Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/513 E. 2021/2214 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/513
KARAR NO : 2021/2214

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :… (…)
ÜYE :… (…)
ÜYE :… (…)
KATİP :… (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :22/12/2020
NUMARASI :2019/546 Esas – 2020/576 Karar

DAVACI :……
VEKİLİ :……
DAVALILAR :……
VEKİLİ :……

DAVA :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :21/11/2019

KARAR TARİHİ :20/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ :18/01/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı Çağla Çikolata San. ve Tic. Ltd. Şti.’nde çalışmaktayken 22/01/2016 tarihinde iş kazası geçirerek malul kaldığını, işverene karşı açılan ve davalı … şirketine 28.05.2018 tarihinde ihbar edilen Kocaeli 6. İş Mahkemesinin 2017/795 E. 2018/1000 K. sayılı dosyanın karara çıktığı ve Körfez İcra Dairesinin 2019/102 E. sayılı icra takibi ile işverene karşı başlatılan takip sonucu işverenin ekonomik olarak kötü durumda olması nedeniyle hiçbir tahsilat yapılamadığını, iş kazaları sonucu doğacak zararların karşılanması amacı ile davalı … şirketince 29/01/2015-29/01/2016 başlangıç ve bitiş tarihli 200200016960667 poliçe nolu işveren sorumluluk poliçesi düzenlendiğini, sigortalı şirketine iletilen yazılı ödeme talebinin 08.02.2019 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiğini, mail olarak talebin kabul edilmediğine dair cevap alındıktan sonra tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla Kocaeli 6. İş Mahkemesinin 2017/795 E. 2018/1000 karar sayılı davanın sigorta şirketine ihbar olunduğu tarihten başlaması talebi ile Körfez İcra Dairesinin 2019/709 E. sayılı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça yapılan haksız itiraz ile takibin durdurulduğunu bu sebeplerle itirazın iptali ile takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limit ve verilen teminatla sınırlı olduğunu, poliçede işveren mali mesuliyet teminatı verilmiş olmakla birlikte, teminatın işlerlik kazanabilmesi için, davacı tarafın poliçe tanzim tarihinde sigortalının işçisi olması gerektiğini, sigortalı tarafça davalı şirkete poliçe tanzim tarihinden sonra herhangi bir işçi giriş bildirimi yapılmadığını, davacı tarafın sigortalı şirkette poliçe tanziminden çok daha önceki bir tarih olan 29.10.2013-26.05.2014 tarihleri arasında çalışmış olup poliçenin tanziminden 5 ay sonra 17.05.2015 tarihinde tekrar işe başlamış olmakla bu hususta davalı şirkete herhangi bir bildirim yapılmadığını, yine işveren mali sorumluluk teminatının sigortalı şirkete hizmet akdi ile bağlı işçiler ile riziko adreslerinde müteahhit kadrosunda çalışan SGK’ya tabi 186 işçiyi kapsadığını, davacının poliçe tanzim tarihinde sigortalı işyerinde bordroya tabi olarak çalışan 186 kişi arasında olmadığının sabit olduğunu, işveren tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini, davacı tarafın sigortalı kusuru ve oluşan zararı ispat etmesi gerektiği, davacının maluliyet oranının Adlı Tıp 3.İhtisas Dairesi vasıtası ile tespiti gerektiği, işverenin bordrolu çalışan sayısının ve brüt ücretlerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı tespit edilerek gerekirse tazminat hesaplamasında eksik sigorta hükümlerinin uygulanması gerektiğini, SGK’nın rücu hakkı bulunması sebebiyle davacının elde ettiği gelir ve kazanımların hesaplanacak tazminattan mahsup edilmesi gerektiği bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… Davanın kabulü ile; Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/709 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına (Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/102 esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere), icra inkar tazminatı talebinin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı şirketin söz konusu zarardan yalnızca poliçede verilen teminat kapsamı ve limiti ile sınırlı olmakla, yerel mahkemece poliçe kapsamı ve şartları üzerinde herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın davalı şirket aleyhine karar verilmesinin haksız olduğunu, davacı tarafça aynı taleple sigortalı işveren aleyhine açılan dava neticesinde verilen hükmün kesinleştiğini ve söz konusu ilamın takibe de konu edilmiş olmasına rağmen işveren tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilmeksizin karar verilmesinin de haksız olduğunu, davacı tarafın dayanak olarak gösterdiği sigortalı işveren aleyhine açılan davada verilen karara esas alınan kusur, maluliyet ve tazminat raporlarının işbu dava açısından bir bağlayıcılığı bulunmadığını, davalı şirketin davacının talebine konu hasarın poliçe kapsamında olduğunun tespiti halinde bu zarardan yalnızca poliçede belirtilen kloz, istisna ve muafiyetler çerçevesinde sorumlu tutulabileceğini, dolayısıyla işveren aleyhine verilen kararın doğrudan hükme esas alınmasının yasa ve usule aykırı olduğunu, yargılama sırasında alınan ve üzerinden hüküm kurulan bilirkişi raporunun yasa ve usule aykırı olmakla, raporda fahiş tazminat hesaplandığını belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davacı vekili tarafından istinaf başvurusuna karşı cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER: Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/12/2020 tarih, 2019/546 Esas – 2020/576 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; işveren mali mesuliyet sigortasından kaynaklanan tazminat istemine yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.

