen işbu davada davalı kooperatifin işleten sıfatı ile sorumlu olduğunun ileri sürüldüğünü, davalı kooperatifin işleten sorumluluğunun söz konusu olmadığını, söz konusu aracın davalı kooperatif üzerine kayıtlı olmaması nedeni ile herhangi bir sorumluğunun bulunmadığını, haksız fiilden kaynaklanan tazminatlarda zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu, davacının taleplerini söz konusu kaza meydana geldikten 2 yıl sonra talepte bulunduğunu, davacı tarafın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın üçüncü kişilere karşı taahhütlerini yerine getiremediğinden üretim ve pazar kaybına uğradığını, ticari itibarının zedelendiğini iddia ederek tazminat talebinde bulunmuşsa da davacı tarafın tazminat taleplerinin unsurlarının oluşmadığını, tazminat istemlerinin usul ve yasaya uygun olmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın davalı yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… asıl davanın kısmen kabulü ile; birleşen 2018/400 Esas sayılı davanın reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalılar vekili ve davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığını, bilirkişi heyetinin asıl davada radyatörlerdeki zarar miktarının 84.104,42-TL olduğunu, birleşen davada ise zararın oluşmadığını belirttiğini, yerel mahkemeninde bu rapora dayanarak hüküm kurduğunu, rapora itirazlarının değerlendirilmediğinin, yerel mahkemece davacı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, bilirkişiye davalı defterlerinin yerinde inceleme yapılması yetkisi verildiği halde bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapılmadığının, davalı tarafça defter sunulmadığından bahisle davalı defterleri incelenmediğini, yerel mahkemece de davacı defterlerindeki alacak kaydı ve ödemeler gözetilerek yazılı hüküm kurulduğunu, davalı defterleri üzerinde yerinde inceleme yaptırılması suretiyle deliller eksiksiz olarak toplandıktan sonra karar verilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile yazılı hüküm kurulmasının bozmayı gerektirdiğini, davacı tarafından davalıların kusurlu davranışı nedeniyle gerçekleşen zarar nedeniyle aynı ürünler tekrardan üretilmeye başlandığını ve tanesi 2.063,46 €’ya mal edildiğini, bununla birlikte şirketin fazla mesai yapmasından dolayı fazlaca mesai yapmış olup, bunların da hesaplanması gerektiğini ancak hesaplanmadığını, davalı tarafın vekalet ücretini icra takibine koyduğunu, ivedilikle hüküm kesinleşinceye kadar tehiri icra kararı verilmesi gerektiğini, davacının bu olay nedeniyle ticari itibarinin zedelenmiş olduğunu, manevi tazminata da hak kazanması gerektiğini, manevi tazminatın da hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/Damperli Ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Koop. vekili istinaf dilekçesinde özetle; yapılan bilirkişinin incelemesi neticesinde davacının radyatörlerinin toplam tutarının kaza tarihindeki döviz kuru da dikkate alınarak 90.663,62-TL olduğunu, radyatörlerin hurda değerinin ise 6.559,20-TL olduğu beyan edilmek sureti ile davacının toplam zararının 84.104,42-TL tutarında olduğu beyan edilmişse de söz konusu kaza sırasında radyatörlerinin tamamının hurda haline gelip gelmediği, tamirinin mümkün olup olmadığı ile alakalı olarak davacının soyut beyanı dışında herhangi bir değerlendirmenin yapılmadığını, zira radyatörlerin tamirinin mümkün olup olmadığı, kullanılma ihtimalinin bulunup bulunmadığı yerel mahkemece ve bilirkişilerce bu konuda bir değerlendirmenin yapılmadığını, davacı tarafça bu hususta yaptırılan bir tespitin de bulunmaması sebebi ile yapılan hesaplamaların gerekli inceleme yapılmadan davacı beyanı doğrultusunda hesaplama yapılmasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşıyıcı davalının emtia sahibi ve davalı aracına yüklemeyi yapan davacı firmaya karşı sınırlı sorumluluğunun olup kusursuz sorumluluğunun olmadığını, yerel mahkemenin 3 yıllık zamanaşımı süresini esas almasının hukuka aykırı olduğunu, davanın 1 yıllık