Emsal Mahkeme Kararı Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2021/487 E. 2021/2150 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ
T.C.
SAKARYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/487
KARAR NO : 2021/2150

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :07/07/2020
NUMARASI :2017/689 Esas – 2020/337 Karar

DAVACI :… –
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :… (T.C.No:…) –
VEKİLİ :Av. …
DAVA TÜRÜ :İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :06/10/2017

KARAR TARİHİ :09/12/2021
KR. YAZIM TARİHİ :20/12/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK’nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı … şirketine 31.12.2015 tarihli 24134633 nolu nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş’ye ait spiral kaynaklı çelik boru emtiasının davalıya ait Koçoğlu Vinç Şirketi tarafından nakliye aracından tahliyesi sırasında zarar gördüğünü, söz konusu emtianın 31.03.2016 tarihinde İSKİ”nin Melen Su Projesinde kullanılmak üzere sigortalıya ait Düzce fabrikasından Glober Lojistik A.Ş”ye ait A038094 nolu sevk irsaliyesi ile 81 BU 866 plaka nolu araçla sorunsuz bir şekilde operasyon noktası olan Şile İmrenli Köyü mevkiine getirildiğini, Erciyas Boru ile Glober Lojistik A.Ş arasında nakliye, davalı … Vinç şirketi arasında ise tahliye ve serim sözleşmesi bulunduğunu, emtianın tahliye ve serimi sırasında Koçoğlu Vinç şirketi sorumluluğunda çalışan vinç operatörünün tedbirsiz ve dikkatsiz davranışı nedeniyle hatta serim sırasında, 12 metre boyunda 3048 mm çapında ve 25 mm kalınlığında teorik ağırlığı yaklaşık 25 ton olan, içinin beton sıva dış yüzeyinin ise polietilen kaplı olan borunun vinçten kurtularak yere düştüğünü, şantiye alanından bayır aşağı yuvarlandığını, yuvarlanan borunun meskun mahaldeki evlere ve arsa üzerindeki ağaçlara zarar verdiğini ve düşmenin etkisi ile borunun fiziksel olarak hasarlanmış olduğunun tespit edildiğini, ekspertiz incelemesi sonucu emtianın 45.295,45 TL miktarında zarar gördüğünün belirlendiğini, bu zarardan 17.390,00. TL sovtaj tenzili yapıldığını, geriye kalan hasar bedelinin 27.905,45 TL olduğunu, hasar bedelinin sigortalıya 01.09.2016 tarihinde ödendiğini ve davacı şirketin sigortalısına TTK’nın ilgili hükümleri doğrultusunda hukuki halefiyet kazandığını, ayrıca sigortalının tazminat miktarınca alacağı ibraname ile birlikte davacıya temlik ettiğini, bunun üzerine, sigortalı ile arasındaki tahliye ve serim sözleşmesi doğrultusunda sorumluluğu bulunan davalı şirket sahibine Gebze 4. İcra Müdürlüğünde 2016/4007 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, bu icra takibine davalının vekili vasıtasıyla 07.07.2017 tarihinde itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, bu nedenlerle işbu davayı ikame ederek sigortalıya ödenmiş olan hasarın ödeme tarihinden itibaren davalıdan tahsili için başlattıkları icra takibine yapılan haksız itirazın iptali ile alacağın en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ:
İlk derece mahkemesince; “… davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalı borçlunun Gebze 4. İcra Müdürlüğü’nün 2016/4007 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 13.952,73.-TL asıl alacak ve 369,27.-TL işlemiş faiz yönünden iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dava konusu alacak miktarı bilirkişi raporu ile belirlendiğinden ve likit olmadığından, davacının kabul edilen kısım yönünden icra inkar tazminatı isteminin reddine …” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; halefiyet ilkesi uyarınca açmış oldukları rücuan tazminat davalarında mahkemece denetime müsait olmayan bilirkişi raporlarına dayanak yaptıkları davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş olan kararın hukuka aykırı olduğunu, itirazları karşılar teknik ve uzman görüşü mahiyetinde hiçbir gerekçe içermeyen bilirkişi ek raporunun denetime müsait olmaması sebebiyle karara dayanak yapılmasının mümkün olmadığını belirterek ek rapora karşı 26.11.2019 tarihinde yapmış oldukları itirazlar göz önüne alınmadan karar tesis edilmediğini, davalı tarafın kusur yönünden ikrarını içeren beyanlarına rağmen sorumluluğun