Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/557 E. 2021/2218 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/557 – 2021/2218
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/557
KARAR NO : 2021/2218

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :17/09/2020
NUMARASI :2018/584 Esas – 2020/333 Karar

DAVACI :……
VEKİLİ :……
DAVALI :……
:……
VEKİLİ :……

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :12/11/2018

KARAR TARİHİ :20/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ :18/01/2022

İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının fatura alacaklısı…’den iş bu dava konusu icra takibine konu faturaları 10.10.2018 tarihinde Kocaeli 4. Noterliğinin 16570 yevmiye numaralı temliknamesi ile temlik aldığını, temlik veren …-…’in davalı borçlu MLP Sağlık Hizmetleri A.Ş.-Fatih 01.06.2018, 07.06.2018 ve 12.06.2018 tarihlerinde 4 adet toplam 61.776,00-TL tutarında medikal malzeme satışımı içeren faturalar kestiğini, satılan medikal malzemeler için kesilen faturaların vadesinde ödenemediğini, 19.10.2018 tarihinde borçlu davalı aleyhine Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2018/65357 Esas sayılı dosyasınca icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın iş bu takibe kısmi olarak itiraz ettiğini, yapılan itirazlar neticesinde takibin durdurulduğunu, dosyanın davalı borçlunun itiraz etmediği 47.520,00-TL asıl alacağa konu kısmına davalı tarafından masraf ve fer’ileri ile birlikte 53.531,84-TL ödeme yapıldığını, davalı tarafın haksız ve hukuki mesnetten yoksun olan bu itirazının yerinde olmadığını, takibe konu faturaların tamamının vade tarihi geçtiğini, tüm bu nedenlerle; davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz olan kısmi itirazının iptali ile takibin devamına, borçlunun takibe itiraz etmekle haksız ve kötü niyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin cari hesapları kapsamında davacı yanın iddiaları ile ilişkili bir borcunun mevcut olmadığını, dava konusu takibe konu borcun varlığından söz edilemeyeceğini, davalı şirketin cari hesaplarında yapılan inceleme neticesinde davacı yanın iddiaları ile bağlantılı bir borca rastlanılamadığını, dolayısıyla takibe itiraz da bulunmakta birlikte takibin haklı olarak durdurulduğunu, davacı tarafın ödeme emrine konu faturalara dayanarak tahsilini talep ettiği bedelin haksız olduğunu, varlığı iddia edilen borcun ispatı hususunda ise iş bu faturaların ispat kabiliyetinin bulunmadığını, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığını, taraflar arasında akdolunan sözleşme gereği vadenin 150 gün olarak belirlendiğini, 150 günün sonunda ödeme yapılmaması halinde 30 gün süreli ihtarname ile ödeme isteminin davalı şirkete tebliğ edilmedikçe, faturalardan kaynaklanan borcun muaccel olmayacağını, muaccel hale gelmemiş bor borç için de icra takibi yapılamayacağını, bu hususunun takip koşulu olduğunu, takibe konu faturaların müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin hukuken mümkün olmadığını ve reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan iş bu davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulüne, davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2018/65357 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 16.314,72 TL üzerinden ve bu meblağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek yasal faiz ile birlikte devamına, alacak likit olduğundan 16.314,72 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya kapsamında tanzim edilen bilirkişi raporu ile davalı şirketin icra dosya borcu kapsamında yapmış olduğu itirazda haklı olduğunun tespit edildiğini, yerel mahkemece davanın reddi yerine ilgili şekilde hüküm kurularak davanın kabulüne karar verilmesinin açıkça yasa ve usule aykırı olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği 150 günlük vade belirlendiğini, bu kapsamda ticari davalının kayıtları doğrultusunda bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere davalı şirketin icra dosyasına yapmış olduğu kısmi itirazın yasa ve usule uygun olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/09/2020 tarih, 2018/584 Esas – 2020/333 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; faturaya dayalı başlatılan icra takibine vaki kısmi itirazın iptali istemine yöneliktir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Somut olayda; davacı tarafından alacağın temliki suretiyle devralınan faturaya kaynaklı alacağın tahsiline yönelik davalı aleyhine Kocaeli 8. İcra Dairesinin 2018/65357 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalının süresi içerisindeki kısmi itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı ve davalının itirazının iptalinin talep edildiği, davalının ise, kısmi itiraza konu edilen fatura bedelinin alacağı temlik eden ile yapılan “Sarf Malzeme Alımı Sözleşmesi” gereği vadesinin gelmediğini ileri sürerek davanın reddini istediği, mahkemece, sözleşme örneğinin ibraz edilmemesi ve davalının ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçınması gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.