zaman aşımı süresi içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, yeni bir ön lastiğin patlamasının her durumunda sürücünün önceden sezebileceği bir durum olmadığını bu nedenle kusurlu olarak değerlendirilemeyeceğini, davalı şirketinin araç işleten sıfatıyla sefer öncesi gerekli bakım, onarım ve kontrolleri yaptırmamış olması sebebiyle %100 kusurlu bulunduğuna dayalı rapora göre karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığını, davalının idaresindeki kamyonetin sağ ön lastiğinin olay öncesi patladığının, 2011 yılında alındığı fatura ile ispat edilen lastiklerin bakımsız ve eski olduğunun, davalının aracını süratli kullandığına dair dosya içinde delil bulunmadığını, olayın lastik patlaması şeklindeki teknik problemden kaynaklandığını, dolayısıyla sanığın kusurlu olmadığının kabulünde bir isabetsizlik görülmediğini belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı vekili istinaf dilekçesinde davalının kusursuz olduğunu, ancak gerek dosyada alınan bilirkişi raporunda gerekse kaza tarihindeki trafik tespit tutanağında davalının %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalının radyatörler ile ilgili yapmış olduğu itirazların da hiçbirinin yerinde olmadığını, zira bilirkişi raporlarında ayrıntılı açıklamanın yapılmış olduğunu, radyatörlerin hurda haline geldiğini ve kullanılamaz olduğunu, davalının zamanaşımı yönünden istinaf sebeplerinin de yerinde olmadığını, yerel mahkemenin kararının yerinde olduğunu, huzurdaki uyuşmazlıkta 3 yıllık zamanaşımının bulunduğunu, bu nedenle davalının zorlama yorumlarının yerinde olmadığını belirterek; davalıların istinaf başvurularının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/11/2020 tarih, 2017/806 Esas – 2020/506 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davalar, taşıma sırasında taşınan emtianın hasarlanması nedeniyle meydana geldiği iddia olunan maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda,asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Kamu düzeni yönünden ve davalı sigortanın itirazları açısından yapılan incelemede;
6100 sayılı HMK’nın Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinin 2. fıkrasına göre “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” Kanunun aradığı bu şekil, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetine sebep olabilecek, kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (HGK 2013/9-1989 Esas 2014/657 Karar sayılı ilamı).
Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve hukuka uygunluk denetiminin yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması, zorunludur.
Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
6100 sayılı HMK’nın 298. maddesi uyarınca kararını gerekçesi ile birlikte tam olarak yazması ve hüküm sonucunu HMK’nın 297/2 maddesinde öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır. Mahkemece yargılama sonunda verilen bu kısa karar, bir davayı sona erdiren yasa yolu açık olan son kararlardandır. Bu kararla, mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur.
Ayrıca ilamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili İcra Mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. -1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 K. sayılı ilamları).
HMK’nın “Taleple Bağlılık İlkesi” başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir” hükmüne yer verilmiştir.
HMK 297/2 maddede; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.
İncelenen dosyadaki birleşen davada davacı tarafın maddi ve manevi tazminat şeklinde birden ziyade talebi olup, davacı taraf kaza nedeniyle teslim edilemeyen malların yeniden imalatı sebebiyle maddi tazminat ve ayrıca manevi tazminat talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince her iki talep yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, HMK’nın anılan hükümlerine aykırı olarak, infazda tereddüt oluşturacak şekilde tek bir hükümle taleplerin reddine karar verilmiş olması yasaya ve usule aykırıdır.