ortak önlem alınması gereken alanda gerçekleşmiş gibi paylaştırılması maddi gerçeğe aykırı olduğunu, davacı ile davalı arasındaki sözleşmenin 2. maddesinde sahada vinç ve eleman bulundurmak firmalarının sorumluluğunda olduğu denildiği, bu sırada davalı şirket yetkilisinin de kabul ettiği varsayılan sözleşme uyarınca çalıştırdığı vinç operatörünün hatası nedeniyle meydana gelen kazada davacı şirkete kusur izafesi mümkün olmadığını, bilirkişi raporu denetime müsait olmadığını taraflar arasındaki serim sözleşmesine aykırı kanaat içermekte olup karara dayanak yapılmasına imkan olmadığını, ancak mahkemece gerçeğin araştırılması görevi çoğunca bilirkişilere bırakılmış olduğunu, hakim tarafından karar kurmaya yeterli görüldüğünü, olayda hasarın davalı yan vinç operatörünün kusurundan kaynaklandığı açık olduğunu, bu hususun davalı yanın da kabulünde iken, denetime müsait olmayan, yetersiz gerekçe içeren bilirkişi raporuna dayanılarak verilen karar hukuka aykırı olduğunu belirterek; istinaf taleplerinin kabulüne, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı vekili istinaf ve davacının istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça istinaf konusu yapılan hususlar açısından yerel mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının istinaf başvurusunun tüm talepleri ile birlikte reddi gerektiğini, ilk derece mahkemesi kararı davacının kabul edilen talepleri yönünden usul ve yasaya aykırı olduğu, yerel mahkemenin kararına esas aldığı bilirkişi raporlarında davalıya atfedilen %50 kusur oranı doğru olmayıp, davalının dava konusu olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını, ayrıca yerel mahkeme kararına dayanak alınan raporda sovtaj bedelinin düşük olarak hesaplanmış olup, bu itirazlarının dosyaya sunulan karara esas alınan raporda değerlendirilmediğini belirterek; istinaf başvurusunun reddine, yerel mahkeme kararının onanmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2020 tarih, 2017/689 Esas – 2020/337 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; haksız fiilden kaynaklı olarak sigortalının hasar gören emtiası için, davacı sigortacının ödediği bedelin, TTK.’nın 1472. maddesi uyarınca rücuen sorumludan istemi nedeni ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İnceleme; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta davacı taraf; davacı … Şirketine 31.12.2015 tarihli nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş.’ye ait spiral kaynaklı çelik boru emtiasının, davalıya ait Koçoğlu Vinç şirketi tarafından nakliye aracından tahliyesi sırasında zarar gördüğünü, söz konusu emtianın 31.03.2016 tarihinde İSKİ’nin Melen su projesinde kullanılmak üzere sigortalıya ait Düzce fabrikasından Glober Lojistik A.Ş.’ye ait araçla sorunsuz bir şekilde operasyon noktası olan Şile İmrenli Köyü mevkiine getirildiğini, Erciyas Boru ile Glober Lojistik A.Ş. arasında nakliye, davalı … Vinç şirketi arasında ise tahliye ve serim sözleşmesi bulunduğunu, emtianın tahliye ve serimi sırasında Koçoğlu Vinç şirketi sorumluluğunda çalışan vinç operatörünün tedbirsiz ve dikkatsiz davranışı nedeniyle hatta serim sırasında ağırlığı yaklaşık 25 ton olan, içinin beton sıva dış yüzeyinin ise polietilen kaplı olan borunun vinçten kurtularak yere düştüğünü, düşmenin etkisi ile borunun fiziksel olarak hasarlanmış olduğunun tespit edildiğini, ekspertiz incelemesi sonucu emtianın 45.295,45 TL miktarında zarar gördüğünün belirlendiğini, bu zarardan 17.390,00.-TL sovtaj tenzili yapıldığını, geriye kalan hasar bedelinin 27.905,45.-TL olduğunu, hasar bedelinin sigortalıya 01.09.2016 tarihinde ödendiğini ve müvekkili şirketin sigortalısına TTK ilgili hükümleri doğrultusunda hukuki halefiyet kazandığını, bunun üzerine, sigortalı ile arasındaki tahliye ve serim sözleşmesi doğrultusunda sorumluluğu bulunan davalı şirket sahibine Gebze 4.İcra Müdürlüğünde 2016/4007 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, bu icra takibine davalının itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulduğunu, beyanla, haksız itirazın iptali ile alacağın en az %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacı … şirketine 31.12.2015 tarihli 24134633 nolu nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan Erciyas Çelik Boru Sanayi A.