Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/553 E. 2021/2257 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/553 – 2021/2257
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/553
KARAR NO : 2021/2257

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KOCAELİ 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/01/2021
NUMARASI : 2020/489 Esas – 2021/9 Karar

DAVACI :……
VEKİLİ :……
DAVALI :……
:……
VEKİLİ :……
DAVA TARİHİ : 24/05/2018

KARAR TARİHİ : 23/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ : 21/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yemek işleriyle uğraşan esnaf bir kişi olduğunu, borçlu olmadığımızın tespitini istedikleri icra dosyasına konu çek ile müvekkilinin hiçbir ilgisinin bulunmadığını ve çekteki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, çekteki imzaya itiraz ettiklerini, icra dosyasının müvekkiline usulüne uygun şekilde tebliğ yapılmadan kesinleştiğinden işbu menfi tespit davasını açtıklarını, çekin incelenmesinde çekin keşidecisinin BMS Endüstriyel Temizlik Rest. İnş. San. ve Tic. A.Ş. olduğunun, müvekkilinin bu şirket ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, bu firmaya kesilmiş bir faturasının da olmadığını, müvekkilinin böyle bir çeki bu şirketten almadığını, çekin incelenmesinden çekin Miray Yemek … emrine kesildiğinin, çekin arkasındaki Miray Yemek … kaşesi üzerindeki imzanın ise müvekkiline ait olmadığını, kaşenin müvekkilinin kullandığı kaşe olmadığını belirterek davanın kabulü ile, müvekkilinin Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2017/3593 Esas sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, dava süresince ihtiyaten takibin durdurulmasına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … isimli şahısla ticaret yaptığını, …’ten alacaklı olan müvekkilinin, …’ün de kendisinin alacaklı olduğu iddiası ile … adında birinin yanına götürüldüğünü, … olarak tanıştırılan şahıs ile …, müvekkilinin yanında anlaşmaya varıp çekin direk olarak müvekkilinin adına cirolanmasına karar verdiklerini, icra takibi başlatıldığında müvekkilinin yanına …’ın babasının oğlunun askerde olduğunu, çeklerin cirolandığından haberinin olmadığını, çeklerin geri çekilmesini istediğini, müvekkilinin kendisine düzenlenen bir oyun olabileceğini ve …’ın da gerçekte kim olduğunu bilmediğinden çeki ızla icraya koyduğunu belirterek haksız ve kötü niyetli olarak açılmamış olan bu takipte, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının hükmedilmesine karşı karşı çıkarak dava lehlerine sonuçlanırsa alacağın %20’sinden az olmayan tazminat istediklerini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; “… davanın kabulü ile davacı …’ın Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü’nün 2017/3593 Esas sayılı dosyasında takibe konu Halkbank A.Ş. İkitelli İstanbul Şubesine ait keşidecisi BMS Endüstriyel Temizlik Rest. İnş. San. ve Tic. A.Ş. olan, 30.03.2017 düzenleme tarihli, 25.000,00-TL bedelli, 1305132 numaralı çek nedeni ile dolayı davalı …’a borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine …” karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme dosyasında sadece imza incelemesi olmuş, davalının başka çekle ilişkisi olup olmadığı detaylı bir şekilde araştırma yapılmadan usul ve yasaya aykırı karar verildiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çeki davacıya müvekkilinin ciro etmediği, vermediğini, yerel mahkemeden dava konusu somut uyuşmazlıkta kambiyo senedi olan çek niteliğindeki belgenin üzerindeki imza sahte düzenlendiğinden müvekkilin borçlu olmadığının tespiti talep ettiklerini, mahkemece toplanan tüm deliller ve ATK tarafından yapılan imza incelemesi neticesinde, takip konusu çekteki imzanın davalı/müvekkiline ait olmadığı, müvekkilin çekteki davacının söz konusu çekten dolayı bir sorumluluğu bulunmadığı kesin olarak ispatlandığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının onanmasına, davalının istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/01/2021 Tarih – 2020/489 Esas – 2021/9 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; niteliği itibari ile İİK’nın 72-(3) maddesinde düzenlenen icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı tarafından istinaf edilmiştir.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacının, Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2017/3593 Esas sayılı icra dosyasından dolayı borçlu olmadığı, takip dosyasındaki çekle hiçbir ilgisinin bulunmadığı, çekteki imzanın da kendisine ait olmadığı, çekteki imzaya itiraz ettiği, icra dosyasının tarafına usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeden kesinleştiğini belirterek aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince açılan davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
Eldeki davada, ilk derece mahkemesince; Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü‘nün 2017/3593 E. sayılı dosyası, 22.06.2020 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporu ile tüm dosya kapsamından, davalı tarafça davacı tarafa karşı Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü ‘nün 2017/3593 E. sayılı dosyası ile Halk Bank A.Ş. İkitelli İstanbul Şubesi’ne ait 30.03.2017 tarihli 25.000,00-TL bedelli 1305132 numaralı çek nedeni ile kambiyo senetlerine özgü takip yapıldığı, söz konusu çekte davacının lehtar olarak gözüktüğü,davalının ise hamil olduğu,davacının çekteki imzayı inkar ettiği ve borçlu olmadığının tespitini istediği, davacının imza örnekleri ve mukayese imzaları alınarak Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinden alınan raporda,söz konusu çekteki birinci ciro imzası ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin belirtildiği görülerek,takip konusu çekteki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılarak, davacının söz konusu çekten dolayı bir sorumluluğu bulunmadığı, davanın, İİK’nun 72. maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu,davalının dava konusu senedi ciro yoluyla alarak hamil olduğu ve bu nedenle birinci ciranta olarak gözüken davacının imzasının sahte olduğunu bilebilecek durumda bulunmadığından, İİK’nın 72/5 maddesindeki tazminat koşullarının da somut olay bakımından da gerçekleşmediği gerekçeleriyle (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 13.02.2017 tarihli 2016/5403 E. 2017/1031 K. sayılı ilamı), davacı …’ın Kocaeli 8. İcra Müdürlüğü 2020/33984 E. (Eski Dosya numarası Kocaeli 4. İcra Müdürlüğü 22016/6737 E.) sayılı dosyasında takibe konu T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Beşikdüzü Trabzon Şubesine ait keşidecisi … olan, 20.03.2016 düzenleme tarihli, 15.500,00-TL bedelli, 0144565 numaralı çek nedeni ile dolayı davalı …’e borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine şeklinde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, HMK’nın 355. maddesi uyarınca; kamu düzenine ilişkin konularda da kararın esasına etkili bir aykırılık bulunmaması nazara alınarak, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353-(1)-b)-1) maddesi uyarınca; davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 1.963,93 TL İstinaf Karar Harcından, istinafa gelirken peşin alınan TL’nin mahsubu ile bakiye 491,60 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302-(5) maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
3-İstinaf Kanun Yoluna Başvurma Harcının hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların, istinaf eden davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan, istinaf avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesince istinaf eden davalıya iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362. maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 23/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*