Davacı vekili ile Davalı S.S. 44 Nolu Yeniköy Kamyon/damperli Ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Koop.’in istinaf itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasaya uygun gerektirici nedenlere; sürücüsü diğer davalı … olan … plakalı çekici ve arkasına bağlı olan … plakalı dorsenin 23/07/2016 tarihinde yapmış olduğu kazada, araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olarak tespit edildiği, mahkemesince makine mühendisi ve lojistik uzmanı bilirkişilerden rapor ve ek raporların alındığı, alınan raporların olay ve oluşa uygun, karar vermek için yeterli, denetime elverişli, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılarak düzenlendiği, taşıma sırasında hasarlanan emtia nedeniyle yapılan maddi zarar hesaplamalarının, 6102 sayılı TTK’nın tazminat hesabına ilişkin 880 vd. maddelerinde düzenlenen hükümlere uygun oluşuna, birleşen davaya konu edilen maddi zararların ispatına yönelik somut ve mahkemeyi ikna edici kanıtlar ibraz edilmemiş olmasına göre, yine birleşen davaya konu edilen manevi tazminat talebinin ise somut olayın özellikleri itibariyle davacı şirketin ticari itibarına saldırı mahiyetinde olmaması ve manevi tazminat şartlarının oluşmamasına göre davacı tarafın, anılan Yasanın 879. maddesine göre taşıyıcının gerek kendi adamlarının, gerekse taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olmasına göre davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Koop. vekillerinin yerinde görülmeyen tüm istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalı … vekilinin itirazları açısından yapılan incelemede;
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, yerel mahkemece her ne kadar davalılar asıl dava dosyası ve birleşen dosya yönünden zamanaşımı definde bulunmuş iseler de, TTK’nın 855.maddesinin 5. fıkrasında taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilden veya ihmalinden dolayı eşya zayi olmuşsa taşıyıcının sorumluluğunun üç yılda zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiş olup,kazada davalı Orhan’ın ”şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak”kuralını ihlal ettiği anlaşılmakla zararın meydana gelmesinde ihmali olduğundan 3 yıllık zamanaşım süresi dolmadığından zamanaşımı defininin reddine karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 855/5. maddesi;
“E) Zamanaşımı
MADDE 855- (1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu
ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
(3) Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu
öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
(4) Gönderen veya gönderilen, taşıyıcıya karşı olan haklarını, bir yıl içinde 18 inci
maddenin üçüncü fıkrasına uygun şekilde istemiş olmaları şartıyla, def’i olarak her zaman ileri sürebilirler.
(5) Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı;
a) Eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse,
b) Yolcu geç ulaşmışsa,taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar.
(6) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundaki zamanaşımı
hükümleri saklıdır. “”E) Zamanaşımı
MADDE 855- (1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu
ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.
(3) Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu
öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
(4) Gönderen veya gönderilen, taşıyıcıya karşı olan haklarını, bir yıl içinde 18 inci
maddenin üçüncü fıkrasına uygun şekilde istemiş olmaları şartıyla, def’i olarak her zaman ileri sürebilirler.
(5) Taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı;
a) Eşya zıyaa, hasara uğramış veya geç teslim edilmişse,
b) Yolcu geç ulaşmışsa,taşıyıcının sorumluluğu üç yılda zamanaşımına uğrar.
(6) 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunundaki zamanaşımı
hükümleri saklıdır. ” hükmünü haizdir.
TTK’nın 885.maddesinde; ” (1) Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması hâlinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zaman aşımına uğrar.
(2) Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zaman aşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.”
Anılan hükme göre, eşya taşımasına ilişkin talepler bir yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre, eşya taşımasında eşyanın gönderilene teslimi, eşya zayi olmuş ise eşyanın ulaşması gereken tarihten başlar.
Somut olayda; dosyaya sunulan bilirkişi raporundaki kusur değerlendirmesinde; davalı sürücü …’nun, yönetimindeki … çekici ve buna bağlı 41GL 737 dorse plakalı aracı ile, Balıkesir’den 16 adet radyatörü alıp Sakarya/Hendek’e götürürken Balıkesir-Bursa yolu üzerinde Ulubat’tan yaklaşık 10 km sonra aracının sol lastiğinin patlaması neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek orta bariyerlere ve su kanalını da geçerek karşı şeride girip sağ yanı üzerine devrilerek radyatörlerin hasarlanmasına sebep olduğu, 23.07.2016 tarihli trafik kazası tespit tutanağında, tır sürücüsünün, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 56/ 1-a maddesi uyarınca “şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak” kuralını ihlal ettiği, diğer sürücülerin kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, sürücünün Ulubat ilçesinde ara verdiğinde aracının lastiklerini kontrol etmesi gerektiği, kontrol etmiş ise ve beyanında da belirttiği gibi, aracının lastikleri yeni ise, aracın yükünün maksimum yükün yaklaşık 1/3’ü kadar olduğu, yolun standart bir yol olduğu da dikkate alındığında, aracın lastiğinin patlamaması gerektiği, bu şartlarda aracın lastik patlamasının önceden kestirilip önlenmesinin ihtimalinin olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiş olup; gerek dava dilekçesinde gerekse yargılama aşamasında TTK’nın 855/5 maddesi uyarınca zararın davalının kastından veya pervasızca bir davranışı nedeniyle meydana geldiği yönünde herhangi bir iddia ileri sürülmediği gibi, bu iddianın davacı tarafça kanıtlanamamıştır.