Ş’ye ait spiral kaynaklı çelik boru emtiasının davalıya ait Koçoğlu Vinç şirketi tarafından nakliye aracından tahliyesi sırasında zarar gördüğü, ekspertiz incelemesi sonucu emtianın 45.295,45 TL miktarında zarar gördüğünü belirlendiği, bu zarardan 17.390,00.-TL sovtaj tenzili yapıldığı, geriye kalan hasar bedelinin 27.905,45.-TL olduğu, hasar bedelinin sigortalıya 01.09.2016 tarihinde ödendiği, davacının TTK’nun 1472/1 madde hükmü gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporu ve ek rapor ile hasarın nakliyat abonman sigorta poliçesi teminat kapsamında olduğunun belirlendiği, yine rapor ve ek raporda davaya konu olayın meydana gelmesinde Koçoğlu Vinç Tahmil Tahliye …’nun %50, Erciyas Boru Sanayi Ve Ticaret A.Ş.’nin %50 oranında kusurlu bulunduğunun ve meydana gelen hasar miktarının 27.905,45.-TL olduğunun belirlendiği, kusur oranları dikkate alındığında davalıya 13.952,73.-TL sorumluluk düştüğü, meydana gelen zarar ile davalıya ait vinç operatörünün eylemi arasında illiyet bağı bulunduğu, davalının çalıştırdığı kişinin eyleminden sorumlu olduğu, bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 49 vd. maddeleri gereğince davalının tazmin yükümlülüğü bulunduğu anlaşılmakla; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, itirazın 13.952,73.-TL asıl alacak ve 369,27.-TL işlemiş faiz yönünden iptaline ve takibin bu miktarlar üzerinden devamına, hüküm altına alınan asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, takip konusu alacak likit olmadığından ve alacak miktarı alınan bilirkişi raporu ile belirlendiğinden davacının icra inkar tazminatı isteminin reddine karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurmuştur.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde, özellikle olayın meydana geliş şekli ve poliçe özel şartları dikkate alındığında; Koçoğlu Vinç Tahmil Tahliye … ile Erciyas Çelik Boru San A.Ş. arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre, hükme esas bilirkişi raporundaki; sigortalı firma olan Erciyas Boru Sanayi ve A.Ş.’nin borunun kaldırma ve indirme işlemi sırasında uygulanacak yöntemleri Koçoğlu Vinç Tahmil Tahliye ile birlikte belirlemesi ve denetlemesi gerektiği değerlendirilmiş olup, olayın meydana gelmesinde Koçoğlu Vinç Tahmil Tahliye … ve Erciyas Boru Sanayi ve A.Ş.’nin müştereken kusuru olduğu değerlendirmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nın 355. maddesi gereği istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve re’sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesine ait kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından,istinaf konusu İlk Derece Mahkemesi kararının ve mahkemece hükme esas alınan kusur ve hesap raporunun oluşa, olaya, dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilerek, İlk Derece Mahkemesi tarafından yeterli inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca; tarafların İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL istinaf karar harcının davacıdan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 978,33 TL istinaf karar harcından, istinafa gelirken peşin alınan 245,00 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 724,33 TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, harç tahsili ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin HMK’nın 302/5 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
4-İstinaf edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf avansından kullanılmayan kısmının HMK’nın 333. maddesi uyarınca; karar kesinleştikten sonra ilk derece mahkemesince istinaf edenlere iadesine,
6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Gerekçeli kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
8-Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,
İlişkin; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda miktarı itibariyle KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/12/2021


Başkan …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Üye …
¸e-imzalıdır.

Katip …
¸e-imzalıdır.

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*