Dosya kapsamı deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile incelenen davalı ticari defter ve kayıtlarına göre; itiraza konusu faturada belirtilen malın tesliminin gerçekleştirildiği, alıcı olan davalı tarafından bedelinin ödenmediği çekişmesizdir.
Uyuşmazlık, alacağı temlik eden ile davalı arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinin ödeme tarihlerine dair vade uygulamasının bulunup bulunmadığı, bu kapsamda, itiraza konu edilen alacağın takip tarihi itibariyle istenebilir olup olmadığı üzerinedir.
Bu kapsamda, davalı savunmasında ileri sürdüğü vade uygulamasına dair alacağı temlik eden ile yaptığı “Sarf Malzemeleri Alımı Sözleşmesi” ve bu sözleşmenin ödeme başlıklı 6. maddesinin varlığı ileri sürerek, söz konusu sözleşme hükmü gereği ödemenin fatura tarihinden sonra 150 günlük vade sonrası ödeneceği, temerrüt için ise, bu süreye ilaveten 30 gün süreli ihtarname keşide edileceğini belirtmiştir. Sözleşmenin cevap dilekçesi ile birlikte sunulmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan ön inceleme duruşmasının (3) nolu ara kararı ile; “taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilmesine, bu hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ihtarına” şeklinde ihtarata yer verildiği ancak davalı tarafından sözleşme örneğinin ara karar sonrası da sunulmadığı görülmüştür.
Öte yandan, talimat yolu ile bilirkişi tarafından incelenen davalı ticari defter ve kayıtlarına göre; itiraza uğrayan 12/06/2018 tarih ve 316771 nolu 14.256,00-TL bedelli faturanın usulüne uygun tutulan davalı ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı belirlenmiştir.
Bu hali ile davalı tarafından vade uygulamasına dair sözleşmenin ibraz edilmemesi, davalının tek taraflı uygulamasının davacı yönünden ispat gerçekleştirilemediğinden sonuç doğuramayacak nitelikte görülmesi ve mevcut hale göre, alacağın takip tarihi itibariyle istenebilir (muaccel) olması nedeniyle ilk derece mahkemesince, dosya kapsamı deliller uyarınca, davanın kabulü yönünde hüküm tesisinde isabetsizlik görülmemiş, aksine dair davalı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Ancak, mahkemece hükme ait gerekçe yerinde talimat yolu ile incelenen davalı ticari defter ve kayıtlarının varlığına rağmen, HMK’nın 222-(5) maddesi hükmüne göre; davalının ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan imtina etmesi olgusuna dayalı olarak davacının davasını ispat ettiğine yer verilmesi gerekçede yapılan hata niteliğinde olup doğru değildir. Bu nedenle, kararın kaldırılarak gerekçedeki hata yukarıda belirtilen sebeplere binaen düzeltilerek dairemizce davanın esası hakkında HMK’nın 353-(1)-b)-2) madde gereğince hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere ;
1-Davalının ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle ESASTAN REDDİNE, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/09/2020 tarih, 2018/584 Esas ve 2020/333 Karar sayılı kararının HMK’nın 353-(1)-b)-2) maddesi gereğince, KALDIRILMASINA,
YENİDEN YARGILAMA YAPILMASI GEREKMEDİĞİNDEN AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASINA,
a)Davanın KABULÜNE,
b)Davalının Kocaeli 8. İcra Dairesi’nin 2018/65357 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 16.314,72-TL üzerinden ve bu meblağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar işletilecek yasal faiz ile birlikte devamına,
c)Alacak likit olduğundan 16.314,72-TL üzerinden hesaplanacak %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
d)Alınması gerekli 1.114,45-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 278,62-TL harcın mahsubu ile kalan 835,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
e)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı ve 278,62-TL peşin harç ki toplam 314,52-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davacı tarafından yapılan 152,90-TL müzekkere ve tebligat gideri ile 400,00-TL bilirkişi ücreti ki toplam 552,90-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
h)HMK 120. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından karar kesinleşene kadar yapılacak masraflar mahsup edilerek arta kalan miktar olduğu taktirde karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf incelemesi yönünden harç ve yargılama masrafları;
a)İstinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına,
b)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.114,45-TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 279,40-TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 835,05-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edene iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
İlişkin; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince; miktar itibari ile KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*