Trafik kazasının, sürücünün aracı yol ve trafik şartlarına uygun şekilde sevk ve idare etmemesinden kaynaklanması ve sürücünün tam kusurlu olması TTK’nın 855/5 maddesinde düzenlenen kasıt veya pervasızca davranış olarak değerlendirilemeyeceğinden, somut olayda üç yıllık zaman aşımının da uygulanamayacağı sonucuna varılmıştır.
Verilen bilgiler ışığında, asıl davaya konu maddi tazminat talebi 6102 sayılı TTK’nın 855/1 hükmü uyarınca 1 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup; ihtilaflı taşımaya konu emtianın varış tarihinin 23.07.2016, işbu davanın açılış tarihi 14.08.2017 olmakla, dava 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmasından sonra açıldığından, asıl ve birleşen dosya davalılardan … vekilinin zamanaşımı def’i kabul edilerek, anılan davalı yönünden asıl davanın zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerekmiştir.
Bu itibarla; yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen dosyalarda davacı vekilinin, asıl dosyada davalılardan S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Koop. vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, davalı … vekilinin asıl dosyadaki istinaf başvurusunun ise kabulüne, karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, bu hususta yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmadığından, asıl davaya ilişkin ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve asıl davanın davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/Damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Koop. yönünden kısmen kabul-kısmen reddine, davalı … yönünden reddine, birleşen dosyadaki ilk derece mahkemesi kararının ise, 6100 sayılı HMK’nın 355/1 maddesi uyarınca kamu düzeni nedeniyle res’en kaldırılarak, her iki davalı yönünden de ayrı ayrı reddine dair düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davacı vekili ve davalılardan S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Koop.vekilinin istinaf başvurularının ESASTAN REDDİNE,
Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda KABULÜNE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/11/2020 tarih, 2017/806 Esas ve 2020/506 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
I-Asıl dosyada;
a)Davanın davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/Damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi yönünden KISMEN KABULÜ ile; 84.104,42-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Davalı … yönünden açılan davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
II-Birleşen 2018/400 Esas sayılı dosyada;
a)Davalı S.S. 44 Nolu Yeniköy Kamyon/Damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davalarının REDDİNE,
b)Davalı … yönünden açılan maddi tazminat davasının zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
Davalı … yönünden açılan manevi tazminat davasının REDDİNE,
III-Asıl davada;
a)Alınması gerekli 5.745,17-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 3.575,28-TL harcın mahsubu ile kalan 2.169,89-TL harcın davalı S.S. 44 Nolu Yeniköy Kamyon/Damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi alınarak hazineye irat kaydına,
b)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 11.733,57-TL nispi vekalet ücretinin davalı S.S. 44 Nolu Yeniköy Kamyon/Damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi alınarak davacıya verilmesine,
c)Davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/Damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 15.848,81-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
d)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 11.733,57-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
e)Davacı tarafından yapılan 3.606,68-TL harç, 325,80-TL müzekkere ve tebligat gideri, 2.000,00-TL bilirkişi gideri olmak üzere ki toplam 5.932,48-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 2.383,26-TL’nin davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/Damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifinden alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
f)Davalı tarafından yapılan 31,20-TL yargılama giderinin davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 18,66-TL’nin davacıdan alınarak davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/Damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifine verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
g)HMK 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek arta kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
h)Davalı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
IV-Birleşen 2018/400 Esas sayılı dosyada;
a)Karar tarihi itibariyle alınması gereken 54,40-TL’den peşin alınan 1.611,64-TL’nin mahsubu ile artan 1.557,24-TL’nin davacıya iadesine,
b)Davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/Damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 6.568,36 -TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
c)Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 6.568,36- TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
d)Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
e)Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-Davacı ve davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nin istinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)İstinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına,
bKarar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 5.745,17-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 1.437,00-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4.308,17-TL istinaf karar harcının davalı S.S. 44 nolu Yeniköy Kamyon/damperli ve Çekiciler Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi’nden alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
c)İstinaf edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
d)İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
e)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davalı …’nun istinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)Davalının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
b)Davalı tarafından yapılan istinaf başvuru harcı 162,10-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
d)Davalı tarafça yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının mahkemesince davalı tarafa iadesine,
e)Kararın tebliği işlemlerinin kararın temyize tabi bulunması nedeniyle Dairemiz tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.2 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ilamın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi’ne TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere oy birliği karar verildi24/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*