Somut olayda; 29/01/2015-29/01/2016 tarihleri arasında işveren mali mesuliyet sigortası ile sigortalı bulunan iş yerinde 22/01/2016 tarihinde meydana gelen iş kazası sonrası davacının yaralandığı, iş kazasından kaynaklanan tazminat istemine yönelik Kocaeli 6. İş Mahkemesinin 2017/795 esas, 2018/1000 karar sayılı ilamı ile hüküm altına alınan tazminat kalemlerine yönelik davacı tarafından davalı aleyhine Körfez İcra Müdürlüğünün 2019/709 esas dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı … şirketinin süresi içerisindeki icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, eldeki dava ile, tazminatın sigorta teminatı kapsamında yer aldığı iddiası ile davalının itirazının iptalinin talep edildiği, davalının ise, rizikonun teminat kapsamında olmadığını savunarak davanın reddini istediği, mahkemece, iş kazasının poliçe teminat süresi içerisinde gerçekleşmesi, işçi sayısına göre teminatın belirlenmesi, poliçede yer alan işçi sayısından fazla çalışanın ispat edilememesi sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından süresi içerisinde istinaf edilmiştir.
Bu bağlamda;
1-İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmelidir.
İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır (HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K.).
Kaldı ki itirazın iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır (Üstündağ, S: İcra Hukukunun Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102) (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.11.2013 gün ve 2013/13-372 E., 2013/1606 K. sayılı kararı). Buna göre somut olayda; davalı … şirketinin yasal süresi içerisinde icra takibine itirazında icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği, ancak mahkemece icra müdürlüğünün yetkisine itiraz konusunda olumlu veya olumsuz bir karar tesis edilmediği ve bu hususa gerekçeli kararda da bir açıklama getirilmediği anlaşılmakla, kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir.
2-Kabule göre de; davaya dayanak sigorta sözleşmesinin “İşveren Mali Mesuliyet Sigortası Teminat Kapsamı ve Özel Şartlar” başlığı altında yer alan düzenlemede, poliçenin sigorta ettirenin iş yerinde çalışan 186 kişinin mesleki faaliyetleri sırasındaki iş kazalarını kapsamına dahil ettiği ve en son SGK bildiriminde yer alan çalışan sayısı ile yıllık brüt işçilik ücretleri bilgisi ile düzenlendiği, ayrıca poliçe tanzim tarihi ile hasar halinde hasar tarihindeki güncel yıllık brüt işçilik ücretleri üzerinden tahsil edilmesi gereken prim farklıları halinde hasar tutarından eksik pirim miktarınca indirim yapılacağı yer almaktadır.
Bu halde mahkemece, poliçe özel şartlarında yer alan bu düzenleme uyarınca; hasar tarihi itibariyle dava dışı iş yerinde çalışan işçi sayısı ve yıllık brüt ücretleri ilgili kurumdan sorularak belirlenmesi sonrasında proporsiyon hesabını gerektirir halin mevcut olup olmadığına göre gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile sonuca gidilmesi gerekirken, bu olgulara yönelik delil sunma külfetinin davalı … şirketine yükletilerek yanılgılı ve eksik inceleme ile karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Mahkemece, gerekçeli karar başlığında; davacı ile vekilinin adreslerinin yazılmamış olması, 6100 sayılı HMK’nın 297-(1)-b) maddesine aykırı olmakla birlikte sonuca etkili olmadığından, kaldırma nedeni yapılmamış ve bu hususa eleştiri getirilmekle yetinilmiştir.
Açıklanan tüm bu gerekçelerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, diğer istinaf nedenlerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, kararın açıklanan gerekçeler doğrultusunda kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6)-3) maddesi gereğince; dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının ilk derece mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6)-3) maddesi gereğince; yukarıda açılanan hususlara ilişkin olmak üzere ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6)-3) maddesi gereğince; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2020 tarih, 2019/546 Esas ve 2020/576 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın açıklanan eksikliklerin giderilmesi için 6100 sayılı HMK’nın 353-(1)-a)-6)-3) maddesi gereğince mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde ve ilk derece mahkemesi tarafından istinaf edene iadesine,
5-İstinaf eden tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
6-Kararın 6100 sayılı HMK’nın 359-(3) maddesi uyarınca; ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğine,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-İİK’nın 36-(5) maddesi gereğince davalı vekilince Körfez İcra Dairesinin 2019/709 Esas sayılı dosyasına sunulan teminatın davalıya iadesine,
9-Davalılar hakkında düzenlenen 22/02/2021 tarihli ve 3.545,11 TL bedelli harç tahsil müzekkeresinin iptaline, mahkemesince işlem yapılmaksızın geri istenilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.20/12/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*